galatasaray'ın başına gelme ihtimali sıfırdır. burada kastedilenin mayıs 2018'de herkesin bildiği ne garip ki sadece ekonomi cahili galatasaray muhabirlerinin şaşkınlıkla haber ve yorum yapmaya çalıştıkları yeni türk ticaret kanununun ilgili maddelerinde üst üste şirketlerin basiretli tüccar mantalitesine aykırı hareket ederek zarar edemeyeceği gibi son derece muğlak mevhumuna dayanmaktadır.
bana ait e-fatura zorunluluğu olan on milyon cirolu dandik limited şirketimde bile 3 yıl üst üste zarar etmeme ilkesine bakılırken galatasaray sportif aş gibi borsaya kote bir anonim şirketinin 5 yıl boyunca zarar etmemesini beklemek gayet doğal, hayatın olağan akışına uygun bir beklentidir.
buradaki sıkıntı dursun başkan'ın galatasaray kamuoyunu manipüle etmesi ve galatasaray düşmanlarının acaba bize bu beşinci yılda da çıkacak olası zarardan ekmek düşer mi bekleyişidir.
özetle cezalıyken ve ceza dönüşü aktardığım (bkz:
#2311353) üzere başkan tüm önlemlerini almış vaziyette. medyada takip ettiklerimden sadece sultani124, dursun başkan'ın mayıs 2018'i işaret ettiğini ama kendisinin bu sorunu çözebileceğini fakat nasıl olduğunu kimseyle hususi paylaşmadığını canlı yayında söylemişti. ki sultani124 de dursun özbek karşıtı olduğundan ilk tahlilde dursun başkanın fatih terim'i aslında getirmeyeceğini ama baskın seçime kılıf olarak hazırladığını defalarca söylemesine rağmen diğer tüm galatasaray yazarlarından ve muhabirlerinden farklı olarak bu hakkı teslim etmişti.
daha detaylı bir girdinin galatasaray'ın mali yapısıyla alakalı girilmesi gerektiği şerhini koyarak işbu girdi ile şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki galatasaray'ın mayıs 2018'de zarar açıklama ihtimali sıfırdır. galatasaray şampiyon olamasa bile zarar etme ihtimali yine sıfırdır. dursun başkan'ın bir finans dahisi olduğunu ve aklının farklı çalıştığını (bkz:
#2302578) aktarmıştım. ama bu girdide şu kadarını söyleyeyim;
zarar eden bir firma kara geçmek için öncelikli olarak ne yapmalıdır? normalde olması gerekenler şunlardır;
maddi duran varlık satımı ile kar elde etme (riva ve florya ihaleleri)
gayrimenkullerini yeniden değerlemeye giderek kara geçme (ihalelerden önce yapıldı)
sermaye artırarak finansal gider yaratan borçlarını kapatma (son bedelli sermaye artışı)
kara geçmek için ek operasyonel önlemler alma (bileklik-bilezik)
bunların hepsini yaptı dursun başkan ama şunu gördü geçen sene galatasaray ucu ucuna kar etmeyi kaçırıyordu. öğrendiğim kadarıyla 10 milyon lira gibi bir farkla. başkan birçok yol denedi hatırlarsanız store ile stad arasına kermes :) gibi bir çadır açmış orada kimi özürlü ama satılabilir kondisyonda ürün satmıştık haraç mezat. hatırlayanlar ne dediğimi anlayacaktır.
ama dursun başkan tam bir şark kurnazı olduğundan aklına şu fikir geldi? neden daha çok zarar etmiyorum? nasıl yani diyorsunuz ama finansçı arkadaşlar daha iyi bilir örneğin hep o ludwig erhard'ın wirtschaftswunder'i anlatılır:) aslında olan şudur; almanlarda know-how mevcuttur, yıkıma rağmen sermayede, insan gücü tüm kayıplara rağmen anavatan için kafidir özellikle kadın iş gücünün fazlalığıyla ve yaşanan müthiş yıkım en büyük iktisadi büyüme motorudur.
özetle en büyük büyüme en büyük yıkım sonrası gelir. tabii bunun püf noktasını bilmeyenler dursun başkanın basın toplantılarında dile getirdiği hususları demirören gibi ben batırdım onun için kimse girmesin gibi avamca bir yaklaşımla değerlendiriyor. bir kere bu her şeyden evvel temelsizdir zira dursun başkan'ın cebinden koyduğu para 3.5 milyon doları geçmiyor. zira demirören gibi zengin biri değildir özbekler ama onların kredibilitesini katlarlar (yarım milyar dolar kredi limiti var deniyor dursun başkanın ama hep anlattığım gibi öz kaynağı sahip olduğu 3 otel, diğer işlettiklerinin mülkiyeti kendinde değil). kefalet dahil 100 milyon dedikleri ise her şirket müdürü imza yetkisini kullandığı dönem itibariyle nasıl tüm borçtan sorumlu olur bu da öyle bir durumdur yani yeni başkan geldiğinde kefalet senetlerini imzalar zira bu bir risk bile değildir. dursun başkan aklınca daha önce ayni destekle sponsor olduğu gibi 3-4 milyon dolarlık nakdi desteğimi sponsor olarak yapar devlete vereceğim vergiden düşerim diyordu. şu an dursun başkana 4 milyon dolarını geri versinler özbek kardeşlerin bütün sıkıntısı biter. gerçekten durum bu kadar basittir.
tamamlarken altını çizeyim renkdaşlar, dursun başkan geçen sene bir karar aldı ve özellikle ünal aysal zamanında yapılan bilanço makyajlamasının önüne geçti. adeta makyajı sildi nasıl mı? herkes geçmiş dönemlerdeki usulsüzlükleri soruşturduğunu sandığı bir teftiş raporu var ya hani bağımsız denetçiler filan:) bunlar hep dursun başkanın hikayeleri amaç yolsuzluk tespit etmek değil zararı daha da arttırarak önceki sene için bu sene kara geçmek için attığı adımlara dayanak oluşturma. hani diyordu ya; çatalcada depomuz var, 3.5 milyon kira ödüyormuşuz filan da kimse yerini bilmiyormuş da içinden etekler çıkmış, işte efendim stadın altına mağazacılık aş'nin stoklarını depolamaya başlamışız da bir sürü kırık kulplu kupalar varmış...
dursun başkan geçmiş dönemlerde zarar yazmamak için yönetimlerin stok, amortisman, envanter, demirbaş aklınıza gelen tüm kalemlerindeki oynamaları önceki dönemde zarara çevirerek kulübün mizanına çeki düzen verdi. dolayısıyla galatasaray'ın başına kayyum atanma gibi bir durum yok. zaten 5 sene üst üste zarar eden borsaya kote aş şirketine kayyum atanır diye bir şey de yok bu da kendisi başlı başına şehir efsanesi de olacak olan tehlike; galatasarayın sportif aş'deki yönetim anlamında elinde tuttuğu altın hisse denen idari hisseleri kaybeden ve yönetimsel olarak kırılgan hale gelip dışarıdan manipüle edilip uzun vadede ele geçirilme tehlikesini doğurur.
not: eğer galatasaray mayıs 2018'de zarar etsin yahut kayyum atansın başına ya da altın hisselerini yani idari ayrıcalığını kaybetsin sportif aş'de işbu girinin müellifi yazarlığını sonlandıracaktır. bunun çetelesini de daha öncekiler gibi isteyen tutabilir. sonuçta aslolan galatasaraydır...
