• 10226
    riekerink'in istifasını isteyen sözlük yazarlarından kaç tanesi karabükspor'un teknik direktörünün transfer edileceğini tahmin ediyordu merak ediyorum. tıpkı galatasaray taraftarı'nın geneli gibi galatasaray sözlük yazarları da her değişimde daha vizyonlu bir hamle bekliyor. "real madrid'e karşı kendi evimizde beş atar mıyız?" diye düşündüğümüz günlerden, "maalesef her maçta galibiyet bekliyoruz." diyen hamza'ya, oradan da evimizde tek kilit maç kazanamadığımız bir sezona evrilen bir süreç yaşadı bu taraftar. sabırsızlık biraz erken başlasa da anlayışla karşılanması gerektiğini düşünüyorum. zirveden dibe çok çabuk düştük çünkü.

    şekilcilik ve elitizm konusuna gelecek olursak; etiketine, şekline ve şemaline göre insan yargılamaya kesinlikle karşıyım. zaten galatasaray taraftarı da iyi bir kadromuz varken şu an küçük gözle baktığımız oyuncuların transferlerine olumsuz gözle bakmaz, rotasyon için iyi hamleler olacağını düşünürlerdi. ne var ki iki sezondur öyle kötü yönetiliyoruz ki, yedek oyuncu olarak transfer ettiğimiz tolga ciğerci, yasin öztekin gibi oyuncular as takım oyuncusu oldular ve gerçekten kötü oynuyorlar. kadro dışı bırakılmış sabri sarıoğlu'yu affettik. takıma monte ettik. sözleşmesini uzattık ve şimdi tekrar uzatmayı düşünüyoruz. e doğal olarak emre akbaba, adem büyük, deniz türüç gibi oyuncuların ismi transfer için geçince isyan ediyoruz.

    orta sahasında felipe melo izlemiş taraftarı önce tolga ciğerci ile tanıştırır, sonra ahmet çalık transfer eder, sonra da deniz türüç transfer edilecek dersen taraftarın kayışı kopar. şekilcilik de yapar önyargılı da yaklaşır. ne yazık ki durum bu.
  • 10227
    biraz ordan biraz buradan hakkında bir kaç laf etmek istiyorum.

    son dönemlerde takımın kötü gidişi, ülkenin girdiği sorunlu psikoloji, adaletsizliklerle birlikte saldırganlaşan yazarlar dolayısıyla içeriğine yönelik eleştiriler arttı. fakat unutulmaması gereken nokta bu içeriği oluşturanın bizler olduğu...

    dedim ya oradan buradan, çok konu bütünlüğü düşünmeden yazıyorum. sezon başında #yönetimistifa diye bir başlık bu sözlüğe sabitlendi. bu gün futbolcuları, teknik adamları, sağı solu acımasızca eleştiren sözlük yazarları karşılarında görmek istedikleri ilkeli davranışı sergileyebildiler mi? yoksa iyi skorları görünce yanlışları görmezden mi geldiler?

    bizim ülkenin sorunu budur zaten ezelden beri. ufak çıkarlara tav oluruz. kömüre, oduna oy veririz. ama o oy için bizi o kömür ve oduna bilinçli olarak muhtaç bıraktıklarını göremeyiz.

    18 mart 2017 trabzonspor galatasaray maçı'nı oynadık. maçı kaybettik. belki hakemin de tesiri oldu... ama orasını geçelim, takım olarak mağlubiyeti hakettik. e abi anlamadığım şey şu, bu sporun içinde yok mu? buna niye bu kadar öfkelenip kendimizi kaybediyoruz? bilemiyorum belki kimi taraftar hayatta başaramadıklarının eksikliğini kendini özdeşleştirdiği galatasaray'ın başarısıyla gideriyor. bu başarı gelmeyince de son derece saldırgan ve agresif bir tutum sergiliyor. yapıcı insan görmekte zorlanıyorum. 2002 dünya-avrupa kupası mıydı? almanlar tokadı yiyince kendilerini eleştirdiler. hem de çok güzel eleştirdiler. yapılması gerekeni tespit ettiler. kısa, orta ama daha da çok uzun vadeli planlarını yapıp yola çıktılar. sonuçta geldikleri nokta ortada... biz saldırmaktan sorunu tespit edemiyoruz ki çözümü üretip uygulayalım... bizim kültürümüzde yapıcı eleştiri yok. büyük sıkıntı.

    tudor'a da aynı eleştirileri görüyorum. riekerink'e de aynı eleştirileri gördük. ben de dahil sözlüğün hemen %90'ının negatif görüşünü kazanmış hamza hamzaoğlu hakkında konuşalım. bu adam neden başarısız oldu? bana göre çeşitli yetenekleri olan bir teknik adam zira. üstelik de rüya gibi bir başlangıç yapmıştı. çok da iyi bir sinerji oluşturmuştu. sorun sistem. vücudun parçası olan organların artılarını kullanıp eksiklerini gidereceğine, eksik yanlarını ön plana çıkarıyor yapımız. bir kulübün ilkeleri olur. mesela galatasaray idman topçusu olsun diye jem karacan'ı transfer etmez. lazımsa alt yapıdan bir genç çıkarır as kadroya. biz kulüpteki her kararı hamza hamzaoğlu'na bıraktık. oysa o adamın futbol bilgisi görgüsü o kadar değildi. olmak zorunluluğu da yok zaten. galatasaray'ın sistemi şampiyonlar ligi seviyesinde olsa biz hamza hamzaoğlu'nun artılarından faydalanırdık. mesela şöyle bir sistem olsaydı... teknik direktör bana sağ bek lazım dese. scout ekibi, yönetim ve teknik heyet fiyat maliyet hesabıyla alınacak oyuncuyu belirlese, ama burada her zaman üst akıl olarak galatasaray yönetimi artık kendini bir sportif direktörle mi, yoksa doğrudan futbol şube sorumlusuyla mı temsil ettiriliyor o olsa... sistem olduktan sonra maliyetin de, komisyonun da denetimi kolay... lafı nereye getirmek istiyorum... galatasaray kötü planlanmış bir kadro yapısına sahip. bu kadroyu simione de yönetemez, mourinho da, klopp da... belki bu kadar çok sakatlık yaşamasak o zaman performansımız değişik olurdu. ama sakatlıklar da oyuncu seçimleriyle alakalı. ortada bir sistem yok. başarı bekleniyor. riekerink de haksız eleştirildi, prandelli de... bu adamlar ancak arsenal'de, atletico madrid'de haklı eleştirilebilirler. bu sistemde herkesin terazisi şaşar. hamza hamzaoğlu gelir adaletini kaybeder evlatçılık yapar, öteki komisyonunun peşine düşer, beriki naparsa yapsın her maç hava topundan gol yiyen takımı başarıya ulaştıramaz... kulüp maşallah dingonun ahırı. dembele diye yola çıkıp sakatlıktan top oynayamayan eren derdiyok'u alıyoruz.

    galatasaray'ın esas sorunu idaridir. bu sorun düzelmedikçe de galatasaray düzelmez. günlük başarılar olur. ama galatasaray düzelmez. şimdi iş işten geçti. imzalar atıldı. ama galatasaray'ın mal varlıklarının satışı için emlak konut ile anlaşma yapıldığı, bu anlaşmanın genel kurula sunulacağı açıklandığında bu sözlükte #yönetimistifa başlığı sabitlenmişti. ne kadar ilkeli, ne kadar vizyoner davrandık sözlük ahalisi olarak?

    bu gün her şeyi insafsızca eleştiren çoğu yazar 3-5 güzel skordan sonra tarihimizin en büyük soygununu, geleceğimizin satılmasını görmezden geldi. bu başlığın kalkmasını talep etti.

    kimse merak etmesin. galatasaray 2 kupa kazandığında bu sözlük güllük gülistanlık olur. taraftarı tatmin eden bir transfer sezonu bile bunu sağlar. ama bence çuvaldızı futbolcuya, teknik adama, diğer yazarlara, ona buna batıran herkes iğneyi de kendine batırmalı. kısa vadeli çıkarlar karşısında ne kadar ilkeliyiz? tudor'u, hamza hamzaoğlu'nu, riekerink'i, tolga ciğerci'yi eleştirirken kendimize bunu sormamız şart. belki o zaman öfkemizi kusmayı, beynimizdeki irini sözlüğe akıtmayı bırakırız. bazen ortamı çok çirkinleştiren arkadaşların geçmiş entrylerini inceliyorum. zihin berrakken o kadar güzel şeyler yazmışlar ki... üzülüyorum bu potansiyel neden daha az kullanılıyor diye. hatta geçenlerde bir tanesi hakkında tam bunu düşünürken sinan gümüş'le ilgili yazdığı tamamen yıkıcı bir eleştirisinden yola çıktığımı hatırladım. potansiyelini değerlendirmeyen adam, potansiyelini değerlendirmeyen adamı eleştiriyor dedim. napıcam? güldüm geçtim ironiye...

    konuları birbirine bağlama niyetim yok dedim ya pek. bazen de çok güzel entryler görüyorum. kimisine katılıyorum, kimisine katılmıyorum. ama entry bana düşünsel olarak konuyla ilgili önemli katkı yapıyor. hatta bakış açısı olarak da katkı yapıyor. bakış açısını, düşünce tarzını da öğreniyorum. yarın insan iletişiminde tamamen farklı bir konuda o yöntemi kullanıyorum. burada kim mutlu, kim mutsuz bilmiyorum ama kozmopolit bir ortam. benim bu kozmopolit ortam ve düşünce yapısından almayı tercih ettiğim şey bu. keyfim yerinde.

    #yönetimistifa
  • 10228
    riekerinkin istifasını isteyenler veya tudorun istafısını isteyenler şunu bilmeliler ki şu enkazı orta bakın orta diyorum üst bile değil orta seviye hiç bir hoca kabul etmez etmez.abi göz göre göre ateşe atlamak bu , peki kim atlar ateşe kaybedecek hiç bir şeyi olmayanlar atlar , yine allah var tudor da karabükteki ivmesini kaybetti ya o da cok mühim bi sey degildi.
  • 10229
    taraftar olarak keyfimiz kaçti. cimbomda gidi$hat kötü. ba$kan kötü. futbolcular ruhsuz. paralar ödenmiyor. öte yandan ülke olarak bindik bir alamete, gidiyoruz bakalim. kiyamet mi, yoksa selamet mi olacak. hali ile ruh halimizi sözlüge de yansitiyoruz.

    içimde kötü bir his var. evet ile büyük ku$kularim var. öte yandan bir de hayir diyenlere bakiyorum. teröristi, pkk'lisi.. 3 aydir kafa kucaliyorum. bilemiyorum, kararsizim..

    sonra dönüp gassaray'a bakiyorum. dursun'un icraatlarina, ekonomik çaresizlik, altyapi sorunsali. sanki ülkenin yansimasi gibi. di$i forma, içini sorma..

    çok canim sikkin. dua etmekten ba$ka yapacak bir $eyim yok.

    allah cc. ülkemizi $er'den korusun. amin!!
  • 10230
    yazarları arasında bolca fikir ayrılıkları yaşanabilen sözlüktür. gayet de normal bir durumdur. ancak şu sözlükte bir tek 1 kişi bile yönetim devam etsin düşüncesine sahip değildir. çünkü burada yazanların hiçbiri bir çıkara sahip değil. sadece galatasaray düşünüldüğü için herkes ortak fikirde. 25 mart 2017 galatasaray mali genel kurul toplantısında da kimin galatasarayı kimin ise çıkarlarını düşündüğünü hep birlikte göreceğiz.
  • 10232
    25 mart 2017 galatasaray mali genel kurul toplantısı sonrasında bazı yazarların aklını yitirdiği yerdir.

    bazıları yazmış galatasaray'lılığımı donduracağım. bazıları yazmış sosyal medya hesaplarını takibi bırakacağım. bazıları verilen kararın doğruluğunu savunurken (ki ben de bu safa yakın bir görüşteyim) bazıları da tam zıtta beyan belirtip evlerden ırak düşüncelerin başlığını falan dolduruyor.

    değerli yazar arkadaşlarım, sevgili kardeşlerim, renkdaşlarım, eşim, dostum. kim varsa içinizde. beni tanıyan - tanımayan, sohbet ettiğim - etmediğim, fikirlerimiz uyuşan - uyuşmayan kim varsa, bu yazı şu anda sadece okur olan, yazar olmayı düşünmeyen herkesten moderasyona kadar tüm herkesi kapsıyor.

    metin oktay'ı mı unuttunuz? soruyorum size unuttunuz mu taçsız kralı? ne demişti hatırlatayım mı?
    "galatasaraylılık bir din, bir mezhep gibi yerleşmiş köklü bir inançtır."

    gündüz kılıç'ı mı unuttunuz yoksa? ne demişti baba güdnüz onu da hatırlatayım mı?
    "galatasaray bir his takımıdır. galatasaray bir halatı hep birlikte çekenlerin takımıdır."

    beyler. bayanlar. hepiniz. galatasaray'dan bahsettiğinizi lütfen unutmayın! lütfen! bahsettiğiniz olgu galatasaray'lılık. kalbini mi sökeceksin? düşünmeyim diye beynini mi kesip atacaksın? neyden feragat edebileceksiniz sırf bir siyasi olgu baskısı yüzünden?

    ilker canalp'in dün ofiste çalışırken duyduğumda ayağa kalkıp tek başıma alkışladığım konuşmasını mı hatırlatayım? daha dün yaptı bu konuşmayı, bir çoğunuz dinledi canlı olarak, dinlemeyenler sonra dinledi. galatasaray kurulduğunda 2. abdülhamit tahttaydı. düşünün ne kadar zamanın olduğunu, cumhuriyetten eskisinden bahsediyoruz! 6 farklı siyasi yapı iktidarı gördü. yıllarca başarısızlık, kötü günler geçirdi.

    lafa gelince hepiniz karıncaezmez'i örnek verirsiniz değil mi ama? karıncaezmez'e uğursuz diyerek onu tribünden attılar, kolunu kırdı. doktor "bu kolunu alçıya alıyorum, alçını çıkartırsan kesmek zorunda kalırız kangrene döner" dedi. stada alınmadığı için o zamanın inönü'sünün beleştepe'sinde kırdı alçısını kaldırdı o kolunu yine havaya galatasaray aşkıyla.

    bugün, 2017'de geldiğimiz noktaya bak. öz galatasaray.

    helal olsun size, otobüs firmasına çevirmişsiniz koca galatasaray'ı dursun aydın özbek'in inşaat firmasından çıkartarak!

    arkadaşlar, dostlar! bakın baba gündüz'ü tekrar hatırlatıyorum size "galatasaray bir his takımıdır".

    bu olguyu unutmayın! sen de bırak git, öbürü de bıraksın gitsin, beriki de bıraksın gitsin galatsaray'ı var mı böyle bir şey? büyük galatasaray'ın büyük taraftarı denildiği zaman ayağa kalkıp alkışlayan sizlere yakışan davranışınız bu mu? buysa zaten gidin, size yer yok burada!

    çünkü biz bir halatı birlikte çekip, birlikte sevinip, birlikte üzülenleriz. bizim halatımız da hayatımız da galatasaray.

    insan önce vatanını, sonra ailesini söyler. sonra gerisinde yaslar değil mi bir şeye sevgisini gösterirken? galatasaray'ı aile olgusunun içerisine nasıl koymazsınız? koymadan lafa gelince de "biz bir aileyiz" diyebilir misin sana soruyorum yazar arkadaşım sana!

    herkes senin gibi düşünmek zorunda değil, herkes senin gibi bir siyasi olguyu kulüp taraftarlığıyla denk seviyede tutmak zorunda da değil. bizi siyaset bölecekse (ceza yiyeceksem yiyim) sikerim siyasetini! bizi bir arada tutkal gibi birbirimize bağlayan galatasaray'ın sarısı ve kırmızından siyaset yüzünden vazgeçecek herkese de aynı tepkiyi veririm!

    galatasaray siyasetin üzerindedir! bir galatasaray taraftarının sahip olduğu en üst kimlik türkiye cumhuriyeti vatandaşlığından sonra galatasaray taraftarlığıdır. parti yarın gelir geçer, lider yarın gelir geçer, galatasaray olgusunu yıkmaya kimsenin gücü yetmemiştir, yetemeyecektir!

    yazılarınızda lütfen bu hususlara dikkat ediniz bundan sonrasında. önce vatan, sonra aile ve galatasaray, sonra gerisi.
  • 10233
    gündemin de hararetli olmasıyla birlikte herkesin iyice gerildiği sözlük.

    arkadaşlar bir yazar kardeşiniz olarak haddim olmasa da birkaç tavsiye vermek istiyorum. biliyorsunuz geçtiğimiz gün dursun özbek yönetimi ibra edildi ancak bu gelişmenin ötesinde dikkatleri çeken şey hakan şükür ve arif erdem'in kulüp üyeliğinden ihraçlarının reddedilmesi oldu.

    yaşadığımız ülke, affınıza sığınıyorum ama en hafif tabirle tam bir bok çukuru. her yanından pislik fışkırıyor. adalet de uzun zaman önce buraları terk etti. artık güç ve gücün devamlılığının sağlanması için yapılan eylemler var. siyaset konuşmak istemiyorum çünkü manası yok. gerçekten sadece sinirimi bozmaktan başka bir işe yaramıyor çünkü. tavsiyem siz de burada birilerine sövmekten veya nefret kusmaktan vazgeçin. çünkü eminim ki ekran başında kendinizi hırpalamaktan başka işe yaramıyor.

    bugün beni mutlu eden tek şey var o da galatasaray. yense de yenilse de, şampiyon olsa da olmasa da, kötü yönetilse de iyi yönetilse de hep o var. bugün bize fetöcü diyecekler ama bize çamur atan kim varsa istisnasız hepsinin her yeri çamurla kaplı. bunu sizler de çok iyi biliyorsunuz. artık insanlar işlerine geldiğini yapıp işlerine gelmeyeni halının altına süpürmeye çalışıyorlar. o yüzden yormayın kendinizi. hepiniz aklı selim insanlarsınız ve çok affedersiniz kimin ne bok olduğunu iyi biliyorsunuz.

    sözlerimi o herkesin bildiği zeki demirkubuz tweetini hatırlatarak bitiriyorum;

    "bu ülkeye ve bu hayata dair hiçbir şeyin, hiçbir zaman benim dilediğim gibi olmayacağını biliyor, artık bundan acı duymuyorum."
  • 10234
    bünyesinde ben de dahil kulüpten soğutulmuş taraftarları bulunduran sözlüktür.

    soğumamak elde mi? karını yağmurunu çamurunu biz çekelim, maddi manevi her zaman destek olalım kulübü yöneten bir avuç tiplemenin yaptığına bak.

    hele bir de gündüz kılıç'tan metin oktay'dan örnek verilmiyor mu böyle birlik beraberlik adına iyice deliriyorum.

    yok ya! dedeler elitizm yaparken nerdesiniz gençler, bu nasıl birlik beraberlik? genel kuruldaki 1000 kişi 35 milyonluk taraftarı yönetirken nerde gündüz kılıç'ın halatı? bu halatı hep 35 milyon çeksin, para versin bağırsın çağırsın taraftar "oha" deyince ama galatasaray'a küsülmez :(

    bok küsülmez! bal gibi küsülür. benim galatasaray'ımla bu çişlerini tutamayan sözüm ona elitlerin galatasaray'ı bir değil. olamaz da! alsınlar galatasaraylarını başlarına çalsınlar. o kulüp taraftara açılmadan başlarına gelecek en iyi şey boykot.

    bu gidişle taraftar kulübü basar. basmaması da hata zaten.
  • 10235
    yazmak istediğim yazının başlığı çok daha farklı olabilirdi ama malum siyasi veya özel başlıklara yer yok.
    neyse efendim bu başlık altından yazacağız artık ne yapalım.

    iki günlük suni gündemi dikkatle takip ettim. ''ee bir zahmet'' dediğinizi duyar gibi oluyorum ama demeden önce durun çünkü ben artık bu kokuşmuş düzenden yılalı epey olmuştu, onun içindir ki gündemi bu denli yakınen takip ettiğimi hatırlamıyorum son zamanlarda. hakan şükür'ün atılmasının kongrede veto edilmesi benim için çok doğru bir davranış oldu. neden? 1) dik duruş gösterdik 2) iktidara ''senin dediğin değil benim dediğim olur'' mesajını ilettik 3) efsane futbolcumuza destek çıktık 4) başımıza gelecekleri bile bile can pahasına fikri hür vicdanı hürlüğümüzü konuşturduk.

    hakan şükür abi bu ya boru değil. bu adamın gollerini çıkartsan ancak galatasaray- werder bremen hazırlık maçını falan izleyebilirsiniz banttan. benim çocukluğum hakan abi'nin juve'ye salladığı kafayı, kopenhag'ta attığı penaltıyı, hagi ile arif ile ne devleri öttürdüğünü izlemekle geçti. o çoğumuzun hakan ağabey'idir. onun attığı gollerle büyüdük bizler, kral hakan sesleriyle doldu taştı hafızalarımız veyahut ''ben hakan şükür olacağım'' diyerek geçti mahalle maçlarımız. şu an bile duygusal ağlamaklı yazıyorum entryi. yani bize diyorlar ki o kadar güzel anıyı, anı, gözyaşlarını bir saniyede unut gitsin. nereye unutuyorsun ya! ben galatasaray'a sevdalıyım, galatasaray'a iyi hizmet etmiş herkesi severim kaldı ki metin oktay'dan sonraki en büyük futbolcumuzu nasıl sevmeyeyim?

    benim galatasaraylılığım siyasi fikrimden de partimden de önceliklidir. herkesin fikrine saygı duyuyorum ama burada görüyorum ki birilerine, uzun adama ya da malum dikta partisine olan sevgisi galatasaray'dan önce gelenler var. gerçi türkiye gibi leş bir siyasi konjuktürde bana uygun olan herhangi bir parti de yok orası apayrı bir rezillik. siyaset dediğin şey dünyadaki en komplex konulardan biridir ve utanç verici olmakla birlikte ülkemizde siyaset sadece 2 versiyonludur: sağ ve sol. modern, çağdaş, adaletli, özgür bir düzen kurma gayreti görmüyorum tam anlamıyla, hiçbir partide. ama şu kesin ki mevcut iktidar bu bahsettiğim konularda en zayıf olanı. tam bir dikta rejimi işte ne bekliyorum ki ben de! yani demem o ki türkiye gibi bir siyaset özürlüsü ülkede asla ama asla oy attığım partiyi tuttuğum takıma tercih etmem. edenler buyursun etsinler, iyi halt da ederler. belki göklerden gelen üç beş paket makarna vardır. ne dersin? yer misin?

    ahmet çakar- arda turan- ertem şener- acun ılıcalı- taner yıldız- rasim ozan kütahyalı- ersin düzen... bu isimlerin ortak iki yanı var: 1) has fetocu olmaları, 2) yalaka olmaları

    aklıma fatih altaylı'ya bilezik gibi geçiren rahmetli levent kırca geldi. onun da linkini koyayım şuraya da izleyip keyfiniz yerine gelir belki, https://www.youtube.com/watch?v=fc2hhSn7xzc

    hah bir de diyorlar ki hakan şükür 15 temmuz şehitlerinden sorumluymuş da hainmiş de şerefsizmiş de vay anam vay! hakan şükür ne kudretli adammış ya haberimiz yokmuş! peki ben şimdi hakan ağabeye o lafları edenlere soruyorum:

    + feto cemaati abd desteği ile önce milli eğitime sonra orduya sızdığında ve bugün taptığınız adamlar türlü belediye başkanlıklarına, makamlara getirildiğinde neden kimse rahatsız olmadı? sızan insanlar sevdiğiniz kişilerken ideolojinize uygun kişilerken sorun yoktu da devletin içine sızanlar kadrosuna sizden eleman sokmadıklarında mı rahatsız oldunuz?

    + bilmiyorum farkında mısınız ama taptığınız, kulluk ettiğiniz erdoğan var ya hani, sövdüğünüz cemaat olmasa idi bugün o malum kişinin ismini bile duymamış olacaktınız. ee nasıl oluyor bu iş?

    + daha düne kadar biricik cemaate toz kondurmayan da bu akp tayfası değil mi abi, solcu kesime ''yhaa ergenekoncular, balyozcular, darbeciler yeaa'' diyen siz değil misiniz abi? içeri atılan askerlerimize uzun adam binbir hakaret etmedi mi, darbecisiniz demedi mi? ve yine aynı adamın mahkemeleri bu paşaları, askerleri haklı bulmadı mı? yalancı mısınız? şarlatan mısınız? iki yüzlü müsünüz? aymaz mısınız? her işi işinize geldiği gibi yontmak zorunda mısınız? o suçsuz askerler hiç yoktan 10 yıl yattılar be vicdansız adamlar. çoğu intihar etti, kanser oldu, hastalığa yakalandı. ve sizler bu suça ortaksınız. hepiniz!

    + 15 temmuz'muş. ölen vatandaşlarımızın ruhu şad olsun. asla bir küçümseme, saygısızlık olarak algılanmasın ama bu ülke 15 temmuz'dan çok daha beter hadiseler yaşadı. senin ağababan değil mi sınırda pkklıları şenliklerle, davul zurnayla karşılayan? çözüm süreci çözüm süreci diyerek ülkeyi pkk- işid- ypg yuvası yapan kim? apo ile müzakere eden yüzsüzler kim? müzakere edip hoşgörüler gösterdiği adamın partisine türlü laflar eden kim? bombalarla hayatını kaybetmiş yüzlerce vatandaşı öldüren bu devlet değil mi?

    + ya patlayan onlarca bomba? ya fethi sekin? ya gezi şehitleri? bunların sorumlusu babam mı?

    ha darbe esnasında kendisine karşı konulunca vatandaşı öldüren fetö, ha hırsızlık esnasında kendisine karşı konulunca gezi'deki insanları öldüren akptö! miktar farklı olunca hain hainlikten mi çıkıyor dostlar?

    gezi ile 15 temmuz birebir aynıdır. sadece şehit sayıları farklı. ama şerefsiz yine aynı şerefsiz.

    bu arada hakan ağabey benim için galatasaray hizmetiyle vardır. ben onun futbolculuğuna bakıyorum, siyasi fikirleri umrumda değil, olmamalıdır da. ve arda turan sana da iki çift lafım var. cemaat olmasa 12-13 yaşlarında antrenmana dahi gidemezdin. galatasaray alt yapısına giremezdin, altına arabalar alamazdın. gazetelere manşet olamaz, florya'da eşkiyalık yapamazdın. feto baban olmasa galatasaray formasını rüyanda dahi göremezdin. şimdi çıkmışsın has anti-fetocu olmuşsun. yemezler! ya geçmişinden ve bugün yaptığın yalakalıklardan dolayı çık özür dile ya da efendi ol haddini bil! ha sakın ola bir daha da galatasaray forması giyebilme ihtimalini düşünme, çünkü bu taraftar seni florya'da görmeyedursun, orayı yakar yıkar. bilesin.

    birilerine naçizane tavsiyem şudur: omurgalı olunuz.

    ve evet rahmetli levent kırca'nın da dediği gibi, yalakasın, yalakasınız!

    not: yalakalığı hakaret olarak algılamayınız bilakis bu iş epeyce bir sanattır, zanaattır!
  • 10236
    siyasetin spora bu kadar bulaştığı bir dönemde sporu da siyasetten bağımsız olarak ele almak mümkün değildir. o yüzden burası spor sözlüğü diyecek olanlar insanların birazcık dahi olsa içlerini dökme fırsatı vermeliler. tarihi bir dönemden geçiyoruz. ahlakın standartlarını bile ahlaksızların, ikiyüzlülerin, döneklerin belirlediği utanç verici bir dönemden geçiyoruz. bir spor kulübünün bile iktidarın gücüyle, hukukun sopasıyla dövülmek istendiği bir dönemi yaşıyoruz.

    kimse bu dönemde şeffaflık beklemesin. oyunu kuralına göre kimse oynamıyor çünkü. bitaraf olanın bertaraf olduğu bu dönemde tarafını galatasaray olarak seçenler tarih tarafından ödüllendirilecektir. diğer herkes unutulup kaybolacaktır. galatasaray'ın içindeki ve dışındaki düşmanlara karşı topyekün seferber olma zamanı diye düşünüyorum.
  • 10241
    ne oldu acep dedirten canciğer sözlüğümüz. ne yalan söyliyim erişimin kasten engellendiğini düşündüm. gerçi mod'lar bizi aydınlatacaktır ama yine de şüpheci yaklaştım olaya.

    şu sıralar sözlük olarak, galatasaray'ın hür iradesini ipotek altına almaya çalışanların canını sıkıyor olabiliriz. lakin onlar da bilmeli ki biz galatasaraylılar olarak hiçbir gücün hiçbir oluşumun kulu kölesi olmayacağız.

    bazı başkanlarımız, yöneticilerimiz bize rağmen bizim nezdimizde ve üzerimizde güç sahibi olmak için hakim güçlerle işbirliği yapsa da 25 milyon galatasaray taraftarı olarak hep özgür hep bağımsız hep hür iradeli olmayı sürdüreceğiz.

    sağı da ipotek koyamaz solu da. cemaatler de koyamaz hükümetler de. sonu nereye varırsa varsın hep hür iradelerimizle, özgür ruhlarımızla yaşamaya, konuşmaya devam edeceğiz.
  • 10242
    ya burası bir gün kapanırsa ya da bir şey olursa hep beraber bir yerde buluşalım. yemin ederim bu sözlüğün bendeki yeri bambaşkaymış. saatlerdir giremeyince hayatımda bir şeylerin eksildiğini ve eskisi gibi olmadığını fark ettim. ve ben öyle asosyal birisi de değilim. evli, mutlu, çocuklu dostları ve arkadaşları olan sosyal biriyim.

    şükür kavuşturana...
  • 10246
    erişebildiğim anda "çok şükür" dediğim sözlük.

    ancak, gelecekteki bu tarz erişim problemlerinde en azından yazarları - okurları bildirmek için "ne oluyor - ne bitiyor" gibisinden 2 adet önerim bulunmakta nacizane.

    1 - gssozluk twitter hesabı'nın daha aktif kullanılmasını sağlayacak bir ekip oluşturmak. daha önce bu konuyu yazmıştık bir kaç arkadaş ile, gönüllü de olurum zamanım el verdikçe (akşam yapılacak paylaşımları 20:00 - 01:30 arası mesela). aynı zamanda bu ekip diğer sosyal medya hesaplarını da aktif kullanırsa (facebook - instagram vb.) bu sayede sözlüğün tanıtımı daha fazla yapılabilir. paylaşımları içerisinde mesela gündemdeki konular ile ilgili entry'ler de yer alabilir. özel görseller vs. de hazırlanabilir, ciddi anlamda faydalı olacağını düşünmekteyim.

    2 - genel bir mail adresi toplanması sağlanabilir, "mail list" gibi bir toparlama ile. önemli durumlarda sözlük yönetimi bu mail list'i kullanarak üyelere en azından bilgi verebilir. tabii ki isteyen üyeler bu listede bulunur herkes sık sık mail - bildirim vs. almayı sevmiyor sonuçta.

    sonuçta diğer platformlardan daha fazla buradan keyif aldığımız için burada olduğumuz aşikar. burası olmadığı zaman da haberleşmek için üyelerin birbiriyle diğer sosyal medya hesaplarında daha etkili bir paylaşım içerisinde olması sağlanması ile dursun aydın özbek'in tek bilek tek yürek kampanyası lansmanında dediği gibi "birlik ve beraberlik uluyuluyu" sağlanabilir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın