• 1
    ekşide bir entryde rastladığım gayrimenkullerdir. https://eksisozluk.com/entry/58905178
    kabaca bir hesapla 2 milyar dolarolduğu yazıyor. yani bizim var olan borç 327 milyon iken, gayrimenkul değerimiz 2 milyar dolar. varlık içinde yokluk gibi bir şey. bu arazilerin değerlendirilmesi ile alakalı bilgisi olan arkadaşlar varsa, başlık altında fikir belirtmeleri hepimizin yararına olur.
    edit: hagi uyardı; florya arazisinin sadece yüzde 20'si bizimmiş. yüzde 100 değil, yüzde 20 olsun, o da olur... :)

    "şikeden değil! gelirlerin giderleri karşılamadığı finansal durumdan dolayı alınan bir cezadır ve yönetimin beceriksizliği çok açıktır.

    varlık içinde yokluk çeken galatasaray'ın mal varlıklarını düşündükçe bu duruma düşmesinin sebeplerini araştırmak gerekiyor.

    galatasaray'ın borcu.
    galatasaray spor kulübünün 2016 yılı itibari ile toplam borcu : 919,4 milyon lira.

    galatasaray'ın gayrimenkulleri :

    gayrimenkul metrekare (bin) rayiç bedeli (milyon dolar)
    florya arazisi 102 400-550
    mecidiyeköy'de arsa 2.5 40-70
    küçükçekmece'de arsa 41 30-50
    kalamış tesisleri 40 100-200
    maltepe'de arsa 6 5-100
    galatasaray adası 2.5 100-150
    beyoğlu'nda kulüp binası 3 katlı 15-20
    maslak'ta arsa 39.8 250-400
    sapanca'da arsa 8 1-2
    sefaköy'de arsa 79 140-160
    seyrantepe arazisi 384 400-700
    riva'da arazi 1.175 200-300
    toplam 1.681 -2.612

    yıllık gelirleri dahil etmeden düz matematik yaparak. sadece bir iki tapulu arsasını satarak, toplam borcunun tamamını kapatıp üstüne ligin üst iki sırasındaki istediği takımı satın alabilecek kapasitede olan kulübün, sezonun başından beri otel gibi gereksiz projelerle taraftarını uyutmaya çalışması.

    yetmezmiş gibi yine taraftarını enayi yerine koyarak bileklik gibi saçma sapan kampanyalarla uefa'dan ceza almama çabaları.

    çok ciddi söylüyorum ya bu galatasaray'ın üzerinden çok ciddi paralar kazanma planları var bu liselilerin yada gerçekten birinin diğerine sözü geçmiyor.

    yazık ettiniz koca kulübü bu durumlara düşürerek. senelerce her başarısından elde edilen gelirleri arazilere arsalara bugünler için birikim yaptığınızı söylediniz. gün gelince hiç birinin elinizi taşın altına sokmadınız.

    galatasaray spor kulübü bu adamlar kurtulmadıkça, hiç bir ilerleme kaydedemeyeceğini bize bir kere daha gösterdiniz.

    edit : çok özel mesaj aldım gayrimenkuller gelirlere çevrilemiyor diye. sezon başı bunları rapor ile gelire çevirebiliyorlar.

    edit : fenerbahçe şikeden aklamış demiş arkadaş. pardon ama hangi mahkemelerce? delillerin geçerli olmadığı mahkemede bir beyaz kağıdı bile siyah diye beraat ettirebilirsin.

    ayrıca uefa, cas ve diğer adını unuttuğum mahkeme cezayı onamıştır. madem haklısınız hadi cas a tekrar dava açında görelim. açamazsınız! çünkü bu mahkemelerin hiçbiri deliller yasa dışı kayıt edilmiş, o zaman şike yaptığınız ispatlanamaz demeyecek. tarihiniz boyunca üzerinizde fenerbahçe ve beşiktaş spor kulübü şike yapmıştır ibaresi olacak. ve bu hiçbir zaman temizlenemeyecek.

    edit : isviçre federal mahkemesiymiş. sağol @exburak

    kaynaklar: http://www.fanatik.com.tr/...sarayin-borcu-631785
    http://www.milliyetemlak.com/...ber.html?haberID=686
    http://ekonomi.haber7.com/...l-ve-mulkte-gs-galip
  • 2
    ya var işte var olmasına ama gayrimenkul satmadan borcu döndürmeye çalışıyor bizim çapsızlar. daha doğrusu liseliler bunların satılmasından yana olmadığı için paraya çevrilemiyor. inan kıraç abilerini ikna edebilseler kaç yönetim geldi geçti illa ki paraya çevrilirdi hatta ünal aysal anında paraya çevirirdi bunları ama inan kıraç ve tayfası izin vermiyor buna. gayrimenkul yönünden dünyanın sayılı kulüplerindeniz ama gel gör ki sadece tapulardan yani kağıt parçasından ibaretler. paraya çevrilemedikten sonra hiç bir şey ifade etmiyor benim için.
  • 4
    kulübü 5-6 yıl ilk 3'te tutacağız ama şampiyonluk sözü veremem, genç oyuncuları sneijder ve muslera'nın etrafında oynatacağız, galatasaray'ın borcunu elimizdeki gayrimenkulleri ama satarak, ama kiralayarak, ama kulübe gelir getirecek yapılar yaparak kapatacağız, kulübe yüz kızartıcı suç işlememiş olan ve aidatını yatıran herkes üye olabilir diyecek biri olursa anlamlıdır o gayrimenkuller.

    liseliler daha bu takıma en büyük zararı vermedi. büyük çoğunluğu galatasaray'dan iyice soğutacaklar, az kaldı. bu öyle maç izlememek falan değil. taraftar bir yerde lan ben bu kulübe üye olamıyorum, sürekli para veriyorum, sürekli paramın birilerinin cebine gittiği dedikoduları dönüyor, sikerler diyecek. işte o zaman ben göreceğim küçük olsun bizim olsun kafasındaki rezil liselileri.
  • 6
    2018 yılı itibariyle güncellenmesi gereken başlıktır zira hem ilk entryde eksik bilgi vardır (bu liste daha çok eskiden yöneticimiz ve eski bakanlarımızdan işın çelebi beyefendinin hazırladığı rapora dayanmaktadır ki basına yansımıştı o tarihlerde) hem de 2016'dan 2017'nin sonlarına geldiğimizde çokça değişiklik olmuştur gayrimenkul listemizde. öncelikle elimizde kalan gayrimenkullerin listesi aşağıdadır;

    1) florya arazisi: her ne kadar 102 dönüm olarak belirtilse de içinde yapılaşma izni olmayan imarı yeşil alan olan yerleri çıkarınca geriye sadece galatasaray'ımızın tapulu 22.627 metrekarelik küçük bir arsa kalmaktadır ki buna rağmen zamanında emeği geçen büyüklerimizin ellerinden öpmek gerekir her ne kadar tek antrenman sahamız olsa da 30 küsür senedir emlak rayiç bedellerine bakıldığında galatasaray'ı dünyanın en pahallı gayrimenkulünde antrene ettirme imkanı vermişler. şimdi zaten mevzuubahis gayrimenkul ile alakalı olarak 29 haziran 2016 itibariyle emlak konut ile ön protokol imzalandık ve 2017 bitmeden teklife çıkılması bekleniyor en geç başkanlık seçimi öncesi ihale sürecinin bitirilmesi bekleniyor. son bir not bu kalemle ilgili olarak geçen ay 18 eylül 2017'de emlak konut gyo bizim florya metin oktay tesislerine komşu toki'den 40.722 metrekarelik bir arsayı 262.5 milyon liraya satın aldı bu da gösteriyor ki galatasaray'ımızın eline bu işbirliğinden minimum 150 milyon liradır. tabii ki yönetimimizin de belirttiği gibi riva ve florya projeleri salt bir gayrimenkul satışı olmayıp bir çeşit gayrimenkul geliştirme projesi olduğunda yapılacak olan satışlar sonrası nihai meblağlar ortaya çıkacaktır ama renktaşlar birbirimizi kandırmanın lüzumu yok ben onun için enflasyon oranının biraz üzerinde bir oranla çarparak elimize geçecek olan yaklaşık tutarı yazıyorum 150.000.000 tl x 1.135 = 170.000.000 tl. florya arazisi hakkında naçizane önerim burada galatasaray'ın bir zamanlar var olduğunu hissettirecek hala metin oktay ruhunun mevzuubahis arazide dolaştığını yeni nesillere belli edecek bir nişan lazım bence bu emlak konut ile görüşülerek tıpkı riva'daki gibi bir şekilde halledilebilir. benim teklifim mülkiyeti ve tapusu galatasaray'a ait bir gs store'un yapılarak tarafımıza teslim edilmesidir.

    2) kemerburgaz arsası: projesi başkan tarafından açıklanan organik olarak florya arazisi ile bağlantılı yeni antrenman tesisi, kamp merkezi ve gs tv stüdyoları olarak kullanılacak gayrimenkulümüz olup sadece üst kullanım hakkı tapusu tarafımıza verilecek olup inşaatı bitirilip teslim edildiğinden geçer akçe olamayacak sadece ihtiyacımızı karşılayacak bir gayrimenkuldür. ancak sıfır kaynak aktarımıyla türkiye'nin en modern tesislerine kavuşacak olmamız ayrıca stadımıza yakınlığı ve ileride küçük renovasyonlarl birkaç branşımıza daha hizmet edecek şekilde büyüklüğe sahip bir tesis ve gayrimenkul olması hasebiyle son derece faydalı bir tesis olacaktır, unutmayalım ki içerisinde bulunacak olan altyapı tesisi, gs store, toplantı salonu ve basın merkezi eksikliğini hissettiğimiz ve florya metin oktay, atatürk olimpiyat stadı, galatasaray adası, hasnun galip ve ali sami yen spor kompleksi arasında bölünmüş olan hizmet ihtiyacımızı tek elde toplamış olacaktır.

    3) mecidiyeköy'deki arsa: bu arsa eski ali sami yen stadımızın yanındaki eski likör fabrikasının faruk süren beyefendi tarafından satın alınmasıyla kulübümüze kazandırılmış olup stadtan farklı olarak bu 2.5 dönümlük arazinin mülkiyeti tamamen bize aittir. o dönemde tekfende görev yapan daha sonra yöneticimiz olan ümit özdemir'in gazıyla faruk başkan yeni stadımızı başka yerde değil mecidiyeköy'de yeniden fenerbahçe gibi inşa ederek işi bitirmeyi planlamıştı ama sonuç 15 milyon dolara maket sahibi olmak olmuştu. işte bu sebeple araziyi genişletmek için alınan bu eski fabrika sahası bizim yeni stad projemizi gerçekleştirememiz üzerine gs store çadırı olarak yıllarca hizmet vermesine sebep olmuştur. ardında mustafa sarıgül'ün seyrantepe projesi rahmetli özhan canaydın her zamanki gibi yanlış yönlendirmeleriyle akamete uğramış sadece üst kullanım hakkı bizde olan ali sami yen stadı yerine seyrantepe arazisinin şimdi yanındaki hastane, iş merkezi ve rezidans alanlarıyla birlikte tüm tapusunu alma fırsatını kaçırmış sadece bugünkü ali sami yen spor kompleksinin üst kullanım hakkıyla yetinmiş sonuçta sadece arsa takası gerçekleşmiş olup üzerimizden yarım milyar dolar rant sağlanarak ali sami yen stadının yerine orijinal projedeki gibi bir kent meydanı ve kültür kompleksi yerine inşaatlar dikilmiştir. işte mülkiyeti bizde kalan bu 2.5 dönümlük araziye ünal aysal yine ümit özdemir ile birlikte otel ruhsat izni çıkarmışlar ve üstüne denizbank'tan 15 milyon dolar kredi çekip otel yapmak yerine telles transferini gerçekleştirmişlerdir. dursun başkan durumu ancak iktidara gelince öğrenmiş yeni bir proje kredisi tahsis ettirmiş ve bu krediyi sadece kesilen fatura üzerinden kullandırmıştır bankaya. sonuçta divanda da haklı olarak dile getirildiği gibi otel fikri baştan yanlış olmasına rağmen ruhsatın değiştirilmesi mümkün olmamış maalesef yurt, iş hanı yahut otopark olarak değerlendirilememiş ve bugün otel olarak kaba inşaatı ve dış cephe giydirilmesi bitirilerek bir otel zincirine kiralanmak üzere hazır hale getirilmiştir. şimdi artık burayı otel olarak satamayız kimse almaz; kiralasak alan adam kirasını ödeyemez bunu da en iyi dursun başkan bilir ki kendi ağzıyla ortam çok kötü açılışı geciktiriyoruz diyor ancak maalesef seçim öncesi açılışını yapma durumunda kalacak; dış cephesi reklam alanı olarak kiralanabilir; alt katlar otoparkı dahil banka şubesi, perakende zincir şubesi gibi kiralanabilir; konferans salonu olarak planlanan kat kulüp olarak kullanılabilir ve kalan katlar kulüp tarafından otel olarak kullanılabilir. sonuçta arsa olarak satsak 150 milyon lira kazanabilecekken iki defada 30 milyon dolara yakın kredi çekip bir de faizini ödeyip arsayı elimizde patlattık. buradan öyle yılda 5 milyon dolar gelir gelmez üstelik dediğim gibi biz işletirsek kalamış'taki gibi üstüne para veririz ancak alt katlar bahsettiğim gibi kullanılır, otopark, konferans salonu, hatta tiyatro sahnesi, dış cephe kiralaması ve banka şubesi kiracılarıyla en fazla yıllık 5 milyon lira akarımız olur bir de yoldan geçerken galatasaray logosuna şehrin göbeğinde sırıtarak bakarız boğazın ortasında galatasaray logolu bacaya ve bayrak direklerine baktığımız gibi. ancak yine naçizane tavsiyem kiralık otellerden galatasaray odasına oradan türk telekom stadyumuna her ay gitmektense divan kurulunun daimi toplanma merkezi olarak ali sami yen oteli olarak adlandırılacak bu gayrimenkulümüz için en ideal işlevlerden biri olacaktır.

    4) küçükçekmece'deki arsa: renktaşlar bu arsanın mülkiyeti bize ait olmayıp üst kullanım hakkı bizdedir. 41 dönümlük bu arsa üzerinde zaten kürek tesislerimiz kuruludur ve bu amaçla hizmet etsin diye galatasaray'a tahsis edilmiştir buradan sadece sportif olarak faydalanabiliriz ki faydalanıyoruz hatta kalamış yahut adadaki gibi sosyal tesis anlamında manen faydalanacak bir yer de değil malumunuz göl kıyısında olmasına rağmen.

    5) kalamış tesisleri: burası da tıpkı küçükçekmece arsası gibi üst kullanım hakkı bize ait olup tapusu bize sosyal tesis, yelken şubesi ve su topu şubesi faaliyetleri için verilmiş 40 dönümlük bir gayrimenkul olup avrupa'nın en modern kapalı yüzme havuzlarından birine ev sahipliği yaparak su topunda galatasaray'ı dünyada bir ekol olarak tutan en önemli gücümüzdür. ayrıca fenerbahçelilerin ve tesislerinin ortasında bayrağımızın dalgalanması bile bu gayrimenkulümüzü paha biçilmez kılar.

    6) maltepe'deki arsa: bu arsamızı uzun yıllar ne yapacağımız konusunda muallakta kaldıktan sonra 2003 yılı başında buraya bir lokal inşa edip futbol sahaları yaptık. ardından 2003-2004 sezonunda galatasaray’ın ilk futbol okulu açıldı bu arsada. böylece florya'daki galatasaray altyapısından (bugünkü adıyla akademiden) ayrı ikinci bir futbolcu kaynağı oluşmuş oldu. buradaki başarılarla ülke genelinde ve yurt dışında futbol okullarımız türedi ancak burası dışında tapulu mülkümüz olan başka bir futbol okulumuz yok. 6 5 dönümlük bir arsa olan bu gayrimenkulümüzde imar düzenlemesi olmadığı için bence satışı yok pahasına olacağından şimdilik halihazırda faaliyet göstermeye devam etmeli ancak daha sonra yeni kurulacak bir branşın antrenman, saha, tribün ve kamp alanı olarak yeni bir tesis ile değerlendirilmesi gerekir.

    7) galatasaray adası: rahmetli başkanlarımızdan sadık giz’in sağ cenahtan bir siyasetçi olması hasebiyle demokrat parti yönetimini ikna ederek daha önce kömür deposu olarak kullanılan şu an itibariyle dünya üzerindeki en kıymetli arsa olan bu 2.5 dönümlük adanın yine dünya üzerinde bir başka eşi benzeri olmadığından değeri paha biçilemezdir. bu yüzden birkaç yüz bin lira için en kıymetli değerimizin adı değiştirilme pahasına (su ada ne menem bir isimdir hiçbir toprak parçası su olsa ada olur mu bu ne isim ne sıfat tamlaması) kiralanması tam bir saçmalıktır. bu nedenle yıkım kararı bir fırsat olarak değerlendirilmeli. kulüp üyesi galatasaraylı bir başbakanımız varken (ahmet mesut yılmaz) başaramadığımızı ortalık fenerli ve beşiktaşlı kaynarken dahası emlak balonu şiştikçe şişerken yapabileceğimiz tek şey tıpkı hukukçu başkanımız duygun yarsuvat’ın dediği gibi yıkımla beraber kiracının adamızdan tamamen tahliyesini sağlamak ardından da sadece üyelere hizmet edecek mutfağı ve bacasıyla mevcut şekilde açık büfe olarak hizmet edecek bir cafe, tuvaletler, duşlar, standlardan ibaret kapalı alanı olmayan belki en fazla idari 1-2 küçük yazıhane ile plaj hizmeti görecek zira olimpik yüzme havuzumuz belediye kayıtlarında geçmekte (zaten eskiden su sporları branşlarımıza hizmet vermekteydi galatasaray adası) en fazla galatasaray bayrakları, şemsiyeler ve 2 dev ekranla gündüzleri üyelere plaj hizmeti ve belli günler ile kutlama gecelerinde balo alanı olarak kullanılmalıdır. taa ki devir değişip devran dönene kadar bugünden 50 sene sonra ne olacağını kim bilebilir? belki boğaziçini koruma kanunu değişir yeni bir imar planı onanır ve galatasaray adası galatasarayımızın dünyanın en zengin kulübü dolayısıyla 1 numaralı spor kulübü olmasının anahtarı olacaktır. o güne kadar en doğrusu bu şekilde galatasaray adasının değerlendirilmesidir.

    8) beyoğlu'nda kulüp binası 3 katlı: burada başlığın ilk entrysinde belirtilen yer hasnun galip kulüp binasıdır ve tapusu tamamen bizdedir. dursun başkan burayı da bir çeşit butik otel olarak değerlendirmek istemektedir. bu nedenle binamızı tarihi eser olmaktan çıkartarak olası bir yıkım kararının önünü açmıştır. gerçekten de burası satılsa bedavaya gider; kiralansa kendine hayrı olmaz ama bu gayrimenkul butik otel olarak geliştirilirse düzenli bir gelir yaratabilir hatta ihale edilmeyip kulüp bünyesinde bile işletilebilir çünkü mecidiyeköy'deki ali sami yen otelinden bahsederken yazdığım gibi yolsuzluk yapılacak kadar rantabl bir büyüklükte değil çünkü binamızın yeni imarında artı bir kat kazanımı söz konusu değil. ancak naçizane görüşüm halihazırda bir otel yapmışken ikinci bir otele hiç ihtiyacımız yok üstüne üstlük yeni bir inşaata ayrılacak bir kaynağımızda yok zaten. dolayısıyla yapılması gereken bir lira harcanmadan kulübümüzün kurullarının merkezleri ve vakıf adreslerini buraya taşımak olmalı. zaten hali hazırda voleybol şubesi burayı boşaltalı yıllar oldu kulüp merkezi de ali sami yen spor kompleksine aslantepe’ye gitti. koca üç katlı binada sadece divan kurulu üyelerinin odaları var bildiğim kadarıyla ne var ki toplantı yapılacak büyüklükte bir salonda yok binada eğer divan toplantıları yeni mecidiyeköy'deki ali sami yen otelinde yapılırsa hem dışarı kira ödenmez hem de hasnun galip binamızda şu an bulunmakta olan sicil kurulu’nun yanı sıra denetim kurulu ve disiplin kurulu da kullanır. galatasaray topluluğunun bileşenlerinden olan vakıflar, sandıklar ve derneklerde burada toplanabilir. eğitim vakfının kendi binası var zaten, galatasaray kulübü yardımlaşma ve dayanışma sandığı da hasnun galip’te, eğer galatasaraylılar yardımlaşma vakfı da buraya taşınırsa (zaten florya'yı tahliye edeceğimizden her türlü yeni bir adrese ihtiyaçları olacak) tüm kurullarımız, sandıklarımız ve vakıflarımız (eğitim vakfı hariç) tek bir adreste bulunmuş olur. yine uygun katlarda birer oda tahsis edilerek mezun, sporcu ve taraftar derneklerinin irtibat ofisleri de buraya taşınır fiiliyatta galatasaray topluluğunun cismani adresi hasnun galip olur ki en karlı ve en kolay gayrimenkul değerleme yolu budur.

    9) maslak'taki arsa: söz konusu gayrimenkul artık arsa değildir zira adnan polat yönetiminde bulunan cemal özgörkey 39.5 dönümlük bu arsayı babasının adını taşıyan nevzat özgörkey binicilik tesisleri olarak değerlendirmiştir. artık binicilik şubemizin yeridir ve maslak atlı spor tesislerine entegre haldedir yani senede maksimum 2-3 lisanlı sporcuya hizmet etsin diye bu gayrimenkul kitlenmiştir başka bir şekilde değerlendirilmesi mümkün değildir en son ünal aysal buraya gs store plus uygulamasını bir ilk olarak kurdurdu ardında birkaç gs store plus daha açıldı ama şu an hepsi kapandı bu da mevzuubahis gayrimenkulde farklı bir girişimin olamayacağını maalesef gözler önüne seriyor çünkü sirkülasyonu olmayan bir yere dönüştü istanbul’un göbeğinde olmasına rağmen bu gayrimenkulümüz.

    10) büyükçekcemece arazisi: başlığın ilk entrysinde belirtilmemiş çünkü ışın çelebi bu raporu hazırlarken gündemde yoktu burası ancak yine de belirtmekte fayda var burasını çünkü ara ara seçim malzemesi yapılıyor. aslında böyle bir gayrimenkulümüz yok sadece büyükçekmece belediye başkanı hasan akgün iyi bir galatasaraylı olduğundan (mesut yılmaz ile siyasi bağı vardı anapta) galatasaray’ın kullanımına tahsis edilmek üzere yüzlerce dönümlük arsanın üst kullanım hakkını 10 yıldır galatasaray'a bilabedel devretmek istiyor. ister altyapıyı burada toparlayın yani akademi ve futbol okullarını, ister florya'yı buraya taşıyın diyor isterse başka bir branşınız için spor tesisi inşa edin yahut turistik tesis yapın diye tekliflerinin ucunu açık bırakıyor. son durum şu belediye meclisi artık başkanı sıkıştırıyor ve bize verilen süre doluyor galatasaray'ımız devletle anlaşarak kemerburgaz'a taşınacağına göre henüz yeni bir branş da açmadığına göre altyapımız da kemerburgaz'a gideceğine göre ve en nihayetinde halihazırda 2 tane otel projemiz olduğuna göre kısa vadede böyle bir gayrimenkulümüz olmayacak maalesef ha bu 10 senede ne mi oldu? sadece aziz yıldırım’a incek'te, edirne'de, tekirdağ'da, topuk yaylasında yeni yeni tesisler kazandırması yolunda ilham verdik o kadar…

    11) sapanca'da arsa: bu gayrimenkulümüzde yok aslında sadece tıpkı büyükçekmece örneğinde olduğu gibi galatasaray'ımızın hizmetine sunulmak üzere belediye tarafında bilabedel devredilmeye hazır 8 dönümlük sapanca gölü kıyısında bir arazi söz konusu yıllardır. sonuçta olan şu bizim zaten küçükçekmece'de kurulu üst kullanım tapusu bizde olan kürek tesisimiz var sapanca gölünde başka hangi spor dalı için tesis kuracağız ki ne gerek var zihniyeti baskın çıktı. halbuki kürek takımlarımız final müsabakalarını nerede yapar? fenerbahçe ile nerede kapışırız? sapanca gölünde… hem fenerbahçe topuk yaylasında dağ başında dinlenme tesisi kurarken biz niye sapancada hem üyelerimize hem ücreti mukabilinde dışarıdan gelecek olan misafirlerimize hem futbol takımımıza şehir dışında istanbul’a yakın bir kamp merkezi yapmayalım? kürek ve futbol dışı branşlara da ileride hizmet verebilir burası örneğin kano gibi olimpik sporlara… unutmayalım ki galatasaray'ın gayelerinden birisi avrupa’yı dize getirmek olduğu gibi yeni spor dallarını ülkeye kazandırmaktır. üstelik bedelsiz kazanılacak bir gayrimenkul ve kulübe ayni katkılar söz konusuyken.

    12) sefaköy'deki arsa: artık böyle bir gayrimenkulümüz yok… 79 dönümlük bu arsayı sattık da mı yok yahut tesis mi yaptık veya kiraladık mı? hiçbiri değil olan şu; rahmetli özhan canaydın seyrantepe'yi aslantepe yapma ve tapusunu alma fırsatını kaçırdığı sıralar yani atatürk olimpiyat stadı yollarında helak olurken hemen yakınlarında bulunan kulübümüze ait bugünkü değeri 300 milyon lira olan (florya'dan kıymetli gördüğünüz üzere çünkü tapulu parsellerinin büyüklüğü 3 kattan daha büyük ve ana arter üstünde istanbul'un göbeğinde) yeni kurulacak bir avm’ye 100-150 milyon değer karşılığı satılması gündemdeyken istanbul milli emlak müdürlüğüne yıllık ödememiz gereken 17.000 amerikan dolarını ödemeyi unuttuğumuzdan belediye ve hazinedeki fenerlilerin baskısıyla mülkiyet hakkımızı toptan kaybettik 2005 yılında. işte kulübün borcunu 8 ayda sıfırlayan mehmet cansun’un yeşilköy atatürk havaliman'ına komşu eski çobanbey fidanlığı mevkisindeki bu araziyi galatasaray'ı ve kendi aile şirketini iflasa sürükleyen ancak ne hikmetse sürekli galatasaray'ın sportif ve mali açıdan dünya kulübü olması yolunda ikide bir arama konferansları düzenleyen rahmetli canaydın ve ekibinin konferanstan konferansa koşarken gözden kaçırdığı basit bir ödeme aksaklığı sonucunda artık böyle bir gayrimenkulümüz yok… yeşilköy havaalanı'nın kapatılıp imara açılacağı ve bölgeye ekstra kat izni geleceği öngörülürken benim bu maddedeki değerlemem olan 300 milyonun birkaç sene içerisinde eski parayla katrilyona denk gelmesi yani galatsaray'ın borcunu komple kapatması bu minvalde yıllardır dillere pelesenk olmuş riva ve florya satışlarının olası bedellerinin toplamına denk bir ıskadır bu gayrimenkul bu da böyle bir uktedir…

    13) seyrantepe arazisi: her ne kadar başlığın ilk entrysinde 384 dönüm olarak belirtilmişse de maalesef bu ışın çelebinin raporu hazırladığı döneme ait büyüklüktü maalesef özhan canaydın mustafa sarıgül’ün projesini reddedip projeyi aslantepe olmaktan çıkartıp seyrantepe'ye çevirmesinden önceydi. ilk başta ışın beyin muhalefetine rağmen talu inşaat ihaleyi galatasaray için çok uyguna kazandı ki bu recaizade mahmut ekrem’in torunu olan eren talu’nun babası erdem talu’nun ölümüne ardından kendisinin iflasına, karısı defne samyeli'nin onu boşamasına, aslantepe’nin seyrantepe’ye dönüşmesine, rahmetli canaydın'ın haim fresco ile ortaklığını bitirmesine, aile şirketinin iflasına, rahmetli başkanın sağlığını yitirmesine, aziz yıldırım’ın türlü katakulliyle 264 dönümü bugün stadımızın üç yanında yükselen rezidans, hastane, avm v.b. iş yerleri olarak elaleme gitmesine vesile olmasına kadar uzanan bir sürece neden oldu. ta ki adnan polat iş bırakan ve grev yapan işçilerin ve fener kamuoyunun baskısıyla tüm süreci arsa karşılığı inşaat takasına çevirerek işi tokiye bırakana kadar. ancak bu aşamada bile aksilikler bitmedi ve adnan başkan’a neden kendi şirketinin uzmanı olduğu ali sami yen spor kompleksinin enerji ihtiyacını 0 liraya indirecek rüzgar güllerini yaptırtmadıkları gibi, yıllar sonra metro bağlantısını, üst geçidi ve kavşağı kavga dövüş, işçi ölümleri ve trafik kazalarıyla bitirebildiler. dahası stad açılışında o zaman ki başbakanını 17-25 aralıkta sırtından vuracak olan laz müteahhide şimdiki cumhurbaşkanımız sahip çıkınca ne gelsenkirchen’deki gibi betonarme zemine dönüşen kötü hava şartlarında içe geçen bir çim sahamız oldu (böylece güya konser alanı olacak stadımız madonna ve u2 konserlerinden sonra bu gelir kaleminden de oldu) ne de afet anında toplanma yeri olarak belirlenen stadımızın üstünü kapatamadığımız için (yerine oyuncu transfer etti adnan başkan) tapumuz oldu. tüm bunların üstüne ünal aysal’ın türlü mazeretine rağmen ortaya çıktı ki tapu sorunu yüzünden değil mimarın şerhi yüzünden stadımızın dış cephesi boyanamayacak hep bu inşaat görüntüsü devam edecekmiş. eksiklikler say say bitmez ne heyecanla beklediğimiz aslanlı yol’umuz oldu, basketbol ve voleybol müsabakalarının oynanacağı (böylece kira vermekten kurtulup bir araya toplanmadan kaynaklanan kombine bilet satış opsiyonumuz hayata geçti) bir kapalı spor salonumuz oldu, hatta dış cephemizi boyatamasak bile ne ışıklandırabildik ne de reklam giydirebildik, ne avrupalı muadillerimiz gibi müzemiz ne de kongre merkezimiz oldu hepsi stadın üstünü kapatamayıp devlet onlarca oluşan ihtilafımızı mahkemeye götürdüğümüz için oldu. açıkçası dursun özbek’in en büyük başarısı geriye kalan 120 dönümlük arazimizin tapusunu almamız ve ihtilafları bitirerek the venue olarak adlandırılan kapalı spor salonumuz ile aslanlı yoldaki akar ve gs store’un imar iznini almak oldu. böylece sadece basketbol takımlarının müsabakalarına ev sahipliği yapacak ve kot farkından oluşan alt katlarında banka şube kiralamaları, kongre ve konferans salonları, yeme içme alanları ile stadyumun alt katlarında boşalan alanları mağazacılığa ait elbise deposu olarak kullanma, yapılacak olan the venue ile iki katlı gs store binamız arasında kalan alana ihtiyaç halinde kurulabilen portatif çadır ile merchandise satışları, devletle olan ihtilafın bitmesiyle ve tapunun alınmasıyla şu an eski beyoğlu postanesinde olan müzemizin ali sami yen spor kompleksine taşınması sonucu artı gelir elde edeceğiz. son olarak kompleksimize civardaki avm ve hastaneden direkt aslanlı yol’a bağlantı sağlayacak inşaatı devam eden ve maliyeti firma tarafından karşılanan füniküler ile insan sirkülasyonu sağlanacak olup stadın dış cephesinin ledlerle ışıklandırılarak ve reklam alınarak başta aslanlı yol’un e-6 cephesine bitişik olan çimlendirilmiş kiralama alanları ve ileride yine aslanlı yol’dan farklı projelerle elde edilecek karlarla 120 dönümlük ali sami yen spor kompleksimiz 2018 senesi bitmeden içinde barındıracağı türk telekom stadı, depo alanları, kongre ve konferans salonu, galatasaray müzesi, gs store ve eğlence merkezi ile the venue sayesinde galatasaray’ın en değerli mülkü olup 7/24 yaşayan 365 gün gelir üreten ve basketbol ile futboldaki tüm takımlarımıza ev sahipliği yapan kapalı spor salonunda konserlere ev sahipliği yapan müzesiyle kültürümüzü yaşatan galatasaray’ın kalbi olacaktır. tüm aksaklıklara rağmen mustafa sarıgül, işın çelebi, dursun özbek, adnan öztürk, özhan canaydın, adnan polat gibi emeği geçen tüm büyüklerimize galatasaraylılar olarak teşekkürü bir borç biliriz.

    14) riva arazisi: bildiğiniz üzere ihalesi yapılan bu en büyük gayrimenkulümüzden arsa üzerindeki ipoteklerin kaldırılması ve aktifbank ile denizbanka ödenmesi gereken borçlar için 508 milyonluk ön ödeme alıp bunu kırdırıp 342 milyonunu bankalara anında ödedi. emlak gyo ile anlaşmamız %80 gs - %20 emlak gyo olduğundan aldığımız bu 508 milyon %80’lik hesabımızdan düşecek. ihalenin ilk kazananın kesin teminat mektubunu getirememesi sonucu idarenin müteahhite ait geçici teminat mektubunu irat kaydetmesiyle bize riva'dan kalacak olan meblağ aşağı yukarı belli oldu (kendimizi kandırmanın bir lüzumu yok) o da 760 milyon lira ki bu yıllar içinde gelecek yapmamız gereken emlak gyo’dan kalan hakkımızı isthikak olarak kırdırmalarını talep etmek ki daha önce yaptığımız gibi özel bir bankaya %33 ile kırdırmamalı (haksızlık etmeyelim orada tefeci faiziyle alacaklının eline muhtaçtık) örneğin ziraat bankası gibi bir kamu bankasına %20 ile kırdırmalı ve elimize tek seferde 608 milyon gibi bir tutarı blok haline geçirmeliyiz. böylece 2017 yılının 2. çeyreğinde kapa yaptığımız bildirimimize göre borç alacak farkımızın (kısa ve uzun vadelerin toplamı) net eksi 880 milyon liradır. 880-600 milyon desek 2018 başında kalan borcumuz 280 milyon olur yukarıdaki florya maddesinde belirttiğim afaki de olsa 150 milyonu daha düşersek kalan borcumuz net 130 milyon olur. her ne kadar bir başka entrynin konusu olsa da son yaptığımız sermaye arttırımı, 2017-2018 sezonunda gelen başarı ve artan taraftar sayısıyla gelen kasa kolaylığı ve önümüzdeki sezon hak kazanacağımız olası şampiyonlar ligi gelirleri 2018 yılı bitmeden borçlarımızı sıfırlama ihtimalini ortaya koyuyor. riva arazisinin bize borç ödeme kabiliyeti kazandırması dışında burada bir galatasaray akademisi ve imar çıkmayan ormanlık alanımızın da selahattin beyazıt başkanımızın adının verilmesi ve olası mülkiyeti bize ait bir gs store da bu gayrimenkulden edinebileceğimiz diğer maddi manevi kazanımlar olup başta büyük başkan selahattin beyazıt olmak üzere emeği geçen herkese teşekkürü galatasaraylılar olarak bir borç biliriz.

    15) galatasaray müzesi: 2003 temmuzunda ptt tarafından galatasaray’a kiralanan hemen lisemizin karşısında yer alan bu güzide mekan tarihi beyoğlu postanesi olup 6 aralık 2009’dan beri müzemiz olarak faaliyet vermektedir. 2018 başında müzenin avrupalı muadilleri gibi modern ve gelir üretici bir yapıya kavuşması için aslantepe'ye taşınacak olmasıyla atıl hale düşecek olan bu gayrimenkulümüz yine galatasaray'ın hizmetinde olması ve en az 49 yıllığına kulübümüzce kiralanması gerekmektedir ki halihazırda 5 aralık 2019 yılına kadar hangi amaçla kullanılacağına dair karar vermemiz için yeterli bir zaman zarfına sahibiz. benim naçizane önerim yıllardır eksikliğini hissettiğimiz galatasaray kütüphanesine ve briç gibi satranç gibi zihin sporlarına ev sahipliği yapmasıdır.

    16) galatasaray lisesi

    17) galatasaray ilkokulu: 1995 yılında inan kıraç’ın satın aldığı binada hizmet göstermektedir.

    18) galatasaray üniversitesi

    19) ergün gürsoy olimpik yüzme havuzu: burhan felek spor kompleksi içerisinde yer alan bu tesisimiz bakımsızlıktan ötürü atıl durumdayken ergün gürsoy’un 2006’da havuzun üstünü kapatıp 350 kişilik tribün ekleterek kompleksi olimpik standartlara getirmesiyle kulübümüze kazandırmış olup bu tesis galatasaray’ın yüzme şubesine de ev sahipliği yapmaktadır.

    20) erenköy villaları: galatasaray’ın dumankaya ile yapmış olduğu sponsorluğa istinaden mülkiyetine geçirdiği erenköy’de bulunan 3 adet villadır. şu an bu villalar tanesi 3 milyon tl üzerinden satışa çıkarılıp borç ödemesinde değerlendirilebileceği gibi mevcut halde galatasaray’ın amatör şubelerinde e-sports, su topu v.b. dallarda hizmet vermeye de devam edebilir.

    21) taç spor tesisleri: basketbol, voleybol gibi branşlarımızın kamp ve antrenman ihtiyaçları ile voleybol takımlarının kira ödemeden mülkiyetimizde olan bir sahaya kavuşması için yıllardır hissedilen ihtiyacın giderilmesi adına ünal aysal zamanında anadolu yakasında uygun lokasyon bulma çalışmaları (bir ara iflas eden çukurova grubuna at maltepe pamukspor tesisleri düşünülmüştü adnan öztürk tarafından) eski kadıköy belediye başkanı da olan ikinci başkanımız cengiz özyalçın ve eski bakanlarımızdan ilhan aküzüm’ün oğlu ural aküzüm’ün gayretli çalışmalarıyla taç spor’un hakim hissesi galatasarayımıza kazandırılmıştır böylece mülkiyeti galatasaray’a ait 40 dönüm üzerine kurulu istanbul’un en yüksek kapasiteli 2000 kişilik aydınlatmalı tenis kortu, ayrı 13 adet tenis sahası, yarı olimpik kapalı ve açık yüzme havuzu, voleybol takımlarımızın maçlarına ev sahipliği yapan 700 kişi kapasiteli kapalı spor salonu, halı saha, otopark, sauna, fitness merkezi, cafe ve restoranlardan oluşan büyük bir spor kompleksi maliyetsiz bir şekilde kulübümüze kazandırılmıştır. böylece hem ali sami yen spor kompleksinde yer alacak olan the venue’nün sadece basketbol maçlarına ve konser etkinliklerine yoğunlaşması sağlanmış olup hem de voleybol takımlarının bir arada antrenman ve kamp yapıp müsabakalara çıkabilme imkanı sağlanmıştır. ayrıca galatasaray’a yeni bir dalımız olan tenis branşının kurulmasına vesile olunmuştur.
  • 7
    yıllar önce sn. selahattin beyazıt'ın kulübümüze kazandırdığı araziler sayesinde bugün bir şeyler yapabiliyorsak, yıllar sonrası için de bazı yatırımlar yapmalı kulübümüz. dursun denilen adam, riva ve florya projesini anlatırken elbette geleceği de düşünerek çeşitli yerlerde toprak alacağız/alıyoruz gibi bir şeyler söylemişti. mustafa cengiz yönetimi'nin bunun doğruluğunu ve niteliğini araştırması gerekir. doğru ve düzgün ise ne ala, değilse yatırım mutlaka düşünülmelidir.

    galatasaray'ın geleceği için bugünden yapılması gereken yeni yatırımlardır.
  • 8
    galatasaray'ın olduğu için öksüz, sahipsiz kalmıştır.

    aynı gayrimenkullere örneğin fenerbahçe sahip olsa; satış aşamasında çok merak ediyorum, devlet katında bizimle aynı şekilde muamele görür müydü ya da aynı şekilde mi değerlendirilirdi bu kadar kıymetli araziler?

    istanbul'da, stadını, olduğu yere yapamayan tek klüp taraftarı olarak soruyorum bunları...
  • 10
    https://twitter.com/...CF2hpgXnuPQ&s=19

    eskiden milyon dolarlar ile ifade edilen rakamlar artık tl ile ifade ediliyor. 9 milyar tl çok komik bir rakam. 2018 öncesinde değiliz. bugünkü kurla yaklaşık 550-600 milyon dolar belki seneye 300 milyon dolar olacak.

    daha önce de söyledim dursun özbek denen galatasaray ile alakası olmayan bu kukla başkan gelirse gayrimenkuller yok pahasına elden çıkar. alenen göz dikilmiş durumda.

    sportif başarından çok daha önce bu işe odaklanmamız lazım.
  • 12
    bir tane yürekli başkan adayı çıkıp “hiç bir taşınmazımızı satmayacağız, gerekirse acılar çekeceğiz ama buna izin vermeyeceğiz” diyemedi.
    bugün suskun kalanlar yarın konuşsa da fayda etmeyecek.
    tevfik fikret’i sabah akşam dillerinden düşürmüyorlar ama onun çeyreğinin çeyreği kadar cesarete sahip değiller.
    2,5 milyar banka borcundan sebep değerli arazileri elden çıkartacaklar.
    taraftar olarak biz de biraz suçluyuz.
    acı reçeteyi içmeliyiz diyen başkan adayı çıksa çok az taraftar destek verirdi.
    o yüzden yaşayacağımız şeyler bize müstehak.
    2-3 yıllık sportif başarı için kulübün en değerli arazileri elden çıkartılacak.
  • 14
    taraftar olarak taşınmazların satılması fikrine karşı çıkarken gerekli mantıki altyapının sıkça kaçırıldığı değerlerdir.

    ucuza peşkeş çekilmesini istememek tabii ki çok doğal, aksi hırsızlıktır. ancak bir spor kulübü ve son derece az sayıda üyesi bulunan bir takımın taraftarları satışa neden karşı olsun? önemli olan bunların doğru değerlendirilmesidir.

    ilerde gerektiğinde satılır diyorsanız şu anki kriz durumunu atlıyorsunuz demektir. ayrıca bir spor kulübünün mülkleri değil kupaları ve uluslararası başarıları önemlidir ve para eder.

    değerinin altına satmayın demekle hiç bir zaman satmayın demek duruş olarak bambaşka şeyler. bizim savunmamız gereken ilk kısım.
  • 19
    ucuza peşkeş çekilmesin. iki buçuk milyar borç için bütün taşınmazları satmak gereksiz. karşılayacak olan satılsın borç sıfırlansın. tamamı satılırsa üç beş seneye bir kaç basiretsiz yönetici çıkar parayı batırır bu seferde hem borcumuz olur hem de taşınmazımız kalmaz. ben genel kurulun buna izin vereceğini düşünmüyorum zaten.
  • 20
    ucuza peskes cekilmemesi gerekir, fakat en buyuk kulfet odenilen faiz bedelidir. en azindan bir kismiyla, doviz borcu sifira indirilmelidir ve bir daha doviz bazinda borclanma yapilmamalidir. fed’in faiz arttirdigi bir durumda tl’nin deger kazanmasi ve ya korumasi icin tek bir sebep bile yoktur. yapilan her harcamanin bir kismi yatirima aktarilmalidir. gayrimenkul satisi, oyuncu satisi etc — yuzde 25’i yatirim fonuna aktarilmali, bu fon ayri bir ekip tarafindan yonetilmelidir. profesyonel ler ve yonetim ayri surecten gecmeli ve her yonetim degistiginde profesyoneller degismemelidir. bu kurumsal kimligi korumak ve bilgiyi tutmak icin de onemlidir.
  • 21
    kulüp kar üreten bir yapıya gelmedikçe satılmasına karşıyım. nasılsa zarar ettiğimiz sürece yeniden, yeniden borçlanacağız. mümkünse basketbolu nef gibi, voleybolu özel hastane gibi bir sponsor yürütürken futbolda senelik toplamda 20-25 milyon euroluk satış, 10-12 milyon bandında alım hedefi olsun. maaşları 1,5 2 milyonu aşmayacak şekilde dengeli dağıtıp kadroda da potansiyeli olan genç oyunculara yer verilirse imkansız değil hiçbir şey.

    tüm bunlar hayal mi? hayal gibi şu an. fakat ; ileride futbol aklı ile istikrar ile yönetilirsek değil. bu sene kerem, marcao toplamda 25 milyonu rahatlıkla geçer mesela satıştan, seneye nelsson ve yunus bu rakamları geçer, ertesi yıl hamza olur başkası olur yine geçeriz .ama bu eksilen parçaları nasıl doldururuz, kim doldurur? bunlar çok önemli. sadece doğru isimler ve istikrar ile mümkün. böyle bir projen yoksa ise bugün sattın malı kapattın borçları, yarın borçlandığın zaman hangi arsa, ada ile kapatacaksın?
  • 24
    'son bir iş' için tekrar başa gelmeye çalışan galatasaray tarihinin en kötü başkanının ellerini ovuşturarak talan etmeyi beklediği finansal varlıklar. o son bir iş de galatasaray'ın bu varlıkları.

    doğru değerlendirilirse galatasaray'ın kurtuluşu bunlardan geçiyor ama zor. çok zor. yeğenini kendi otelinde konaklatıp faturasını kulübe gönderen zihniyet buraları kendi cebini doldurmak için üç otuz paraya rezil rüsva edecek.
App Store'dan indirin Google Play'den alın