• 15302
    galatasaray'ın yansıması olan sözlüğümüz, bilgi kaynağımız. gerçekten burada olmayan taraftarlarımızın da, yönetimimizin de yansımasıdır bir bakıma bazı noktalarda sözlük. ayrıca fatih terim ile ilgili pozitif temenniler barındıran entry'lerin ofsayt basıldığı sözlüktür. fatih terim'e sallayan entry'lere de on numara verilen sözlüktür. günümüzdeki şartlarda yazarlarının birbirlerine tahammülü kalmadığı ve zıt düşünen yazarların birbirinden nefret etme düzeyine gelebildiği sözlüktür. burası eskiden çok daha kaliteliydi. ne olduysa buralar hiç eskisi gibi değil. yine de eskisi gibi değil diye bırakacak halimiz yok. seviyoruz seni sözlük.

    şunu da ekliyim, eskisi gibi değil dedim ancak 6. nesilde çaylak olarak katıldım. 3. nesilden beri de üye olmadan sürekli okuyordum. çok eski değilim belki ama dünkü çocuk da değilim. tüm sözlüğün daha saygılı, daha ılımlı ve birbirine ve görüşlerine daha hoşgörülü olması dileğiyle...
  • 15306
    galatasaray taraftarı gibi kendi içinde iyice kutuplaşan sözlük. herhangi bir başlık altında birbirini taşlayan entryler görmek mümkün. herkes birine laf ediyor, fikirlerini yargılıyor hatta yetmeyip ezmeye çalışıyor. anlamsız ve gereksiz şekilde böyle bir mücadele var. buraya vakit ayırıp binlerce entry giren insanların hepsi benim nezdimde bende daha büyük galatasaraylıdır. herkesin fikri, hayata bakışı farklı olabilir elbette. saygı sevgi çerçevesinde farklı görüşlerdeki insanları da dinlemek gerekir. bazen gerçekten üzülüyorum bunları gördükçe. buraya kayıt olduğumdan beri sözlüğe girmediğim gün bir elin parmaklarını geçmez. iş yerinde fırsat buldukça, yemek yerken, bir şeyler seyrederken, dışarıda otururken bile elim bir şekilde sözlüğe geliyor. kutuplaşmanın bitmesi lazım artık. moderasyonu göreve davet ediyorum*
  • 15308
    son günlerde beni kendinden soğutan sözlük. ucuz olan herkes için “çöp” yerli olan ve alabileceğimiz herkes için “bizde olmaz fener alsın” pahalı herkes için “eski günlerde kaldı o transfer” yazılıp duruyor. herkes 2 milyon euro bonservis 1 milyon euro maaşla melo falan istiyor sanırım ama maalesef yok o. ya da herkes marcao gibi adam istiyor. marcao gibi biz çok futbolcuya 4-6 hatta 8 milyon euro bonservis ödedik ama maalesef sadece marcao tuttu başka hiç kimseyi satamayacağız görüldüğü üzere(bir de nelsson ama o bilindik ve pahalı futbolcu) gerçekten kızıyorum arkadaşlara her transfere de kulp bulunmaz ki.
  • 15310
    muhasebeci taraftarın karşılığı bir başlık açılması gereken sözlük. misal talisca'ya 6 milyon euro verilmesine ok olan bir taraftara muhasebecinin tam tersi olarak ne denir merak ediyorum.

    bu şekilde biz de bu başlık altına gidip bu taraftara "sizin yüzünüzden bu haldeyiz, bu borçlar sizin yüzünüzden" falan diyebiliriz. maksat laf atmak zaten birbirimize.
  • 15311
    takımızın başına klopp ya da pep guardiola gelmediği sürece, kim gelirse gelsin o kişiyi vasat ilan edeceklerin bulunduğu mecra. başarıya açlık olarak ya da doyumsuzluk olarak lanse edilen bu şımarıklık ve kendimizi dev aynasında görme durumu, uzun vadeli başarıların önündeki en büyük engellerden birisi. gerçekten sosyal medya hiç yaramadı bize; eleştiri ve beğenmemek her zaman olacak ve olmalı, ancak bu kadar peşin hükümlü olmak ve kişinin en ufak başarısızlığında dahi acımasızca eleştirmek bizi yerimizde saydırmaktan başka bir işe yaramıyor.
  • 15312
    her şeyin ama her şeyin bir şekilde olumsuz olarak eleştirildiği sözlük. bu tipler bir noktadan sonra ciddi anlamda can sıkıyor.

    sözlüğü okunamaz duruma getirmenin alemi var mı?

    bu konuda en basit şekilde şu örneği vereyim:

    abdülkerim’i iki ezeli rakibin elinden çekip almışsın. neden her yıl maaşı artıyor diye eleştiriyorlar. tl cinsinden sözleşme yapıldığı için olabilir mi acaba sayın çok bilmiş?

    türkiye’de geçen seneki 1000 tl ile bu seneki 1000 tl aynı değerde mi? siz nerede yaşıyorsunuz allah aşkına?
  • 15315
    reklam alma kıstasları nedir bilmiyorum ancak karşıma fenerium reklamı çıkaran, güzel yüzlü mestu'un formalı fotoğrafını çıkaran bir reklam görseli var.
    transfermarkt harici fener ile ilgili bir etkileşime girmiyorum.
    whatsapp konuşmalarımda gruplarda illa ki fenerbahçe eleştirileri yapıyoruz ya da transferleri değerlendiriyoruz.
    oradan yürüyor mudur reklam işleri açıkçası bilmiyorum.
    ancak bildiğim çok net bir şey var koca sayfanın gülen fener formalı futbolcularla dolu olmasını istemiyorum.
    geçenlerde de vibratör ve kayganlaştırıcı reklamları vardı. ulan sanayide adamın biri görse hacı sen ne yapıyorsun diyecek.
  • 15316
    sayesinde 4 yıllık muhasebe mezunu gibiyim. kolunda altın bileziği olsun isteyenler de muhasebeye giriş 1 dersi için jason denayer başlığıyla başlayabilirler. olası iş başvurularında hagi de olumlu referans verirse, tadından yenmez.

    daha oyuncu gelmeden alacağı tahmini maaş, kontrat süresince alacağı toplam maaş, tahmini bonuslar, bu maaşın mevcut kurla türk lirası ederi, 4 sene sonundaki tahmini kur analizi ve gelecekteki tahmini türk lirası maaşı, girdiği vergi dilimi, vergileriyle birlikte kasadan çıkacak total para, bu paranın kdv'si falan muthis bir database'e sahip.

    seviyoruz efendim.
  • 15318
    bugün şöyle bir entry (bkz: #3398508) girdim.
    ben ne acun’un fenerbahçe sevgisini sorguladım, ne de insanların exxenspor almasını eleştirdim.
    sadece ben bu tarz bir duruma para ödemem dedim.
    herkes istediğini yapmakta özgürdür.
    yalnız şu kadarını söyleyeyim, 2021 ocak ayında erencan yardımcı’yı 4 milyon tl’ye eyüpspor’a sattık diye hepsi birden üstümüze çullandı.
    sözcü gazetesinden alakasız bir kadın murat özkaya ile ilgili haberler yaptı.
    bakıyorum da bizim taraftar maşallah sevgi pıtırcığı olmuş, acun güzellemeleri yapıyor.
    sanki her şey çok adil ve doğruymuş gibi.
    neyse ya herkesin kendi düşüncesi, yapacak bir şey yok…
  • 15319
    10 yıldır sözlükte yazarım. tabi iş, güç, yoğunluk derken aktif olarak yazma şansım pek olmuyor. ama 12 yıldan daha uzun bir süredir aktif bir okurum. her gün kesin girerim sözlüğe. benim için bir rutin olmuştur artık. keyifle de zaman geçiririm. internet alemindeki en kaliteli ortamlardan diyebilirim.

    bu kadar uzun yıllardır buranın aktif kullanıcısı olunca, bazı değişimleri gözlemleyebilmek de daha rahat oluyor. değişimlerden bahsederken ne eski nostaljisi yapmayı severim, ne de jenerasyonları yermeyi. zaman aktıkça ülke gibi insanları da değişiyor. farklı şartlar altında yaşayan eğitim alan herkesin de hayata bakış açısı farklı oluyor. ama tüm ülkedeki vizyon ve kalite düşüşünün buraya da sirayet etmesi çok canımı sıkıyor.

    türkiye'de 2000'lerin başında biri bizi gözetliyor gibi, ünlüler çiftliği gibi, dokun bana gibi, popstar türkiye gibi reality şovlar tüm dünyada olduğu gibi üretildi, tüketildi ve unutuldu. toplum gelişirken yavaş yavaş kalite algısı da oluşmaya başlıyordu. ta ki acun ılıcalı artık geçmişte kalan bu kültürü geri getirmeye çalışıp, sonra da muhtemel iktidar desteğiyle insanların kalite anlayışını zaman içinde yıkıp, bozup, onarılamaz hale getirene kadar. önce var mısın yok musun, sonra survivor( ki survivor diğer ülkelerde çok iyi sportif ve zeka oyunları olan baya iyi bir program. türkiye'de de yanılmıyorsam 2003-2004 yıllarında ilk defa başka bir yapımcı tarafından getirilmişti ve geceleri geç saatlerde gösteriliyordu. ben lise sınavına hazırlanıyordum o zamanlar. uyumam gerekirken geceleri kalkıp gizlice izliyordum. acun ılıcalı tarafından tahrip edilmemiş hali çok güzeldi. vıcık vıcık dram, tekrar, aptal aptal konuşmalar falan yoktu.) ve diğer programlarla tahribata devam etti. halkı yozlaştırıken kendi de yozlaşmayı ihmal etmiyordu tabi. alakasız bir programında arkadaşlarıyla yaptığı halı saha maçını, hızlı motorsiklet sürüşünü falan millete izleten bir adamdan bahsediyoruz.

    hakeza ülkede sinema ve dizi anlayışı da zamanla aynı değişkenlikleri gösterdi. 45 dk - 1 saatlik diziler yerini insanları tv başından kaldırmadan, düşünmeden saatlerce süren uzun bakışmalı, entrikalı, başladığı konudan sapmış, dizi diyemeyeceğim içeriklere bıraktı. bu ülkede 2003'te yapılmış alacakaranlık diye kaliteli bir dizi var. şimdi imkanı yok öyle bir doğallığın diyeyim. youtube'da var izlemek isteyenler için.

    youtube demişken televizyondan bıkan izleyicinin kaçışı oldu bir dönem. kalite arayışındakiler kitleler halinde buradaki programları izlemeye başladı. ama şimdi ne oldu. televizyonda kendilerinden kaçtığımız oyuncular, sunucular, ne olduğunu sınıflandıramadığım ya da neden ünlü olduğunu anlamadığım bazı kişiler buraya da dadandı. her yerde onları görmeye başladık, buradaki programların kalitesi de yerlere düşmeye başladı.

    şimdi geldik sözlüğe. zamanında sözlüğün bu kadar tutulmasının nedeni basit tüketim gazeteciliğin önüne geçmesi. yani fotomaç ve fanatik gibi her gün onlarca transfer başlığından, saçma yorumcuların yazılarından bıkanlar, bu ortamı görünce çölde vaha bulmuş gibi sevindi. detaylı analizler, kaliteli yorumlar, eğlenceli başlıklar, aynı takımı tutan ama rafine zevkleri de olan insanlarla tanışma imkanı burayı büyüttü. ama işte yukarıda paragraflarca anlatmaya çalıştığım kalitesizlik bu ortama da sirayet ediyor. kim olduğu belli olmayan adamların transfer duyumları(!) gerçekmiş gibi hayırlı olsunlar havada uçuşuyor. zaten tvde izlememek, gazetede okumamak için bu ortama kaçtığımız adamların yorumları üzerinde üyeler birbirine çatıyor. başka takımların transfer söylentileri yine olmuş gibi ahlar vahlar içinde yazılıyor. bu afaki söylemler üzerinden herkese hakaretler gırla gidiyor. yani şu resmi imza gelmeden konuşmamayı bir öğrenin dostlar ya. 1 aydır wout weghorst beşiktaşta diye yazı okumak zorunda mıyız? adamlar belki bitirecek belki bitiremeyecek? ben zaten o adamı orada sanmak zorunda mıyım? nedir bu dezenformasyon yaratma çabası. joao pedro cimboma hayırlı olsun! ben mi kaçırdım abi biz ne zaman aldık bu adamı. sadece söylenti var. ya da vasat vasat isimlere dilenmek, paraları savuralım demek, olmayınca neredeyse ağlayarak yazı yazmak, çok transfer yapanı favori ilan etmek falan. fotoşoplu pas fotomaç gazetesi okumak istesem gider onu alırım.

    nolur yapmayın etmeyin pırlanta gibi ortamı bozmayın. zaten türkiye'nin old tayfa siyasetçileri ve onların kör destekçileri tarihi, gelmişi, geçmişi, bugünü bile dezenforme etti. buranın eskileri de yenileri de gözünüzü seveyim vizyonunuzu onların seviyesine indirmeyin.
  • 15320
    dürüst ve objektif olmanın nedense eleştirildiği bir sözlük kıvamı oluştu. burada bizi ortak noktada buluşturan tek şey galatasaray - galatasaray sevgisi. ve iyiliğini isteyeceğimiz tek takım da galatasaray. rakip takımların doğru yaptıkları işleri ya da futbolcularını övmek çok doğal bir eylem. burada sadece galatasaray'ı övmek için bulunmuyoruz. fan clup değil adı üzerinde galatasaray sözlük. galatasaray'ı ilgilendiren iç-dış, olumlu-olumsuz bütün olayların konuşulması gereken bir platform. rakip takımı övmekle kimse galatasaraylılığından bir şey kaybetmiyor. gerçeklerden kaçılmaması ve ders alınması gerektiğini düşünüyorum .
  • 15323
    yetersiz gündemden dolayı galatasaray harici sebepten yazarların birbirine girdiği sözlük.

    yahu millet, bizim ahlaki değerlerimizi, inancımızı ya da sosyal normlarımızı öğrenmek için girmiyor bu siteye.

    galatasaray'ı ilgilendirmeyen homofobi ya da lgbt dayatması üzerinden bir sonuca varamayacak tartışma yapıp ne kazanacağız? galatasaray için ne kazancı olacak?
App Store'dan indirin Google Play'den alın