ülkenin genel romantizm mantığını bire bir gördüğümüz taraftarlar topluluğu.
aslında bunun yerine "fatih terim taraftarı" diye bir başlık açıp oraya yazmam daha uygun olurdu ya, neyse.
bilenler bilir, ülkede bir dönem arabesk müziği de sattırmak maksatlı bir romantizm dalgası oluşturuldu. romantizm dediğim de genel anlamında değil, böyle kuru kuruya anlamsız saçma platonik bir romantizmden bahsediyorum. hani 92 model şahini bir tepeye çekip yanına 3 bira alıp
* 2 paket sigara içip
* pioneer teypten cengiz kurtoğlu şarkıları dinleyip içen bir romantizm.
cengiz kurtoğlu'nu da severim aslında. ama bizim taraftar şu anda şu şarkısı modunda:
https://www.youtube.com/watch?v=LbuhuYdNyho ---
alıntı ---
geri dön.
o eski yerimizde beklerim seni.
üzülme sevgilim affettim seni.
---
alıntı ---
yani bu şarkıyı açıp da hocanın resmiyle içip ağlamanız eksik.
babalar noluyoruz ya? iyi misiniz? kendinizde misiniz? depresyona girdi lan taraftar fatih terim'in gönderilmesinden sonra.
kopamayan eski sevgili tribi. hani vardır böyle toksik ilişkiler, ayrılırsın barışırsın kavga edersin kavuşursun falan, böyle insanda belirli bir süre sonra kafaya sıkma isteği gelir. herkesin hayatında en az 1 kere olmuştur. bazıları o şansı vermez, pragmatist bakar ve bir kere koptuktan sonra yeniden bağlanan bir bağın tutmayacağını bilir ve kendini o ikilemden kurtarır ama bazıları da bundan keyif alır, o dediğim kuru romantizmin peşine düşer ya. o kuru romantizmin peşindesiniz abi hepiniz, terim gitti diye ortalığı yangın yerine çevirenlere ağlayanlara sözüm. o ilişkilerde de ayrılınca sağa sola saldırmak yakıp yıkmak falan modadır hani. o moddasınız abi. bire bir.
bakın beyler, ben çok pragmatist bir adam değilimdir. ama gerçekler de ortada.
şu tabloda terim yerine x bir teknik adam olsaydı hepiniz ortalığı yangın yerine çevirmiştiniz. atıyorum domenec torrent font sezon başında gelmiş olsa ve bu durumda olsak, yemin ediyorum adamın kellesini almaya kadar götürmüştünüz işi. hadi olmadı darağacı kurup sallandırmıştınız.
terim yerine x bir teknik adamla ligde 20 maçta 27 puanda olsak var ya, aman aman aman. o teknik adamın ne anası ne avradı ne çocuğu kulağının arkası bile kalmazdı. yalansa yalan diyin abi.
tam işte o dediğim romantik ilişkideki kopamayan sevgilisiniz. bire bir. o sevgilinin yaptığını başka bir kız yapsa "ya salla" der geçersiniz, yolunuza bakarsınız. ama o sevgili yapınca iş cengiz kurtoğlu ve tombul efese bağlıyor.
beyler, zamanlaması tartışılır kabul ediyorum. ama hamlenin doğruluğu tartışılmaz kimse kusura bakmasın. yani sizin kıstasınız başarı ya da başarısızlık değil terim'in durması ya da gitmesi olmuş durumda.
nasıl galatasaray taraftarlığı bu? galatasaray'ın başarısı yerine terim'i tercih ediyorsunuz farkında mısınız? terim çok başarılı bir teknik adam evet, bu kulübün en büyük bir kaç efsanesinden birisi evet, belki hayatımızın geri kalanı bir tane daha fatih terim aramakla geçecek, evet. hepsine kabul. ama şu andaki tabloda terim başarısız mı? evet. başarısız teknik adamın gönderilmesi normal midir? normaldir.
sorun ne? ben anlamıyorum.
galatasaray formasını makasla paramparça eden mi ararsın, evindeki galatasaray'a ait eşyaları atan mı ararsın, galatasaray küme düşsün diyeni mi ararsın. hangisini ararsanız arayın, içinde bulunduğunuz cepheye bakın orada göreceksiniz. aynaya bakın, o bile size bunu gösterecek.
gelelim son mevzuya: terim'in evinin önüne giden ekibe.
tamam, gitsinler. bak bu dediğim ilişki tipindeki insanlarla dolu. sevdiği kızın evinin önüne o şahini çekip son ses bu cengiz kurtoğlu şarkısını dinleten trip bu zaten de, orada değilim.
şimdi iddia şu: hepimiz galatasaray taraftarıyız ve galatasaray'ı düşünüyoruz değil mi? tamam.
buradaki şu cümleyi bana bir allahın kulu galatasaray taraftarı perspektifinden açıklayabilir mi?
https://twitter.com/.../1480618689527525380 "biz galatasaray'lıyız, onlar değil."
bunu diyen kişi fahri yılmaz. florya metin oktay tesisleri müdürü. hatta kulübümüzün resmi sayfasında halen duruyor da buyrun görebilirsiniz:
https://www.galatasaray.org/p/fahri-yilmaz/1152şimdi, kendine galatasaray taraftarı diyen sevgili romantik arkadaşlarım. fahri beyin bu açıklamasına göre burak elmas yönetiminin tamamı, terim'in daha önce defalarca istifa etmesini ve güzel bir ayrılık olmasını isteyen galatasaray taraftarları, kısacası fatih terim cephesinde olmayan herkes galatasaray'lı değil değil mi? açıklama bu yani, değil mi?
bunu kendinize yedirip de nasıl orada durdunuz, nasıl halen bunları dinlemeye devam ettiniz, işte bende burada film kopuyor. o toksik romantik ilişkideki sevdiğiniz kız "sen beni sevmiyorsun be o seviyor" dese aynı manzarada ne yapıyorsunuz halen duruyor musunuz orada, "yeter lan" diyip bırakıp gidiyor musunuz?
anlamıyorum. gerçekten anlamıyorum.
bakın arkadaşlar, bakın kardeşler, bakın dostlar.
fatih terim, evet bu ülkede şu anda yaşayan en büyük futbol adamıdır, galatasaray spor kulübü efsanesidir ve en başarılı teknik direktördür.
ama şu bir gerçek: galatasaray > x.
o sevgiliniz de dünyadaki en güzel kadın olabilir, en sevecen kadın olabilir, en size uyumlu kadın olabilir.
ama şu da bir gerçek: siz > o.
kendinize değer vermiyorsanız karşınızdaki kişi de size değer vermez. bu kadar basittir aslında bu denklem. ve siz galatasaray'dan daha çok x bir kişiye değer veriyorsanız siz kusura bakmayın ama galatasaray taraftarı değil, x'in taraftarısınız. x fatih terim de olsa böyle, ünal aysal da olsa böyle, burak elmas da olsa böyle, faruk süren de olsa böyle.
ali sami yen 1905'te kurdu, göçtü gitti ama galatasaray baki kaldı.
gündüz kılıç bu kulübün tarihinin en önemli figürlerinden birisi, göçtü gitti ama galatasaray baki kaldı.
metin oktay galatasaray'ın bugünlere gelişinde ciddi emeği olan birisi, göçtü gitti ama galatasaray baki kaldı.
daha önce bir entry'mde yazmıştım, kulüp üyelerimizden birisinin genel kuruldaki konuşmasından alarak:
---
alıntı ---
galatasaray kurulduğunda 2. abdülhamit tahttaydı.
türkiye cumhuriyetinin kurucusu, bugünleri büyük bir saygı ve minnetle birlikte kendisine bundan 100 yıl sonra doğan her çocuğun bile borçlu olacağı mustafa kemal atatürk suriye'de kurmay yüzbaşıydı.
galatasaray kurulduğundan beri 3 padişah, 13 cumhurbaşkanı, 66 cumhuriyet hükümeti, sayısız bakan ve milletvekili gördü.
toplamda 6 farklı siyasi yapının iktidarında varlığını sürdürdü.
---
alıntı ---
ve ne oldu biliyor musunuz? galatasaray hep baki kaldı.
ve ne olacak biliyor musunuz? galatasaray sonsuza kadar baki kalacak. bu bir gerçek. hiç değişmeyecek bundan emin olabilirsiniz. çünkü galatasaray kişilerin kurumların insanların başarının ya da başarısızlığın üzerinde bir fikirdir, bir idealdir.
sizin için de olması gereken galatasaray'ın herhangi bir kişiden, kurumdan bağımsız olmasıdır. doğru olan, sağlıklı düşünce yapısı budur.
faruk süren'le uefa kupası gelirken biz buradaydık.
allah rahmet eylesin rahmetli özhan canaydın bu kulübün başkanlık koltuğundayken de biz buradaydık.
allah rahmet eylesin rahmetli duygun yarsuvat emanetçi başkan olarak başkanlık koltuğundayken de biz buradaydık.
dursun aydın özbek gelip 3 senede sayısız fiyaskoya imza atarken de biz buradaydık.
allah rahmet eylesin rahmetli mustafa cengiz gelip dursun aydın özbek'ten bizi kurtarırken de, sonrasında hastalığı nedeniyle kötü bir yönetim gösterirken de buradaydık.
bugün burak elmas başkanlığa seçilirken de buradaydık, yarın burak elmas bırakıp gittiğinde de biz burada olacağız.
gelen başkan kim olursa onun zamanında da burada olacağız.
ömrümüz vefa ederse, ettiğince buradayız.
bak, kimin olduğu kimin olmadığı bir yana. biz galatasaray için buradayız.
siz bunun için burada değilseniz, lütfen kendinize galatasaray taraftarı demeyin.
siz "biz galatasaray'lıyız onlar değil" diyen kişilerin safındaysanız kendinize galatasaray taraftarı demeyin.
siz de "biz galatasaray'lıyız onlar değil" diyorsanız, siz de kendinize galatasaray taraftarı demeyin. bu lafım da fahri bey'e ki anlaşılmıştır diye düşünüyorum.
biz hep buradayız beyler, çünkü biz galatasaray'lıyız.
siz?