• 184
    entryime başlarken bilmeyerek de olsa kızdırdığım üzdüğüm tüm sözlük yazarlarından özür diliyorum.

    aslında benim yazacaklarım tam da ağlama sayılmaz ama yine de bu düşüncelerimi paylaşabileceğim başka bir yer bulamadım.

    32 yaşındayım. türkiye standartlarına göre iyi bir işim ve hayatım, allaha çok şükür güzel bir ailem, beni çok seven ve saygı duyan bir eşim ve bunlara bonus olarak neredeyse 10 aylık olacak bir kızım var.*

    kızım doğmadan hatta ve hatta evlenmeden öncesine kadar son derece gamsız bir hayatım vardı ama hiç bir zaman da sorumluluktan kaçmadım. evlenince işler değişti tabi, daha çok sorumluluk vs. ama ben bundan asla şikayet etmedim. aksine memnun olduğum bile söylenebilir. evlendikten sonraki ilk aylarda eşime sıkça yurt dışına yerleşelim dedim ama ailesinden çok ayrılmak istemediği için pek oralı olmadı. sonrasında da ben konuyu kapattım.

    aslında olaylar kızımız doğduktan sonra başladı. her anne-baba gibi biz de kızımızın en iyi şekilde eğitimini almasını istiyoruz. yani diğer şeyler bir yana, bir ailenin bir çocuğa miras bırakabileceği en iyi şey bence eğitimdir. neyse... kız doğduktan sonra masraflar arttı tabi ama allaha çok şükür karşılayabilecek durumumuz da vardı. ama bir iki ay geçince özellikle sağdan soldan duyduğumuz okul fiyatları ve masraflarını düşünmeye başlayınca beni yine aldı bir telaş. diyeceksiniz ki, "abicim dur daha kız 10 aylık" ama bilenler bilir o iş öyle olmuyor. şimdiden kenara köşeye bir şey koymak lazım. zaten şu anki kazancımızla o paraları karşılamak mümkün değil. ben de tekrar yönümü yurt dışına çevirdim ve geçen ocaktan beri yurt dışında iş aramaya başladım.

    ilk başta hanım bayağı tepkiyle yaklaştı ama sağ olsun mantıklı düşününce o da benimle aynı fikre geldi. hatta şu anda benden daha hevesli*. neyse gel zaman git zaman şu ana kadar belki 20 yere başvurmuşumdur. 7-8 mülakat geçirdim. hatta lüksemburg'tan teklif bile aldım ama gerek lüksemburg'un pahalılığı gerekse teklif ettikleri maaşın aşırı düşüklüğünden dolayı onu reddetmek zorunda kaldım. eğer bekar olsaydım kaçırılacak bir teklif değildi fakat hanımın çocuktan dolayı yaklaşık 1 sene daha çalışamayacağını düşünerek hareket etmek zorundayım.

    bu durum bende artık travma yaratmaya başladı sanırım sözlük. gece yastığa başımı koyduğumda ki nadir oluyor, maşallah bizim kız çok az uyuyor*, aklıma kızımın büyümesi, masrafları, ona iyi bir eğitim aldıramamak, onun üzüldüğünü görmek düşünceleri aklımda halay çekiyor.

    bu şartlarda türkiyeden ayrılmadan bunları başarabilmek mevcut sistemde mümkün değil. ben devlet okullarında okudum hep ama okullar bitmiş durumda. ne öğretmenlerden hayır var ne de okul yöneticilerinden. toplum desen cinnet sınırında geziyor.

    o yüzden pılımızı pırtımızı toplayıp beyin göçü kervanına katılmak istiyorum ama öyle bir sektörde çalışıyorum ki dünyada başvurabileceğim şirket sayısı toplasan 50 etmez. sağ olsun trump reyiz geçen sene bir yasa çıkarmış o nedenle amerika'da da çalışamıyorum (sektörümde amerikada çalışabilmek için ya us citizen ya da green card holder olmak gerekiyor). geriye toplasan 30 firma kalıyor. inanın hepsini denedim ama bazıları sırf türk pasaportum olduğu için evrak işleriyle uğraşamayız diye reddettiler, bazıları geri dönüş bile.

    bu nedenle kendimi geliştirmeye karar verdim yazılım vs uğraşıyorum bir süredir. hatta yetmedi temeli olsun diye bilgisayar mühendisliği yüksek lisansına bile başladım. ama bu durumun iyi dönüşü ne zaman olur bilmiyorum bile. artık kendimi kontrol edemiyorum. devamlı bir iş arayışım var. diyeceksiniz ki "otur oturduğun yerde senin yerinde olmak isteyen kaç kişi var" diye ama bunu kendime anlatamıyorum.

    parasal beklentimi düşürdüm. hatta belli başlı ülkeler hariç ülke sınırımı bile kaldırdım. artık haberleri bile okuyamıyorum. okuduğum her haber buralardan uzaklaşmam için bir sebep oluyor. ailem ve galatasaray hariç konsanstrasyonumu tamamen kaybettim. allahtan geçen hafta lig başladı da bu düşüncelerden 90 dk da olsa uzaklaştım.

    nasıl yaparız? nasıl gideriz? gidemezsek kafayı nasıl düzeltirim? her türlü teklife, fikre tavsiyeye açığım.
  • 258
    (bkz: #2896246)

    artık “yerini doldurabilecek birisi” de yok.

    son 7 ayım cehennem gibi geçti. maçlara gidip gelmek insanlarla vakit geçirmek falan iyi geliyordu aslında ama artık o da yok.

    bir an önce iyi bir şeyler olmaya başlamazsa nasıl toparlarım bilmiyorum. panik ataklar, sinir krizleri rutinim haline geldi resmen.

    engin geçtan’la, viktor frankl’la ayakta duruyorum. kendime telkinler yapa yapa en sonunda hakikaten deli çıkacağım.
  • 150
    aglamali miyim yoksa sevinmeli miyim bilmiyorum. hayata dair bütün hırslarımı kaybettim.
    her konuda olsa ne olmasa ne modundayim.
    icimden ne çalışmak ne başarmak geliyor.
    cevremde kimseyi istemiyorum. tek başıma bir dağın başında kafama gore yaşayıp ölmek istiyorum.
    insanlardan hazzetmiyorum artik. abuk sabuk hırslar yüzünden bu kadar kötüleşen bir toplulukla olmak istemiyorum.
    beni hayata bağlayan tek sey kizim. onun yalniz kalmasi endisesi.
  • 324
    son 2-3 gündür medyada konuşulan konular dahilinde o kadar moralim bozuldu ki anlatamam.

    bir yandan tff bir yandan maaşlı kuklalar öbür yandan sadece kendini düşünen güçlüye sırtına vermiş yandaş kulüpler, limit sıkıntımız, satamadığımız yaşlı futbolcular, alamadıklarımız, gedson, geciken hamleler, formsuz takım..

    uzadıkça uzuyor bu liste.

    atalarımız ne güzel demiş.. ' neren ağrırsa canın oradadır'. valla son zamanlarda canım hep galatasaray.

    kara kara düşünüyorum.

    ne olacak böyle bilemiyorum.
  • 321
    yaptığım işten çok sıkıldım, az kazanıyorum falan da diyemem ama geçen sene eve çıktım, motosiklet aldım falan derken aldığım para krediye gidiyor. şimdi de askere başvurayım, tazminatımı alayım gelince evlenirim falan diyordum ama millet başvurduktan dört beş celp sonra gidiyormuş. o arada bıkıp, vazgeçerim. bedelliye falan giderim ne bileyim. saçma sapan işler.

    ulan alemin enayisi biz miyiz? 10 senedir çalışıyorum ben bu iş yerinde. çıkıp gidip, kapı gibi tazminatımı da alamıyorum. bi bok da yapamıyorum. şimdi bedelliye gitmeye kalksam, borcu ikiye katlayacağım. kira, fatura, krediyi düştükten sonra cebime öyle bir para kalacak ki her gün aynada kendime küfür edeceğim.

    tekrar soruyorum: ulan alemin enayisi biz miyiz?
  • 393
    silinen erden timur entrylerime çöpte bakıp bakıp ağlıyorum. taraftar olarak işi başından sıkı tutmamız gerekiyordu sözlük yönetimi de kosulsuz destek vererek hata yapti. mutlak güc mutlak yozlastirir. bugun yapilacak yangina gore yarin dogru hamleler gelir hicbir sey icin gec degil. tepki koyun arkadaslar. elin lazio'su genduizi cekerken bosa cikani bize iteleyemez biz iki sene once avrupa'da altimiza aldik bunlari.
  • 123
    dertlesme duvari kapali buraya yazayim bende.

    bittim be sözlüklük tükendim yeminle. hayatimda hicbir şey yolunda gitmiyorken , problemin sehirler olmadigini insanlar da oldugunu bile bile hayatimi baska bir sehre tasidim. tasindigim sehir de birisine asik oldum hemde çok fena be sözlük. hersey çok güzel giderken hicbirsey demeden oylesine gitti birakti. günlerdir mesaj atiyorum uzun uzun paragraflar kuruyorum yaziyorum ama görmesine ragmen tek bir kelime etmedi. dün gece yine yazdım okumamasina ragmen , tek bir kez konusmak istiyorum dedim tek bir kez. gelen mesaj " beni rahatsız etme artık olmadı olmuyor " idi. tek bir kelime tek bir kötü davranis da bulunmamisken kendisine karsi bunu yazdi bugun.

    çok yorgunum sözlük çok , hicbirsey yapasim gelmiyor tükendim galiba. yolun sonuna mi geliyoruz acaba...
  • 167
    kafamı sikiyim sözlük kafamı.

    otobüste yanıma dünyalar tatlısı bir kız oturdu. gideceği yere telefonda haritadan bakıyordu bilmiyormuş bizim buraları bana sordu. sonra yaklaşık yarım saat yol boyunca sohbet ettik otobüste. benim beyin bu gibi durumlarda offline duruma geçtiği için ben kısa kısa cevaplar verdikçe kız başka konu açtı. üstüne aynı durakta indik. 10 - 15 dakika sonra almaya gelecek teyzem buraya dedi. ama ben mal gibi kızı orada akşam vakti bırakıp bok var gibi eve geldim.

    niye adını sormuyorsun, niye numarasını istemiyorsun aptal kafa ?
  • 198
    selam sözlük. kısaca özet geçmek gerekirse; sayın cumhurbaşkanımız 2019 yılı içinde 29689 sağlıkçı alınacağını söyledi. 12 binlik alım yapıldı ve kalan 17689 sayılık alım için sağlık bakanı önce eylül ekim dedi daha sonra 31 temmuzda 3-4 ay içinde dedi. malumunuz aralık ayındayız artık. ve bakan geçtiğimiz cuma günü açıklama yaparak 17689 sayılık alımı aralık ve şubat diye ikiye böldüklerini açıkladı. ben ve benim gibi sağlıkçı arkadaşlar bu alımın söz verildiği gibi 2019 yılı içerisinde yapılmasını istiyor. bu yüzden de bugünlerde twitter etkinlikleri düzenliyoruz. sizden ricam vakti olan arkadaşlar 1 twet bile atsa fazlasıyla yeterli olacaktır. eminim vakti olan yazar ve çaylak arkadaşlar bu talebimi kırmayacaktır.

    02 aralık 2019 tarihli* tag: #sağlıkçılarsusmayacak. şimdiden teşekkürler.
  • 89
    meyhanede önünde duran rakı kadehini çekip altına bazı insanları affetmeyecem diye biten osuruktan şiiryazmışın kanka da, ben seni affedecem mi onu bir sor bakalım önce...
    ellerimde çiçekler kapında sırılsıklam iken lgbt muhabbeti açıp bir ay geçmeden adamın biriyle çıkmanı mı, otobüsü kaçırdım diye beni kaldırıp anneler gününde binbir yalan arabayı evden çıkartırıp sevgilinle buluşmaya götürttüğünü mü, adam yerine konup bir iki güzel söz duyduğunda yazdığın "newton bile bir çift güze lafın götü kaldırma kuvvetini hesaplayamadı" statusunu mu...
    kötü söz söyleyemedim, hep yüzüne gülümsediysem de bazı şeyleri affetmek bize de mümkün olmadı be kanka. eden bulurmuş diye sevinelim mi yani ne yapmak gerekiyor böyle durumlarda?

    ne diyeyim afiyet olsun...
    senden öncekiler de aynıydı, senden sonrakiler de aynı oldu...
    zaten aşklar hep yalan dolan sonu hep acı hüsran...
    (bkz: bize her sevdadan geriye kalan sadece galatasaray)
  • 107
    bugün doğum günüm ve hiç heyecan duymuyorum sevgili sözlük.

    tamam kabul hiçbir şeyin eski heyecanı olmaz derler ancak nedendir bilinmez depresif ruh halinden bir türlü çıkamıyorum. ara ara o belirsizlik bulutunu yırtıp geçmeye çalışsam da yalnızca kafamı çıkarabiliyorum da azıcık nefes alabiliyorum sanki.

    uzun bir kafayı boşaltma ihtiyacı hasıl olmuş belli ki. hadi hayırlısı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın