• 476
    su an sampiyonluga inanmasi gereken yazaridir. cok agir puan kayiplari yasadik ben bile "sampiyonluk gitti" dedim.

    ama bir derbi* galibiyetiyle bu is degisebilir.

    eldeki kadro iyi olmayabilir ama yinede basarabiliriz buna inaniyorum.

    --- entry'nin en önemli kismi ---

    gelecek derbi son sansimiz olacak. taraftara da is düsüyor. stadin dolmasi lazim. 30.000-40.000 civari degil, 52.500 seyirci gelmesi lazim.

    --- entry'nin en önemli kismi ---
  • 478
    mevzu beşiktaşın puan kaybetmesi değil, illa ki puan kaybedecekler hem de en az 10 puan kaybedecekler ligin geri kalan kısmında, olay biz kalan maçlarımızı kazanabilecek miyiz? tabi ki hayır, kadro bu kadar çöp doluyken, böyle beceriksiz, basiretsiz bir yönetim varken, taraftar her seferinde hevesini boğazında kalmasından yorulmuşken, kusura bakmayın beyler bu iş yalan oldu bile. benim tek beklentim ikinciliği kaptırmayalım, hatta şu tarihin en kötü fenerlerinden birine geçilmeyelim.
  • 479
    mustafa denizli'nin neuchatel zamanındaki takımına, fatih terim'in aslanlarına, lucescu'nun kalbiyle oynayan yürekli takımına, gerets'in korkusuz ekibine, şike bahanesi ile uydurulan süper final rezaletine futboluyla kalbiyle cevap veren saldıran galatasaray'a inandık biz onlar da kalpleriyle oynadılar.

    her zaman inanıyoruz inanacağız. lakin şu durumda senin, benim, bizim inancımızı görmezden gelen bir yönetim, ruhsuzlar ordusu bir takım var. bu sene şampiyonluğa inanmıyorum ama son topa kadar tüm kalbiyle destek olacak yazarım, yazarsın, yazar olmalıyız.
  • 481
    ben armaya, formaya ve asla pes etmeyen taraftarimiza kisaca camiamiza güveniyorum.
    geri dönüslere en cok sahitlik etmis kulübümüzün genlerine inaniyorum, tabi simdi bunlar arabesk gelebilir, duygusal gelebilir, mantik disi gelebilir ama galatasaray defalarca bana bunu ispatladi, hepimiz galatasarayliyiz bu ispatlarin hepsini yazmicam.

    3-0 lik macin 5-0 olacagina da kimse inanmiyordu ama tanju inandi vurdu, ugur inandi vurdu,

    prekazi topun basindayken hickimse inanmadi spiker dahil o bile icerideki oyunculari sayiyordu ama prekazi inandi vurdu,

    fener stadinda 1-0 maglup durumdayken mac uzayinca hickimse inanmadi ama saunders inandi vurdu,

    takimin yarisinin kiralik oldugu rakiplerin transfer rekoru kirdigi zaman da hickimse inanmadi ama radu inandi vurdu,

    fener'in sahasinda 4 yedigimizde de kimse inanmiyordu ama son macta ilic inandi vurdu,

    sneijder'in 2 gol attigi mac, normalde fener 2-0, 3-0 yapardi kale cizgisinde topu atamadilar, sneijder durdu durdu o bayik pasi alip inandi vurdu,

    fener stadinda play off oynandiginda da kimse inanmiyordu ama muslera inandi tuttu,

    2 gun karda kista mac yaptik, juve atak yaparken topu kesip ileri attilar, sneijder bu sefer kaleye bakmadan inandi vurdu,

    4 yerken de benzer sekilde kimse galatasaray'a inanmiyordu ama 4. yildizi aldi o takim hem de ne metrosu calisiyordu ne de dogru düzgün bir sistemimiz vardi,

    görüldügü gibi kadrolar degisti, hocalar sistemler degisti ama inanan kisilerin zaferleri hic degismedi.

    simdi bunlarin yaninda gelelim objektif verilere;
    ben besiktas'in galatasaray'i futbol olarak ezdigi bir dönemi görmedim, ne bu sene ne gecen sene, ben ligin ilk yarisi 70. dakikada inönü'de oley oley yapan seyircinin sesini duydum demek ki sadece ben duymusum, ben iyi oynayan bir galatasaray'in iyi oynayan bir besiktas'i hem kendi sahasinda yenecegini hem de uzun vadede sampiyonluk yarisinda gececegini dusunuyorum, puan durumunu kafasina takan varsa en fanatik fenerli arkadasini arasin galatasaray'in hakem dogramasiyla kac puan kaybettigini sorsun 7-8 den az demeyecektir, yani topladigimizda galatasaray berbat yönetilip berbat durumda denilirken güllük gülistanlik besiktas ile neredeyse denk durumda, talisca oynamadiginda genclerbirligi seviyesine dusen takimdan mi korkuyorsunuz, hangi buyuk maci kazanmislar, biz baska bir boyutta mi yasiyoruz da göremiyoruz, 1 oyuncusu atiliyor 6'lik oluyolar, hakem destegiyle. yedekler, seyirci sahaya giriyor fb güle oynaya yeniyor, bunlardan mi korkuyosunuz, ciddi soruyorum, kimden korkuyosunuz, kendi oyuncularimizin formsuzlugundan korkuyorsaniz gidin destekleyin mac boyu essek gibi oynamak zorunda kalsinlar, hakemler haksiz karar verirlerse bizi burada sikerler hissini yasasinlar, sen yasat bu duyguyu.

    bu takim ne yapti da 12 hafta kala destegimizi cekiyoruz, zaten baskan ve yönetici gs mallarini peskek cekiyor, yeterince saha disinda yüzümüz yerde ama saha icinde destegi hakediyorlar, en sahsiyetli yildizlar bizim takimda, muslera, sneijder, podolski bu adamlar destegi haketmiyorlar mi simdi, kendi takimini birakip gelen tudor destegi haketmiyor mu?

    ben sabri'ye, selcuk'a, ahmet calik'a, semih'e 1 gram güvenmiyorum ama o taraftarin destekleriyle bu adamlari titrekten atilgan'a cevirdigine daha önce cok sahit oldum iste bu yuzden galatasarayima inaniyorum.

    insan umut ettigi kadardir demisler umudunuzu kaybetmemenizi dilerim hele söz konusu galatasaray ise.
  • 483
    aynı zamanda sakin olması gereken taraftar.

    en azından puan kayıpları nedeniyle gaza gelmemesi gerekiyor. galatasaray'ın esas sorunu yönetimlerdir. bakın bu gün çok eleştirilen futbol takımının 12 puanını çalmış hakem hataları. 12 puan... baya açık ara liderlik demek.

    ancak esas mesele liderlik değildir. galatasaray yönetiminin makul ve çağa uyan bir anlayışa sahip olması gerekmektedir. şimdi bana diyeceksin ki, puan kayıplarından sonra neden sakin olalım? sakin olalım çünkü tepkilerin sebebi bu olmamalı. her takım kazanır veya kaybeder. futbolda sürekli şampiyon olmak da yoktur. ancak bu hakem hataları da, kulübün parasını israf da ancak yönetimler değişirse gerçekleşir. şimdi sen puan kayıpları sonrası galeyana gelip küfür ediyosun, ortalığı ateşe veriyosun ya... bu duygusal çıkışlar beraberinde duygusal inişleri de getirir. sonra 3 tane galibiyet geldiğinde bu defa #yönetimistifa başlığı sabitlenmesin yeaaa diye ağlamaya başlarsın.

    sorunumuz kaybedilen puanlardan ve şampiyonluklardan daha büyük. buna odaklanmak lazım...
  • 485
    sampiyonluga inanmamasi umutsuz olmasindan iyidir. tabii simdi hayattaki tek amaci sampiyonluk olan adam soracak umudun neye o zaman?

    benim derdim takim olalim. pres yapalim, adam gibi top oynayalim. topu 10 kere kaybediyorsak 11 kere kazanalim. mucadele edecek gucumuz olsun. o topcu son terini sahada harcasin. ligin sonunda da mumkunse sampiyon olmayalim da takimdaki gereksizler gitsin yerlerine 90 dk mucadele edecek adamlar gelsin. heyecan olsun.

    yoksa nedir dandik futbolla sampiyon olsak ne olmasak ne. besiktas zaten hayatinda kac kere bizle yarisa girmis de kazanmis? aslolan biz napiyoruz.

    benim derdim besiktas karsisinda ayni futbolu gormek. savasan futbolculari gormek. icabinda yine 60'ta tukenip kontratak oynasinlar. 90 dakika yan pas yapip 2'ser dakikada olgunlasan ataklari 5 saniyede sonlandirmaya calisan takimdansa 45 dk pres yapip 45 dk kontratak oynayan takimi tercih ederim.

    sampiyonluk falan bunlar bos hikayeler. su kadro yapisiyla sampiyonlar ligine gitmeyelim zaten.
  • 486
    inananı da vardır, inanmayanı da. niye bu kadar olay oluyor anlamadım. ne demişler: aynı pencereden bakan iki insandan biri çamuru görür öteki yıldızları.

    yanlış anlaşılmasın çamuru görene de laf atmıyorum. o da gerçekçi düşünüyordur kendince, olabilir.

    yani pencereden bakan 2 yazardan biri beşiktaş'ın iyi futbol oynadığını, bizim kötü futbol oynadığımızı, futbolcuların ruhsuz veya yeteneksiz olduğunu düşünürken; öteki yazar bizim armamızın şampiyon olabileceğini, beşiktaş'ın zorlu maçlarının olduğunu, önümüzdeki hafta kazanırsak puan farkının 4'e ineceğini düşüyor olabilir.

    yani bir tarafa pollyanna diğer tarafa bu nasıl taraftar demek niye?
  • 488
    galatasaray'a gönül vermiş taraftarların paylaştığı sözlük platformu üyeleri.

    benim hayatım boyunca galatasaray'ı desteklediğim her an inandığım tek bir şey vardı, o da galatasaray'ın bir final takımı olduğu. kısaca winner dediklerinden.

    bu cevat güler ile 6 da 6 yaptığımız dönemde de geçerliydi, hamza hamzaoğlu ile yaptığımız şampiyonlukta da. cevat hoca pek üzerine alınmadı bunu ama hamza mimarı benim dedi kaymağı yerken.

    bu büyüklük göstergesidir bence. çıkarsın son vuruşu yaparsın ve alınması gerekeni alırsın. süreç değil sonuç odaklısındır. başarı da sonuçtaki yaptığına bakılır.

    ama artık o büyüklük kalmadı galatasaray'da. galatasaray artık büyük bir kulüp değil ve bunu açık yüreklilikle söyleyip kabullenmemiz gerekiyor. bunun için çabalayıp yeniden eski günlerimize dönmemiz lazım.

    galatasaray'ımız çok kötü yönetiliyor. galatasaray'ın malı deniz yemeyen keriz durumundayız.
  • 492
    bir çoğu 1 kaşık suda fırtına yaratann yazarlardır. quakerboy arkadaşımız resmi olarak bizde dese bile kap gelmedi diye ne çok tantana yaptılar. ayrıca neymiş efendim adamı* juve cl kadroduna eklemişmiş. bundan sonra istesek de alamayız. ne paralar önersek de olmaz bu iş. cl kadrosuna kayıt edilen futbolcu transfer yapabilir arkadaşlar. malum kulübün tinerci taraftarlarından farkınız yok hee.
  • 493
    takım çok iyi giderken, tüm rakipleri kıskandıracak seviyede top oynanırken, wesley sneijder başlığı altında birbirine girmeyi başarıp, olmadık yerden gerginlik çıkarmayı başarabilenlerdir. vallahi bizim düşmana ihtiyacımız yok. biz bize yetiyoruz. nasıl liseliler kendi iç çekişmeleri ile sevmedikleri insanları yönetime sokturmayıp ayaklarını kaydırıyor, biz de her şey iyi giderken ahengi bozmak adına elimizden geleni yapıyoruz. yok rodrigues helikopterle inmiş, yok sneijder nice'de oynamıyormuş, yok serdar burnu kırık oynayarak para peşindeymiş. bırakalım bu boş işleri artık. asıl burada olma ve yazma nedenlerimizi gözden kaçırmayalım.
  • 495
    son 2-3 yılda yazar profili çok değişti. çok çok kaliteli yazarlar geldi 2-3 yıl içinde, bayılıyorum onları okumaya ama sayıları fazla değil.
    geneli şımarık, nefretten beslenen, hatasını anlamayan, ben demiştim demek için fırsat kollayan, egosu kendinden büyük tipler. eskilerden de var içlerinde yenilerle sınırlamayalım. burayı aktif olarak kullananı da var, ara ara gelip sözlüğü karıştıranları da. fenerli kafası dediğimiz kafaya sahip.

    bunlar baba gündüz'ün şu lafını unuturlar, belki bilmezler bile,

    “bilirsiniz ki her insanın ayrı bir huyu, ayrı bir karakteri olduğu gibi, her futbol takımının da kendine has bir karakteri vardır. biz sizlere burada galatasarayımız’ın huyunu suyunu açıkça ve iyice anlatabilirsek, onu adamakıllı tanıyıp, inşallah senelerce dost geçinirsiniz. galatasaray bir his takımıdır. renklerine aşık birbirlerine seven futbolcuların takımıdır. galatasaray feragat (vazgeçiş) ve fedakârlıklarla çalışacak futbolcuların takımıdır. galatasaray şımarıkları, kendini beğenmişleri, yalnız kendini düşünenleri sevmez. kısacası galatasaray, bir halatı hep birlikte çekenlerin, hep birlikte üzülüp, hep beraber sevinmesini bilenlerin takımıdır.”

    son 2 sezonda bir 6. lık, bir 4. lük almışız, avrupa'dan ceza ve ilk turda elenme rezillikleri var bu süreçte. galatasaray taraftarı genel olarak 2017-2018 sezonu başlar başlamaz bir sinerji oluşturmaya başlamış. burası da her daim olduğu gibi galatasaray taraftarının sosyal medya ve internetteki önemli yerlerinden birisi olmuş ve gündemi tutmakta. yine burada da benzer bir havayı oluşturmaya çalışan onlarca, yüzlerce güzel insan var, takımın iyi gidişiyle birlikte sözlükte de bu havayı yaşamaya ve yaşatmaya çalışıyoruz hep birlikte. sonra bir bakmışsın birisi oradan wesley sneijder'e laf çakıyor, lan olum 2 gün sonra karabük maçı var git oraya bir şeyler yazsana, futbol takımı mis gibi top oynuyor onu değerlendirsene, oyuncuların performansından söz etsene, tudor neler yapıyor yaz mesela bir okuyalım ama yok illa ki bir laf sokacağız, egomuzu tatmin edeceğiz. öteki desen belhanda'yı överken sneijder'i yeriyor, sanki biz aralarında bir tercih yapmışız gibi. belhanda da bizim tudor da, her şey iyi giderken bize hiçbir faydası olmayacak sataşmaların anlamı ne? rahat mı batıyor anlamıyorum ki? nefretten, kötülükten, negatiflikten mi besleniyorsunuz? ne biçim insanlarsınız?

    burada hep bir aile havası olmuştur. ben 2011'de geldim ama eskiden de böyleymiş. yüzünü görmediğim adamların özel hayatlarında, sosyal hayatlarında başarı kazanmalarına mutlu olduk, okul kazanınca, mezun olunca, evlenince, çocukları olunca sevindik, kendi mutluluğumuzu, üzüntümüzü paylaştık.

    orta paydamız da galatasaay'dı. ne drogba'ydı, ne sneijder'di, ne selçuk ne de başkası.

    herkes eleştirisini yaptı, farklı da düşündüklerimiz oldu ama biliyorduk ki herkes galatasaray'ın faydası için yorum yapıyor, ona göre kendi çerçevesinden bakıyor.

    6 haftada 16 puan alan her istatistikte önde olan bir takım var adam gs sözlük'ün en kötü dönemlerindeki konuları ısrarla konuşmak istiyor, bunlardan kurtulup birlik olmamızı istemezmiş gibi sataşmalarda bulunuyor.

    an itibariyle wesley sneijder başlığında 28 entry var, 30 eylül 2017 galatasaray kardemir karabükspor maçında 8! e hani çabamızın adı galatasaray'dı?

    hayırdır beyler maksadınız üzüm yemek mi? bağcıyı dövmek mi?
  • 497
    pek tabi kendinizi spor yorumcusu olarak görüyorsunuz.
    muhakkak halisahada taktik bilgisi en iyi olan sizsiniz.
    hic süphe yok ki üc vine cekenin dj olup para kazandigi dönemde siz de kendinizi bir ali ece; bir metin tekin ile kiyasliyorsunuz.

    bu konuda size hak veriyor ve destekliyorum.

    ancak hakkinda iki cümle karalayabiliyorsunuz diye duayen oldugunuzu saniyorsaniz yaniliyorsunuz.

    bazilariniz var kendi nick altlarina "... yapmadigindan elestirilen yazar" diye notlar düsüyor. cok yanlis biz sizleri elestirmiyoruz, bir sadece göte göt diyoruz.

    cikin disari bir sosyal hayatiniz olsun; sevgili yapin mesela. gezin, tozun... hayat futboldan, basketboldan ibaret degil. hayat sari-kirmizidan, galatasaraydan ibaret hic degil. biraz soldugunuz havanin hakkini vermeyi deneyin. dolasin, sizi mutlu eden insanlarla zaman gecirin. böylece iciniz bu denli zehirle dolmayacak.

    kendinize hedefler belirleyin; kisa ve uzun vadeli hedefleriniz olsun. is olur, hobi olur ya da baska bir sey olur. ot gelip saman gittiginizin farkina varin. kitap okuyun mesela, merak edin icinde yasadiginiz dünyada sizden önce yasamis insanlarin eserlerini, hayatlarini... böylece cehaletinizden siyrilacaksiniz.

    uzun lafin kisasi; yasayin sözlük yazarlari. yasayin ki burada kafamizi sikmeyin :)
  • 500
    içinde gerçekten futboldan anlayanların bulunduğu taraftar grubudur. mesela 3 kasım 2017 gs gençlerbirliği maçıyla havaya girilmeyeceğini bilecek kadar futboldan anlıyorlardır. 2 hafta üst üste sadece rakip kaleye 1 şut çeken takım bir anda 5 attı diye uçulması çok komik. büyük bir takım olunca karşıda rezalet oluyor. resmen aslan kedi ama düşük seviye takım gelince aslan olur.

    gerçekten futboldan anlayan insanlar var burada. görüyorlar gerçekleri. ama bazı fanlar var ki sırf at gözlüğü ile bakıyor. tamamen galibiyet taraftarı. belhanda övgülerinden sonra daha da belli oldu. bu sözlükte ki bazı insanlar galibiyet taraftarlığını bırakıp gerçekleri görmeli. görenlere laf edenleride eleştirmemeli.
App Store'dan indirin Google Play'den alın