• 15326
    daha önce de açıklamıştım ama, eleştiri yaptığını zanneden ama eleştirinin ne olduğunu bilmeyen yığınla yazara sahip oluşum.

    dursun özbek yeni galatasaray başkanı oldu. ben ikisine de temkinli yaklaşıyordum, burak elmas’tan sonra herhangi bir başkan adayını desteklemeyecektim zaten. fakat başkan seçileli daha 10 dakika olmadan istifa diyenler, hakarete varan entryler falan. bi beklemek gerek, eleştiri dediğimiz şey faaliyete yapılan şeydir. geçmişte yaptıklarını eleştirmek tamam, ama sizin istediğiniz olmadı diye geleceği okuyup burada ayrıştırıcı entryler girmenin galatasaray’a bir faydası yok.

    birazcık demokratik olun. bekleyin, duruma bakın, sonra eleştirin. iyi veya kötü, dursun özbek yarından itibaren bu kulübün başkanı olacak. şu yaratılan havanın kimseye faydası yok.
  • 15328
    geçmişten adam hisse kaparmış... ne masal şey!
    beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi?
    "tarih"i "tekerrür" diye tarif ediyorlar;
    hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?

    sabah bu dizelerle dursun aydın özbek başlığına ekteki entry'yi yazmıştım: (bkz: dursun aydın özbek/#3388061)

    akşamına bu adam başkan seçildi bu kulübe.
    demek ki bazı şeyleri bizim sorgulamamız gerekiyor.

    seçenine destekleyenine elbette hayırlı olsun ama, ben bu dizeyi tekrarlamaya devam edeceğim galiba.
    görünen köy kılavuz istemiyor pek.

    bu süreçte de bir karar aldım, kendisi aday olduğu zaman. dedim ki "seçilirse maçımı izler kapatırım, fazlası beni ilgilendirmez artık."

    o noktaya da gelmiş bulunuyoruz maalesef ki. kendisi gidene kadar en ufak eleştiri, en ufak yorum, herhangi bir şey yapmam. önceki 3 senesinde ne kadar yıprandığımı, neler yaşadığımı (gerek galatasaray'ın gerek benim bireysel burada) unutmak mümkün değil pek tabii ki.

    bu şahıs ile aynı safta bulunmayı ben kendime yakıştıramam. karakter meselesi bu.

    herkese saygılar, sevgiler. kendinize iyi bakın.
  • 15329
    son 14 senedir olduğu gibi bu sene de doğum günümü geçirmiş olduğum yuvamız. artık o ilk günleri neredeyse hatırlamayacak kadar zaman oldu. çok sular aktı, çok şeyler değişti. o günlerde benzer yaşlarda ve benzer koşullarda olan insanlar olarak tesadüfen toplanmıştık. herkes "büyüdü", bizimle birlikte sözlük de büyüdü. aslında tüm bunlar hayat yolculuğunun bir bölümü...

    ömrümün neredeyse yarısındaki hemen her günümde bu sözlüğün ekranına baktığım günler var, bu kadar zaman sonra bu yaşta bile yegane tatil etkinliğim laptopta sözlüğe bakmak. bunu da övünmek ya da bir şeylere pay çıkarmak için yazmıyorum aslında...

    gelmiş geçmiş tüm dostlara, hepsinden bir şeyler öğrendiğim tüm yazarlara, doğum günümü kutlayarak beni mutlu etmiş herkese teşekkürler...
  • 15331
    transfer sezonlarında her zamanki kimliğinden uzaklaşan sözlüğümüz.

    "x muhabire göre y oyuncu şuraya gidiyor."
    "t futbolcusu z kulübüyle anlaşmış. kaynak: twitter'da sıradan bir vatandaşın hesabı"
    "a futbolcu kebap yerken şalgam tedarikçisi b kulübüne transfer olacağını söylemiş."

    benim için sözlük, kurulduğu günden bugüne hızlı ve güvenilir bilgi kaynağı olması açısından çok öenmli. bir şey duyduğumda hemen sözlüğü açarım aslı var mı diye. bu güvenilirliğin devamı için bence moderasyon ekibinin daha ciddi önlemler alması gerekiyor. saçma sapan twitter linkleri ya da söylentiler ile oluşturulan transfer entry'leri, "kaynak belirtilmemiş" sebebiyle silinmeli.
  • 15332
    yazarlarının her gördüğü şeyi buraya taşımaması iyi olacak sözlük.

    hayatımda her konuda şüpheci yaklaşırım, özelikle sosyal medya. haber oluyor diyor la gazetta della sporta göre, gidiyorum bakıyorum böyle bir olay yok.
    misal lazio maçı sonrası sarri'nin açıklaması ve marcao hakkında açıklamalar yalandan başka bir şey değildi ama herkes taşıdı buraya sorgulamadan.
    ya da 50-100 takipçili hesabın her haberi düşüyor buraya, yazara sorduğumda abi niye taşıyorsun bunu diye, bilgi olsun diyor. bence böyle bilgi olmaz olsun.

    harbiden yazarlar bir filtreden geçirse iyi olur.

    edit: bir twitter hesabı aç, oradan "harry kane galatasaray'da yaz", sonra bunu gel sözlükte paylaş, kaynak var işte.
    neyse canı isteyen paylaşsın, sözlük mu twitter mi belli değil oldu.
  • 15333
    transfer sezonlarında bu konuda açılan tüm başlıkları kapatması, sadece galatasaray yönetiminin transfer konusunda yaptığı yazılı (yazılı sözcüğü bold ve altı çizilidir) resmi açıklamalara yer vermesi gereken sözlük. onun dışında boş yere renktaş kavgasına neden oluyor; şükürler olsun "yangına körükle gidenler" konusunda sıkıntımız olmadığı için, transfere konu aynı kişinin bazılarımız tarafından çöp, bazılarımız tarafından messi seviyesinde konuşlandırılarak tartışıldığı bir ortam oluşuyor. ayrıca bu konuda açılan her başlık, zamanla rakip transferleri övme ve göklere çıkarma platformuna da dönüşüyor ve sinir katsayısını zorlamaya başlıyor.
  • 15334
    kulübün resmi yayın organı olmadığı için her türlü transfer söylentisinin açıkça yazılabilmesinin doğal ve normal olduğu sözlük. istenen sadece resmi bilgi ise zaten gs twitter hesabı, resmi site, instagram vb platformlarda zaten bulınabilir.

    yasakçı zihniyetten vazgeçmeliyiz. kaldı ki kimin güvenilir kimin güvenilir olmadığı subjektif bir kavram. herkes aynı duyumcuya inanmak zorunda da değil. örneğin ben belki verdiği haberler yanlış çıkan bir duyumcuya inanıyorumdur, bu da beni bağlar.
  • 15335
    üye kalitesinde büyük düşüş olan sözlük. ukde vererek üye puanlı o şanlı zamanların üyeleri çok daha seçilmiş ve kaliteliydi kanımca.

    ayrıca ipini koparanın yaptığı haberler için twitter takip edilebilir. buraya o menajerin bu tanıdığı ile yapılan haberlerin paylaşılması bence çok da doğru değil. burası galatasaray sözlük. buranın diğer sosyal mecralardan bir farkı olmalı
  • 15336
    galatasaray'a sevgimin çok bilgimin aktüel olaylar dışında sevgim kadar çok olmadığı dönemde internetin köşesinde bulmamla deli gibi mutlu etmiş bir yerdi. maalesef hem eğitim hayatımda hem de profesyonel yaşamda rekabetin aşırı ve mental olarak zorlayıcı olduğu dönemler ile devam ettim hep. ve bunlarla başa çıkmada galatasaraya dalmak iyi hissettiriyordu maç olmayınca da buraya sığınıyordum. sözlük yani bilgi kaynağı olarak da eşsiz bir yer, şu günkü hali ile bile. stadta açılmış bir pankart, 2004'te efed cupta oynanmış alelade bir maç olsun ki daniel tozser başlığına yazmamış/açmamış olsun.

    ama ilk zamanlarının internetin bakir zamanı olması ile mi bilmem şuanki halinde -ortak öznesi galatasaray için yazmak olan- kişilerle benim galatasarayımın aynı olmadığı çok bariz. yani sosyal medyada burak elmas'ın derwall pp'li trollerinin haricinde kimsenin gülmeden yazmayacağı şeyler burada her gün en beğenilen entry oluyor. burası galatasaraya dair en cok takip edilen sosyal medya platformu olabilir ama kaç kisiysek 2 bin mi 3 bin mi üni 2'de istatistik dersinden hatırlarsınız; bunca kişi galatasaray taraftarının normal distribution'ı değiliz. hani çan eğrisine benzer şekil.

    gibi dizisinde feyyaz yiğit diyor ya seni 14. yumurtadan sonra durduran ne oldu diye. hakikaten, sorasım geliyor 5. terim dönemi istemeyen biri olarak( faşizm bosuna konusma yasağı degil söyleme mecburiyeti demiyorlar) abi 'terim gelsin de yarıda bıraktığı işi bırakıp küme düşürsün' derken durdurmayan ne olabilir bir galatasaraylıyı? kötü hoca de sevmiyorum de cart curt. bu adam bir galatasaraylının terazisinde şu cümlenin kurulacağı şekilde konumlanacak ne yapmış olabilir ki? son 2 sene şampiyon olamadı. allah kahretsin. cica falan rezalrt transfer. torrent'in yardımcılığını kabul etmedi, ejip liyakatsiz falan. şampiyonluk ortalamasi da %60'a falan düştü düşük. yav, lokal rekabette, güncel taraftar sayısı liderliğinde tek farkı yaratan kupayı da bu getirmemiş mi? tamamen rasyonel bakarsın, sadece başarı icin seversin takımını. daha yüzdelisi yok. bir şeyler ifade ettiği icin seversin galatasarayı. %85 mutlu anlarında bu adam var.

    demeyiverin abi. ölmezsiniz. ligi ikinci bitiren takımdan 4 puan gerideyken kovulan efsanene de küme düşürüyordu demeyiver yani. bir kere de sosyal medyanın verdiği yetkiye dayanarak ' düşüncemi ifade etmek için en radikal olanı söylemeliyim' duygunu bastır ve deme. çünkü henry'nin kafa vuruşuna da ayıp ediyorsun, 'we fucking played great whole season'a da.
  • 15337
    galatasaray'ı sonsuz döngüye sokmayın.

    başarısız sezonun ardından başarısızlığı bir kişi hariç herkese pay edip o bir kişiyi pamuklara sarmayın.

    geçmişe saplanmayın.

    galatasaray her sezon şampiyonluk için oynar. şampiyon olamamayı normalleştirmeyin.

    ostersunds'a elenmeyi 3.ligdeki denizlispor'a elenmeyi normalleştirmeyin.

    galatasaray bütçesi dahilinde en iyi en yetenekli en profesyonel oyuncularla çalışır. öyle oyuncular transfer eder. kötü oyuncuyu disiplinsiz oyuncuyu karaktersiz oyuncuyu savunmayın.

    iyi oyuncu getiremeyen, iyi anlaşma yapamayan, sponsor bulamayan, kulübün haklarına sahip çıkamayan yönetimleri desteklemeyin.

    iyi oyuncu iyi antrenör ile gelişir. çalışarak gelişemiyoruz diyen antrenörleri değiştirmek lazım oyuncuları değil.

    rol model çalışkan olur disiplinli olur. antrenmana en erken o gelir en geç o çıkar. galatasaray forması giyip ben diyet yapmayı beceremiyorum diyen adamları gençlere rol model olarak düşünmeyin.

    kişi odaklı düşünmeyin. galatasaray odaklı düşünün.
  • 15339
    galatasaray'ın yansıması olan sözlüğümüz, bilgi kaynağımız. gerçekten burada olmayan taraftarlarımızın da, yönetimimizin de yansımasıdır bir bakıma bazı noktalarda sözlük. ayrıca fatih terim ile ilgili pozitif temenniler barındıran entry'lerin ofsayt basıldığı sözlüktür. fatih terim'e sallayan entry'lere de on numara verilen sözlüktür. günümüzdeki şartlarda yazarlarının birbirlerine tahammülü kalmadığı ve zıt düşünen yazarların birbirinden nefret etme düzeyine gelebildiği sözlüktür. burası eskiden çok daha kaliteliydi. ne olduysa buralar hiç eskisi gibi değil. yine de eskisi gibi değil diye bırakacak halimiz yok. seviyoruz seni sözlük.

    şunu da ekliyim, eskisi gibi değil dedim ancak 6. nesilde çaylak olarak katıldım. 3. nesilden beri de üye olmadan sürekli okuyordum. çok eski değilim belki ama dünkü çocuk da değilim. tüm sözlüğün daha saygılı, daha ılımlı ve birbirine ve görüşlerine daha hoşgörülü olması dileğiyle...
  • 15343
    galatasaray taraftarı gibi kendi içinde iyice kutuplaşan sözlük. herhangi bir başlık altında birbirini taşlayan entryler görmek mümkün. herkes birine laf ediyor, fikirlerini yargılıyor hatta yetmeyip ezmeye çalışıyor. anlamsız ve gereksiz şekilde böyle bir mücadele var. buraya vakit ayırıp binlerce entry giren insanların hepsi benim nezdimde bende daha büyük galatasaraylıdır. herkesin fikri, hayata bakışı farklı olabilir elbette. saygı sevgi çerçevesinde farklı görüşlerdeki insanları da dinlemek gerekir. bazen gerçekten üzülüyorum bunları gördükçe. buraya kayıt olduğumdan beri sözlüğe girmediğim gün bir elin parmaklarını geçmez. iş yerinde fırsat buldukça, yemek yerken, bir şeyler seyrederken, dışarıda otururken bile elim bir şekilde sözlüğe geliyor. kutuplaşmanın bitmesi lazım artık. moderasyonu göreve davet ediyorum*
  • 15345
    son günlerde beni kendinden soğutan sözlük. ucuz olan herkes için “çöp” yerli olan ve alabileceğimiz herkes için “bizde olmaz fener alsın” pahalı herkes için “eski günlerde kaldı o transfer” yazılıp duruyor. herkes 2 milyon euro bonservis 1 milyon euro maaşla melo falan istiyor sanırım ama maalesef yok o. ya da herkes marcao gibi adam istiyor. marcao gibi biz çok futbolcuya 4-6 hatta 8 milyon euro bonservis ödedik ama maalesef sadece marcao tuttu başka hiç kimseyi satamayacağız görüldüğü üzere(bir de nelsson ama o bilindik ve pahalı futbolcu) gerçekten kızıyorum arkadaşlara her transfere de kulp bulunmaz ki.
  • 15347
    muhasebeci taraftarın karşılığı bir başlık açılması gereken sözlük. misal talisca'ya 6 milyon euro verilmesine ok olan bir taraftara muhasebecinin tam tersi olarak ne denir merak ediyorum.

    bu şekilde biz de bu başlık altına gidip bu taraftara "sizin yüzünüzden bu haldeyiz, bu borçlar sizin yüzünüzden" falan diyebiliriz. maksat laf atmak zaten birbirimize.
  • 15348
    takımızın başına klopp ya da pep guardiola gelmediği sürece, kim gelirse gelsin o kişiyi vasat ilan edeceklerin bulunduğu mecra. başarıya açlık olarak ya da doyumsuzluk olarak lanse edilen bu şımarıklık ve kendimizi dev aynasında görme durumu, uzun vadeli başarıların önündeki en büyük engellerden birisi. gerçekten sosyal medya hiç yaramadı bize; eleştiri ve beğenmemek her zaman olacak ve olmalı, ancak bu kadar peşin hükümlü olmak ve kişinin en ufak başarısızlığında dahi acımasızca eleştirmek bizi yerimizde saydırmaktan başka bir işe yaramıyor.
  • 15349
    her şeyin ama her şeyin bir şekilde olumsuz olarak eleştirildiği sözlük. bu tipler bir noktadan sonra ciddi anlamda can sıkıyor.

    sözlüğü okunamaz duruma getirmenin alemi var mı?

    bu konuda en basit şekilde şu örneği vereyim:

    abdülkerim’i iki ezeli rakibin elinden çekip almışsın. neden her yıl maaşı artıyor diye eleştiriyorlar. tl cinsinden sözleşme yapıldığı için olabilir mi acaba sayın çok bilmiş?

    türkiye’de geçen seneki 1000 tl ile bu seneki 1000 tl aynı değerde mi? siz nerede yaşıyorsunuz allah aşkına?
App Store'dan indirin Google Play'den alın