• 9576
    her geçen yıl artan bir yüzdeyle gündelik taraftar kitlesine içinde barındıran taraftar grubudur. artık eski usul bizim gibi geleceği de düşünen, geçmişte yapılanlardan referans alan taraftar pek kalmadı.

    bu bahsettiğim ve son 5-6 yılda piyasaya çıkan yeni güruh, sadece maçın ilk düdüğü ile ortaya çıkan ve maç sonu sosyal medya paylaşımları ile taraftarlığını sona erdiren bir güruh. heyecanını yaşıyor, stresini atıyor, sonuca göre ya abartı şekilde övüyor ya da abartı şekilde sövüyor geçiyor. onun dışında hayatında galatasaray yok. dolayısıyla sen bu adama "bu maç kötü oynayan oyuncu 1-2 hafta önce böyleydi veya gelecekte şöyle olacak" diye anlatamazsın. denemeye bile gerek yok.
  • 9577
    çok uzun yıllar kombinemle maçlara gittim. uzun yıllardır da gitmiyorum. tribünde değişmeyen tek şey takımın sana ihtiyacı olduğu anda desteklemeyip herkes gergin bir şekilde bekliyor. beğenmediğim ultraslandan beğenmediğim tezahüratlarda olsa en azından cılız bir ses onlardan geliyor. onun dışında mesela dün ki maçta. adamlar kırmızı görene kadar taraftar yok. taraftar zaten adamın sarı alacağını anlamadı bile. bizim taraftarı da hakem uyandırdı biraz. maç berabere iken veya takım öne geçince herkes tezahurat yapıyor. önemli olan geri düşünce ateşlemek.
    sonra kendi evinde puan mı kaybedilir. sen sahadaki takıma kendi evinde olduğunu hissettir, tribünde yaşadığın gerginliği yansıtma bak o takım neler yapacak sahada.
  • 9578
    insanımız çok cahil. maalesef bu artık galatasaray taraftarına ve tribününü de yansımış durumda. çünkü insanlar artık izlediği ile değil okuduğu duyduğu ile şekil alıyor galatasaray'a karşı.

    muhtemelen şuan maçın son 10 dakikası tekrar oynanacak deseler ve stada dönsek muslera falan ıslıklanır. sosyal medya öyle yazdı çünkü.

    futbolu çok bilmeyen, futboldan çok anlamayan doğu batı alt taraftarı belliydi eskiden. genelde kel, zengin görünümlü abiler olurdu, en fazla alkış yaparlardı. ıslık mıslık bilmezlerdi. şimdi onların yerini futboldan hiç anlamayan genç şımarık turist ama her şeyi bildiğini sanan tayfa aldı. ıslık olayı arttı. cehaletin çözümü hala bulunumadı, galatasarayımız da bundan nasibini alıyor maalesef.
  • 9579
    oyuncularından her maç skor ve üstün performans bekleyen taraftarın beklentilerini doğru ayarlaması gerektiğini düşünüyorum, futbol arkadaşlar bu, basketbol maçı izler gibi atışlarda yüksek bir başarı yüzdesi bekleyemezsiniz.

    cl rekorunu hala beşiktaş'ın elinde tuttuğunu, maçların ortalama 2-3 gollü olduğunu göz önünde bulundurursak denemenin, denemekten vazgeçmemenin, ilk denemede atmaktan daha doğru olduğunu anlarsınız. çünkü biri size belki 1-2 maç kazandırabilir, diğeri ise muhtemelen sezonun tamamını kazandıracaktır.
  • 9580
    içlerinde bolca kötü insanın da bulunduğu topluluk. kombinelerini hiç tanımadıkları, tribün performanslarını hiç bilmedikleri insanlara fahiş fiyatlardan satıyorlar. bir de üstüne takımımıza kötü eleştirel yorumlar yapıp keyif kaçırıyorlar. hem ana mesleğinin yanında ek iş olarak karaborsacılık yapacaksın hem de bu takımı seviyorum diyeceksin, sizce de oksimoron değil mi? zamanında çok eleştirdiğim, hatta sucuk ekmekçi bunlar dediğim ultraslanın yaptığı tezahüratlar olmasa nasıl tribün desteği alacak bu takım?
  • 9581
    halkın ekonomik açıdan bir çıkar yol bulmaya çalışması ve şirketlerin de bir bir halka arza açılmasıyla birlikte biliyorsunuz bir borsa fenomeni oluştu. hayatında ilk defa bir hisse alan insanlar, aldığı minicik hisseyle o şirketin tezgahtarlarını kontrol etmeye, çalışanlara söz geçirmeye falan çalışıyorlar. tam anlamıyla cehalet özgüveni ile oluşan, popüler tabirle cringe bir durum.

    işte bizim galatsaray taraftarı da aynı bu hisse alan insanlar gibi. 5-10 yılda bir iyi kadro görünce dünyanın futbolla en ilgili taraftarı olup, bir youtube katıl üyesi olarak kendini takımın sahibi sanıyor. asıyor, kesiyor, onu gönderip, diğerini getiriyor. maç içinde büyük efor sarfeden oyuncusunu yuhluyor. hiçbir öngörü, hiçbir analiz yapmadan en ilkel dürtülerle hareket ediyor. sosyal medyadaki taraftarların söylemlerine göre takım yönetilseydi 365 gün transferin açık olması gerekirdi. çünkü bir günde bütün 11 bozulup baştan kurulabiliyor. hayatında sadece bir kere bile 100 metrelik bir mesafede orta seviye hızla bir defalığına koşsaydınız sahadaki sporcuların eforuna saygı gösterirdiniz. yanlış anlamayın topla da koşun demiyorum.

    neyse şu hissedar taraftar profili bir an önce ortadan kalksın da biz de takımımızdan zevk alalım. başarı da, başarısızlık da olağan durumlar. ağızdan salyalar çıkmadan, hepsinin keyfini çıkarmayı bilmek lazım.
  • 9582
    kendi kendini gazlayıp, beklentiyi arşa çıkararak ilk olumsuzlukta takımı dağdan taşa vuran bir garip kitle oldu son zamanlarda. ben bunu yeni kuşağın tüketimsel açlığına bağlıyorum. o gitsin, bu gelsin. bir de bunu deneyelim, yok bu da tutmadı. aa bu 10 maç iyi 1 maç kötü yuuuhhhhh nasıl olur? bu tepkilerle başa çıkmak futbolcunun kendisine bağlı. müşteri haklıdır, taraftar kurban ister. bu çok uzun zamandır böyle. ancak aklı başında futbolu bilen, geleceği okuyabilen ve geçmişten ders alan taraftarlar yangın için daha çok erken olduğunun farkında. geçen seneden daha iyi olmamıza rağmen beklentiyi gereksiz yükseltip uzay takımıyız gibi davranmaya başladık.
    bilmiyorum ya avrupa ligleri takip edilmiyor ya da gerçekten bu oyunun dokusu anlaşılmıyor.
    bu bakımdan o bunu ıslıklamış, o buna alkış yapmış demekten ziyade tribündeki bu evrenselliği ve çeşitliliği özümseyip zevk almak en doğrusu. sonuçta 5 parmağın beşi bir değil. stadımız da ali sami yen değil. 18-19 bin kişiyi organize etmek başka 52 bin kişiyi organize etmek başka.
    ua alkışlar, üni ıslıklar, tekyumurk küfreder, münferit aa ben nereye geldim şaşkınlığıyla mutluluktan tepkisiz kalır.
    önemli olan sabırdır. zaten 2 ay sonra ak mı kara mı göreceğiz. buradan bütün taraftarımızı itidale davet ediyorum.
  • 9583
    "galatasaray taraftarı" ve "statta yer alan galatasaray taraftarı" diye iki ayırmak lazım bu başlığı.

    ben tribünde ıslığa, tepkiye karşı bir adam hiçbir zaman olmadım, gerektiğinde yapılır ama bu sezon gereken bir durum yok. galatasaray stadında da genel olarak sağduyu hakimdir ve insanlar bilinçlidir. molde maçında da, kopenhag maçında da ıslık alkışla bastırıldı zaten. ancak ıslıklayan insanlara dair otokontrol mekanizmasına ve tepki gösterme hakkına sahip tek topluluk da yine stadın içerisindekilerdir. lig maçlarında doğu tribüne gitmenin bedeli 2.000, batı tribüne gitmenin bedeli 3.000 lira. şampiyonlar ligi maçında bedeller bu tutarların iki katı. exxen'e, bein'e küfür edip, kaçak yayın kovalayarak maç takip edenlerin; ömründe stada adım atmamış olanların; "bu taraftar mal ya, ne diye ıslıklıyor" diye tribündeki insanlara galatasaraylılık dersi vermeye kalkması saçmalık. o bedelleri ödeme gücüne sahip insanlar arasında çok sayıda vefakar, cefakar taraftar bulamazsınız. var elbette ama o tutarları ödeyebilmek için zorlanan, zorlandığı için de stada geldiğinde sadece ve sadece mükemmeli görmek isteyen tahammülu az bir bir kitle de var. ekonomik sorunu olmayan, bu tutarları kolayca ödeyebilen ancak başarısızlığa tahammülü olmayan ve genel olarak hayatında yüksek standartlara alıştığı için, aza veya kötüye tepki gösterme hakkını kendinde bulan bir kitle de var. bunların dışında pek farklı özelliğe, kişiliğe sahip insan da var. içinden o an ne geliyorsa onu yapıyor insanlar statta; büyütmek, abartmak yersiz. abartılı boyuta geldiği zaman zaten ıslıklayanlara yönelik küfüre ve hatta şiddete ulaşan boyutta reaksiyon oluyor. ama sorunu çözmek adına bir yöntem belirleme hakkına sahip olan insanlar da yine stattaki galatasaraylılardır. başkaları değil.

    stadın dinamiği ve bileşenleri hakkında sadece stadın içerisindekilerin konuşma hakkı olduğunu düşünüyorum kısaca. stad zaten kendi kontrol mekanizmasını ve frenleme sistemini kendi içerisinde oluşturuyor. galatasaray için maddi ve manevi emek vermeyen insanların, burada veya başka platformarda stadın içerisindeki galatasaraylılar hakkında amiyane tabirle racon kesmeleri yanlış. galatasaraylılık dersi alması gereken kimse yok statta. içeride yanlışlar olabilir ama içeride olanlar, içeride olabilmek için yaptıkları maddi ve manevi fedakarlıklarla zaten pek çok galatasaraylının önüne geçmişlerdir. maddi olarak durumu olmayanlara sözüm yok ama tamamen keyfi bir şekilde kulüp için herhangi bir şey yapmayan insanların hiç kimseye öğretebilecekleri bir galatasaraylılık yok. burada biraz herkesin yerini ve sınırını bilmesi lazım.
  • 9585
    26 eylül 2023 istanbulspor galatasaray maçında maça giden taraftar maç boyu onlarca kez pas hatası yapan, çok kötü oynayan angelino'ya en ufak bir tepki göstermezken, maça girdikten sonra çok iyi oynayan barışa bir pas hatası yaptı diye hemen aauuuvvv diye tepki göstermiştir. afedersiniz ama bu düpedüz terbiyesizliktir. türk oyunculara karşı bariz bir tahammülsüzlük var. bunun acilen ortadan kalkması lazım.
  • 9588
    neden bu kadar olumsuz eleştiri yaptığımızı anlamıyorum. herkesin gördüğü gibi maç gayet rolantiye alınmış. bi sakatlık bela çıkmasın, fazla yorgunluk çıkmasın istenmiş.

    tek sıkıntılı durum skoru rahat bi yere getirip bazı oyuncuları dinlendirme şansımızın olmaması. şanssızlık bugün yanımızdaydı.

    avrupa serüveni devam ederken ligde de kazanıp devam etmek öncelikli hedefimiz değil mi? diğer takımların bizim girdiğimiz pozisyonların yarısına bile girmeyip maç kazandığında bayram yeri oluyor her yer.

    biraz sakin olmakta fayda var. bu haftaları galibiyet ile atlatmak her şeyden önemli. buna dikkat etmekte fayda var.
  • 9589
    biraz sakin ve sabırlı olması gereken taraftar grubu. son maçlarımızda bolca direk, bolca kaçan şanssız hücumumuz var. üstelik takım, fizik kapasite ve ilk 11'deki eksikler sebebiyle henüz potansiyelinin %60'ıyla oynuyor. bu bile ligde trabzon deplasmanı sonrası liderliğe tutunmak için yeterli.

    şunu unutmayın: fener'in oyunu kadro yapısı sebebiyle buradan ileri gidemez, anca geriye gidecek. bizimkisi ise tam tersine sezon boyunca ileri gidecek.

    avrupa'daki durumu kestirmek zor. benim temennim 3. olup avrupa liginde yarı final kovalamak. hayırlısı olsun.

    taraftar olarak siz, müsterih olun. yangınlık bir durum yok. transfer dönemi biraz keyifsiz geçti, onun etkisini takım da yaşıyor şu an. ama zamanla üstümüzden atacağımıza eminim, siz de emin olun.
  • 9590
    sosyal medyada aktif olan yığınlığının, benden yaşça biraz küçük çok yakın bir arkadaşımın prototipi olduğu taraftar türü.

    bu entry'yi okuyorsa buradan kendisine de selam olsun *, reel hayatımda gördüğüm, galatasaray anlamında, kendimden daha tutkulu olarak tanımlayabileceğim tek insan diyebilirim. çocuk galatasaray'la yatıp galatasaray'la kalkıyor, hayatının büyük bir çoğu gs sadece. ama gel gelelim, bir o kadar tez canlı. biri bir top kaptırsın veya ne bileyim bir gol yiyelim, anında sinirlenmeler küfürler falan. veya maç kaybedelim o gitsin bu gitsin okan gitsin terim gelsin. hatta geçen sene * 14 maçlık seriden sonra bile, şaka yollu da olsa puan kaybında okan gitsin terim gelsin falan diyordu. şaka da olsa, o kafa var çocuğun bilinçaltında. o yangıncı taraftarlığı atamıyor kafasından. kendisine bir şey diyince de ben böyleyim diyor. farkında olmadan hem kendine zarar veriyor, hem de tuttuğu takımın sosyal ortamına zarar veriyor. hayat bu kadar siyah-beyaz değil, maç 0-0'ken veya gol yiyince herkes her şey kötü bok bilmemne, öne geçince de tozpembe süper değil. hiç ortası yok çocuğun bu konuda. buradaki çoğu yazarın da aynı tavırda olduğunu gördüğüm için bu entry'yi girme ihtiyacı hissettim. böyle bir dünya yok. hiçbir şey mutlak kötü veya mutlak iyi olamaz. romantizm aleminde yaşamıyoruz. yenik durumdayken verilen tepkilerle öndeyken yapılan övgülerin, gerçekte varolan durumla olan orantısızlığı inanılmaz gülünç bir seviyeye geldi çünkü artık. bu kadar fevri, tez canlı hareket etmeye gerek yok.
  • 9593
    bu sene daha uyanık olması gerekiyor. anadolu kulüplerinin hepsinin koç holdingden getirisi var neredeyse.* fenerbahçe iyi futbol oynamıyor velevki oynuyor olsun biz işimize bakalım. sağda solda fenerbahçe futbolcularına övgüler görüyorum. bu maç özelinde dahi "gol iptal edildi ama szymanski pozisyonu penaltıydı" gibi şeyler görüyorum. galiba en iyisi okan hoca gibi yapmak olacak. sosyal medyaya kulak tıkamak. biz işimize bakalım her şekilde kazanıyoruz zaten.
  • 9594
    takımımız bu akşam şampiyonlar liginde, sonucuna göre bu sezon neyi hedeflemesi gerektiğinin biraz daha netleşeceği manu deplasmanına çıkıyor.
    güncel form durumu ne olursa olsun dünyada öyle ya da böyle adı olan takımlardan biriyle oynuyoruz.
    hal böyleyken olası bir kötü sonuç durumunda zaten fbjk medyası fazlasıyla takımımıza çullanacağından, galatasaray taraftarına düşen sağduyulu ve uyanık olmak, kötü niyetlilerin değirmenine su taşımamak olur.
    umarım takımımız tüm bunları kağıt üzerinde bırakacak performansı göstermeye ve iyi bir sonuç almaya muktedir olur da hepimiz yarın bu saatlerde mutluluk mesajları giriyor oluruz.
    (bkz: 3 ekim 2023 manchester united galatasaray maçı)
  • 9598
    oturdum ve 3 ekim 2023 manchester united galatasaray maç başlığını okudum. bu kadar uçlarda, bu kadar her şeyi ya siyah ya beyaz görmek çok tehlikeli ve sakıncalı. maç heyecanıyla o an çok gergin şekilde entryler yazılıyor biliyorum ama tuhaf yani. bende de oluyor bu yanlış anlaşılmasın kendimi ayırmıyorum. bazı şeyleri idrak etmemiz gerekiyor. biliyorum maç anı otokontrol zayıflıyor ama anlamamız lazım hep birlikte. old trafford deplasmanında pozisyon vermek dünyanın en doğal şeyi bunu anlayalım arkadaşlar niye bu kadar abartılı tepkiler veriyoruz? manchester’a pozisyon vermekten daha doğal bir şey yok bizim gibi bir takım için. kerem konusu çok gereksiz uzuyor. kerem’i bugün mü tanıdık? yapabileceklerini gayet iyi biliyoruz. sanki ilk kez top kaybediyormuş gibi ha hu yapmanın manası ne? bu iş çalışma işi, biraz da kısmet. ıcardi penaltı kaçıracaksa neden almışız ıcardi’yi. kötü haber mesai ve ronaldo da kaçırıyor. bazen saçma sapan tepkiler veriyoruz. bunlar maç heyecanıyla oluyor farkındayım ama sakinleştikten sonra okuyunca bir garip geliyor yazılanlar.
  • 9599
    boş beleş tipler gidip, hakiki taraftar gelince ne güzel oluyormuş.
    tabii gerçek taraftar kerem'i ıslıklamayı bilmediği, 7/24 takımını desteklediği için, böyle geri dönüşler daha kolay oluyor.
    şu maç rams park'ta oynansa, kerem o golü atacak ne zamana ne de morale sahip olurdu.
    hemen ıslıklarlar, çocuğu oyundan aldırmaya çalışırlardı.
    ıcardi bile ıslıklanabilirdi penaltı sonrası, emin değilim.
    bu boş beleş tipler futbolu okan buruk'tan daha iyi bildiği için, kendilerini oyuna müdahale merkezi falan sanıyorlar.

    burada da var, boş beleş tipler. adam kendini scout zannediyor, mesaj kutumu kirletiyor. çamur gibi, git diyorsun, yapışıyor.

    allah razı olsun hakiki taraftarımızdan. belki bizim tribünlere de örnek olur.

    (bkz: 3 ekim 2023 manchester united galatasaray maçı)
App Store'dan indirin Google Play'den alın