10232
25 mart 2017 galatasaray mali genel kurul toplantısı sonrasında bazı yazarların aklını yitirdiği yerdir.
bazıları yazmış galatasaray'lılığımı donduracağım. bazıları yazmış sosyal medya hesaplarını takibi bırakacağım. bazıları verilen kararın doğruluğunu savunurken (ki ben de bu safa yakın bir görüşteyim) bazıları da tam zıtta beyan belirtip evlerden ırak düşüncelerin başlığını falan dolduruyor.
değerli yazar arkadaşlarım, sevgili kardeşlerim, renkdaşlarım, eşim, dostum. kim varsa içinizde. beni tanıyan - tanımayan, sohbet ettiğim - etmediğim, fikirlerimiz uyuşan - uyuşmayan kim varsa, bu yazı şu anda sadece okur olan, yazar olmayı düşünmeyen herkesten moderasyona kadar tüm herkesi kapsıyor.
metin oktay'ı mı unuttunuz? soruyorum size unuttunuz mu taçsız kralı? ne demişti hatırlatayım mı?
"galatasaraylılık bir din, bir mezhep gibi yerleşmiş köklü bir inançtır."
gündüz kılıç'ı mı unuttunuz yoksa? ne demişti baba güdnüz onu da hatırlatayım mı?
"galatasaray bir his takımıdır. galatasaray bir halatı hep birlikte çekenlerin takımıdır."
beyler. bayanlar. hepiniz. galatasaray'dan bahsettiğinizi lütfen unutmayın! lütfen! bahsettiğiniz olgu galatasaray'lılık. kalbini mi sökeceksin? düşünmeyim diye beynini mi kesip atacaksın? neyden feragat edebileceksiniz sırf bir siyasi olgu baskısı yüzünden?
ilker canalp'in dün ofiste çalışırken duyduğumda ayağa kalkıp tek başıma alkışladığım konuşmasını mı hatırlatayım? daha dün yaptı bu konuşmayı, bir çoğunuz dinledi canlı olarak, dinlemeyenler sonra dinledi. galatasaray kurulduğunda 2. abdülhamit tahttaydı. düşünün ne kadar zamanın olduğunu, cumhuriyetten eskisinden bahsediyoruz! 6 farklı siyasi yapı iktidarı gördü. yıllarca başarısızlık, kötü günler geçirdi.
lafa gelince hepiniz karıncaezmez'i örnek verirsiniz değil mi ama? karıncaezmez'e uğursuz diyerek onu tribünden attılar, kolunu kırdı. doktor "bu kolunu alçıya alıyorum, alçını çıkartırsan kesmek zorunda kalırız kangrene döner" dedi. stada alınmadığı için o zamanın inönü'sünün beleştepe'sinde kırdı alçısını kaldırdı o kolunu yine havaya galatasaray aşkıyla.
bugün, 2017'de geldiğimiz noktaya bak. öz galatasaray.
helal olsun size, otobüs firmasına çevirmişsiniz koca galatasaray'ı dursun aydın özbek'in inşaat firmasından çıkartarak!
arkadaşlar, dostlar! bakın baba gündüz'ü tekrar hatırlatıyorum size "galatasaray bir his takımıdır".
bu olguyu unutmayın! sen de bırak git, öbürü de bıraksın gitsin, beriki de bıraksın gitsin galatsaray'ı var mı böyle bir şey? büyük galatasaray'ın büyük taraftarı denildiği zaman ayağa kalkıp alkışlayan sizlere yakışan davranışınız bu mu? buysa zaten gidin, size yer yok burada!
çünkü biz bir halatı birlikte çekip, birlikte sevinip, birlikte üzülenleriz. bizim halatımız da hayatımız da galatasaray.
insan önce vatanını, sonra ailesini söyler. sonra gerisinde yaslar değil mi bir şeye sevgisini gösterirken? galatasaray'ı aile olgusunun içerisine nasıl koymazsınız? koymadan lafa gelince de "biz bir aileyiz" diyebilir misin sana soruyorum yazar arkadaşım sana!
herkes senin gibi düşünmek zorunda değil, herkes senin gibi bir siyasi olguyu kulüp taraftarlığıyla denk seviyede tutmak zorunda da değil. bizi siyaset bölecekse (ceza yiyeceksem yiyim) sikerim siyasetini! bizi bir arada tutkal gibi birbirimize bağlayan galatasaray'ın sarısı ve kırmızından siyaset yüzünden vazgeçecek herkese de aynı tepkiyi veririm!
galatasaray siyasetin üzerindedir! bir galatasaray taraftarının sahip olduğu en üst kimlik türkiye cumhuriyeti vatandaşlığından sonra galatasaray taraftarlığıdır. parti yarın gelir geçer, lider yarın gelir geçer, galatasaray olgusunu yıkmaya kimsenin gücü yetmemiştir, yetemeyecektir!
yazılarınızda lütfen bu hususlara dikkat ediniz bundan sonrasında. önce vatan, sonra aile ve galatasaray, sonra gerisi.
bazıları yazmış galatasaray'lılığımı donduracağım. bazıları yazmış sosyal medya hesaplarını takibi bırakacağım. bazıları verilen kararın doğruluğunu savunurken (ki ben de bu safa yakın bir görüşteyim) bazıları da tam zıtta beyan belirtip evlerden ırak düşüncelerin başlığını falan dolduruyor.
değerli yazar arkadaşlarım, sevgili kardeşlerim, renkdaşlarım, eşim, dostum. kim varsa içinizde. beni tanıyan - tanımayan, sohbet ettiğim - etmediğim, fikirlerimiz uyuşan - uyuşmayan kim varsa, bu yazı şu anda sadece okur olan, yazar olmayı düşünmeyen herkesten moderasyona kadar tüm herkesi kapsıyor.
metin oktay'ı mı unuttunuz? soruyorum size unuttunuz mu taçsız kralı? ne demişti hatırlatayım mı?
"galatasaraylılık bir din, bir mezhep gibi yerleşmiş köklü bir inançtır."
gündüz kılıç'ı mı unuttunuz yoksa? ne demişti baba güdnüz onu da hatırlatayım mı?
"galatasaray bir his takımıdır. galatasaray bir halatı hep birlikte çekenlerin takımıdır."
beyler. bayanlar. hepiniz. galatasaray'dan bahsettiğinizi lütfen unutmayın! lütfen! bahsettiğiniz olgu galatasaray'lılık. kalbini mi sökeceksin? düşünmeyim diye beynini mi kesip atacaksın? neyden feragat edebileceksiniz sırf bir siyasi olgu baskısı yüzünden?
ilker canalp'in dün ofiste çalışırken duyduğumda ayağa kalkıp tek başıma alkışladığım konuşmasını mı hatırlatayım? daha dün yaptı bu konuşmayı, bir çoğunuz dinledi canlı olarak, dinlemeyenler sonra dinledi. galatasaray kurulduğunda 2. abdülhamit tahttaydı. düşünün ne kadar zamanın olduğunu, cumhuriyetten eskisinden bahsediyoruz! 6 farklı siyasi yapı iktidarı gördü. yıllarca başarısızlık, kötü günler geçirdi.
lafa gelince hepiniz karıncaezmez'i örnek verirsiniz değil mi ama? karıncaezmez'e uğursuz diyerek onu tribünden attılar, kolunu kırdı. doktor "bu kolunu alçıya alıyorum, alçını çıkartırsan kesmek zorunda kalırız kangrene döner" dedi. stada alınmadığı için o zamanın inönü'sünün beleştepe'sinde kırdı alçısını kaldırdı o kolunu yine havaya galatasaray aşkıyla.
bugün, 2017'de geldiğimiz noktaya bak. öz galatasaray.
helal olsun size, otobüs firmasına çevirmişsiniz koca galatasaray'ı dursun aydın özbek'in inşaat firmasından çıkartarak!
arkadaşlar, dostlar! bakın baba gündüz'ü tekrar hatırlatıyorum size "galatasaray bir his takımıdır".
bu olguyu unutmayın! sen de bırak git, öbürü de bıraksın gitsin, beriki de bıraksın gitsin galatsaray'ı var mı böyle bir şey? büyük galatasaray'ın büyük taraftarı denildiği zaman ayağa kalkıp alkışlayan sizlere yakışan davranışınız bu mu? buysa zaten gidin, size yer yok burada!
çünkü biz bir halatı birlikte çekip, birlikte sevinip, birlikte üzülenleriz. bizim halatımız da hayatımız da galatasaray.
insan önce vatanını, sonra ailesini söyler. sonra gerisinde yaslar değil mi bir şeye sevgisini gösterirken? galatasaray'ı aile olgusunun içerisine nasıl koymazsınız? koymadan lafa gelince de "biz bir aileyiz" diyebilir misin sana soruyorum yazar arkadaşım sana!
herkes senin gibi düşünmek zorunda değil, herkes senin gibi bir siyasi olguyu kulüp taraftarlığıyla denk seviyede tutmak zorunda da değil. bizi siyaset bölecekse (ceza yiyeceksem yiyim) sikerim siyasetini! bizi bir arada tutkal gibi birbirimize bağlayan galatasaray'ın sarısı ve kırmızından siyaset yüzünden vazgeçecek herkese de aynı tepkiyi veririm!
galatasaray siyasetin üzerindedir! bir galatasaray taraftarının sahip olduğu en üst kimlik türkiye cumhuriyeti vatandaşlığından sonra galatasaray taraftarlığıdır. parti yarın gelir geçer, lider yarın gelir geçer, galatasaray olgusunu yıkmaya kimsenin gücü yetmemiştir, yetemeyecektir!
yazılarınızda lütfen bu hususlara dikkat ediniz bundan sonrasında. önce vatan, sonra aile ve galatasaray, sonra gerisi.