• 76
    iki konuda ciddi önerilere ihtiyacım var değerli kulüp üyeleri.

    ilk konu antik yunan dönemi ile ilgili akademik derecede sıkıcı olmayan önerebileceğiniz kitap/kitaplar var mıdır? ilyada ve odysseia'yı biraz okumuşluğum var aslında.

    diğeri ise buz devri veya daha önceki dönemlere ait okunabilecek kitap öneriniz var mıdır?

    öneriler için şimdiden teşekkürler. dört gözle parlak yeşil mesaj butonunu bekliyor olacağım:)
  • 78
    ingilizler bu işi biliyor.

    douglas adams okuyun, okutun; otostopçunun galaksi rehberi 5+1 ve kutsal dedektiflik bürosu serileri sizi güldürecek, düşündürecek ve mutlu hissettirecek.

    neil gaiman şu yaşınızda sizi yeniden çocuk hissettirecek, muhteşem fantastik dünyalara yolculuğa çıkaracak; yokyer, amerikan tanrıları, kıyamet gösterisi (terry pratchett olmasa bu kitap böyle olmazdı), mezarlık kitabı... sandman serisine girmiyorum bile.

    ve tabi ki john ronald reuel tolkien; hobbit tekrar vizyona girmişken -ve izlenmişken- bütün vakitleri orta dünyayı yeniden okumaya ayırın. keşke bir haftalık tatilim olsa da, silmarilliondan başlasam, hobbit, lotr, hurinin çocukları ve bitmemiş öyküleri yeniden okusam ve güç yüzüklerine dair ile sonlandırsam. ardından da 6 filmlik bir maraton koşsam.*
  • 80
    patrick rothfuss - kralkatili güncesi*

    3 kitap olarak planlanmış bir fantastik seri. ilk 2 kitabı türkçe olarak yayınlandı.
    http://www.edebiyatdefteri.com/...takim-5986-71960.jpg

    kralkatili güncesi 1. gün - rüzgarın adı***
    http://frpnet.net/...zgarin-adi-w1400.jpg

    kralkatili güncesi 2. gün - bilge adamın korkusu***
    http://www.yorumpark.com/...e_adamin_korkusu.jpg

    the kingkiller chronicle day 3 - doors of stone**

    okuduğum en iyi fantastik serilerden biri. biraz uzun gibi görünse de gayet akıcı. bu türü sevenlere tavsiye ederim.
  • 83
    (bkz: ali şeriati)
    (bkz: ebuzer)
    ilk sahabelerden olan ebuzer'in hayatını anlatıyor. eğer devrimci bir sahabenin hayatını okumak isterseniz, okuyun derim. anakronik bir şekilde daha dünya üzerinde sosyalizmin esamesi okunmaz, bilinmezken ortaya çıkmış bir sahabe. kendinizi biraz da antikapitalist-müslüman olarak görüyorsanız mutlaka okuyun.

    - "bu hikâyenin kahramanı çölün cesur çocuğudur; elinin darlığına ve sıkıntısına rağmen her zaman ar sahibi olmuş, gökyüzünün bile üzerine merhamet gözyaşları döktüğü mağrur bir çöl çocuğu... denizlerin kıyısına oturmuş, yüzyıllardır güneşin ateşi altında susuz kalmış, ama gururu yüzünden su içmek için denize baş eğmemiş bir çöl çocuğu..."

    ...
    (bkz: naomi klein)
    (bkz: no logo)
    dünyadaki reklam piyasasına genel bir bakış. ama hep karanlık tarafları. ne orospu çocuklukları dönmüş de haberimiz olmamış.

    (bkz: sporun içinde olmak)

    nikeve rakibi adidaskendi spor organizasyonlarını gerçekleştirerek, reklamlarında "yaşayan en hızlı adam" unvanını kimin taşıyacağını belirlemek için, nike tarafında michael johnson ve adidas tarafında donovan bailey arasında yarış ayarladıklarında, yaptıkları tam olarak buydu. bu iki koşucu farklı kategorilerde yarıştıklarından (bailey 100 metrede, johnson 200 metrede), spor ayakkabısı şirketleri farkı paylaşmak ve bu adamları kendi yarattıkları150 metre kategorisinde yarıştırmak konusunda anlaştılar. adidas kazandı.

    ...

    (bkz: yeraltı edebiyatı)
    (bkz: hakan günday)
    özellikle az ve daha kitapları. sonra zaten sırasıyla alayını okumaya başlarsınız. ziyan, malafa,kinyas ve kayra, azil vs. vs.
    mesela daha kitabı, her sene ege açıklarında karşı kıyıya geçmek isteyen bir mülteci gemisi batar. işte onunla alakalı. okuyun, eğer beğenmezseniz ilk galatasaray maçı biletiniz benden.

    - "insanın kullandığı ilk alet, başka bir insandır."
    ...

    (bkz: elif şafak)
    şimdi millette özelikkle yeni nesilde bir elif şafak nefreti var, siktir edin siz onları.
    yazarın ilk kitaplarından olan pinhan, mahrem ve araf kitaplarını tavsiye ederim. ve yine özellikle bu üç kitabını okurken eğer elif şafak nefretini edinmiş birisiyseniz elif şafak'ı unutup okuyun. yine beğenmezseniz ilk galatasaray maçı biletiniz benden.

    - "olduğundan daha hakir görülmekten değil, olduğundan daha büyük görülmekten korkuyordu."
    ...

    (bkz: glenn meade)
    polisiye-gerilim severseniz, bu yazarı muhakkak bir deneyin. ve umarım kalın kitap okuyamama gibi bir dangalaklığa sahip değilsinizdir. dediğim kitaplar en az 500 sayfa ama garanti veriyorum eğer içinizde de biraz istek varsa azami 4 günde bitirirsiniz.
    özellikle kar kurdu ve sakkara'nın kumları.
    - "en zor olanı, geleceği değil, geçmişi tahmin etmektir."
    ...

    (bkz: alev alatlı)
    şimdi millet yine akp'ye selam çaktı, rte'yi övdü diye yerin dibine sokuyor. tamam siz de sevmeyin, ama kitaplarını okuyun. nikahınıza alacak değiliniz ya, alla alla.
    özellikle içinizde rus tarihine meraklı olanlar varsa:
    (bkz: aydınlanma değil merhamet)
    (bkz: dünya nöbeti)
    (bkz: ey uhnem ey uhnem) üçlemedir, teee çarlık rusyası'ndan başlar günümüze kadar gelir.
    - "filistin, ikisi tankların altında ezilmek, ikisi ölmeyecek kadar gıda temin etmek, ikisi yedek altı erkek doğuran kadınların ülkesi."

    ...

    (bkz: fırat budacı)
    (bkz: kendimi durduracak değilim)
    komedi üzerine diyebiliriz, çok süper tespitleri var.

    - "semih'in 86. dakikada attığı beraberlik gölüyle evli çiftler sarmaş dolaş oluyor. lcd, o kadar canlı bir görüntü ve kaliteli bir ses veriyor ki, sonradan bora'nın da belirteceği gibi resmen stat havası yaşıyorlar. hep beraber "we are the champions" şarkısını söylüyorlar. 3 dakika içinde philipp lahm, aynı şarkıyı almanların ağzına veriyor. evrensel bir şarkı bu, her millete oluyor."

    (bkz: kaç yıl oldu?)
    - "beko, 'hiç plazmasız öğrenci evi olur mu?' sloganıyla reklam yapalı 7 yıl...

    ...

    (bkz: eduardo galeano)
    (bkz: aynalar)
    (bkz: ve günler yürümeye başladı)
    genellikle latin amerika başta olmak üzere bütün coğrafya hakkında hiç duymadığınız bilgiler veriyor.

    ilk atom bombası new mexico çölü'nde denendi. gökyüzü alev aldı ve deneyleri yönetmiş olan robert oppenheimer iyi bir iş başarmış olmaktan ötürü gurur duydu.

    ama hiroşima ve nagazaki'deki patlamalardan üç ay sonra başkan truman'a şöyle dedi:
    - ellerimin kana bulandığını hissediyorum.

    bunun üzerine truman, dışişleri bakanı'na şöyle dedi:
    - bu orospu çocuğunu bir daha ofisimde görmek istemiyorum.

    ...
    (bkz: ferdinand von schirach)
    (bkz: suç)
    (bkz: suç 2)
    kısa anlatılan, gerçekten yaşanmış olayların mahkemesi, avukatı, savunması vs. konularıyla devam eden bölümlerden oluşuyor. kitaplar kısa ama etkisi iyi. her olayın sonunda da muhakkak "vay anasına yavv" dedirttiriyor.

    ...

    eğer avukat, makheme, jüri, sanık, suçlu vb. sahnelerden oluşan filmleri seviyorsanız, bu işin bir de kitap versiyonu olduğunu hatırlatmak isterim. ve bu konunun uzmanı olan kişi kesinlikle:
    (bkz: john grisham)
    hatta
    (bkz: runaway jury) john cusack, rachel weisz, gene hackman, dustin hoffman
    filmde geçen konu silah şirketleri üzerine yapılan bir davaydı. ama kitapta konu sigara şirketleri üzerine yapılan bir davaydı.
    (bkz: the pelican brief) - julia roberts, denzel washington
    (bkz: the firm) tom cruise, jeanne tripplehorn, gene hackman
    (bkz: the rainmaker) matt damon, danny devito, claire danes
    gibi filmler hep kendisinin kitaplarından filme çekilmiştir.
  • 84
    vergilius'un ölümü : çok ağır ama okunmalı zannımca.
    acemi yolcu : ayak üstü güzel güzel okunur.
    guguk kuşu : son zamanların en güzel dedektiflik romanlarından biri.
    efsane : güzel tasarlanmış bir dünya 1984, biz gibi disyopya tarzını seviyorsanız seversiniz serinin ikinci kitabı "deha"
    kelebek : esaretin bedeli filmini sevdiyseniz bu kitabı kesin seversiniz.
    bu kez çok ileri gittik : ortadoğu siyaseti üzerine merakınız varsa son zamanlarda çıkan en derli toplu kitaplardan biri.
    stalin'in baş celladı halk komiseri nikolay yezhov : bir insanlık düşmanının yaptıklarını okuyunca insanın insana neler yaptığını göreceksiniz.
  • 86
    (bkz: alamut)
    (bkz: wladimir bartol)
    rte'nin meşhur cemaat didişmelerinden birinde bahsettiği haşhaşiler ile alakalı. gerçi ezel dizisini seyrettiyeniz orada tuncel kurtiz anlattıydı biraz hassan sabbah ve fedailerini.

    - "bilinç seviyesi ne kadar düşerse fanatiklik de o ölçüde artar.
    kısacası ben insanlığı iki temel gruba ayırırım. birinci grupta neyin ne olduğunu bilen bir avuç insan vardır. diğer gruptaysa hiçbir şeyin farkında olmayan kitleler. birinci grup liderlik etmek ikinci grupsa onları izlemekle yükümlüdür. birinci gruptakiler anne babalara ikinci gruptakiler de çocuklara benzer.

    ilki hakikate asla ulaşılamayacağını bilir. ikinciyse ellerini uzatarak hakikate koştuğunu sanır.
    bu durumda ilk gruptakilerin diğerlerinin zihinlerini masallarla hayal ürünü hikâyelerle doldurmaktan başka çaresi var mıdır? yalan söyleyip kandırmaktan başka ne gelir elinden? üstelik bunu ikinci gruptakilere merhamet dolu hislerle yaparlar. eğer kitleleri anlayamadıkları ve hiçbir zaman da anlamayı başaramayacakları hedeflere ulaştırmak için oyunlar oynayıp, kandırmacalar sergilemek kaçınılmazsa mükemmel bir teşkilat kurmak için bu imkândan faydalanmasının nesi yanlıştır."
    ...

    şimdi meselatrevanian desem herkesin ilk önce aklına şibumi gelir ama başka kitabını söyleyin desek çıt çıkmaz. okuyun abi bu rahmetli herifin bütün kitaplarını okuyun.
    (bkz: katya'nın yazı) - psikolojik
    (bkz: inci sokağı)
    (bkz: infazcı) - clint eastwood'un oynadığı eiger sanction filminin kitap hali.

    - "dünyayı düzeltme sırası sana geldiğinde, şunu asla unutma: sağlık ve eğitim hizmeti gibi temel ihtiyaçları karşılamak için hem kapitalist rekabetin randımanına, hem de sosyalizmin merhametine ve hümanizmine ihtiyacın var. parayı kapitalistler kazanmalı, sosyalistler harcamalı.
    ...

    (bkz: üç istanbul)
    (bkz: mithat cemal kuntay)
    aşk romanı.

    adnan bu kütüphanenin * farkında olmayarak, bir defa bile geçmemiştir. onun gözünde iki istanbul vardır.

    camilerinin kurşun kubbelerinde fetih ordularının miğferleri duran istanbul! bir devin ufka yuvarladığı bir dağ: süleymaniye camii! altında bir millet ayağa kalkıyor gibi duran kubbe! süleymaniye'nin bu kubbesi ufuktan sökülmelidir ki istanbul ne kel, ne uyuz bir topraktır anlaşılsın... sonra bu minareler: gökyüzünü madalyon bir ayna parçası gibi tutan, birer kız kadar narin minareler! bunların ucuna her fetih bayrağından takılan bir hilâl!.
    istanbul, süleymaniye yapıldığı gün bizim oldu!

    bir de ikinci istanbul.

    beyoğlu! damarsız, kansız bir toprağın ayağa kalkmasını andıran bu beyaz binalar! çamurun bayramlık elbisesini giydiği, taşın sonradan görme olduğu bu caddeler! panayır tiyatrolarına benzeyen bu evler! içinde konyalı rum'un, antepli ermeni'nin komita oynadığı odalar! bu yerde en korkak gözler, bir şapkanın gölgesinde, korkunç olur ve bir şapkanın altında bu sokaklarda samatyalı şarlman'lar, tatavlalı venedik dojları dolaşır. bu tahta bıçaklar, bu mukavva bombalar, moskof bayrağının altında durduğu gün demirdir, alevdir. şebinkarahisarlı kadar alaturka dalavereye aklı eren bu yerli frenk! eski ter ve ekşi lavanta kokan bu kokona! sonra bu konsolos medeniyeti! sonra bu vatansız sokaklarda, bir damla ecdat kanı gibi cuma günleri bikes dolaşan bayrak! sonra, yüzünü ağyar gözlerden dizlerinin arasında gizleyen dul kadınlar gibi bu yıkık kamerhatun camii!
    beyoğlu, fethedilmeyen istanbul'dur.
    ...

    (bkz: hikayem paramparça)
    (bkz: emrah serbes)
    emrah serbes'in deli duman kitabı hariç bütün kitaplarını önerebilirim. deli duman gezi olayları ile alakalı ama şahsıma göre biraz cacık olmuştu.
    hikayem paramparça kitabında bir galip işhanı bölümü var ki şerrefsizim çok güzel. eğer sevdiğiniz kızın karşısında nutkunuz tutuluyorsa muhakkak okuyun.

    (galip, sevdiği kıza bir türlü açılamaz ve en yakın arkadaşından yardım ister "benim yerime sen konuş, beni biraz anlat, ön hazırlık olsun" der.)

    "annemin öldüğünü anlatma, onun etkisi altında olduğum için kendisini sevdiğimi düşünmesin."
    "tamam galip."

    "karanlıkta uyuyamadığım için gece lambasını açık bıraktığımı anlatma, beni ottan boktan korkan biri zannetmesin.”
    "tamam galip."

    "ilk defa âşık olduğumu anlatma, beni bu konularda tecrübesiz biri zannetmesin."
    "tamam galip."

    "geçen sene el frenini çekmeyi unutup kartal’ı boklu dereye yuvarladığımızı anlatma. malının kıymetini bilmeyen biri olduğumu düşünmesin."
    "tamam galip."

    "babamın orospu çocuğu olduğunu anlatma. onu bizzat ben anlatmak istiyorum."
    "tamam galip."

    ...

    (bkz: gölgede ve güneşte futbol)
    (bkz: eduardo galeano)

    futbol üzerine fazla bilinmeyen güzel bilgiler ve anekdotlar.

    ...
  • 88
    "insan kendisini birine vermeden ona nasıl sahip olabilir?

    evlenmeye değer kadınlar bir erkeğin evlenecek kadar güvenemediği kadınlardır. bu da korkunç bir şeydir: yaşama sanatı, sevdiklerimize onlarla birlikte olmaktan ne büyük bir zevk duyduğumuzu göstermekten başka bir şey değildir; bunu başaramadık mı, bırakıp giderler bizi.

    öfke hiçbir zaman birden bire gelmez. insan ruhunda açtığı yarayla orada patlayacak gücü biriktiren uzun süren bir sıkıntıdan doğar. öyleyse, birdenbire öfkeyle parlamak içten ve hesapsız bir yaradılışın belirtisi değildir. tersine, elde olmadan beslenen bir hıncın, kıskanç ve içe dönük bir yaratılışın belirtisidir. hiç öfkelenmeyen insandan sakın, çünkü insan ancak kendini denetlemediği zaman içtendir."

    (bkz: il mestiere di vivere)
    (bkz: yaşama uğraşı)
    (bkz: cesare pavese)
  • 89
    yeni bir etkinlik teklifimin olduğu kulüp. ekşi'yi takip edenler bilir, arada en yakındaki kitabın bilmem kaçıncı sayfasının bilmem kaçıncı cümlesi diye başlıklar açılır. bizde her gün için yapabiliriz diye düşündüm. 1 ocaktan 31 aralık'a kadar her gün yılın kaçıncı günüye o sayfayı açıp, o gün bu etkinliği ilk uygulayan yazarın söylediği cümleyi yazabiliriz. can sıkıntısına birebirdir.* 13 ocak yılın 13. günü olduğuna göre 13. sayfa bugünkü sayfa. 5. cümle diyorum, başlıyorum;

    vikontun hikayesi boyunca kah çıplak kolunu, kah pırlanta bir gerdanlığın süslediği güzel göğsünü seyrederek dimdik oturdu yerinde.

    (bkz: savaş ve barış)
    (bkz: lev tolstoy)
  • 91
    sınav illeti yüzünden pek vakit ayıramasam da yine ayda 2-3 kitap devirmeye çalışıyorum. son zamanlarda okuduklarımdan bir kaç önerim var.
    george orwell'in hayvan çiftliği. fabl tarzı bir eser. çok akıcı bir kitap ve anlatımı çok yalın ve açık.
    yine aynı yazarın 1984 adlı eseri. politik bir roman. biraz sıkıcı gelebilir ama cidden harika bir eser.

    gelelim türk yazarlara. bence üstünde durulması gereken yazarlarımız var. kıymetlerini bilmeliyiz bu yazarların ki edebiyatımız gelişsin. en çok ihtiyacımız olan şeylerin başında geliyor kanımca.
    ahmet ümit'in beyolğunun en güzel abisi. polisiye bir roman. sürüklüyorda sürüklüyor. içinde gezi olaylarına değiniyor ucundan. ama kimsede ön yargı oluşmasın, gayet başarılı bir yapıt. bir kere kitabın ismi beni çok etkilemişti. bence dünyanın en güzel sıfatı.
    birde beyoğlu rapsodi'si var, daha okuyamadım onu. bulursam ilk fırsatta okuyacağım.

    murat menteş'in ruhi mücerret ve korkma ben varım isimli kitapları. bu adamın çok değişik ve kendine özgü bi tarzı var. yaptığı benzetmeler o kadar orjinal ve bazen öyle cümleler kuruyor ki donup kalıyorsunuz.
    "güneş dünyanın son günüymüş gibi parlıyordu, tavuklar haşlanmış yumurta yumurtluyordu."
    "öyle nurluydu ki bahse girerim avuçlarını ayna olarak kullanıyordur."
    "dünya güzeli seçilmediyse adaylığını koymadığındandır."
    ''hiçbir şey göründüğü gibi değildir. çünkü hiçbir şey görüntüden ibaret değildir. bu kadim kaide, benim hikayemde de geçerli. yalan insanı aptallaştırır, hakikat ise delirtir.''

    aklımda kalanlar bunlar. birde dublörün dilemması var. onu da okumak nasip olmadı daha. ama okumadan önerebilirim. o derece kalemine güvendiğim bir yazardır kendisi. birde çok mütevazi. ne zaman mail atsam, dönüyor.

    emrah serbes. behzat ç'yi bilenler zaten bilir. son harfiyat ve her temas iz bırakır kendisinin en takdir ettiğim eserleridir. zaten sinemaya aktarıldı filan. hikayem paramparça'da hisler ansiklopedisi ve galip işhanı adlı iki hikayesi var ki sormayın gitsin. o derece can alıcı.

    birde barış bıçakçı'nın sinemaya aktarılan bizim büyük çaresizliğimiz var. tadı damağında kalıyor insanın.

    naçizane önerilerim bunlar. eğer varsa önerisi olan yazar abilerim kardeşlerim mutlaka bekliyorum. kıtlıktayım bu ara.
  • 92
    bugün derin devletin ilk kurbanlarından biri olan yazar sabahattin ali'nin ölüm yıldönümü.* bu vesile ile kendisini anmak istedim.eski bir kitap kurdu olan ben son yıllarda elime aldığım kitapları okumak ve bitirmek konusunda çok zorlanıyorum. ama sabahattin ali'nin kuyucaklı yusuf, içimizdeki şeytan ve kürk mantolu modanna'yı gerçekten bir çırpıda okudum. sizlere tavsiyem bu romanları okumanız.
  • 100
    güncel kitap olarak önerim seyyah 1-2 kitaplarıdır. yazarı birçok ünlü filmin senaristidir. bu kitap ilk kitabı olmasına rağmen gayet akıcı ve film tadında. üstelik kitaptaki olayların bir kısmı türkiye de geçiyor. kitabın ismi gibi karakter gizli görevli bir fbı ajanı olarak ortadoğu türkiye vb yerlerde müslüman bir teröristin peşinde. karakterlerin geçmişleri de iyi kurgulanıp oturtulmuş. tavsiye ederim .
App Store'dan indirin Google Play'den alın