beni en çok üzen noktası, bombastik galatasaray sözlük scoutları dediğim arkadaşların futbolcuları hiçbir zaman çok üstün olmadıkları konularda "bunlar bunu yapamıyor" diye eleştirmesi.
şimdi ben insigne'nin hava hakimiyeti üst düzey değil, kante atılan hava toplarını toplayamıyor, bülent korkmaz topla iyi çıkamıyor falan dersem bana geri zekalı denebilir. hak etmiş de olurum. tane tane bakalım, aklıma gelenleri yazayım.
mbaye diagne: koşmuyor, beleşçi golcü.
allah allah. yani, ben bu adamı kasımpaşa'da izledim. zaten kendisini elmander diye almadık. bu adamın alınması büyük ihtimalle iki yöne gidebilecek bir planın parçası. ya müthiş tutacaktı, yıllarca faydalanacaktık. ya da normalde bu yaz kullanamayacağımız parayı kullanmak için yazın kendisini satacaktık. adam ikinci yarıda galatasaray ile 8 gol attı. büyük ihtimalle 35 gole yakın atmış olarak bitirecek ligi. biz de normalde yazın kullanamayacağımız parayı yaza taşımış olacağız. eleştiriye gelirsek, yahu bu adam zaten koşmasıyla ön planda olan biri değildi ki? transferi eleştirmek ayrı, futbolcuyu zaten hiç yapmadığı, oyun zihniyetinde olmayan bir şey için eleştirmek farklı.
emre akbaba: vitaminsiz.
allah allah. ya ayağı kırıldı, belki ondandır? adamın ayağı kırılana kadarki istatistiğini de vereyim:
şampiyonlar ligi bir maçta iki asist.
ligde yedi maçta iki gol bir asist.
toplamda sekiz maçta iki gol üç asist. sekiz maçta beş gole katkı. sezona vursak otuz iki maçta yirmi gole katkı.
hem bunu yapacak, hem de istediğiniz oydu, tank gibi olacak, hem de akşam evinde yemeğini kendi yapacak. gören emre akbaba alanya'da maşallah belhanda gibi dövüşe dövüşe gidiyordu zannedecek. yok, böyle bir özelliği yoktu. alındı, güzel de skor katkısı veriyor. seneye şu sakatlığı atlatırsa güzel bir "yancı forvet" olacak.
younes belhanda: deliriyor.
allah allah. 20 nisan 2019 galatasaray kayserispor maçında kayserispor maça on dakikada on faulle başladı. ya dokuz, ya on faul. hakem bu kadar faulü bir sarı kart ile geçiştirdi. bu faullerden ya dört, ya beş tanesi belhanda'ya yapıldı. ceza? yok. bir hafta önce belhanda hocasına beni atarlar demiş. adam tedirgin. bizler de sanki hakemlere çok güveniyor gibi "pelanda delürüyür" diyoruz. hırsız evimi soyarsa, polis müdahale etmezse, hırsız gözümün önünde paramı yerse ben saldırırım. kimse kusura bakmasın.
ha bir de belhanda top kaptırıyor olayı var. evet, kaptırıyor. hatta bu arkadaşımızın kaptırdığı top yüzünden ndiaye'nin kırmızı görmüşlüğü bile var. ama her pozisyonda mı bu adam kusurlu? rakip 40-50 metre top sürüp giriyor pozisyonlara, bilmem farkında mısınız. geri kalan dokuz adam nerede?
hayır bir de bu adam zaten kariyerinin hiçbir döneminde çok sakin, çok normal biri değildi. penaltı atarken kaleciye kaş göz yapmışlığı olan biriydi yani.
garry-bruma'nın beyinsizlik olayına girmiyorum bile. üzerinden yirmi milyon kazandığımız adamlar beyinsizdi bazı bombastik arkadaşlara göre. bu arkadaşlarımız eminim her gün müthiş mantıklı kararlar veren arkadaşlardır.
*