• 88
    sözlükteki akplilerin sözlük ortamında olmamasını savunduğu durum. neden biliyor musunuz? her yerde çoğunluk olmaya, her yerde borularının ötmesine, her ortamda sadece kendi ideolojilerinin egemen olmasına o kadar alışmışlar ki bir yerde farklı bir ses duymaya tahamülleri yok. ha burada sayıları az olduğu için anca "sözlük siyaset tartışılmasın" şekilde görüş bildiriyorlar. burada da diğer yerlerde olduğu gibi sayıca çok olsalar emin olun siyasetin kralını yaparlar, partilerini, cumhurbaşkanlarını allahın günü yere göğe koymayan yazılar yazarlardı ama burada onlara muhalif fikri hür, aklı hür insanlar çoğunlukta olduğu için anca siyaset tartışılmasın goygoyu çevirebiliyorlar.
  • 95
    bir rakibini direkt siyasi parti kurmuş, ötekinin hocasını başarılı olmasına rağmen siyaset görevden almış, bir diğeri stad açarken 893 kere sayın cumhurbaşkanım demiş, bir tanesi bizzat meclisteki katakulli ile ligde tutulmuş, taraftarı olduğun kulüp 4. yıldızı aldığı günün ertesi saraya çıkmış ama galatasaray sözlükte siyaset olmasın.

    abi hadi ya.
  • 96
    sözlüğe girmesi durumunda iktidar yandaşları ve muhalif tarafın da bir başka taraftan birbirine girmesi ile sonuçlanacak şey.

    burada a parti b parti demeden tek bir aşk uğruna entryler giriliyor. muhalefeti, iktidar yandaşı, liberali tek bir yumruk şekilde galatasaray'ın menfaati için yazılar yazıyor. eğer siyaset bir girerse burası ekşi sözlükten hallice bir hal alır.

    şu aşamada hiç gerek yok. dibimize kadar ayrışmışken bir de bu sözlükte ayrışmayalım. zaten senelerdir belhandacılar ve anti belhanda fanları siyaseti aratmıyor.
  • 55
    haberi yayınlanamayan iğrenç bir olayın, yalanlamasının yayınlandığı bir ülke burası.
    yani, sosyal medyanın gücünün aslında ne kadar etkili olduğunun göstergesi bu durum.

    şöyle ki, basın erki elindeki haber değeri taşıyan dosyaları yayınlayamazken korkudan, sosyal medyadan yayılıyor olay tüm ülkeye.

    uzatmayacağım, şunu söylemek istiyorum aslında; galatasaray sözlük de sosyal medyanın bir parçası.
    evet konsepti belli, yani siyasi bir platform değil.

    ama tarayıcısının yan sekmesinde bir sürü iğrençlikler okuyup, bu sekmeye geldiğinde ruh hali bir anda değişemez kimsenin.
    çünkü yan sekmede para üstü ile ev alınıyorken (!), sen burada ceyhun'un bonservis bedelini gönül rahatlığı ile konuşamıyorsun.

    aslında bu kadar net...
  • 94
    dünyanın hemen hemen her yerinde spor ve siyaset iç içe geçmiş durumda. faşist franco' nun takımı olan real madrid' den, darbeci kenan evren' in takımı ankaragücü' ne kadar her nokta da siyasetten izler görebilirsiniz.

    italya' da siyahiler, ispanya' da katalanlar, arjantin' de işçi sınıfı ve iskoçya' nın en önemli derbisi olan celtic-glasgow derbisinde ise mezhep çatışması şeklinde kendisini gösterebilir. yani spor ve siyaset hayatın pek çok noktasında fazlasıyla temas halinde bu sebeple sözlükte de olması kadar normal bir durum yoktur.

    karl marx' ın hegel’in hukuk felsefesinin eleştirisi metninde söylediği meşhur söz olan "din, halkın afyonudur." sözü günümüzde spora özellikle futbola evrilmiş durumdadır.
  • 65
    burası bir spor sözlüğü. ancak bazı önemli günlerde -dünkü referandum gibi- insanların spor sözlüğünde de birkaç kelam etmesini sakıncalı bulmuyorum. zira spora siyaseti karıştıran, sözlük yazarlarından önce, bağımsız federasyon başkanlarıdır. kimisi 17 nisana "güçlü bir türkiye için" uyanmak ister. kimisi referandum için evet propagandası yapar. kimileri de aba altından sopa gösterir. bu ülkede stat isimlerine bakın. kaçı spor adamlarının adını, kaçı siyasi kişiliklerin adını taşıyor?
    ülke gündeminden sporun etkilenmediğini düşünmüyorum. olaya bu bağlamda bakan yazıların da sözlükte yer alması gerektiği kanısındayım. insanların ihtiyaçlarının "gül gibi geçinmekten" öte; insanca yaşamak olduğunu, özgürlüklerinin kısıtlanmadığı bir toplumda yaşamak olduğunu vurgulamak isterim.
    gündeme dair, sporu da içinde barındıran ve doğru üslupla yazılan her yazıyı okumaya aday olduğumu belirtmek isterim. siyaset yapmakla ülke gündemini bu bağlamda değerlendirmenin farklı şeyler olduğunu görmek lazım.
    saygılar...
  • 3
    öncelikle sosyal sorumluluğun gereği olarak; (ara: siyaset*)

    şunu anladım ki sen kadar anlatsan da, "kardeş, hani format, konsept, galatasaray, spor" filan diye defalarca açıklamaya çalışsan da olmuyor arkadaş. muhtemeldir ki memleketi herkesten çok "düşünen" ve bu konuda diğer vatandaşları bilinçlendirmeyi kendine ilke edinmiş bir kesim (kendilerini takdir ediyorum orası ayrı) diğer yazarların sadece galatasaray ile ilgilendiklerini ve memleket meseleleri hakkında fikirleri olmadığı ve bu konuda sorumsuz davrandıkları gibi bir düşüncedeler. zaten ülkedeki genel kanıda bu şekilde. ancak iddia ediyorum hatta varsa da aksini ıspatlayacak hodri meydan diyorum, dünyada siyaset ile türk halkından daha fazla ilgilenen hiçbir ülke yoktur. aslında ilgilenmek derken belki yanlış tanımladım, direkt bir ilişki söz konusu burada. öyle ki resmen bir tensel temas durumu var hem de her gün, her saniye. her vatandaş gibi sen bunu hissediyorsun da başkaları hissetmiyor mu sanıyorsun. neymiş efendim, türk halkı siyasetle ilgilenmezmiş. traş.
    hala da anlamadıysan al buyur; https://gss.gs/Pym.jpg

    diyeceğim o ki; ben zaten bıkmışım kardeşim. siyasetten de, siyasetçiden de tiksinir hale gelmişim. kaçacak yer arıyorum, geliyorum sözlüğe, aha da buyur, burada da siyaset. bana veya varsa eğer benim gibi düşünenlere yazık değil mi be hafız? ayrıca o kadar da avelim ki, gelmişim kaç yaşına hala siyaset ile sporun iç içe olduğunu anlamamışım. en basit örneği, her mitingde adam hangi şehirdeyse oranın takımının atkısını takıyor boynuna, bi'kaç saat sonra başka şehire geçmiş o şehrin takımının atkısı boynunda, ben de adamların üşüdüklerini sanıyorum, o derece yani.

    ha bu arada, galatasaray sözlük'te siyaset konuşmak yasak değil, siyaset yapmak yasak. galatasaray'ı veya türk sporunu ilgilendiren bir durum varsa en önce burada konuşulur zaten.
  • 75
    burası eğer amerika birleşik devletleri veya birleşik krallık gibi refah ve eğitim seviyesinin yüksek olduğu bir ülke olsaydı siyaset yapılmaması geçerli bir önerge olurdu. fakat şu an türkiye'de yaşanan süreç bir kabuk değiştirime süreci, binlerce sorun var ülkede ve insanların bulduğu her platformda buna bir ses çıkarmalarında ben bir beis görmüyorum. özellikle de seçim dönemlerinde.
  • 28
    spor siyaseti diye bir kavram vardır. memlekette spor bakanlığı diye bir kurum var. gsgm diye bir yapı var. milli takımlar teknik direktöründen, tff başkanına atamaları kendisi yapan bir başbakan var. otoriter yönetimi sebebiyle olimpiyatları alamadı diye insanlara hakaret eden spor bakanı var. her gittiği şehirde o takımın atkısıyla konuşan parti liderleri var. tenisten, güreşe türlü spor organizasyonlarının açılış ve ödül törenlerini mitinge çeviren politikacılar var. inşa edilen, edilmeyen, eksik yapılan spor tesislerini oya tavil etmeye gayret eden siyasiler var. mevzuat değişiklikleriyle taraftarları ceza tehdidi altında bırakan yasama ve yürütme organları var. amatör sporları, engellileri sağlamayan yapılar var. say say bitmez, varoğluvar.

    siyaset konuşmayalım diyenleri iyi tanıyalım. onlar hakim düzenden memnun olan, onun eleştirilmesine tahammülü olmayan insanlardır. statlarda polis copunu eleştirirsin, aman siyaset yapma derler. siyasetin daniskasını yaparlar, muktedirlerin kanatlarının altında, o ayrı.
  • 60
    nefret ettiğim ikili. siyasi bir şeyler yazıldığını görünce koşarak uzaklaşmak istiyorum sözlükten.

    örnek mi?

    selçuk inan gol atmış demek yerine, alevi selçuk inan gol atmış deniyor. korkunç derecede mide bulandırıcı bir muhabbet. şu anki federasyon ve milli takım oluşumundan hepimiz rahatsızız evet ama böylesi mucizevi bir anda hepimiz havaya zıplıyorsak alevi oluşu, ermeni oluşu, alman oluşu hiç önemli değil.

    burası galatasaray sözlük. galatasaray'ın, sporun konuşulduğu bir oluşum. işin içine siyaset girince her şey o kadar yapay duruyor ki. rica ediyorum siyasetinizi gidin ekşi'de yapın.

    öptüm.
  • 89
    hukuk ayaklar altına alınmış, halkın devlete olan güveni kalmamış, sadece kılık kıyafetinden yargılanır hale gelmiş herkes hala sözlükte siyaset olmasın diyenler var... zaten siyaset falan kalmadı artık doğru.
    saltanatta siyaset mi olur, en fazla aile içi kavgalar olur o kadar...

    bu saatten sonra isteseniz de siyaset yapamazsınız zaten. geçmiş olsun.

    hala ilk onbiri merak edenler, o niye oynamadı bu neden ona pas vermedi şeklinde dertlerimiz olabilecek mi sizce?

    bu sözlükte milletin karılarının başlıkları doldurulur, bilgisayar oyunları hakkında sabahlara kadar sohbet edilir, maç öncesi akşam gördüğü rüya anlatılır.. bunların hepsi formata uygun ama siyaset değil.

    ya neyse ben bir şey demiyorum.
  • 90
    valla normal bir ulkede 100 senede olabilecek olaylar turkiyede 1 haftada yasanıyor , hukumetlerin 100 kere istifa etmesine sebep olacak olaylar neredeyse her hafta yasanıyor. futbol musabakaları devamlı saygı durusu ile baslıyor, ankara garında olenleri anıyoruz, adana'da yurtta yanan cocuklarımızı anıyoruz, belestepe'de olen polislerimizi anıyoruz , kayseride otobuste olen askerlerimizi anıyoruz , genelkurmay onunde olenleri anıyoruz vb vb.

    rejim değişiyor, cumhuriyet tarihinin en kritik virajını donuyoruz.. doncek miyiz, savrulcak mıyız belli degil .

    o yuzden bırakın galatasaray'lı dostlar belli bazı baslıklar altında uslubuna uygun olarak fikir alısverişi yapsın .
  • 29
    sınırlı bakış açısıyla çeşitli yorumlar yaparak hem sözlüğe hem de taraftarlık bilincine zarar veriliyor. o kişilere, özellikle muharrem ince ve nice milletvekilinin şike yasasını nasıl hafiflettiğini sorsak mesela tutarlı bi yanıt alamayız. o nedenle sağ veya sol herneyse belirli bi çizgi üzerinden galatasaray kavramını sağlam olmayan zeminlere oturtmamak gerekir.

    edit: muharrem ince örneği, bazı kesimlerce sevilen bi milletvekili olduğu için. yoksa başka bi parti ve milletvekili örneği de verilebilir.
  • 79
    bıçak sırtı deyiminin öteki adı.. dikkatli olunmazsa aynı halatı çekenleri birbirine düşürme potansiyeli yüksek bileşim..

    siyaset sadece içinden geçtiğimiz enteresan zamanlarda değil, her zaman sporu etkiler, çünkü hayatı etkiler.. bu bağlamda konuşulmaması ya da gerektiği noktada ilişki kurulmaması yanlıştır bile.. ancak geçtiğimiz 15-20 yılda diyalog değil kavga olarak nitelendirilen bir şey oldu siyaset.. hatta maalesef sonucu üslup belirliyor..

    bir diğer negatif etkense sanal ortamların kişiye istediği kelimeleri kullanabileceğini düşündürtebilmesinden geliyor, uzun uzun açıklamaya bile gerek yok bunu, twitter'da yaşanan tartışmalar diyeyim, anlayan anlasın..

    bu ortamda siyaset konuşulmasın demek ne derece doğru olur bilmem, benim katılacağım bir görüş değil.. ancak siyaset konuştuğumuz kişi özel hayatımızda bizim için önemli birisi gibi varsaymamız lazım, en iyi dostumuzla siyaset tartışmaz mıyız, tabi tartışırız, ama laflarımızı seçerek yaparız..
  • 21
    galatasaray sözlükte siyaset yapmayıncılar açıkca, tamam akp spor siyasetinde sıçtı, her türlü pislik sporun içinde, koydukları irili ufaklı tüm hedeflerde çuvalladılar, diğer siyasi konular zaten malumunuz ama siz sakın hükümeti eleştirmeyincilerdir.
    siyasetin sporu bu kadar bacak omza aldığı bir dönemde buna tepki göstermeyin diyenler işin esası siyaseti en dik alasıyla yapanlardır.

    ne oluyor evladım görmüyor musun?

    devlet spor politikasını fenerbahçe'nin paşa gönlüne göre kurmuş.
    şikeyi adamlara serbest bırakmış.
    stadlara gaz bombası yağdırmış.
    sahaya boğulmamak için giren taraftarımız yüzünden bize ceza vermiş.
    federasyona galatasaray düşmanlarını atamış. özerk olması gereken federasyona hem de.
    başbakan talimatıyla seversin sevmezsin senin teknik direktörünü kapmış.
    olimpiyatlarda batırmış.
    dünya kupasına gidememiş. niye? çünkü belediye sporların yandaş ekmeğini yemeye alışık bir çapsızı milli takımdan nemalandırmak istemiş.
    kendi düzenlediğin spor organizasyonlarında tüm sporcuların dopingli çıkmış.
    ırkçılar korunmuş.
    sporun her alanında pisliğiyle nam salmış isimler görünür olmuş.
    futbolda, basketbolda federasyon başkanları bize kupa vermemek için ülkeyi terketmiş, kupaları üzerimize atmış.
    stadların ışıkları söndürülmüş.
    borsada galatasaray'ın önünü tıkamak için her türlü acaip icad yapılmış.

    napalım yani? koyun gibi güdülelim mi?
    hakkımızı savunmayalım, hatta konuşmayalım mı?
    şimdi ben konuşunca mı siyaset yapmış oluyorum yoksa susunca mı?
    taraftar olarak normal olanı tepki göstermektir bunlara.
    siyasi olanı ise tepki göstermemektir.
  • 38
    bağzı şeylerin siyaset gerekçesine sokularak susturulması kabul edilebilir değildir.
    bugün türkiye'de siyaset dediğimiz şey, girdiğimiz internet sitelerinden tutun, gönül verdiğiniz renklere kadar karışır duruma geldiyse, bir ülkenin başbakanı, devletin kâr etmesiyle neticelenen bir sürecin parçası olan stadyumuma gelip, benim kutsalıma gelip, benim gönül verdiğim renklerin hem de merhum başkanı hakkında gerek kendisi gerekse tasmalı bürokratları aracılığıyla ileri geri konuşabiliyorsa, 100 yıllık rakibimiz şike yapmasına rağmen yine bizzat "yürütme"nin başı tarafından açıkça ve doğrudan korunup kollanıyorsa, kulübün finansal geleceği için oldukça önem arzeden ve bence mutlaka faydalı olacak nizami sermaye artışı talepleri memleketteki 90 milyar euroluk kara para aklama hareketlerini farkedemeyen, allah'ın her günü basında çıkan manipülasyon amaçlı haberleri sadece izleyen güya uzman ve tamamen hükümetin belirlediği kadrolardan oluşan spk tarafından abuk sabuk reddediliyorsa, futbol takımının başındaki güya galatasaraylı canımız-ciğerimiz babamız imparatorumuz başbakanın bir talimatıyla kulübü bırakabiliyorsa, stadımıza giden yollar, metro ağları gibi çok önemli etkenler bilerek ve istenerek geciktiriliyor ve gerekçeleri de sürekli olarak kulübe yüklenerek kulübümüz küçük düşürülmeye çalışılıyorsa, başbakanın ezeli rakibimizin başkanıyla kararlaştırarak seçtirttiği federasyon başkanı 17 kulübün taleplerine rağmen sırf bizi engellemek ve ezeli rakibimizle aramızı açmamak için yabancı sınırını canlı tutabiliyorsa, başka bir ezeli rakibimiz utanmadan, terbiyesiz ve yüzsüzce bizim alnımızın akı gibi helal, devleti kâr ettirerek ve onlarca yıllık mabedimizden vazgeçerek geldiğimiz stadımıza "toki stadı" deme cesareti bulabiliyorsa vs vs vs...

    daha artık kimse siyaset nerede başlıyor, nerede bitiyor,
    "galatasaraylıyım size de saygı duyuyorum ama akp'yi ve hükümeti eleştiremem" falan gibi,
    ilgi alanımızın dışında gibi,
    artık art niyet ve düşmanın jargonu olarak nitelendireceğim taktiklerle gelemez, gelmesin; kalbini kırmayalım.

    bakın daha masum insanların öldürüldüğü, pkk'lı görüntülerinin ve pakistan'dan görüntülerin onlarmış gibi gösterilerek zavallı boktan ve düşük zekâlarıyla güya yaptıkları algı mühendisliği yaparak lekelemeye çalıştıkları gezi olaylarından bahsetmiyorum.

    uyanın artık ya.
    aptal mısınız yoksa çıkarınız mı var?
    bir avm için insanların ölmesine göz yuman, her allah'ın fırsatında kulübünüze doğrudan veya adamları aracılığıyla zarar veren, laf sokan bir zihniyeti "ama bu siyaset ve ilgi alanımızın dışında :(" diye göstermeye çalışmak nedir allah aşkına nedir?

    ben artık bunun arkasında art niyet ararım, çıkar ilişkisi ararım.

    siyaset elini üzerimizden çeksin, o pis ellerini hayatlarımızdan ve gönül verdiklerimizden çeksin, o bok dolu beyinlerini kendi çıkarlarına değil de insanlarımızın daha özgürce ve daha insanca yaşamalarına çalıştırmaya başlasın, biz de burada siyasetten çekiliriz.

    bir şikayetiniz varsa, gidin ankara'ya meclis'e; "galatasaray üzerinden siyaset yapmayın, spor üzerinden siyaset yapmayın rahatsız oluyoruz" dersiniz. amacı da bu olan örneğin gezi direnişçilerine destek olursunuz örneğin.

    değilse de gölge etmeyin.
    başka ihsan eylemem...
App Store'dan indirin Google Play'den alın