1
yıllardır var olan inanılmaz sekanslar sunan ritüel. maç başına toplam 15 dk falan herhalde. her maç kısa film tadında bir sanat filmi izliyormuşçasına geçen bir süre... hiç bir şey yapmadan uzaklara bakan ve dakikalarca düşünen bir karakter gibi, topu eline alıp ne yapacağına karar veremeyen ve bir sağa bir sola bakıp, bunu birkaç kere tekrar edip, sonunda rakibin en yoğun olduğu ve topun bir türlü yetişemeyeceği yere koşan(yürüyen) takım arkadaşına topu göndermeye çalışan futbolcular içerir. tabi öncesinde topu bir kere alıp sonra arkadaşına bırakan başka bir futbolcu vardır kadrajda, yapabileceğinden emin değildir, devreder bu görevi. eğer futbol sahası bir savaş alanı olsaydı ve top da bir bomba olsaydı yoğun bölgedeki düşmanları yok etmek için mükemmel bir strateji olabilirdi bu yöntem. yürüyerek kendini feda eden karakterimiz de büyük bir kahraman olabilirdi. ne yapacağını bilemeyen fırlatıcılarımızın da bu kararsızlığı, gözyaşları içinde kalan izleyici nezdinde mantıklı bir zemine oturabilirdi.
işte ben her taç atışında kafamda bu kareleri düşünerek uzaklara dalıyorum. sanki sanat filmindeki o karakter ben oluyorum. fellini filmleri gibi sekanslar birbirine girmiş, hangisi gerçek hangisi film karışıyor veee bekinden topu alan nellson topu muslera'ya dürterken uyanıyorum tekrar.
işte ben her taç atışında kafamda bu kareleri düşünerek uzaklara dalıyorum. sanki sanat filmindeki o karakter ben oluyorum. fellini filmleri gibi sekanslar birbirine girmiş, hangisi gerçek hangisi film karışıyor veee bekinden topu alan nellson topu muslera'ya dürterken uyanıyorum tekrar.