• 8354
    geçen sezon sonundan beri hemen hemen ne istediyse olmuştur;

    - mustafa cengiz bıraksın,
    - fatih terim kalsın,
    - fatih terim kozunu kullanan burak elmas başkan olsun,
    - transferde genç ve potansiyelli oyuncular alınsın ...

    geldiğimiz durum ortada. şimdi ne istiyoruz?

    en başta şunu anlamamız lazım, genç oyuncu yetenekli değilse hiç bir anlamı yok. inanılmaz bir genç takıntısı var. eğer böyle istiyorsak susup ağlamayacağız, dediğimiz her şey oldu.
  • 8355
    hala terim ya da bazı taraftarlar tarafından suçun yüklenmeye çalışıldıgı, yonetimde hic erk sahibi olmayan, sadece maddi, manevi olarak destek veren topluluk.
    yok onu beklemeyecekmiş de, yok kendisi istemiş de, yok oyun kotu demeye hakkı yokmuş da...
    bu sene başkan ya da teknik direktör ben ya da herhangi bir galatasaray taraftarı olsa idi bundan daha kotu bir durumda olmazdık.
    9 maçta 1 galibiyet almışsın, 1. lig sonuncusuna kupada elemişsin hala racon kesiyorsun, onun hakkı yok, bunun beklentisi cok.
    tafartarın tek suçu bu rezilliğe rağmen, galatasarayı kendi var etmiş, kendi malı gibi gören insanlara hala prim vermesidir.
    şu an adım kadar eminim önümüzdeki 3 maçtan maç kazanılabilecegine inanan oranı %10 u geçmez.
    bu garabetin son bulması için illaki düşme potasına kadar inememiz mi gerekecek.
    sevgili galatasaray taraftarı;
    şu hali ile iyi oyundan bahseden bir teknik direktor var, tek sorunun gol atamayan forvet oldugunu sanıyor.
    acaba neyin duzelebilecegini dusunuyorsunuz bu durumda...
  • 8356
    yaşadıkları yaptıklarının sonucudur. şu an yaşananlarda sorumluluğu olan taraftardır.

    sen arda turan'ı istemedi diye başkanına demediğini bırakmıyorsan,

    hoca istifa ederim diye şantaj yapınca başkana laf edip olması gereken hiyerarşinin temelini dinamitliyorsan,

    sen yüz yıllık kulübün genetiğiyle oynayıp aile restoranına çevirmeye çalışan; biat etmeyen adamı florya'dan içeri almayan hocana tek laf etmiyorsan,

    türkiye kupasında alt ligin dibindeki takıma elenmesine rağmen hocanı sonraki maça çıkarken muzaffer komutan gibi karşılıyorsan,

    sen arda turan oyuna girerken alkışlıyorsan,

    takım sahada rezil kepaze durumdayken hala hocana karşı tezahürat yapmıyorsan; hala suçu diğer kişilere yıkmaya çalışıyorsan,

    hocayı eleştiren herkesi hedef göstermeye çalışıp linç etmeye çalışıyorsan,

    başına gelen her şey müstahaktır.
  • 8357
    ülkenin en büyük futbol takımını destekleyen taraftarlar olarak, ortada bir başarısızlık varsa ve bunun sorumluları kimse gereğinin yapılmasını istemekte sonuna kadar haklıdır. isimler önemli değildir, bu kulüp efsanelere minnet kuşağı şeklinde de ilerleyemez.

    bugün florya basılmıyorsa, tribünler -her şeye rağmen- istifa diye inlemeyip, en fazla bu takım niye top oynamıyor diye soruyorsa en büyük sebebi efsanemiz fatih terim'e olan saygımız, kredimizdendir. saygımız asla bitmez, sonsuzdur fakat kredimiz biter. çünkü burası galatasaray'dır.

    aksi hâlde başarısızlığa alışmış, yedi senedir bir kupa bardak bile kazanamayan suyun karşı tarafındaki rakibimizden farkımız kalmaz.
  • 8358
    8 ocak 2022 galatasaray giresunspor maçı için teşekkür edilmesi gereken taraftardır.

    bilen bilir taraftarımızı en sert eleştirenlerden biriyim lakin, maç öncesi verilen destek, maç içerisinde gol yenildiğinde verilen destek, kornerlerde yapılan baskı her şey muazzamdı.

    son 10 dakikada verilen tepkiler de gayet yerinde ve dozajındaydı. takımın bu halde olmasına sebep olanlar bir zahmet hesap verecekler. birinin kötü gidişatın sebeplerini açıklaması gerek taraftara...
  • 8359
    fatih terim istifasi sonrasi galatasaray’in basarisizligini isteyecek mesajlar yazan yazarlari gormekteyiz.
    herkes uzgun ve kizgin olabilir ama yazdiklarina dikkat etmeli bence.
    hep derim bircok insan icin terim galatasaray’dan once geliyordu diye.
    bu gercek ortaya cikmis oldu.
    sonra biz terimsporlu diyince kiziyorlar.
    hep fatih terim’in dedigi gibi yoksa aslolan galatasaray degil mi size gore?
  • 8363
    bir kısmına burak elmas üzerinden ayar çekilmeye çalışılan taraftar. burak elmas’a b’aşk’anım, sapla diyenlerle aynı kişiler bu arada.

    arkadaşlar biz zamanında dedik zaten bu adam güven vermiyor diye ki zaten geldiğinden beri habertürk yayını hariç 0 bir adam görüyoruz.

    şimdi yolların ayrılması gerektiğini düşünenlere “alın şimdi burak elmas menajer çiftliğine çevirecek” kulübü demenin mantığını anlamıyorum. burak elmas’ı hatırı sayılır bir taraftar grubu zaten istemedi. hoca ve yine hatırı sayılır taraftar grubu istedi. kabahati kendinizde arayın.
  • 8364
    galatasaray taraftarı, galatasaray taraftarıdır. teknik direktörü, başkanı, futbolcusu vs. kim olduğuna bakılmadan başarılı olmasını isteyendir. fatih terim gitti diye "alın size fatih hocasız galatasaray..." diyebilmek için galatasaray'ın başarısızlığını isteyen fatih terimsporluların ise en azılı galatasaray düşmanı rakip takım taraftarları kadar değeri yoktur.

    efsaneni sevip saymak başka, sayesinde efsane olduğu kulübün bile önüne koymak başka. bugün fatih terim tek başına fatih terim değildir. galatasaraylı fatih terim'dir. önündeki galatasaraylı sıfatı olmadan hoca da herkes gibi bir insan nihayetinde.
  • 8366
    (bkz: teknik direktörü takımdan daha çok sevmek) bu başlıkta bahsedilen arkadaşların yani bir teknik direktörü tuttuğu takımdan daha çok seven kişilerin bana göre galatasaray taraftarıyla bir alakası yoktur üstüne bir de galatasaray'ın başarısızlığını içten içe bu süreçte isteyen kişilere yorum bile yapmamalıyız. burada en önemli nokta bu kafada olan kişilere ve sözde bu kafadaki muhabirlere yeni gelen teknik kadroyu yem edemeyiz.
    şu yazılanlara bakıyorum sanarsın 30 puan farkla lideriz, şampiyonlar liginde çeyrek finaldeyiz. efsane ötesi bir futbol oynayıp son 4 yıldır da üst üste şampiyon oluyoruz da hocanın kuyusu kazıldı. takımın ne oynadığı belli değil, göz göre göre iki tane koca şampiyonluk kaçtı, elimizle verdik. takımda her sene yüzlerce oyuncu geldi ve takımın yine ne oynadığı hiç bir zaman belli değildi. ikinci lig sonuncusu takıma yenildik, ligde oynadığımız maçların durumu ortada yani olması gereken oldu hatta çok önce olması gereken oldu ama şu yazılanlara bakın.. yeni gelen teknik direktöre şans tanınır zaten bu sene lig tamamen bitmiş durumda o yüzden yeni gelen teknik heyet şanslı sayılır. bir kaç ay içinde de kumaşı, takımın verdiği ışık net anlaşılır. başarısız olursa o zaman eleştirilir.
    bu yönetimin ne olduğu ortadaydı, azımsanmayacak kadar bir taraftarda geçen yaz bunun farkındaydı, fatih hoca ile devam edilmemesi gerektiğinin farkındalardı. koca bir yılı harcadık. bu yönetiminde aslında seçim kararı alması gerekiyor. bazı taraftarlarımız bülent korkmaz veya okan buruk diyor bu da vasata alıştığımızın bir göstergesi.. okan buruk'un galatasaray'ın hocası olması nasıl düşünülebilir? pandemiden sonra aldığı şampiyonluk yüzünden mi? hani şu bizim elimizle verdiğimiz sezon.. bana göre yeni bir yönetim ve yeni ve bir sistemi, oyun aklı olan bir teknik kadroyla başlamalıyız.
  • 8367
    fatih terim takımdan ayrıldığı için bir kısmı ortalığı yangın yerine çevirmektedir. kendilerine hak veriyorum, sezon sonu beklenebilirdi bu hamle için, ya da sezon başında hiç yola çıkılmaması gerekiyordu.

    şuanda; "fatih terim florya'ya tekrar geri döndü, yönetimle tekrar görüşüp ikna edilecek ve 3 yıllık plan fatih terim, ekibi selçuk inan ve necati ateş ile yeniden başlıyor" haberini okusalar bir kısmı mavi ekran hatası verip şuanda düşündüklerinin tam tersi şeyleri düşünmeye başlayacak bundan da eminim.

    imparatorumuz sayın fatih terim hocamıza her zaman saygı duymakla beraber; 3 sezondur şampiyon olamayan, son 10 maçında 1 galibiyet alabilmiş, ligde ,12. sırada olan bir hoca ile efsanemiz de olsa saygı çerçevesinde yolların ayrılmasına da kızamıyorum.
  • 8368
    ülkenin genel romantizm mantığını bire bir gördüğümüz taraftarlar topluluğu.

    aslında bunun yerine "fatih terim taraftarı" diye bir başlık açıp oraya yazmam daha uygun olurdu ya, neyse.

    bilenler bilir, ülkede bir dönem arabesk müziği de sattırmak maksatlı bir romantizm dalgası oluşturuldu. romantizm dediğim de genel anlamında değil, böyle kuru kuruya anlamsız saçma platonik bir romantizmden bahsediyorum. hani 92 model şahini bir tepeye çekip yanına 3 bira alıp * 2 paket sigara içip * pioneer teypten cengiz kurtoğlu şarkıları dinleyip içen bir romantizm.

    cengiz kurtoğlu'nu da severim aslında. ama bizim taraftar şu anda şu şarkısı modunda:

    https://www.youtube.com/watch?v=LbuhuYdNyho

    --- alıntı ---

    geri dön.
    o eski yerimizde beklerim seni.
    üzülme sevgilim affettim seni.

    --- alıntı ---

    yani bu şarkıyı açıp da hocanın resmiyle içip ağlamanız eksik.

    babalar noluyoruz ya? iyi misiniz? kendinizde misiniz? depresyona girdi lan taraftar fatih terim'in gönderilmesinden sonra.

    kopamayan eski sevgili tribi. hani vardır böyle toksik ilişkiler, ayrılırsın barışırsın kavga edersin kavuşursun falan, böyle insanda belirli bir süre sonra kafaya sıkma isteği gelir. herkesin hayatında en az 1 kere olmuştur. bazıları o şansı vermez, pragmatist bakar ve bir kere koptuktan sonra yeniden bağlanan bir bağın tutmayacağını bilir ve kendini o ikilemden kurtarır ama bazıları da bundan keyif alır, o dediğim kuru romantizmin peşine düşer ya. o kuru romantizmin peşindesiniz abi hepiniz, terim gitti diye ortalığı yangın yerine çevirenlere ağlayanlara sözüm. o ilişkilerde de ayrılınca sağa sola saldırmak yakıp yıkmak falan modadır hani. o moddasınız abi. bire bir.

    bakın beyler, ben çok pragmatist bir adam değilimdir. ama gerçekler de ortada.

    şu tabloda terim yerine x bir teknik adam olsaydı hepiniz ortalığı yangın yerine çevirmiştiniz. atıyorum domenec torrent font sezon başında gelmiş olsa ve bu durumda olsak, yemin ediyorum adamın kellesini almaya kadar götürmüştünüz işi. hadi olmadı darağacı kurup sallandırmıştınız.

    terim yerine x bir teknik adamla ligde 20 maçta 27 puanda olsak var ya, aman aman aman. o teknik adamın ne anası ne avradı ne çocuğu kulağının arkası bile kalmazdı. yalansa yalan diyin abi.

    tam işte o dediğim romantik ilişkideki kopamayan sevgilisiniz. bire bir. o sevgilinin yaptığını başka bir kız yapsa "ya salla" der geçersiniz, yolunuza bakarsınız. ama o sevgili yapınca iş cengiz kurtoğlu ve tombul efese bağlıyor.

    beyler, zamanlaması tartışılır kabul ediyorum. ama hamlenin doğruluğu tartışılmaz kimse kusura bakmasın. yani sizin kıstasınız başarı ya da başarısızlık değil terim'in durması ya da gitmesi olmuş durumda.

    nasıl galatasaray taraftarlığı bu? galatasaray'ın başarısı yerine terim'i tercih ediyorsunuz farkında mısınız? terim çok başarılı bir teknik adam evet, bu kulübün en büyük bir kaç efsanesinden birisi evet, belki hayatımızın geri kalanı bir tane daha fatih terim aramakla geçecek, evet. hepsine kabul. ama şu andaki tabloda terim başarısız mı? evet. başarısız teknik adamın gönderilmesi normal midir? normaldir.

    sorun ne? ben anlamıyorum.

    galatasaray formasını makasla paramparça eden mi ararsın, evindeki galatasaray'a ait eşyaları atan mı ararsın, galatasaray küme düşsün diyeni mi ararsın. hangisini ararsanız arayın, içinde bulunduğunuz cepheye bakın orada göreceksiniz. aynaya bakın, o bile size bunu gösterecek.

    gelelim son mevzuya: terim'in evinin önüne giden ekibe.

    tamam, gitsinler. bak bu dediğim ilişki tipindeki insanlarla dolu. sevdiği kızın evinin önüne o şahini çekip son ses bu cengiz kurtoğlu şarkısını dinleten trip bu zaten de, orada değilim.

    şimdi iddia şu: hepimiz galatasaray taraftarıyız ve galatasaray'ı düşünüyoruz değil mi? tamam.

    buradaki şu cümleyi bana bir allahın kulu galatasaray taraftarı perspektifinden açıklayabilir mi?

    https://twitter.com/.../1480618689527525380

    "biz galatasaray'lıyız, onlar değil."

    bunu diyen kişi fahri yılmaz. florya metin oktay tesisleri müdürü. hatta kulübümüzün resmi sayfasında halen duruyor da buyrun görebilirsiniz: https://www.galatasaray.org/p/fahri-yilmaz/1152

    şimdi, kendine galatasaray taraftarı diyen sevgili romantik arkadaşlarım. fahri beyin bu açıklamasına göre burak elmas yönetiminin tamamı, terim'in daha önce defalarca istifa etmesini ve güzel bir ayrılık olmasını isteyen galatasaray taraftarları, kısacası fatih terim cephesinde olmayan herkes galatasaray'lı değil değil mi? açıklama bu yani, değil mi?

    bunu kendinize yedirip de nasıl orada durdunuz, nasıl halen bunları dinlemeye devam ettiniz, işte bende burada film kopuyor. o toksik romantik ilişkideki sevdiğiniz kız "sen beni sevmiyorsun be o seviyor" dese aynı manzarada ne yapıyorsunuz halen duruyor musunuz orada, "yeter lan" diyip bırakıp gidiyor musunuz?

    anlamıyorum. gerçekten anlamıyorum.

    bakın arkadaşlar, bakın kardeşler, bakın dostlar.

    fatih terim, evet bu ülkede şu anda yaşayan en büyük futbol adamıdır, galatasaray spor kulübü efsanesidir ve en başarılı teknik direktördür.

    ama şu bir gerçek: galatasaray > x.

    o sevgiliniz de dünyadaki en güzel kadın olabilir, en sevecen kadın olabilir, en size uyumlu kadın olabilir.

    ama şu da bir gerçek: siz > o.

    kendinize değer vermiyorsanız karşınızdaki kişi de size değer vermez. bu kadar basittir aslında bu denklem. ve siz galatasaray'dan daha çok x bir kişiye değer veriyorsanız siz kusura bakmayın ama galatasaray taraftarı değil, x'in taraftarısınız. x fatih terim de olsa böyle, ünal aysal da olsa böyle, burak elmas da olsa böyle, faruk süren de olsa böyle.

    ali sami yen 1905'te kurdu, göçtü gitti ama galatasaray baki kaldı.
    gündüz kılıç bu kulübün tarihinin en önemli figürlerinden birisi, göçtü gitti ama galatasaray baki kaldı.
    metin oktay galatasaray'ın bugünlere gelişinde ciddi emeği olan birisi, göçtü gitti ama galatasaray baki kaldı.

    daha önce bir entry'mde yazmıştım, kulüp üyelerimizden birisinin genel kuruldaki konuşmasından alarak:

    --- alıntı ---

    galatasaray kurulduğunda 2. abdülhamit tahttaydı.
    türkiye cumhuriyetinin kurucusu, bugünleri büyük bir saygı ve minnetle birlikte kendisine bundan 100 yıl sonra doğan her çocuğun bile borçlu olacağı mustafa kemal atatürk suriye'de kurmay yüzbaşıydı.
    galatasaray kurulduğundan beri 3 padişah, 13 cumhurbaşkanı, 66 cumhuriyet hükümeti, sayısız bakan ve milletvekili gördü.
    toplamda 6 farklı siyasi yapının iktidarında varlığını sürdürdü.

    --- alıntı ---

    ve ne oldu biliyor musunuz? galatasaray hep baki kaldı.

    ve ne olacak biliyor musunuz? galatasaray sonsuza kadar baki kalacak. bu bir gerçek. hiç değişmeyecek bundan emin olabilirsiniz. çünkü galatasaray kişilerin kurumların insanların başarının ya da başarısızlığın üzerinde bir fikirdir, bir idealdir.

    sizin için de olması gereken galatasaray'ın herhangi bir kişiden, kurumdan bağımsız olmasıdır. doğru olan, sağlıklı düşünce yapısı budur.

    faruk süren'le uefa kupası gelirken biz buradaydık.
    allah rahmet eylesin rahmetli özhan canaydın bu kulübün başkanlık koltuğundayken de biz buradaydık.
    allah rahmet eylesin rahmetli duygun yarsuvat emanetçi başkan olarak başkanlık koltuğundayken de biz buradaydık.
    dursun aydın özbek gelip 3 senede sayısız fiyaskoya imza atarken de biz buradaydık.
    allah rahmet eylesin rahmetli mustafa cengiz gelip dursun aydın özbek'ten bizi kurtarırken de, sonrasında hastalığı nedeniyle kötü bir yönetim gösterirken de buradaydık.
    bugün burak elmas başkanlığa seçilirken de buradaydık, yarın burak elmas bırakıp gittiğinde de biz burada olacağız.
    gelen başkan kim olursa onun zamanında da burada olacağız.
    ömrümüz vefa ederse, ettiğince buradayız.

    bak, kimin olduğu kimin olmadığı bir yana. biz galatasaray için buradayız.
    siz bunun için burada değilseniz, lütfen kendinize galatasaray taraftarı demeyin.
    siz "biz galatasaray'lıyız onlar değil" diyen kişilerin safındaysanız kendinize galatasaray taraftarı demeyin.
    siz de "biz galatasaray'lıyız onlar değil" diyorsanız, siz de kendinize galatasaray taraftarı demeyin. bu lafım da fahri bey'e ki anlaşılmıştır diye düşünüyorum.

    biz hep buradayız beyler, çünkü biz galatasaray'lıyız.
    siz?
  • 8369
    aslolan galataaaray'dır diyen ve akıl, mantik cerceveainde tarafyarlik yapan kitleyi disarida biraktigimizda; teknik direktörü başarısız sonuçlar aldığı için kendisiyle yollar ayrıldığında, takıminin küme düşmesini isteyecek kadar ahval ve şeraet içinde olan bir kitleye sahip insanlar topluluğu. bu toksik kitle varken başarı zaten imkansız. bu kitle zavallı ve yabancı teknik direktör adaylarinin instagram ve twitter hesaplarinin altina "bir gel de ne yapacağız sana gör" falan yazan ve alenen insanları tehdit eden bomboş bir tayfadır. aynı takımı tutuyor olmaktan üzüntü duyuyorum. bjk veya fb taraftarı profiline daha çok uyuyor bu arabesk söylemlere sahip çıkan toksik insanlar.
  • 8371
    hatırladığım galatasaray sevinçlerimin %90'ında olan yaşayan en büyük efsanenin, tarihinde yapılan en büyük gençleşme planlama sezonunun ocak ayında gönderilmesini erken bulduğum ve sezon başında hayal olarak görülen o avrupa grubundan lider çıkmanın en azından avrupa macerasını tamamlayacak kadar hakkı olduğunu savunduğum için galatasaraylı olmadığımı, hatta kendini bilmez bazı taraftarların rte destekçileriyle kıyasladığı bir kesim taraftarı barındıran taraftar grubu.

    avrupanın en çok teknik direktör değiştiren ligi açık ara biz değiliz, fatih terim harici teknik direktörlerin ortalama süresi 1 sezondan az değil, yeni transferlerin ilk 15 dakikada çöp ilan edildiği ülke burası değil çünkü. o yüzden bırakın yaşayan en büyük efsanesini, galatasaray lisesi beden eğitimi hocası olsa bile şu planlamanın ilk sezonunda avrupada lider gruptan çıkmışken sezon ortasında gönderilmesi saçmalıktır.

    ayrıca galatasaray kişilerden üstündür adı altında yapılan yorumlara da gülüyorum. bunu anca kazanılan şampiyonluk sayısını, ligdeki sıralamayı; camia olmaktan, efsanelerine vefa göstermekten önemli gören, anlık başarı odaklı tüketim çılgını insanlarda görebilirsiniz. galatasaray şu ana kadar 22 şampiyonluk kazanmış daha da çok kazanır, ama bu değerleri bir elin parmaklarını geçmez.

    bir daha da kimse uzun soluklu projelerden, gençleşme operasyonlarından filan bahsetmesin. en büyük kredili teknik adamı 6 ayda gönderen bu camiada böyle şeylere bir daha kimse beni inandıramaz.

    peşin not: yeni gelen hocayı 3 ay sonra 'galatasaray'ın iyiliği' için yiyecek bu kitleye karşı yine burada bir durun diyeceğimi adım gibi biliyorum. zira ne hocalar geldi geçti, terim dışında 2 sezondan fazla dayanabilen olmadı bu kitleye.
  • 8373
    bu başlığa yazan sevgili arkadaşlar meselenin romantizim, fanboyluk, yaşlı taraftar vizyonsuzluğu vs. her ne derseniz deyin olduğunu mu sanıyorsunuz yoksa anlam veremediğiniz bu sevgi ve saygıya kulp mu bulmaya çalışıyorsunuz.

    kulüp tarihinin en büyük efsanesine mobbing yapılıyor, görevden alınıyor ve saygısızca bir sürü davranışlarda bulunuluyor. kulübün 50 yıllık efsanesine böylesine pes paye davranan güruh ve zihniyet karşısında nasıl davranılması gerekiyor.

    galatasaray kültürünü böylesine erozyona uğratan tüm ülke nezdinde küçük düşüren yönetime mi saygı duyacağız. 27 puan alan başka isim olsa mahvedermişiz, tabi ki mahvederiz. fatih hocanın bize yaşattıklarını gelsin bir başkası da yaşatsın ona da 3 sezon 5 sezon kredi verelim.

    yaşı küçük olanların hatırlayamadığı bir gerçek var; ben genç iken bu ülkenin en büyük kulübü fenerbahçeydi. biz beşiktaş ile ikincilik mücadelesinde bir miktar geriden takip ediyorduk. milli takım bırakın büyük turnuvaya gitmeyi maç kazanınca ülke bayram yerine dönüyordu. işte bu durumdan galatasaray'ı ve ülkeyi alıp hepsinin önüne koyan adama tudor kadar mı değer vermemizi bekliyorsunuz.

    ha bu arada avrupa da 10 yıldır ilk defa yüzümüz gülüyordu, geçmiş olsun o da gitti.

    tanım: efsanesine sahip çıkmayı bilmeyen, bilene de tepki gösteren taraftar.

    ha bir de bundan sonra kimse buralarda yapılanma, scout transferi, yetiştirip satalım, gençleri oynatalım falan demesin kırıcı konuşurum. bunlar kimsenin umrunda değil herkes skor peşinde.
  • 8374
    içi nefretle dolu, sadece skor odaklı, geleni geçeni harcamayı kendine hak gören tıpkı diğer kulüplerin taraftarları gibi. böyle bir taraftar için planlama yapılmaz. en güzelini yıldırım demirören ve nihat özdemir yapıyordu arkalarındaki siyasi güçle. hiç sallamıyorlardı galatasaray taraftarını. keşke galatasaray başkanları da böyle olsa. hiç sallamasalar. ama sosyal medya seçimlerde önemli olduğu için dinlemek zorunda kalıyorlar.

    türkiye'deki olay çok basit. taraftarın istediğin şeyi yapmazsan başarı şansın çoğalır. çoğunluğu dinlersen başarısız olursun. galatasaray'ın seçilen başkanları da seçim kazanmanın verdiği mutlulukla taraftar arkamda sanarak görevlerine başlıyorlar fakat bakıyorlar ki ilk yenilgide sövgü geliyor. kulübün ekonomisini düzeltirsen sövüyorlar, transfer yapsan da yapmasan da sövüyorlar. genç futbolcu oynatsan da sövüyorlar, oynatmasan da sövüyorlar. şimdi bu taraftar baz alınarak 3 yıllık planlama yapılır mı? bu taraftar yanımda diyip nihat özdemir ve yıldırım demirören'e savaş açılır mı? açan her başkanı istifaya zorladılar, arkalarında durmadılar.

    inan kıraç haklıydı. bu taraftara başkan olunmaz. fatih hoca gerçekten büyük bir mucize eseri bu kadar süre görevde kalabildi. adamın başardıklarının tırnağını başaran yok, okan gelsin diyorlar. güleyim mi ağlayayım mı? fatih terim devam etseydi, burak başkan kal deseydi ne olacaktı biliyor musunuz? bu taraftar efsanesine sövecekti. yok olmaz demeyin, sözlük öyleydi, ekşi öyleydi., ultraslan hazır kıtaydı. fatih hoca aslında tam zamanında burak elmas tarafından gönderildi. aslında burak elmas'a teşekkür etmeli fatih hoca. şimdi ise 6 ay evvel öve öve bitiremedikleri burak elmas'ı yemeye bitirmeye çalışıyorlar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın