1
formata uygun mu tam emin olamadım ama bu konunun açıklığa kavuşması, belki gün itibari ile * yaşadığımız tüm şaka gibi olayların çözüme ulaşmasına yardımcı olabilir.
öncelikle bu başlığı ironi olsun, şakalar komiklikler dönsün diye açmadım. gerçek manada dursun özbek ekibi ile başlayan dönemin muteviyatı ve bu dönemde yaşanan eziyetlerin katlanarak artması, bir son bulmaması ve tüm bu olanların aydınlatılamaması sanki büyük bir günaha bağlı.
oryantalizmdan uzak olarak, azıcık inancı olan insan günaha, günah olmazsa karmaya inanır. ona da inanmıyorsa vicdanı vardır. nihayetinde kişi tüm bu inanışlarda ya da inanmayışlarda, hatasından ötürü bir ceza çeker.
şu an cezayı çeken taraf galatasaray taraftarı, yani biziz. bir günahımız, hatamız, vicdan yapmamız gereken bir durum var. bu kesin. ama ne?
işte günlerdir düşündüğüm, bir cevap aradığım soru bu. biz ne yaptık ve bu günleri yaşıyoruz? neden bu günler bitmek bilmiyor? neden bu azap sinir bozucu bir şekilde trajikomikleşerek artıyor...
bahsettiğim gibi günlerdir düşünüyorum, felsefe yapıyorum. ama bir türlü tüm bu olanları hakedecek kadar nasıl bir günah işledik bulamıyorum.
öyle bir günah ki bu gecemizi gündüzümüzü zehir ediyor. aslımda aklıma gelen bir şey var ama söylemeye çekiniyorum.
galiba biz sevdiğimizi gerçekten sahiplenmedik ya da aslında bizim olan bir şeye hep başkasınınmış gibi davrandık.
ne demek istediğime gelince:
(bkz: galatasaray lisesi)
öncelikle bu başlığı ironi olsun, şakalar komiklikler dönsün diye açmadım. gerçek manada dursun özbek ekibi ile başlayan dönemin muteviyatı ve bu dönemde yaşanan eziyetlerin katlanarak artması, bir son bulmaması ve tüm bu olanların aydınlatılamaması sanki büyük bir günaha bağlı.
oryantalizmdan uzak olarak, azıcık inancı olan insan günaha, günah olmazsa karmaya inanır. ona da inanmıyorsa vicdanı vardır. nihayetinde kişi tüm bu inanışlarda ya da inanmayışlarda, hatasından ötürü bir ceza çeker.
şu an cezayı çeken taraf galatasaray taraftarı, yani biziz. bir günahımız, hatamız, vicdan yapmamız gereken bir durum var. bu kesin. ama ne?
işte günlerdir düşündüğüm, bir cevap aradığım soru bu. biz ne yaptık ve bu günleri yaşıyoruz? neden bu günler bitmek bilmiyor? neden bu azap sinir bozucu bir şekilde trajikomikleşerek artıyor...
bahsettiğim gibi günlerdir düşünüyorum, felsefe yapıyorum. ama bir türlü tüm bu olanları hakedecek kadar nasıl bir günah işledik bulamıyorum.
öyle bir günah ki bu gecemizi gündüzümüzü zehir ediyor. aslımda aklıma gelen bir şey var ama söylemeye çekiniyorum.
galiba biz sevdiğimizi gerçekten sahiplenmedik ya da aslında bizim olan bir şeye hep başkasınınmış gibi davrandık.
ne demek istediğime gelince:
(bkz: galatasaray lisesi)