• 1
    türkiye’nin ‘la masia’sı florya’da yetişen 1987-90 jenerasyonu avrupa şampiyonluğu ve dünya 4.’lüğü apoleti takarken yıldız olması beklenen isimler süper lig’de bile zor şans buluyor

    dünya futbol kamuoyu arda turan’ın barcelona’ya transferini konuşuyor. atletico madrid’den 41 milyon euro bonservis bedeliyle barça’ya giden yıldız oyuncu, bayrampaşa altıntepsispor’da başladığı kariyerine g.saray altyapısı ve a takımında büyük değerler katarak ispanya’da devam ediyor.

    30 ocak 1987’de doğan arda, ali yavaş öncülüğünde kurulan, eski a milli takım teknik direktörü abdullah avcı’nın avrupa şampiyonluğu ve dünya 4.’lüğüne yükselttiği bir “g.saray altyapı jenerasyonu’ ürünü. her ne kadar u-17 avrupa şampiyonluğunda ve dünya 4.’lüğü kadrosunda bulunmasa da arda, bu dönemin uzak ara yıldızıydı. peki diğerleri ne yaptı? 87-90 jenerasyonu olarak adlandırılan bu florya çilekleri, istedikleri yerlere gelemediler. en kaba tabirle ‘futboldan ekmek yiyen’ adamlar haline dönüşebildiler.

    kaynak: milliyet
  • 4
    yeni bir jenerasyon yetiştirmek yerine kendilerine dilenilen jenerasyondur.

    geçin artık bu jenerasyonu. herkes kendi yolunu çizmiş, gitmiş. gelmişler 30'ar yaşlarına. önümüze bakalım biz. 2000-2001 jenerasyonunu önümüzdeki 2-3 yıl içinde hazırlamaya çalışalım. hem daha ekonomik hem daha uzun vadeli bir projedir bu.

    geri dönüp oynasalar ne olacak ki hem. 2 sene sonra hobaaa yeniden arayış içine gireceksin.
  • 5
    ne zaman fenerbahçe yada beşiktaş ile karşılaşsalar 3-4 gol atıp farklı galibiyet almadan bırakmayan bir jenerasyondu. 2000 jenerasyonunun değil fark atmak yenildiğini bile gördük.

    bunu 2000 jenerasyonu kötü diye yazmadım. ancak bazen çok abartıyoruz. x geleceğine alt yapıdan genç y oynayacağına alt yapıdan genç. o işler öyle olmuyor. yoksa ozan'ı oynatan hoca diğerlerini neden oynatmasın? bakın kendi yaşıtlarının çok üzerindeki bir jenerasyonumuz vardı. anadolu topçusu oldu hepsi. bunu görüp daha sakin kalmak varken kendi yaşıtlarına biel fiziksel üstünlük kuramayan gencecik çocuklara çok büyük misyonlar yüklüyoruz. sonra da onu oynatmayan hocaya antrenöre adalet edebiyatı falan yapıyoruz.
  • 6
    çok eleştirilirler ama abartıldığı kadar vardı gerçekten de.

    arda dünya çapında futbolculuğa yükseldi, galatasaray efsanesi olabilecekken mental eksiklikleri yüzünden çöktü. aydın iyi bir hamle oyuncusu olacaktı, mental eksiklikleri yüzünden çöktü. mehmet güven ve ferhat öztorun en azından sakatlık ve cezalarda, kupa maçlarında kullanılabilecek oyuncular olabileceklerini kanıtladıktan sonra, mental eksiklikleri yüzünden düştüler.

    uğur uçar konya zemini olmasa bizi sabri'den kurtaracak ve as sağ bekimiz olacaktı. onu da eklersek beş oyuncu eder.

    burası manchester united olmadığı için bir class of 92 beklemek abartı olur zaten. iyi kötü faydalanılabilecek dört oyuncu ve bir süperstar çıkmıştı. mental olarak nasıl kaybedildiklerinden ders çıkarıldığını umuyorum.
  • 9
    ne zaman hatırlasam 2000 jenerasyonundan umudumu kesmeme neden olan jenerasyon. oğlum transfer de yapamıyoruz biz nasıl avrupa da başarı yakalacağız lan ?

    2000 jenerasyonundan en azından alt yaş gruplarında ki turnuvalarda daha başarılılardı. tabi bunda o zamanın yıldız adayı ve saha içi rolü daha etkin olan ama şimdilerde 3'lü savunmanın ortasında bile oynatılannuri şahin'in de etkisi var.

    herkes arda'dan bahsetmiş ama arda gibi bir yetenek (yeteneğini kimse inkar edemez herhalde) bile bu jenerasyonun önde gelen oyuncularından biri değildi. son olarak üst yapıya çıkmak ayrı bir meseledir.
  • 10
    gece gece akla düşen bir zamanların wonderkidleri. o zamanlar gs tv test yayını yaparken altyapı maçları özetleri falan verilirdi, takip ederdik. bir de kamplarda hazırlık maçlarında a takımla maçlara çıkan ümit vaat eden futbolculardı. şimdinin 2000 jenerasyonu gibiydi ama şu anda aktif olarak oynayan bir tek efecan karaca var sanırım. halbuki irfan başaran'dan umitliydik, serdar eylik acaba dedirtiyordu, aydın yılmaz fena yılansıydı, mehmet güven zaten zidane. benim için galatasaray alt yapısı deyince aklıma ilk bu jenerasyon gelir. daha bunun cafercan'ı, özgürcan'ı falan vardı, çok fena bir takımdı ya.
  • 11
    bir hazırlık karşılaşmasında borussia monchengladbach karşısına* ağırlıklı olarak çıkarılmış ve çok güzel performans vermis kadrodur. yanlis hatirlamiyorsam 1 1 bitmisti o mac.
    o jenerasyonun en yeteneklisi olan cafercan aksu'yu maalesef bir gençlerbirliği maçında son dakikalarda umut olarak hakan şükür'ün yerine oyuna alarak harcadık.
    arda turan'ı, aydın yılmaz'ı, ugur ucar'ı ve ferhat oztorun'u a kadroda gördük.
    bu dörtlüden en cok üzüldüğüm ugur ucar idi. belki de semih kaya'dan, ozan kabak'tan çok daha önce parlayacak altyapı defans ürünümüzdü. bir konya deplasmanında buzlu zeminde dizi parçalandı ve kariyeri çok başka seyretti.
    hani simdi atalay, mustafa kapı falan diyoruz ya. bu kadroda yer alan oguz sabankay, zafer sakar ve irfan basaran o dönem performanslari ile bu dönemkilere göre daha üstün performans gösteriyorlardı. hele ki 28 temmuz 2006 borussia mönchengladbach galatasaray maçında oguz sabankay resmen döktürmüştü.
    bu çocukların yanlış zamanda galatasaray altyapısında olduğunu düşünmüşümdür hep.
  • 15
    https://gss.gs/BUp.jpeg

    bir altyapı jenerasyonunun tam olması gerektiği gibi jenerasyondur. 1 tane uluslararası yıldız * 3-4 tane yerel lig için ideal oyuncu * geri kalanları da yerel lig ve alt liglerdeki rakiplere satarak diğer jenerasyonların kaynağını oluşturacak.

    her jenerasyon sana 5 tane arda 5 tane ilk 11 ve rotasyon oyuncusu verecek olsaydı altınordu sürekli şampiyonluk kovalar barcelona şampiyonlar ligini kimseye bırakmazdı.
  • 16
    haber alma kaynağının sadece gazete ve televizyon olduğu yıllarda bu arkadaşlar bütün otoriteler tarafından geleceğin los galacticos'u ilen edilmişti. biz de bu arkadaşları sadece haberlerden ve biraz da fm verilerinden bilirdik. neler yazıldı neler. "barcelona başkanı oğuz sabankay'ın ailesiyle görüştü", "fenomen zidane yeni veliahtım cafer can aksu dedi", "ronaldo'dan özgürcan özcan'a özel tebrik" , "pele'nin babası aydın yılmaz ikinci oğlumdur açıklamasını yaptı." biz de bu haberlere bakıp sevindik, yetişmelerini dört gözle bekledik. hani bir yerden para geleceğinden emin olursun ama o para hiç gelmez ya. işte bu arkadaşlarda da aynı şeyi yaşadık. milyonlarca yıl geçti ama içimizde hala "olsun 87-88 jenerasyonu geliyor, onlar toparlar" ümidi vardı. sonra geçti yıllar. ne kadar alışmışsam hala oğuz sabankay'ın, ferhat öztorun'un geleceğini bekliyordum. geçen arkadaş uyardı, abi çoğu emekli oldu onların dedi. hüzünlendim, pencereden dışarı uzun uzun baktım.

    insanoğlu çocukluğunda hayal kurar, yaşı ilerledikçe muhteşem şeyler göreceğini umarak büyümeyi dört gözle bekler. sonra hayat gerçek yüzünü gösterir ve o kişi bir gün acı ya da tatlı şu altın kuralı öğrenir: "hayatta hiçbir zaman hiçbir şeyden beklentin yüksek olmamalı." işte bu arkadaşlar en önemli hayat derslerinden birini öğrenmemde yardımcı oldu. ne hayaller ne beklentiler içinde bekledik sonucunda hiçbir şey çıkmadı. meğer bir iki tanesi dışında hepsi kötü oyuncuymuş. ronaldo cafercan aksu'ya hiçbir zaman gıpta ile bakmamış, pele aydın'a yeni veliahtım sensin dememiş. hepsi bir yalanmış.
  • 19
    hayal kırıklığı yaşatma sebebi türk futbolunun tembellik ve devrecilik adetinden gelmektedir. bu çocuklar düzgün bir şekilde asla çalıştırılmadı. bir üst seviyeye gelmeleri için taktik bilgisi verilmedi, özel program yapılmadı. psikolojik gelişimleri takip edilmedi. galatasaray gibi zamanında altyapısından ülke futboluna yön vermiş isimler çıkaran bir kulüp bile bunları yapamıyorsa bu ülkede futbolun avrupa seviyesine gelmesini bekleyemezsiniz.

    bu jenerasyonda herkesin parmakla gösterdiği 2 isim vardı. diğer gençler bile bu ikili için "idmanlarda yaptıklarına inanamıyoruz" diyorlardı. birisi mehmet güven, diğeri aydın yılmaz. kahramanmaraşspor ve iskenderunspor formaları giyiyorlar şu anda.

    eğer sen taraftarını 1 sene değil yıllarca mutlu etmek istiyorsan, kulübe sürdürülebilir ekonomik katkı yapmak istiyorsan gerekirse 1 futbolcu almayacaksın, bu para ile genç takıma gözün gibi bakacaksın. idmanda 5e 2 yapmakla bu işler bitmiyor.
  • 20
    genel kriterlere bakıldığında başarılı bir jenerasyondur. bir neslin tamamının üst düzey olduğu dünyanın hiçbir coğrafyasında yok. kümülatif olarak baktığımızda atletico madrid ve barcelona görmüş arda turan var, ayrıca uzun yıllar süper lig seviyesinde oynamış uğur, ferhat, aydın ve mehmet var. bir jenerasyon içinde bir kulüp, birkaç lig seviyesi oyuncu çıkartırsa verimli kabul edilir. daha fazlası neden olmadı kısmının irdelenmesi lazımdır, o da ayrı.
  • 21
    kendilerinin futbol sporundan para kazanmasını sağlayacak mesleki yeterliliğe ulaşmış oyuncu grubudur. bu mesleki yeterliliği de galatasaray alt yapısında almışlardır. bir çok oyuncusu da galatasaray futbol takımlarının en üst noktası olan a takım ile forma şansı bulmuştur.

    türk toplum yapısında her şeyi devletten bekleme geleneği olduğu gibi genç insanların yetiştirilmesinde de kurum, kuruluş desteği beklentisi çok yüksek. hep bilinen bir geyik vardır avrupa'da aileler 18 yaşına geldiği an çocuklarını ayrı eve yolluyor kendisine bir hayat çizmesini istiyor diye. biz de ise 22 yaşına gelmiş koca adamları diyetisyen getirin, psikolog getirin, birileri bu çocuğu çalıştırsınnn(!) diye ittirmeye çalışıyoruz. bu jenerasyon ve türk sporcularının temel sorunu kültürel sebeplere dayanıyor. bu gruptan kulübümüzü eleştiren sporcuların videolarını bazı videoları malum ortamlarda mevcut. açıp izleyin, kendini ifade etmekte zorlanan ve kültürel seviyesi bayrampaşa nargile salonlarının ortalaması seviyesinde seyreden bireyler olarak yetişmişler. galatasaray bu çocukları alıp fransa'da okutup baudelaire okutacak değil herhalde. galatasaray kendilerine imkan vermiştir. galatasaray'da devam etmek gibi bir zorunluluk da koymamıştır önlerine. kendileri çalışıp, çok çalışıp başka kulüplerde de başarılı olabilirlerdi ama olmadı. kendi taraftarımızın da şu duygusal hallerden kurtulması gerekiyor yeni nesillerin gelmesi için.
  • 22
    belki de çok büyük fırsat kaçırdığımız jenerasyon. fatih terimin milli takımı topladığı ve uefa yolculuğu yaşanan sürece girebilirdik. uğur uçar, ferhat öztorun süper ligde barınan bekler ki bizde erken yaşta avrupa tecrübesiyle daha farklı ilerleyebilirdiler. arda turan çok başka bir şeydi o zamanlar. cafer can, aydın, özgür can. gençleri yola getiren hoca, yönetim eksikliği ve kulübün mali durumunun yarattığı kaos ortamıyla bu gençleri değerlendiremedik. ama öyle winner camiayız ki o süreçte bile 2002,2006,2008 şampiyonlukları var.
App Store'dan indirin Google Play'den alın