• 15179
    8. nesil yazarı olduğum sözlük, ancak belki de 3. nesil yazarlarından beri okuru olduğumu söyleyebilirim. çoğu zaman gündemi takip etmek yerine başlık aratıp, ilk entrylerden bugüne kadar yazılanları hızlıca okumayı tercih ediyorum. bu eylemi yapınca, yazıların kalitesindeki düşüşü çok net görebiliyorsunuz.

    sözlükler, internet ortamındaki şehirler gibidir. ve şehirler için de elbette pek çok bilimsel teori söz konusudur. bu teoriler içinde yer alan kavramlardan, merkez-çevre ilişkisinden bahsederek bunu sözlüğe uyarlamak istiyorum:

    şehirler büyüdükçe, merkez bölgeler ve çevre bölgeler ortaya çıkmaya başlar, merkez bölgede yaşayanlar şehrin ve şehirlinin özelliklerini daha fazla taşıyıp, şehrin kültürüne ve ahlak normlarına daha çok uyarken, çevre bölgelerin sayısı arttıkça bu çevre bölgede yaşayan insanların şehrin ana yapısına aykırı hareketler sergileme ihtimali artar. bu durum huzuru olumsuz etkiler. sözlük şehrimizde de bu yaşanıyor büyüdükçe, ve şehrimiz huzurlu bir yer olmaktan, içinde yaşadığımız için mutlu olduğumuz bir yer olmaktan çıkıyor. nasıl ki şehirler için en büyük tehditlerden biri göç ise, sözlük için de toplu yazar alımları aslında bir tür göçü ifade ediyor. ve bu göç kontrolsüz yapılmaya devam ettikçe şehrimizin yapısı bozulmaya devam edecek.

    buna dair bir önerim var. moderasyon ekibi, şehrimiz henüz bunu uygulayabilecek yapıdayken, hem şu an yazar olan herkese hem de sonradan yazar olmak isteyenlere bir tür sınav formatında uygulamalı futbol/spor soruları sorabilir. analitik düşünme kabiliyetini ölçen sorular da yer alabilir bu uygulamada. ve sert bir eleme sistemiyle, verilen yanıtlarda "kopyala/yapıştır" yapanlar, kendini ifade edemeyenler, doğru cevapları doğru şekilde aktaramayanlar, analitik düşünme kabiliyeti zayıf olanlar yazar olarak kabul edilmesin, mevcut yazarlar da pilot edilsin.

    sözlük bir bilgi alma platformudur. bunu gerçek hayattaki şehirler için yapmak insancıl bir tutum olmasa da, sözlük gibi bilginin kıymetli olduğu ve bunun üzerine inşa edilen platformlarda yapmak gayet akılcı olacaktır.

    ben bir akademisyen olarak, eğitimin içinde yer alan biri olarak, bu uygulamanın uygulanabilirliği hakkında moderasyona yardim etmeye her zaman hazırım. bu uygulamaya inanan ve emek vermeye hazır bir insan grubuyla 2 ay içinde sözlüğün kalitesini koruyacak ve ülkenin en rafine platformlarından birine dönüştürecek adımlar atılabilir.
  • 15181
    şu an içinde yüksek sayıda burak elmas destekçileri olduğuna inandığım oluşum.

    tarihin en berbat başkanlığı konusunda dursun özbekle yarışacak birine yaptığım eleştirilerin hemen hiç biri beğenilenlere girmiyor. mesela benzer dursun özbek eleştirilerim beğenilenlerde üst sırada.

    ya da torrent'e ne zaman eleştiri getirsem hemen en ofsayt yazılarım arasında oluyor.

    yanlış anlaşılmasın mesele beğenilip beğenilmemek de değil. hemen her ortamda savunduğum terim için bile eleştirdiğimde ofsayta giren yazım oldu. keza okan kocuk için de hem ofsayta düşen hem de çok beğenilen yazılarım var ki makul olanı bu zaten. ama başarısız olan 2-3 kişi bariz bir şekilde kollanıyorsa orada bir tuhaflık var demektir.

    bu arada başkanlık sürecinde kendisini cansiperane destekleyen 2 yazara mesaj atayım dedim pilot olmuş. başkan seçildikten sonra görevleri sona mı erdi acaba.

    çok değişik bir ortam oldu burası. futbolcular okuyorsa kale almamalarını şiddetle tavsiye ederim.
  • 15182
    fikirlerinin tek noktası negatif/pozitif şekilde fatih hoca olan kişilerin azalarak bitmesi gereken sözlük.
    torrent hocanın fatih hocadan kötü yaptığı çok sey var, iyi yaptığı şeyler de oldu bazen. ben şahsen bir gelişim göremiyorum. misal genç oynatır dedim, alakası yok. fatih hocanın da yoktu zaten. şu noktada torrent hocayı yüceltirken fatih hoca eleştirmek garip.(zamanında çift antrenman övgüsü vardı, komikti o lol) kadro falan zaten bir şey demiyorum, bana göre güzel kadro var da oynatmayı bilen hoca gelmedi daha (avrupa'daki maçları saymazsak). ha iki hocanin da aklındaki futbolu oynatacak ne kadro kurulmuş ne yedek var, o konuda katılırım.

    ama fatih hoca için bu kadar yıl bir tane bile eleştiri yazmamış kişilerin (bazı kişilere gittim baktım, 50 girdi varsa eleştiri yok) başkalarına akıl vermesi aynı gariplikte ve başkalarını gruplaştırmaları da garip. ben misal fatih hoca sene sonu gitmeli dedim, ara dönem gitmesi yanlış dedim, torrent hoca bize uygun değil dedim. ama torrent başarılı olsun isterim, başarısına sevinirim, sabah akşam negatif basamam. ama belli kesime göre sabah akşam torrent negatifi basmadığım için ya burak elmas trolluyum ya da fatih hoca nefretçisi.*

    sözlük içinde iki grup var. ıkisi de birbirinden daha iyi olduğunu düşünüyor. ama aslında aynı şeyler, biri siyah biri beyaz.
    biz orta kısım da sözlükte her gün aynı şeylerin yazılıp aynı şeyleri tekrar edilmesinden sürekli iki grubun tartışmasını okumaktan sıkılıp twitterda falan konuşuyoruz.

    edit: neyse ya, canı isteyen istediğini yazsın tabi, gelsin günlük hayatın sinirini burada atsın.*
  • 15183
    sözlük ahalisi haklı olarak gergin bir o kadar üzgün. ben fatih hocanın kovulmaması gerektiğini savundum başından beri avrupa’da uzun zaman sonra üst turları görmüşken ara transfer dönemini de beraber geçirip sene sonuna kadar toparlanacağımıza gönülden inanıyordum nasip olmadı. federasyona karşı pasifize olan burak elmas ve yönetimi hocayı kovmadan önce kötü kararlar vermiş, beklentimizi sıfıra indirmişti zaten. bunu hepimiz görmüştük sanırım. seçim öncesi destekleyen taraftarlara kızmıyorum beş aday içinde bir şeyler yapabilecek gibi konuşan mantıklı vaatler veren, terimle çalışma kararını açıklayan burak elmas’tı. yine hocanın kovulması durumunda yerine tercihi yapacak olan biz taraftar değil, burak elmas ve yönetimiydi. bunu gözden kaçırıp bu insanların kararlarına güvenerek hocanın gönderilmesine razı olan herkese kırgınım açıkçası. olan oldu zaman bize yapılan tercihin yanlışlığını yavaş yavaş ama acı acı gösteriyor. bu durumdan kurtulmanın yolu fatih hocayı geri getirmekten geçmiyor. taraftar olarak ne yapabiliriz yönetimden daha fazla zarar görmemek için inanın bilmiyorum. benim burak elmas ve arkadaşlarından bir kelime duyacak takatim kalmadı. ülke olarak hepimiz bu kadar zor durumdayken buraya hep umutlandıran güzel şeyler yazmak isterdim ama sağ olsun yazabileceğim tek iyi şey bırakmadı aylardır burak elmas ve yönetimi bana. allah sabır versin hepimize ne diyeyim.
  • 15184
    ortalık ben demiştimcilerden geçilmiyor. bravo haklı çıktınız. size galatasaray amblemli kupa bardak hediye ediyorum. fatih terim'e de aynı şeyi yaptınız. bugün de torrent'e. yarın okan buruk ile anlaşılsın, eminim üçüncü bir cephe açılır ve okan da benzer tepkilere maruz kalır.
    bu takımın ederi bu işte. en iyi katkıyı fatih hoca aldı. ona rağmen tatmin eden bir oyun oynanmıyordu. selçuk inan "değişerek gelişeceğiz" dedi.
    ligin ilk yarısında aynı konyaspor kendi sahanda 45 dakika boyunca ceza sahandan çıkartmadı seni.
    ligdeki tüm takımların orta sahaları senin orta sahana karşı üstünlük kuruyor.
    bugün okan buruk gelse, gelecek sezon tek transfer yapmadan bu takımı şampiyonluğa oynatabileceğine inanan var mı?
  • 15185
    neymiş fatih terim’i eleştirme dozumla torrenti eleştirme dozum birbirinden farklıymış. bunları söyleyen yazar arkadaşlarımızı barındıran sözlüğümüz.
    e tabi farklı olacak. şu an takılan 4 yıldızdan neredeyse 2’sini kendisi başımızdayken aldık, avrupa’da kupamız varsa kendisi baş aktördür. elbette fatih terim’i eleştirirken alt perdeden eleştireceğim. kendisi olmadığında elde ettiğimiz şampiyonluklarda bile kendisinin payı olduğu şampiyonluklar var. kurduğu takım iskeletiyle gelen 2001 ve 2015 şampiyonlukları var. elbette fatih terim’i eleştirirken dikkat edeceğim. torrent’i eleştirirken aynı şekilde alt perdeden eleştirmeme sebep olacak bir başarısı var mı? bizi bırak, kariyerinde herhangi bir başarı var mı? galatasaray, antrenörün kendisini gösterme yeri midir? elbette torrent için üst perdeden eleştiri yapacağım.
    fatih terim’i alt perdeden eleştirme sebebim de galatasaray, torrent’i üst perdeden eleştirme sebebim de galatasaray. kimsede galatasaraylılık ölçer olmadığına göre üslubumuzu bilerek yazarlar hakkında konuşursak daha güzel olur.
  • 15186
    camianın ve taraftarın tek ses olması isteniyorsa emin olabileceğimiz mantıklı hamleler yapılmalı ve kulüp o kişiler tarafından yönetilmelidir. şuan hiç kimse yönetimin ve hocanın arkasında değil. ancak taraftarın güvenebileceği ve arkasında durabileceği ekip kurulursa güçlü oluruz.
    bu sözlükte yazılan hiçbir eleştiriyi hiçbir futbolcu okumuyor. bırakın burada istediğimiz gibi değerlendirelim futbolu ve takımı.
    biz burada domenec torrent şöyle hatalı, taylan antalyalı şöyle topçu dedik diye bu adamların morali bozulacaksa bıraksınlar abi bu işleri? biz eleştirdik diye mi takım kötü oynuyor, yoksa takım kötü oynadığı için mi eleştiriyoruz?
    burada istediğimiz şeyi istediğimiz kadar eleştirebiliriz, övebiliriz.
  • 15188
    domenec torrent üzerine yoğun bir "dokunulmazlık" anlayışının olduğu sözlük. moderasyon ekibi tarafından değil, yazarlar tarafından yapılıyor bu. bakmayın siz başlıkta eleştirinin yoğun olduğuna. sözlükte ikinci nesil yazarım, en çok ofsaytlananlar listemde 18 tane entry var, bunun 8 tanesi torrent'le alakalı entrylerden oluşuyor.

    gerçekten merak ettiğim konu var. tuzlaspor maçını da sayarsak bu adam tam 9 maçtır takımın başında yer alıyor. bu 9 maçta ne gibi bir kıvılcım görüldü de bu kadar korumacılığa geçildi? ben anlamıyorum.

    5 mart 2022 konyaspor galatasaray maçı'nın öncesinde iki hafta üst üste galibiyet alındı. göztepe maçında oynanan oyundan gerçekten memnun kaldınız mı? veya rizespor maçında kerem ile van aanholt'un kendi kendine çırpınmasının dışında ne gibi bir pozitiflik vardı? ki eminim van aanholt da prim için kendini kasmıştır, bugün yine dökülüyordu çünkü.

    9 maçta 23 gol görmüşüz kalemizde. toplayabildiğimiz puan sayısı 8.

    bu adamın savunulacak yanı ne? biri çıksın gelsin bana söylesin ne olur.
  • 15189
    bir sporcunun gönül verdiğin takımda bulunmasını istemezsin çok normaldir anlarım, bir futbolcunun transferinin sevdiğin takıma olmasını istemezsin hay hay derim anlarım, herhangi bir yöneticinin hayatının merkezine koyduğun kulüpte çalışmasını istemezsin gayet iyi anlarım ancak bırakın sözlüğü normal hayatımızda bile yetersiz gördüğümüz kişileri aşağılamak için şöyledir böyledir demememiz gerekirken, sözlüğe böyle bir entry girdiğimizde o entry işlem görürse niye böyle oldu ya diye sormamız o kadar mantıksız ki.

    ne yapılması gerekiyordu anlamıyorum, herkesin ağzına geleni söylediği seviyesiz eksi sözlük lağımı gibi bir yer mi olsa daha iyi olurdu? dibine kadar eleştirelim kimse bir şey demiyor diyen de zaten cevabını alıyor ama yok şucu yok bucu yok çay tepsisi yok davul tokmağı. twitter ergenlerine sürekli laf edildiğini görüyorum bu sözlükte, bizlerin böyle yaparak onlardan ne farkımız kalıyor?

    gerçekten kabak tadı vermeye başladı çünkü sürekli mesnetsiz yakıştırmalar, benzetmeler görmek. olumlu olunca aşağılama yoksa güldürüyor eğlendiriyor ancak olumsuz yakıştırmaların dozu gerçekten son zamanlarda üst düzeyde. kendim de dahil hepimizin kendisine bir çeki düzen vermesi gerekiyor.

    sözlük-ü sultanimiz.

    not: bu giri torrent veya başkası için yazılmamıştır. torrent bence de gönderilsin zaten ama hemen hemen her başlıkta birilerini bir şeye benzetme veya yaftalama yapılması buranın kalitesini bildiğimden zoruma gitmeye başladı.
  • 15190
    insanların fatih terim‘e laf sokabilmek için en dar açıdan domenec torrent‘i övüyormuş gibi yaptığı sonrasında da birlik olalım mesajları verdiği sözlük. şahsen benim ajandasına göre yorum yapan adamlarla olacak bir birliğim yok. netim bu konuda. bu şekilde birlik olacağıma onurumla ofsaytlanırım. hiç sıkıntı yok. şu hayatta galatasaray’ın hatırına asla saygısızlık yapmayacağım 3-5 kişi var. terim de onlardan biri.

    domenec torrent eleştirilerimiz farklı sebeplere bağlanıyor, ama asla domenec torrent’in yetersiz olduğu, brezilya’da bile alay malzemesi olduğu gerçeğiyle yüzleşilmiyor. fatih terim bugün teknik direktör olarak dönse ben istemem dönmesini. he döndüğünde desteklerim ayrı mesele ama istemem. benim torrent’i ciddi ciddi terim yüzünden eleştirdiğimi düşünenler var burada ve tek kelime ile komedi. sahada birazcık ışık görsem bu adamın en yılmaz savunucularından biri olurdum. ama o ışığı ts maçında bile vermedi. abdullah avcı topu bilerek galatasaray’a bıraktık dedi. bu adam gelince dalga geçmek için brezilyalılar türkiye ligi takip etmeye başladı, böyle bir hoca kendisi? ne yapalım? yetersiz adamı sırf terim’in yerine geldi diye en dar açıdan övelim mi? cidden bu mu yani beklenti? sonra özelden mesaj atıyorlar. terim takıntısı cart curt. takıntı kimde iyi bakmak lazım.
  • 15191
    galatasaray düzelince sözlük de düzelecek de, asıl düşündürücü kısım şu sıralar birbirini ezmekle meşgul olan bir kesim galatasaray sözlük yazarına ne olacağı.

    sözlük formatının içinden geçiliyor uzunca bir süredir, birkaç yazar haricinde formata saygı duyan yazar sayısı epey azaldı ne yazık ki. bu noktada esas üzücü nokta ise söz konusu format deformasyonuna bazı popüler eski yazarların da ciddi katkı sağlaması, maalesef. yeni nesil arkadaşlarımız format konusunda yeteri kadar bilinçli olmayabiliyor ki bu son derece normal, ayrıca mevzubahis uyum sağlayamama hali zamanla bertaraf edilebilecek bir noksanlık fakat sözlüğümüzde kökü olan klavye tıkırdatıcılarının inatla formatı paramparça etme yolunu tercih etmesi galatasaray sözlük'ün kolonlarını kuvvetten düşürüyor.

    galatasaray sözlük moderasyonunun da güçlü bir motivasyon kaybı yaşadığı gerçek, en azından ben böyle görüyorum. sorunun temelden çözümü ütopik bir senaryo ihtiva etse de basit, bir gün server'ı kapanır olur biter...

    neyse.

    şahsen uzunca bir süredir galatasaray'a ait herhangi bir şeyi takip etmiyorum, akıl ve ruh sağlığım için. hatta sözlük galatasaray'la olan yegâne bağım olabilir. ümidim bunun en kısa vakitte normale dönmesi, hayırlısı...
  • 15192
    sosyal medyanın avucunun içine doğan, sosyal medya ile bütünleşik yaşayan, fakat buna rağmen sosyal medyayı 70 yaşındaki annem kadar filtreleyemeyen yazarların çoğunlukta olduğu sözlük.

    arkadaşlar, eminim ki zehir gibi insanlarsınız. twitterda okuduğunuz her şeye inanmamanız gerektiğini, ya da bir röportaj ile ilgili yorum yapmadan önce o röportajı izlemeniz gerektiğini benim gibi 40 yaşındaki bir insandan duymamalısınız, bu gerçekten çok saçma. her maçtan sonra ayrı bir dezenformasyonun oyuncağı olunuyor bu sözlükte, sıtkım sıyrıldı artık gerçekten.

    rica ediyorum, keskin keskin yorumlar yapmadan, insanları asıp kesmeden önce bu yorumları dayandıracağınız bilginin orijinal kaynağına bir dönüp bakın.
  • 15193
    az önce yenilenen haftanın istatistiklerine baktım. inanamadım. şu an sözlükte müthiş bir torrent rüzgarı var.

    domenec torrent başlığında kendisini öven ve destek veren yazılar 20'de 14 ile en beğenilenlerde listeye girmiş ancak eleştiren ya da kendisine inanmadığını belirten yazılar ise ofsayt yağmuruna tutularak 20'de 13 oranı ile listede.

    galatasaray hocası bu platformda desteklenmeli tabiki de daha dün gelen bay torrent bu kadar kısa sürede böylesine destek alacak ne yaptı? körü körüne bir yüceltme söz konusu. bu arada kimin yazdığının gerçekten önemi yok ki her iki listede de saygı duyduğum ve beğenilenlerde yazılarına katıldığım isimler de var. altını çiziyorum işin tuhafı yazılanlara karşı yaklaşımda olağanüstü fark olması. mesela 1 tane burak elmas öven ya da eleştiren yazılar listeye girmemiş. demek ki stada gidenlerin aksine sözlük ahalisi sayın elmas'tan memnun görünüyor.

    neredeyse kurulduğu günden beri sözlüğü takip eden biri olarak böyle bir şey görmedim. hiç normal değil. artık neden, nasıl böyle bir tablo ortaya çıkıyor onu da yazarların takdirine bırakıyorum.
  • 15194
    geçen yazmıştım ama yine yazayım, resmen ikiye bölündü fatih terim’i sevenler ve sevmeyenler olarak.
    farklı farklı başlıklar altında aynı gereksiz tartışma devam ediyor.
    ben bu sığ tartışmadan sıkıldım artık.
    aynı şey gedson fernandes başlığında da oluyor. hoca gitsin diyenlerin hemen hepsi pişmandır belki ama zamanı geri alamayız artık, geriye dönüp aynı şeyleri konuşmak bize bir şey kazandırmaz.
    herkes biliyor torrent’in bu işi beceremeceğini ama insanlar becermek istemesini umut ediyor diye de eleştiremezsiniz.
    rasyonel baktığımız zaman torrent ile olmaz biliyoruz ama pozitif bakmaya çalışıyoruz, en azından ben öyle olmaya çalışıyorum.
    bunu torrent’i seviyoruz olarak algılayan varsa pes diyorum.
    riekerink bey diyeceksiniz derken de aynı pozitiflikle bakıyorduk.
    torrent, tudor veya x bir hoca geldiğinde ona bir bağımız olmuyor.
    derdimiz sadece galatasaray’ın iyi olması.
    insanlar galatasaray’ın iyi futbol oynamasını ve başarılı olmasını istiyor.
    evet torrent belki hiç yapamayacak ama yapmasını umut etmeye devam edeceğim.
    umudumuzu elimizden alamazsınız, siz pesimistsiniz diye ben veya benim gibi düşünenler de öyle olmak zorunda değil.
  • 15195
    canımız ciğerimiz sözlüğümüz.

    bir süredir var olan negatif enerjiyle iç sıkan hale bürünen bir yapıda.

    iddia ediyorum şu an fatih terim, domenec torrent, burak elmas, ışıtan gün, mustafa cengiz ve dursun özbek başlıklarını bir süreliğine erişime kapatsak, tematik moda alsak, haterlık yapanların %80 nereye hangi nefretini kusacağını şaşırıp giderler. sözlük de rahatlar.

    her gün güzel spor girdileri okumak için dahil olduğumuz bu yapı gerçekten birbirinden negatif ayrışan iki kutuplu bir yapıya büründü.

    ortak paydanın ve sağ duyunun bu kadar yok sayıldığı başka hangi dönemler var inanın hatırlamıyorum. belki sözlükteki eski nesiller hatırlar.
  • 15196
    ortak paydası galatasaray olan yazarlarının haklı tepkilerini birbirlerine haksızlık ederek gösterdikleri sözlük. fatih terim'in gönderilmesine ve yerine domenec torrent'in getirilmesine karşı bir taraftar olarak, ne hoca*nın başlığında ne de torrent'in başlığında galatasaray'ın önüne geçecek tek söz etmedim. tepkimi, eleştirilerimi ve öfkemi sorumlu makama* yönelttim. sözlükteki arkadaşlara da naçizane önerim haklı tepkilerini birbirlerine değil doğru adrese yöneltmeleridir.

    (bkz: burak elmas yönetimi)
  • 15198
    domenec hoca'yı övmek, korumak ve sahip çıkmakla, domenec hoca üzerinden eski teknik kadrolara nefreti ayırt edilmesi gereken sözlük.

    hiç bir galatasaray taraftarı, galatasaray'ın başındaki bir hocanın başarısız olmasını istemez. galatasaray'ı şimdiye kadar 1 hoca çalıştırmadı ve 1 hoca çalıştırmayacak.
    fakat, sırf fatih terim yerilmek için domenec torrent övülmesi, galatasaray'ı savunmak değil. bu olmayan bir balon ortaya çıkarmaya sebep olur. sonra kemal sunal'ın filmlerinde gördüğümüz gibi bu balonu oluşturanlar da bu yalana inanmaya başlar ve düşüş daha sert olur.

    domenec hoca'ya sabredilsin demek farklı, hiç set hücumumuz yoktu, set savunmamız daha iyi, eskiden bam güm oynuyorduk artık futbol oynuyoruz demek çok farklı. ayrıca bunu yapanlar kendi aklınca domenec hoca'yı savunduğunu zannederken, domenec hoca'nın daha da fazla tepki almasına sebep oluyor.

    yani, kısacası, galatasaray'ı düşünenlerin olmayan şeylere varmış gibi gösterilmesine tepki vermesin gereken yer. bu balonun oluşmasına engel olması gereken yer. buna dile getirenleri de galatasaray'ı düşünmüyor demeleri zaten başlı başına paradoks.
  • 15199
    tüm yazarlarımıza hatırlatmak isterim ki;

    3 gün sonra avrupa'da maçımız var. (bkz: 10 mart 2022 barcelona galatasaray maçı)

    taraftarların bir çoğu bu maça kafa yorması, koşulsuz şartsız takımı desteklemesi gerekirken birbirini ocu, bucu, şucu diye etiketlemeye çalışmakla meşgul.

    uyanın, burası antu, twitter vs. değil galatasaray sözlük!
App Store'dan indirin Google Play'den alın