• 203
    kendi fikrinden olmayanı asla ve asla sallamayan yazardır. kendi fikrini beyan ederken hakarete varan kelimeleri kurmakta hiç zorlanmayan, cevap aldığında ise hakarete uğradığını beyan ederek mağdur olduğunu düşünen yazardır. hakareti, aşağılamayı ve belaltı vurmayı eleştirmek sanan yazardır. tartışma ahlakından yoksun yazardır. okumayan yazardır, okuduğunu anlamayan yazardır. okumak için değil yazmak için giren yazardır. sadece okunmak isteyen yazardır. hep haklı olan yazardır. laf sokmak, dedikodu yapmak, belaltı vurmak için fırsat kollayan ama mantıklı bir cevapla karşılaşınca cevap vermeme, demogoji yapma ya da üste çıkma yoluna giden yazardır. çoğunluğun kendisi gibi düşündüğünü sanıp her şeyi söyleme hakkını kendinde gören yazardır. kulağının üstüne yatarak şovenist, popülist ve riyakar davranan yazardır. bu ülkenin genel insan profiline sahip yazardır. sosyal hayatta olduğu gibi burada da ezici çoğunluğu yukarıda saydığım özelliklere sahip yazardır. bunun takımı, kişisi, efsanesi, durumu ile ilgisi yok. bunun vasatlıkla ilgisi olduğunu bilmesi gereken yazardır. fikirlerini beyan ederken kullanması gereken kelimeleri doğru seçmek, seçtikten sonra da iki kere düşünüp acaba kendimle çelişiyor muyum, acaba bu konuda detaylı düşündüm mü, bu konu hakkında sadece hislerimle mi hareket ediyorum diye sorgulaması gereken yazardır. en, en, en, en, en azından hacıvatla karagöz neden öldürüldü? filmini bir kez anlayarak izlemesi gereken yazardır. filmin sonundaki halkın davranışlarını sorgulaması gereken yazardır. anlık romantizmin peşinde koşarken gerçekçiliği, mantığı hadi hepsini geçtim adaleti bırakıp bırakmadığını sorgulaması gereken yazardır.

    edit: bkz. vermek.
  • 205
    maalesef çoğu, takımını savunmayı bilmiyor. çözüm üretemiyor. medyanın kudurmuş gibi galatasaray'a saldırmasına çanak tutuyor. isyan etmiyor. üstüne istemeden de olsa mevcut yönetimden tut teknik direktöre kadar hepsini kötülüyor.

    tıpkı galatasaray taraftarı gibi, sözlük yazaları da artık bazı konularda birlik olmalı.

    fikir ayrılığı başkadır, tahammülsüzlük ve savaş ayrıdır. umarım yakın zamanda kenetlenebiliriz tekrar.
  • 207
    fatih terim nefretinden gözü dönmüş yazardır. öyle ki fatih terim'e olan nefretinden takımının başarısını başkasının başarısızlığına bağlar ve sonra kendisine galatasaraylı der. bu adam fatih terim'den zaten hep nefret etmiştir ve aradığı fırsatı çok güzel bir şekilde bulmuştur. bu adama göre gerets'in şampiyonluğu şampiyonluk, fatih terim'în ki değildir. çoğumuz schalke-galatasaray maçında ve denizli-fener maçında ellerimizi açıp takımımız adına dua ederken bu adam schalke-galatasaray maçında yenilelim diye dua etmiştir. fatih terim'e hakaret edilmemesi için burada kendimizi yırtarken terimsporlu oluyoruz, ama bu adam galatasaraylı oluyor. gerçekten bravo. ayakta alkışlıyorum.

    edit: ve entry girdiğim saniye ofsayt vermiştir. zoruna gitmiş herhalde. ben ne olursa olsun takımım başarılı olsun derken, mancini'ye bu takımı o kurmadı derken, bu adam fatih terim 71 puanla şampiyon oldu diye entry giriyordu. çok yazık.
  • 209
    lig sonuncusuna karşı fırtına gibi başlangıç yapan, 7 dakikada 2 gol bulan takımımıza övgüde bulunurken yine sınırlarını bilememiş, daha sonraları maç rölantiye alınınca ise sus pus olmuştur.

    yapılan yorumlara göre mancini bu maçta taktisyenliğini kanıtlamış. taktisyenlik bi kere lig sonuncusu bir takımla evinde oynuyorken kanıtlanmaz. sen formanı sahaya koysan maç berabere biter normal şartlarda zaten. yahu bu adam premier ligde serie a'da zaten bunları büyük kulüplere karşı yaptığı için burada, sokakta yürürken çevrilip getirilmedi. ancak kendisi bize neler bildiğini gösterecekse bunu elazığ karşısında ölçme. ölçeceksen madridle oynarken fenerbahçe ile oynarken ölç.

    başka bi yazarımız yine sağa sola kapak dağıtma derdinde. peki gerek var mı?
    ben terimi çok seviyorum ama mancininin de başarılı olmasını inanılmaz istiyorum, çünkü işin ucunda galatsaray var. evetterimsporlu veya aysalsporlu olunacaksa terimsporluyum, ancak elazığa karşı 2-0 öne geçen takımın hocası o skorla kimseye kapak göndertemez. sen git istikrar yakala, parmak ısırt performansınla, biz de helal olsun diyelim. çünkü artık onun başarısızlığı ne bana ne de kulübümüze birşey kazandırmayacak.

    ne yorum yapmayı becerebiliyoruz bu aralar ne de duygularımı düzgün ifade edebilmeyi.

    oysa ki şöyle deseniz sözlük daha okunabilir olmaz mı?
    "mancini hem tecrübeli hem iyi taktisyen, sol bek yok diye 3 5 2 oynattı fena da olmadı"
    "gelen gideni aratsa da beyler sizin için mancini de iyi olacak hep birlikte göreceğiz".

    saygılar.
  • 210
    azımsanmayacak oranda, kariyeri parlak olanların * * * kötü yönde eleştirilmesinin yanlış olduğunu düşünenlerden oluşmakta. her insan kötü performans sergileyebilir *, hata yapabilir ve bizim bunu dile getirmemiz *, aşırı sevgiden dolayı körleşen gözlerle değil hakkıyla yorum yapabilmemiz, olumu şeyler yapan insanları da övebilmemiz çok önemli. bir insanın bir şeyi yanlış yapmasının geçmişte doğru yaptığı şeylerle bağdaştırılması konunun saptırılmasından başka bir şey değil. ismin ya da geçmişten gelen kariyerin büyüklüğü değil, o dönemdeki katkıların göz önünde bulundurulduğu yorumlar en dikkate değer yorumlardır kanımca. bir insan haksız olduğunda babasını bile eleştirebilmeli. bana göre bu unsurlar daha kaliteli bir tartışma ortamı yaratmak için olmazsa olmazlardandır.
  • 211
    yazılarında en çok kullandıkları terimler "teknik" ve "mental" olan yazarlardır. bana bir açıklasalar teknik ve mental nedir? kötü oyuncunun tekniği yetersiz, mentali sıfır, iyi oyuncunun tekniği mükemmel, mentali arada düşüyor, orta seviyenin böyle bir kavramı yok bile. onlar sadece koşan topçu. sözlüğün yüzde 95'i bu kelimelerin anlamlarını bilmiyor.
  • 212
    bir güruh var; bir maç oynanmadan önce, oynanırken, oynandıktan sonra, oynandıktan günler sonra, aylar sonra, yıllar sonra, ilgili maçın hakemiyle ilgili sürekli olarak kin kusar. bu bir maçın ligde veya avrupada olması hiç farketmez, herhangi bir maç olabilir.

    direkt kadro dışı, direkt ofsayt.

    ağlaklığınızdan gına geldi amına koyim yeminle, yeter vallahi. ağızlarından salyalar saçan "6-0 ehehehehe" tiplerinden farkınız kalmamış, az galatasaraylı olun.
  • 213
    bazı sözlük yazarlarının girilerinin sonunda "muhtemelen bu giri; en ofsayt entrylerim arasına giriş yapacaktır" şeklinde yazması moda oldu sanırım. bunu yazmayanı dövüyorlar mı abi? okuyucuyu yönlendirmekten vazgeçmek lazım. insan girisine güvenmeli önce... hayır ben girime güveniyorum ama yazarlara/okuyuculara güvenmiyorum diyorsan da bu ortamda hiç yazma...
  • 215
    büyük çoğunluğunun içinden bir şeyler geçiyor bugün.

    boşverin geçmesin, takım güzel, işler yolunda, şampiyonlar liginde üst üste iki sezon gruplardan çıkmışız, mourinho'yu sıkıntı basmış, baroni laf sokma derdinde. bunların tadını çıkarın.

    yok ünal aysal yok fatih terim.
    tamam canınız sıkılıyor belki ama kabak tadı veriyor artık bu tartışmalar.
    kazananı yok, kaybedeni taraftar.
  • 218
    haber sitelerindeki "okuyucu yorumları" kısmına yazan insanlardan farklı olması gereken insandır.

    kimseyi küçük görmüyorum yanlış anlaşılmasın, bizim bokumuzda boncuk yok, o okuyucu yorumlarına yazan insanlardan insani olarak bir üstünlüğümüz de yok. ama burada belki hepimizin bugüne kadar "niteliksiz entry" gerekçesi ile en az bir entrysi silindiyse bunun da sebebi o okuyucu yorumlarına yazmamız gereken şeyi buraya yazmamızdır.

    mesela bugün bir sitede izet hajrovic ile ilgili bir haberin altında "hajrovic kim ya bunu alacağımıza eboue, amrabat, riera, dany takımdan gitsin yabancı sınırımız da rahatlar dağıtırız" tadında bir yorum gördüm. tamam çok güzel abi fikrini belirtmiş, saydığı futbolcular arasında benim de gönderilmesini istediklerim var, ama bu futbolcular gönderilsin de yerine kim gelsin? bu futbolcular neden gönderilmeli? bunun hajrovicle ne alakası var? abinin bunlara bir cevabı yok. çünkü zorunluluğu yok. okuyucu yorumu yapıyor sadece, tanısak belki futboldan anlarım gibi bir iddiası bile yok.

    peki bu yazdıklarımın sözlük yazarları ile ne alakası var? dilim döndüğünce anlatayım. birçok arkadaş elinden geldiğince nitelikli, insana bir şeyler katacak, neden-sonuç ilişkisi çerçevesinde, somut bilgi içeren entryler girerken, maalesef birçok arkadaş da sözlüğü okuyucu yorumları kısmına çevirmiş durumda. zaten üstte yazdığım okuyucu yorumu örneği hepinize sözlükten tanıdık gelmiştir. birçok entry sadece sadece soyut fikirlerini içeriyor sözlük yazarlarının. tabii ki insanlar buraya fikirlerini yazacak, zaten olay o, ben demiyorum kimse burada "şu gönderilsin bu alınsın" demesin, desin desin de nedenini de bir zahmet yanına iliştirsin.

    bizler galatasaray sözlük yazarıyız diyorsak, amacımız galatasaray tarih yazarken onu yazan insanlar olmak, bu koskoca tarihin, bu efsanenin milyonda birinde bile yer edinmekse, bunu galatasaray'a, galatasaray kültürüne yakışır şekilde yapmamız lazım. hani bütün fikirlerimiz deli saçması bile olsa, onları öyle bir anlatmalıyız ki burada, okuyan insanın ofsayta basarken verdiğimiz emeğe, o fikirleri anlatış şeklimize saygısından eli titremeli mesela.

    galatasaray sözlük, galatasaray taraftarının fikirilerini tartıştığı ve dışarıdan galatasaray camiasını tanımak isteyen insanların belki de ilk bakacağı yerdir. nasıl galatasaraylı olmanın bir duruş gerektirdiği konusunda hemfikirsek hepimiz, galatasaray sözlük yazarı olmanın da aynı ciddiyette bir duruş gerektirdiği konusunda da hemfikir olmalı, yazarken her entrymizle bir seviyede galatasarayı temsil ettiğimizi unutmamalıyız.
  • 221
    haddim olmamakla birlikte kendilerine bir öneride bulunmak istiyorum.

    arkadaşlar ''kulüp'' şeklinde yazılır ve okunur. ''klüp, külübe, klup'' şeklinde değil. hizmet ettiğimiz olgu galatasaray spor kulübü ise eğer bari bu kelimeyi düzgün kullanalım. burası kamuoyuna açık bir sözlüktür. bu sözlüğü takip eden onlarca ziyaretçiye bu eziyeti çektirmemek gerekir. lütfen türkçemizi güzel kullanalım.
  • 222
    iclerinde oyleleri var ki hala ortacag'da yasadigini dusunuyor.galatasaray'ı da kilise sanıyor. sizi de bu cahillikle engisizyon mahkemesinde yargılayabilir. bir konuyu elestirmeye kalktiginizda bilgisizlik ve cahillikle suclaniyorsunuz. cunku konu hakkinda maalesef gelitistirebilecegi karsit argumani yoktur.kraldan cok kralcidir. burada kendisi gozupek galatasaray savunucusu diye nick alti girilsin diye kendisini yirtar. galatasaray'i sadece o yuvarlak topun kaleden iceri girmesi olarak gordugu icin, eger bir konu hakkinda yazdiginiz yaziyi okuyup anlayamadiginda direk sahsiniza hareketler yagdirir. cunku dunya gorusu gayet sığdır. sen de benim gibi düşün demiyorum ki sana sen farklı düşün. ama benden farklıysan benim şahsıma değil neye karşı olduğunu anlat. bir başkasının bilgisini ölçecek haddi nereden buluyorsun kendinde

    sozlugu ultraslan forumu sanirlar. bilmez ki sozlugun amacinda gorus ortaya koyup yazmanin temel oldugunu. hele iclerinde bazilari var ki kendilerine aykut kocaman'i ornek almislardir, zaten o seviyeden daha yukari cikamazlar zira laflar ve konusma bicimleri ayni. lafa bakarmis laf mi diye soyleyene bakarmis adam mi diye. simdi bu lafi eden adamdan ne bekleyebilirsin. ortaokulda ogretmenlik yapiyorum onlar bile kullanmiyor bu lafi. sonra burasi ergen yuvasi dedigimizde kızıyorsunuz.

    http://imgur.com/EchNcEG

    edit : caps or it didn't happen'cılara gelsin *
  • 224
    bir kişiyi veya olayı eleştirmek insanların bilgilenmesi, sorgulaması, düşünmesi açısından çok önemlidir. fakat doğru eleştiri yapmak lazım. bazen bu güzel sözlükteki güzel yazarlar mağlubiyet sonrası hemen ağır eleştirilere başlıyorlar. gelip geçici bir maç bir oyuncu için kendi yazar arkadaşlarına renktaşlarına hakaret edenler bile var. hepimiz galatasarayın her branşında başarılı olması için bir planımız vardır fakat niye fikrimizi zorla beyan ettireceğiz diye önümüzdeki adamı çamura itelimki ?. unutma galatasaray sözlük yazarı biz bir aileyiz kenetlendikçe daha da büyüyen.
  • 225
    bir ve bütün olmayı beceremeyen gruptur.

    şöyle ki;

    yendiğimiz maçlardan sonra;

    iyi oynayan oyuncular üzerinden, belirli zamanlarda o oyuncuları eleştirmiş olan yazarlara giydirmece

    "sneijder yine taktı kapağı" gibi

    yenilinen maçlardan sonra;

    yendiğimiz maç sonrası, iyi oynayan oyuncular üzerinden eleştirilenlerin, bu kez kontraya kalkması.

    "al sana sneijder amk!" gibi

    maç olmayan günlerde formdan düşmemek adına;

    muhasebeci taraftar, iyi gün taraftarı olmak, cana'yı verip muslera'yı alınca kazık yediğimizi düşünmek vb olaylarına girmek

    istiklal marşı ve kapanış!

    lan anlamadığım şu adam kötü oynuyor diyen bu takımın iyiliğine söylüyor, iyi oynuyor diyen de başka bir şey arzulamıyor e o zaman ne zikime kavga ediyoruz ?

    bazen bazı renkdaşlarım için içimden şunu geçiriyorum; iyi ki galatasaraylısınız amk, başka takımlı olsanız çekilmezmişsiniz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın