umutsuz olmaması gereken taraftardır.
iki sezon önce, rakibimizin teknik direktörü, ligin henüz başlarında, tıpkı adaşı isa gibi, türk futboluna güneş gibi doğmuştu mesela! ya da geçen sezon, "bırakın bu fenerbahçe'yi, premier ligde oynasın" naraları atılıyordu yine eylül ayında. salıncak sever kartaldan herhangi bir zaman diliminde, herhangi bir şekilde çekinmeyi, zül kabul ederim. yeneriz, yeniliriz. ama bir galatasaraylı olarak, asla çekinmem.
yönetimi ya da teknik ekibi aklamak gibi bir derdim yok. sonuna kadar eleştirelim, hatta istifaya çağıralım. ama umutsuz olmak galatasaray'a yakışmaz. yaşı yetmeyen kardeşlerim, uefa zaferine giden sürece tekrar göz atsınlar. nerelerden, nasıl yenilgilerden, hatta hezimetlerden geçmişiz. kolay değil arkadaşlar. bu kulübün en ayırt edici özelliği, aynı zamanda en zayıf tarafı da olabiliyor. ama bu topraklarda büyük işler, hep "rağmen"lerle yapılıyor. maalesef.
bu arada: (bkz:
yönetim istifa)