• 5801
    östersund maçlarından hemen sonraki oluşan ruh haline tekrar bürünen taraftar.

    bu yangıncı, sosyal medya ergenlerinden kurtulmadan rahat etmek yok anlaşılan.

    galatasaray maç kaybedebilir, kötü de oynayabilir, fark da yiyebilir. ama aleni şekilde takımına operasyon yapılıyorken, yok tudor, yok feguoli, yok ndiaye, yok yasin, selçuk vs vs demek kurulan algı yönetiminin başarısına çalışmaktır.

    yok hep zayıf rakiplerle oynamışız.tudor büyük maç kazanamazmış. ulan geçen hafta penaltını yediler. bu hafta aleni kırmızını yediler. hala daha ahmakça düşünmeye devam.

    allah'tan tudor, oyuncular, cenk ergün olayın farkında.
  • 5804
    rakip sahada 3 pas yapamamışken, kaleye ilk isabetli şutun 85'te gitmişken hala aman tudoru savunayım, laf kondurmayayım diye "bir şey yok normal maçtı" "dış güçler yaptı hakeme yenildik" diye dolaşanlar etrafta. özledik 1-2 sene önce en azından top oynadıktan sonra hakem hatasına yenilen takımı, 3-4 sene önce hakemi de hatasını da tffyi de yenen takımı. başka da bir derdimiz yok.
  • 5805
    kapalı tribün lütfen sakin olalım.

    2018 yilinin sampiyonu olacak takimin taraftaridir. sorunun gomis degil, gomis'e top gelmemesi oldugunu, takimda tek ileriye top tasiyan ismin rodrigez oldugunu, selcuk'un topcu olmadigini, mariano'nun bindirmelerinin ne kadar onemli oldugunu, topu rakibe vererek degil kendi ayagimiza alarak oynamamiz gerektigini tudor dahil herkes anlamistir diye dusunuyorum. onumuzdeki haftadan itibaren hakemleri de uzerine koyarak rakiplere bam bam vurmaya baslariz.

    kapalı tribün lütfen sakin olalım.
  • 5806
    (bkz: hakemler galatasaray'ı doğrarken ligin 10.haftası tudor kovulsun demek)

    bu tarz bir kafa yapısında olanları barındıran taraftar. hayretle izliyorum.

    öncelikle tudor'u galatasaray'ın menfaatini düşünerek eleştirenlere en ufak lafım yok, doğaldır eleştirilmesi. derdim " acil kovulsun, hoca değil. " diyen sabırsız, tahammülsüz kitleyle. bıktım abi bu x hoca değil, y topçu değil, z çöp diyen tiplerden ya.

    bak güzel kardeşim, bu takımın trabzon maçında* 2 oyuncusu saçma sapan kararlarla kırmızı kart gördü. rakibin net kırmızı kartlık hareketine kart çıkmadı 30. dakikada. fenerbahçe maçındaki* cüneyt çakır katliamı ortada. karabük maçında* 87.dakikada götünden penaltı uydurdu hakem. maicon'un karambol golüyle zor bela aldık 3 puanı. bunlar sadece belli hatlarıyla yazdığım olaylar. özet geçiyorum, ince doğramalara girmedim bile. aklıma gelmeyen de sürüyle rezillik vardır.

    şimdi böyle bir ortamda sözlüğe bakıyorum halis özkahya başlığının yanında (30), tudor'un yanında (100) entry girilmiş yazıyor. twitter'a bakıyorum aynı şekil ortalık yangın yeri. bu durum beni feci halde kaygılandırıyor.

    bak güzel kardeşim, galatasaray'ın başında öncelikle bir dursun aydın özbek yönetimi belası var. yani sen tudor kovulsun diyosun ya, bu adamların tudor'un yerine eli yüzü düzgün bir hoca getirme şansı sıfır. sezon başında mircea lucescu üst akıl geliyordu az daha. belki de bugünkü yangından sonra tudor kovulup lucescu devam edecekti sezona. hani şu yabancı sınırı açıklamalarından sonra her gün ana avrat sövdüğümüz lucescu.

    el insaf kardeşim bu çapsızlar ergin ataman'ı gönderip yerine erman kunter'i getirdi takımın hali ortada. hala tudor kovulsun demeye devam mı ?

    igor tudor galatasaray futbol takımının teknik direktörüdür. sürüyle hatası, sürüyle övülecek yanı vardır. eleştirmek başka, galatasaray'ın hocasını itibarsızlaştıracak üslupta daha 10.hafta tudor kovulsun demek başka. tudor'u kovmanın şu an galatasaray'a hiçbir faydası olacağını düşünmüyorum. şu tudor'a olan tepkinin onda birini asıl galatasaray düşmanları, hakemler görmüyor ya ona hayret ediyorum ne tudor'muş amk.

    neyse sonuç itibariyle inanılmaz dağınık, düzensiz, bok gibi bir entry oldu büyük ihtimalle ama düzene sokacak ortamım ve mecalim yok şu an. kafamdakileri dökmek istedim. ama şu takımın ve hocasının arkasında durmak çok mu zor kardeşim ya bu ne nefrettir ?
  • 5807
    beyefendilerin götleri pamuk helvadan galiba o yüzden sert yerlere oturmak istemiyorlar. bakın değerli renktaşlar ya da renktaş demesem mi sizin derdiniz omo bon domoştom 13 tommozdo todor kovolmoloydo ilk kez böyle bir cümle kurdum ama hak ediyorsunuz yani. o sövdüğünüz fenerbahçe ve beşiktaş taraftarı sizin yüz katınız kadar destekliyorlar takımlarını.

    ne bekliyorsunuz 10 hafta 10 galibiyet yehhuuuu. yok abiciğim böyle bir şey. yenilecek tabi ki bu takım. ama bu kadar şerefsizce yenilmesi sağlanarak değil. tudor'a gösterdiğiniz tepkinin yarısını hakeme göstermediniz. evet birkaç haftadır iyi oynamiyoruz da bunun tek sebebi biz miyiz? atak yapamıyoruz be. her top kapmamız faul ve kart ile sonuçlanırken rakipler oyuncularımızı sakatlayacak derecedeki müdahaleleriyle kimi zaman faulsüz kimi zaman da sadece faulle oyuna devam ediyorlar.

    sizin derdiniz ne çözemedim ama bu kadar dert etmeyin. takımınıza şu sürekli sövdüğümüz rakip taraftarlar kadar destek verin yeter. ayrıca maçtan önce yazdığınız bokları tudor yapınca bu nasıl hoca, leş çomar, büyük takım hocası olamazzz1!1!1!1!!! diye iki yüzlülükle eleştiri kisvesine bürünerek kötülüyorsunuz.

    elinizi vicdanınıza koyun. ayrıca kulübemizde ronaldo falan yok. bazı pek muhterem suserler değişikleri beğenmiyor ya hani onlara sözüm. isterseniz sinan gümüş ile koray günter'i falan alsın tudor oyuna ha ne dersiniz futbol ulemaları?

    bunu da belirteyim kesinlikle futboldan çok anlamam. sadece türkiye ligi'ni takip ederim.
  • 5808
    beraber şöyle bir hesap yapalım. 2 hafta öncesine gidelim. 14.10.2017 konyaspor maçı sonrası fark fb ile 8. bir sonraki hafta derbi var. yenmemiz halinde fark 11.
    sonraki hafta 29.10.2017 trabzon deplasmanını kazanmamız halinde belki fb ile fark 14, ts ile 15 üzeri fark. keza bjk büyük baskı altına girecekti.
    şimdi size soruyorum: 10. haftadan, bu iki maçta 6 puanı bize yazdırıp, iki rakibi doğrudan şampiyonluk yolunda devre dış bırakırlar mıydı? tabii ki bırakmayacaklardı.
    yani bize 6 puanı zaten yar etmeyeceklerdi. peki ne olurdu? fb,3 ts,1 puandan 4 puan ideal olurdu. her şey güllük gülistanlıktı şuan. peki biz kaç puan aldık: 1. fb ve ts maçlarındaki hakem yönetimine rağmen. kısaca hesaplardan sadece 3 puan saptık. bu kadar velvele, karamsarlık 3 puan için mi?
    enseyi çok karartmanın manası yok. önemli olan toparlanıp ayağa kalkmak. bizim o gücümüz ve kalitemiz var. bunu biz de, takım da biliyor. soru taraftar olarak inanıyor muyuz? bence büyük gs taraftarı ve takımı 3.11.2017 gençlerbirliği maçında herkese gereken cevabı en güzel şekilde verecektir.
  • 5809
    gördüğüm kadarıyla tamamı olmasa da birçoğu 2017-2018 sezonu özelinde havluyu atmıştır. hani günümüzün trendi olan söz var ya ' biz ne oynuyoruz ki hakeme kızalım?' diye. o sözü değiştirelim bence. mantıklı olan 'biz taraftarlık görevimizi yerine getiriyor muyuz da futbolcuları eleştiriyoruz?'

    hakemler her maç takımı doğrasın, ben demiştimci ilgi manyakları ona buna kin kussunlar. hakemleri de tebrik ediyorum. nasıl yapıyorlar bilmiyorum ama bir şekilde işin içinden sıyrılıyorlar.
  • 5811
    (bkz: halis özkahya/#2272059)

    iki haftadır yaşadığı saçma süreci, yukarıdaki entry ışığında değerlendirmeli ve "gücünü" tudor için değil federasyon ve mhk için kullanmalı.

    kimsenin ekmeğine yağ sürmeyin. adamlar dört bir yandan saldırırken siz de isyan edip de içerden onlara destek vermeyin.

    kenetlenin! başka galatasaray yok!
  • 5812
    iki maçta iki dandik takıma 5 atınca havaya girip rakipleri küçümseyici, aşağılayıcı sözler söylemek, benim bildiğim, fenerbahçe taraftarının özelliğidir.

    iki maçta havaya girdikten sonra iki üç puan kaybedince, zaten bu hakemler bizi şampiyon yapmazlar, diye ağlamak da beşiktaş taraftarının.

    galatasaray taraftarı olarak kendi farkımıza varalım, şımarmadan, iki puan öne geçtik diye götümüz kalkmadan, iki puan kaybettik diye karalar bağlamadan, destek vermeye devam edelim.
  • 5813
    galatasaray son on yilda dort defa sampiyonluk yasamistir ama bir defa besinci, bir defa altinci, bir defa sekizinci bitirmistir, bir defa da dorduncu. iki yildan birinde zirveden erken kopup cok gerilerde bitirmek de taraftarin psikolojisini bozmustur. su halde en ufak kotu gidiste tepetaklak olmak muhtemeldir. bunu asmak icin ya yonetim ya hocanin bir liderlik gostermesi gerekir ama iki tarafta da bu potansiyel yoktur, zaten yonetimin niteliksizligiyle hocanin tecrubesizligi taraftardaki gerginligi daha da artirmaktadir.

    galatasaray camiasinda bu sureci yonetebilecek bir lidere ihtiyac vardir ama o lideri cikaracak potansiyel de kisitli insan kaynagi dolayisiyla yoktur. kisitli insan kaynaginin sebebi ise bellidir.
  • 5815
    her zaman daha iyileri isteyendir. bazen de daha iyisini isterken abartan. elindekiyle yetinemeyendir. halinize bir bakın, rakiplere bakın. şuanda bizden daha iyisi var mı? bu kadar puan farkına, puan farkı varken genelde güzel oynayarak elde edilmiş puan farkına bu derece eleştiriler sadece bize mahsustur.

    kötür bir şey mi bu daha iyisini isteme mevzusu emin değilim ama biraz abarttığımız kesin.
  • 5816
    (bkz: 3 kasım 2017 galatasaray gençlerbirliği maçı/#2272962)

    farkını ortaya koyması gerekendir. sağda solda ahkam kesmekle olmuyor bu işler. gençlerbirliği maçında stadımız dolup taşlamalı. gücü olan herkes gelmeli maça. ceza nedeniyle gelemeyenler de mutlaka ama mutlaka devir işlemlerini yapmalı. en azından bu maçlık para ile devretme olayı bir kenara bırakılmalı. galatasaralıyım diye gezen birinin vicdanı buna el vermemeli. takımın bize ihtiyacı var. belki de bir derbi maçından daha fazla. 2 haftadır takımımızı sindirmek için olanlar ortada. artık oyuncumuzun bacağına kıracak raddede hareketlere bile kart çıkarmaz oldular. orada olup hakemin de rakibin de tepesine bir kabus gibi çökmeliyiz.
  • 5817
    dünya üzerinde eşine rastlanmayacak derecede “öksüz” olan taraftardır. sebebi ise barizdir: taraftarlar, onları aynı düzlemde buluşturabilecek ortak anılarla birbirlerine kenetlenirler. doğal olarak; bu anıların başrollerindeki efsane isimler anıların gözlerin önünde canlanmasındaki en önemli etkendir. işte bu noktada taraftarın öksüzlüğü başlamaktadır: çünkü taraftarın büyük bir kısmı, gerek siyasi gerek ahlaki sebeplerden dolayı efsanelerini kalbine gömmüştür. taraftar nezdinde değerini yitirmemiş efsaneler de trajik sebeplerden dolayı hayatını kaybetmiş ya da bir şekilde taraftarı rencide edici şeyler yapmışlardır.

    aynı zamanda “sahipsizdir” bu taraftar. kulübün mektepli geleneğinin kulübün geleceği hakkındaki karar alma tutumu, okulu tamamen aşıp dünya takımı olmuş bu büyük markanın taraftarını kucaklayıcı olmaktan genel olarak uzaktır. taraftar grupları ise bu sahipsizliği karanlık oluşumlarla iç içe geçerek tölere etme yoluna girmiştir.

    işte bu öksüzlük ve sahipsizlik taraftarı bireyselliğe de itmektedir, kolektif ses çıkaramayan taraftar da güçlü görün(e)memekte; medyada doğru düzgün savunulamamaktadır.

    ama ne olursa olsun muhtaç olduğu kudretin damarlarında mevcut olduğunu da bilir bu taraftar. çünkü vizyonu/ülküsü karamsarlığı asla kabullenemez; kabullenirse o zaman galatasaray taraftarı olamaz...
  • 5820
    siyasi erkin eylemlerle ve söylemlerle daima aleyhine çalışmasına, türkiye futbol federasyonu denen leş organizasyonun sabah akşam üzerine oynamasına ve televizyon kanallarındaki soytarıların her daim psikolojisini zorlamasına rağmen "ne dediğini, ne yaptığını bilen" bir profil çizmektedir. acaba bütün futbol iklimlerinde ruh hâliyle bu kadar çok oynanan başka bir taraftar grubu var mıdır, merak ediyorum.
  • 5821
    taraftarlık sadece iyi futbol ve kazanınca mı oluyor? 2014-2015, 2015-16, 2016-2017 ve 2017-2018 sezonunda gitmediğim maç sayısı 5'tir ve hepsine de mecburiyetten gidememişimdir. 26 eylül 2014 galatasaray sivasspor maçına gittiğimde tribünde 10 bin kişi yoktu. "bugün gelmeyen herkes, şampiyonluğa oynarken koşa koşa gelir" diye tweet atmıştım. gerçekten de öyle oldu. ligin sonuna doğru 30-40 bin kişileri gördük tribünlerde... maddi imkanı olmayanları ayrı tutuyorum. benim taraftarlık anlayışım küme düşerken bile stada gitmektir. karşılıksız sevgi bunu gerektirir. iyi günde herkes orda oluyor zaten, önemli olan kötü günde orda olmaktır. imkanım olduğu müddetçe sevdiğimin yanında olacağım.

    edit: düzeltme
  • 5822
    bu platformdaki ilk mesajımı şahsımı da içine alan bu başlığa atmak istedim.
    22 ekim 2017 galatasaray fenerbahçe maçında ne yazık ki gerçek kalitesini gösterip takımı öne itme konusunda eksik kalmış taraftar grubudur.
    bunun başlıca nedeni strestir, evet ne yazık ki bizim için son iki senelik periyot, gerek kendi sahamız ve gerekse deplasmanda oynanan tüm büyük maçlar için, oldukça zorlu geçti ve bu durum ister istemez taraftarda aşırı strese yol açtı.
    bu tür maçlarda erken bulunacak bir gol taraftarın gerçek kimliğine kavuşmasına en büyük etken olur, o yüzden tüm derbilerde vurduğun gol olsun galatsaray'ım.
    ayrıca taraftar guruplarının bu duruma bir çözüm bulup önümüzdeki maçlarda daha organize olacağı konusunda ümidim yüksek, allah utandırmasın...
  • 5823
    tüm galatasaray düşmanlarının ızdırabına, yetersiz yönetimlere, ulaşım, otopark gibi sorunlara rağmen elinden geleni yapan cefakar taraftardır. daha iyisini yapmalıdır. olumlu yönlerimizi biliyoruzdur. olumsuz taraflarımızı yazarak geliştirmeye bakmalıyız. işler kötü giderken tribüne gelen sayımızın azlığı beni hep derinden üzmüştür. oysa ki ne olursa olsun tepkimizi yuvamızda göstermeliyiz. ayrıca kombine sayıları, organize olma, hızlı reaksiyon verme konularında daha iyi olmamız gerektiğini düşünüyorum. örneğin bvb taraftarları gibi. karaborsacılardan, goygoyculardan, şakşakçılardan kurtulmamız da bizi bir üst seviyeye çıkaracaktır. maç anında ise daha oyunun içinde ve reaktif olmalıyız. goygoydan uzak olmalıyız. malum kulüple içerideki son derbiyi tv'den izleyen arkadaşlarım bana sürekli hiç bağırmıyorsunuz yazdılar. oyunda bir türlü akamamak tribünleri bir türlü istenen havaya sokamadı, evet ama oyun akmasa da biz oyunu itmeli, hakemi baskı altına almalıydık. sözü şuraya getiriyorum. daha fazla senkron tezahüratlarla ateşli şekilde bağırmalıyız. bunun için de başlama düdüğüne yakın dakikalara kadar sokaklarda alkol alıp bağırmak, sesini, bilincini, eforunu orada kaybetmek yerine kendimizi oyuna saklamalıyız. ben her maç rakip ısınmaya çıkmadan orada olmaya çalışıyorum. elbette o andan itibaren baskılamaya çalışıyorum. bunu 100-200 kişi değil 40.000 kişi ile yaptığımızı düşünün... maç başlamadan 1-0 önde oluruz. herkesten ricam eforunu maça saklaması, maça bilinci yerinde gelmesi ve evinden izler gibi konfor aramadan görevini yapması, gürültülü ortam oluşturması, kendini oyuna vermesidir. bunların başarırsak zaten hiç birimizin gs sevdasından, cefakarlığından, fedakarlığından ve kardeşliğinden şüphesi yoktur.
  • 5824
    içerideki maçlarda ateşini, tutkusunu, açlığını sahaya yansıtması gereken taraftardır.

    lay lay lom tezahüratlardan, herkesin telefonuyla ışıklı şov yapmasından inanın bıktım. sahada enerjimizi düşüren hareketlere bizzat taraftarın sebep olmaması gerekiyor. hadi maç 5-0 olur, anlarım. ama 1-0'da bari başlamayın goygoya.

    ayrıca sosyal medyadan biraz da olsun maçta uzak duralım. tamam hepimiz bağımlıyız bu merete ama maçta bari maça konsantre olalım. tasvip ettiğim tek küfürlü slogan var, o da şu: bağırmayan taraftar siktirsin gitsin. bağırın, sinirlenin, coşun kardeşim. taraftar demek bu demek.

    edit: yıl 2008, hıncal uluç bu tespitinde haklıydı daha da haklı oldu amk: https://www.youtube.com/watch?v=kc-JpK6COmA
App Store'dan indirin Google Play'den alın