• 778
    polemiğin ve fazlasıyla uzatılmış olan esprilerin burada işi olmadığını düşünen yazarlara sahiptir. * zira son günlerde açılan bu tarzda entryler hem sözlükte kirliliğe neden olmuş hem de bitmek bilmeyen polemik rüzgarına yenilerini ekleyerek yazarları birbirine düşürmüştür.

    şimdi ben oturdum düşündüm. ben dışardan biri olsam, sözlüğü bir ziyaret etsem ne kendi takımımda oynayan futbolcu(lar) hakkında yapılan yersiz esprileri/hakaretleri okumak isterim ne de sözlükteki yazarların birbirleriyle olan polemiklerini. hele havada uçuşan küfürleri... asla!
  • 781
    amacının galatasarayı, galatasaraylıyı, sarıyı, kırmızıyı, bilinmeyen sporları, kurallarını, sporcuları, galatasaray tarihini, yaşanmışlıkları, yaşanacakları konuşmak olduğunu bile bile belli ki vazgeçilmez haline gelmiş! konuları konuşup canların sıkılmaması gerektiği, herkesin aynı amaç için; gördüklerini, duyduklarını, hatta bazen yaşayamadıklarını büyüklerinden veya yaşamış kişilerden öğrenmek için bulunduğu bir ortamda böylesine tartışmaların olmaması gereken, hepimizin varlığından mutluluk duyduğu apaçık belli olduğu bir oluşum. *galatasaraylılığa yakışır bir ortam olarak devam etmesi hepimizin isteği.
  • 783
    sicak ve sikintinin bolunmeye yer actigi sozluktur. hemen kendi safimi belli edeyim, sabriyi sevmem, yeteneksiz bulurum ama asla ve asla kisiligiyle, tipiyle dalga gecmem gecirtmem. orta yapamayan demek baska, sac stili ile dalga gecmek baska.
    o yuzden 5000 entry giren bir yazarin uc bin kusuru eger boyle sabri esprisiyle tabii ki de abi 5000 entry girmissin hayirli olsun demem, sozlugun mihenk tasi demem; haketmemissindir cunku.

    neyse demek istedigim sey, 60 kisi birbirlerine kufretmeden 1 hafta geciremiyorsa kilidi vurmamiz gereken yerdir galatasaray sozluk. cunku sozlugun kurulus amaci, ayni takimi tutan yazarlar birbirlerine sovsunler degil, spor bilgi bankasi olmaktir.

    son olarak, benim gozumde 1000 sabri esprili entry, 1 tane bilgili entry kadar degerli degildir. diger yazarlar icin de olmamalidir.
  • 784
    moderatörler* tarafından fazlasıyla iyi niyet gösterilen yerdir.

    sözlüğün mazisinin çok eski olmaması, yazar sayısının az olması, herkesin ortak bir amaç için burada olması gibi sebeplerden dolayı bu kadar sabrın ve iyi niyetin gösterildiğini düşünüyorum. tabi bu günleri mumla arayanlar da olacaktır ileriki zamanlarda. yazar sayısı arttıkça biraz daha iş düşecektir yöneticilere. daha dikkatli, daha tarafsız, belki de daha katı olmak zorunda kalacaklardır. işte vakit sözlükten uçanlar, belirli sürelerle çaylak kalmalar başlayınca; belki biraz çeki düzen gelir herkese. çaylak kalınca öğrenir belki millet, rahat rahat yazamamanın verdiği boşluğu.

    rahat mı batıyor nedir anlamadım ki?
  • 787
    şu an itibariyle sabri'yi sevenler ile sevmeyenlerin tartıştığı sözlük değildir. asıl mevzu niteliksiz başlık ile niteliksiz entry'lern çoğalmasıyla burasının kalitesiz bir foruma doğru yol almasıdır.

    bu nitelikiz entry ve başlıkların çoğu da sabri sarıoğlu ekseninde cereyan etmektedir. emin olabilirsiniz ki burada yazarlara ciddi eleştiriler yazanların çoğu da*sabri sarıoğlu'nun galatasaray kalibresinde bir oyuncu olduğunu düşünmemektedirler. öyle ya da böyle bir galatasaray futbolcusuyla ilgili eleştirilerin çok farklı macralara kayması, eleştirilerin futbol ekseninin çok dışına çıkması, hatta eleştiri derdinden ziyade bulduk bir köçek eğlenelim havasında olunmasıdır.

    yazarlardan ricam: lütfen burayı aşağılama ya da kalitesiz espri merkezi haline getirmeyelim. gerekirse az yazalım ama öz yazalım.

    moderatörleren ricam: yeni bir başlık açılırken eğer online moderatör varsa onun onayından geçmesi. belki uygulanması zor olabilir ama değerlendirilsin lütfen.
  • 789
    sıcaklar etkisini iyice hissettiriyorken, bilimum arkadaşlarım şehir dışına kaçmışken, evden çıkmamın tek sebebi akşamları yaptığım koşuyken, ösym sonuçları açıklasa da kurtulsam diye beklerken tüm sıkıntılarıma derman olan sözlüğüm.

    temmuzun ortalarına doğru yaklaşmışız, sıcaklar almış başını gitmiş, nem desen bayıltacak seviyeye gelmiş, "yeter beee" diye bağırmanın eşiğinden döndüğüm şu günlerde tek eğlence kaynağım burası. okuyorum, okudukça mutlu oluyorum yahu. zaman zaman geriliyor ortam, söylenmemesi gereken şeyler söyleniyor; ama yine her şey yolunu bulup düzene giriyor.

    tartışılması gereken şeyler tartışılıyor, yapılan bir transferle ortam şenleniyor, bir futbolcunun adı gündeme geldiğinde renktaşlarım fikirlerini döküyorlar ince ince. bana da okuyup bilgilenmek kalıyor. şu günlerde daha ne isterim?

    tcoskun'un entryleriyle gülümsüyorum, s3th bir şeyler karaladığında heyecanla okumaya çalışıyorum, daniel tozser yazdığında ayrı keyifleniyorum. her yazarın bir çizgisi var ve bu çizgiler o kadar belirgin ki, okurken nelerle karşılaşacağımı az çok tahmin edebiliyorum. işte bu yüzden bu sözlükte olmak keyifli. her yazar, bu sözlüğün duvarlarını yükselten birer taş. bazıları o kadar kritik yerlerde duruyor ki, o taşın yerinden sökülmesi duvarın çökmesine neden olabilir. kimilerinin gidişiyse, yıkmasa da sarsıyor sözlüğü. gönül ister kimse gitmesin; ama gitmeye karar verene de dur demek faydasız kalıyor.

    birkaç gün içinde, kısa süreli bir tatil için evden ayrılacağım ve şimdiden sözlük olmadan ne yapacağımı düşünüyorum. farketmeden bağımlılık yapmış burası. okunmaya değer yazarların fikirlerini merak ediyor olacağım tatil boyunca.

    kim ne derse desin, ne tartışma yapılırsa yapılsın iyi ki varsın be sözlük... sarıyla kırmızının yanına kattığın diğer renklerinle seviyorum seni.
  • 791
    ilginç bir şekilde yazarların bir süre sonra kendilerini durdurdukları, eskisi kadar yazmadıkları oluşum. istatistiklerle birlikte geçmişe doğru baktığımızda bu sorunu farketmek kolay olacaktır. böylece daha koaly üstesinden gelinebilir sanırım.

    daniel tozser uzun zamandır sözlük bünyesinde bulunmakta ve sürekli aktif bir görüntü sergilemekte. en fazla entry giren listesinde birinci. çok da bilgilendirici entryler girer kendisi. biraz takip ederseniz farkına varırsınız. ancak son dönemde eskisi kadar entry girmiyor. özellikle yaz dönemine rastlaması tatille ilişkilendirilebilir.

    vangobbel sözlüğün en renkli yazarlarından. 3-4 ay öncesi ile şimdiyi karşılaştırdığımızda hiç entry girmiyor diyebiliriz. birçok yazar eminim onun sivri dilli eğlenceli entrylerini okumaktan zevk alıyordur. ancak şu son dönemde bu zevkten mahrum bırakıyor bizi.

    lamore del calcio sözlüğün ablası, aynı zamanda pollyannası. birine çemkirdiği bir tane entrysini bulursanız sözlük yazarlarının tümüne galatasaray forması alacağım. her zaman iyi niyetli. ancak o da eskisi kadar entry girmiyor. özellikle son bir aydır onun ortam yumuşatan hallerini özlemedim değil.

    tcoskun oldukça aktif. yaz mevsimi sanırım en çok onu açmış. bu dönemde en fazla entry giren yazar demek yanlış olmaz.

    harrycool sözlüğün asıl mihenk taşı sanırım kendisidir. yazar olduğu ilk dönemden beri girdiği entryler ve verdiği ukdeler ile sözlüğü en çok zenginleştiren abimiz. sivri dili bazen sözlük bünyesinde tartışma yaratsa da entrylerini eskisi kadar görememek üzüyor birçok kişiyi.

    yearn sözlükte entrylerini takip ettiğim birkaç yazardan biri. birçok kişiyi yazmaya teşvik etmesiyle tanınır kendisi. bunlardan ikisi en çok entry giren yazarlar listesinin üçüncü sırasındaki lamore del calcio, diğeri de benim. hep iyi niyetli yaklaşır ve yardımcı olur. o da eskisi kadar yazmıyor. ama eminim buraları sürekli takip ediyor. yazması dileğiyle.

    hagi10 da sözlüğün eğlenceli entryler yazan yazarların başlarında. subhaneke was here ile sözlükte çığır açmıştı. farkındasınız ki o da eskisi kadar yazmıyor.

    psychonaut sözlüğün başlarından beri buralarda. o da 2000 üstü entry girenlerden fakat son bir aydır ismini doğru düzgün görmüyorum. o da yazmayı kesti.

    casus kendisini fazla takip etme şasım olmadı ama istatistiklerde dokuzuncu sırada. kesilmedi hala yazıyor kendisi.

    kalifiye jurnal sanırım kendisini anlatmaya gerek yok. bazen öyle tespitler yapıyorki şaşıp kalıyorum. neden eskisi kadar tespit yapmadığını ona sormak lazım. yazmıyor çünkü.

    üstte bahsettiğim yazarlar sözlüğe en çok entry giren on kişiyi oluşturuyor. ama sekizinin bir diğer ortak özelliği eskisi kadar yazmaması. yeni gelen yazarlar illaki bu boşluğu dolduruyor fakat sözlüğün gelişme aşamasında bu yazarların çok fazla katkısı oldu ve şimdi bir şekilde yazmayı kestiler. listenin diğer on kişilik kısmına bakarsanız onlar da eskisi kadar yazmayan ama kim var listesinde daima bulunan yazarlar.

    entry sayılarını gözetmeksizin bir kaç kişiyi daha buraya ekleyebiliriz tabi. ben aklıma gelenleri sayarsam fazla eski olmamasına rağmen entryleri kadro içi olan yazarlardan s3th, tartışma yaratan ama bir o kadarda bilgilendiren entryleriyle zizonkovac, 325 inci donem askere gidecek sozluk yazarlarindan* neverfall, stevengerardlionelmessisentezi, hırçın kız cherry ve dahası...

    sizce bu kadar kişi neden eskisi kadar yazmıyor? sıkıldılar mı yoksa sözlüğün kalitesi ve niteliği ile ilgili bir sorun mu var da yazmıyorlar? eminim birçoğu hala sözlüğü yakından takip ediyorlar fakat yazmak konusunda isteksiz davranıyorlar. bu isteksizliğin kısa sürede giderilmesi, bahsettiğim ve bahsedemediğim, sözlüğe katkısı olan ancak eskisi kadar yazmayan yazarların geri dönmesi en büyük isteğimdir.

    meramımı anlatabilmişsen ne mutlu bana. saygılar efendim.
  • 792
    sevgili sözlük ve yazar arkadaşlarım,

    bende ilk başlarda sabri için fazla yüklendim biliyorum, ama belli bir yerden sonra anladım ki gerçekten boku çıkmaya başlıyormuş. o yüzden bu aralar sabriye fazla ilişmiyorum. genelde sol frame de bulunan başlıklara entry giriyorum, olmadı dün girilenlere bakıyorum, sonra da rasgele butonu olmadı ukde listesine göz atıyorum. dolduracaklarımı dolduruyorum, boş vakitlerimde bir ara şampiyonlar ligi maçlarıyla ilgili bilgiler girdim. her ne kadar "seri ofsayt veren ibne" onlara da of verse de yazmaya devam ettim. herkes soruyor bu kadar yazacak ne buluyorsun diye, vallahi bilmiyorum içimden bir şey yaz diyor yazıyorum. bazen bende farkındayım oğlum bu ne biçin entry ne diye bunu girmişsin diye de kendimi eleştriyorum. bakalım önümüzdeki günlerde de avrupa kupası maçları, eskilerden maç anıları yazabildiğim kadar yazmaya devam edeceğim.

    bu arada sözlüğe ilk katılanlardan biriyim o gazla 200 entry girip uzun zaman ortalardan kaybolmuştum. sonra bir ilham geldi yazmaya başladım şimdi de kendimi durduramıyorum. rüyalarımda bile sözlük görmeye başladım, yolda aklıma maç anılarım geliyor bunuda yazmalıyım diyorum. ama kim of veya on verirse versin yazmaya devam ediyorum. ilk başlarda çok takmıştım bu of olayına, ama oradaki derdim galatasarayımla ilgili iyi bir şey yazdığımda da of verilmesiydi. neyse şimdiler de kimseyle sürtüşmeye girmemeye çalışıyorum. ben kendi entrylerime bakıyorum. ilk başlarda girdiğim entryler seviyesizlik derecesi yüksekti. bu seviyeyi aşağı çekmeye çalışıyorum.

    sözlük senin sayende bir sürü arkadaşım oldu. izmir, ankara... hatta hollanda dan bile. sayende unuttuğum anılarım gözlerimde canlandı.

    iyi ki varsın sözlük. *
  • 798
    son zamanlarda iyiden iyiye artış gösteren sözlüğümüzü koruyalım ve kollayalım fikrini benimsemiş aslan kardeşlerimiz sayesinde bundan sonra daha da sırtının yere geleceğini sanmıyorum. yapılan hataların ilk önce nazik, sevecen uyarı ve uyarılarla, gerektiği zaman sert bir uslup ile bildirilmesi gayet doğal bir hal ve davranıştır. ayrıca burada sadece muhbir (11) moderator (5) admin (3) gibi kişilerin görev yapacağını ve sadece bu kişilerin sözlük içindeki hataları bularak sözlüğün iyi yönde ilerleyebileceğini zannetmeyelim. burada yazar olan herkes gördüğü hatayı bildirmeli, yazar olan herkes bir diğer arkadaşını gönül rahatlığı ile uyarabilmelidir. kısacası bu gibi durumlarda ne muhbir, ne admin, ne de moderatör olmaya gerek yok gibi gözükmetedir. hatta gözüküyor da diyebiliriz değil mi?

    dünya hepimizin dünyası. kuşlar özellikle martılar. ne de güzel çıtır simitleri eminonu karakoy vapurundan martılara atmak. heleki ortakoy'de kumpir yemek.
  • 800
    hiçbir şey bilmeyip biliyormuş gibi görünen, orda burda duyduğu veya gördüğü yorumları kendi fikriymiş gibi aktaran, iki kelimeyi bir araya getirip düzgün cümle kuramayan, "umursamıyormuş gibi görüneyim de havam olsun." diye düşünüp "ben burdayım." demek için kendini yırtan, küfür etmeyi marifet sayan, muhalefet olmayı meziyet bilen, var olan sabri sarıoğluyla ilgili başlıklarda kendini tatmin eden, sözlükte olduğunu unutup aptal aptal anket açan, insanların dış görünüşleriyle alay edebilecek kadar aşağılık olan, her halta ofsayt veren, dahi anlamındaki de'yi inatla birleşik yazan, ayrı yazsa bile 'ta' 'te' şeklinde yazan, sözlüğe hiçbir şey katmayıp güzel şeyler paylaşanları eleştiren, klavyede döktürdüklerini gerçekte dile getiremeyecek olan, armadan ve renklerden habersiz, aklı pek bir şeye basmayan, iyi gün taraftarı profili çizen klavye masturbatörlerini, hiçbir zaman bünyesinde bulundurmamasını dilediğim sözlüğüm. *
App Store'dan indirin Google Play'den alın