ezberi kuvvetli taraftar. kaybedilen maçlar ya da olumsuz gelişen bir durum sonrasında biraz dışarı çekilip izleyince hep aynı şeyleri görüyorsunuz. istisnasız babel eleştirisi, fatih terim yergisi, bir takım teknik direktörlerin kıyası...
tabii ki ezbere de olsa bir kısmı haklı eleştiriler. ama azımsanmayacak derecede alakasız, ezberlenmiş yorumlar var. örneğin
19 eylül 2021 galatasaray alanyaspor maçında kerem'in sakatlanmasıyla birlikte oyuna giren babel'in ıslıklanması, eleştirilmesi ne alaka? adam maçın tempo olarak neredeyse en düşük anında oyuna giriyor. ne bekliyorsun? ne yapsın yani? daha evvelki vukuatlarından dolayı diyorsanız tamam, onu anlarım da bugün ıslıklancak ne yaptı?
bakıyorsunuz her yenilgiden, her puan kaybından sonra bir okan buruk isteği. tamam başakşehir ile şampiyonluk yaşamış olabilir ama takip eden sezonda, sezona giriş yaptıktan sonra kovuldu bu adam. "takım doymuştu, oynamıyordu onluk bir şey yoktu." gibi söylemleri de kabul etmiyorum ayrıca. demek ki bunu yönetemiyor. bu söylemlerimden fatih terim'i akladığım da anlaşılmasın lütfen. şahsi görüşümdür; fatih terim galatasaray kariyerine devam ettikçe kredisinden yiyecektir. ayrılırken kötü anılmak istemiyor muhtemelen, gitmeden bir şampiyonluk kazanmak istiyor ama başarabilecek gibi değil.
işin özü biraz daha özgün, biraz daha yapıcı eleştiriler getirmek gerekiyor gibi. öteki türlü ne kendimizi ne de imkanımız olan durumlarda eleştiriyi hakeden kişileri geliştirebiliriz.