kadronun performansına kendi görüş açımdan bakacak olursam;
aykut erçetin :
gecen sezon steau bukres maçında yediği gollerle şampiyonlar liginden eden aykut, leo franco'nun sezonun buyuk bölümünü yere yatmadan geçirmesi, yere yattığı tek pozisyondada selçuk'un 30 km hızla 30 metreden gelen topunu yemesi ile kaleyi devralan aykut, sezonun kalan maçlarında kalede oynadı. genel olarak leo franco kadar hatta daha iyi oynayabileceği kanısı bırakmıştır gözümde. geçmiş sezonlardaki ürkek halleri, topa çıkmamamsıda gitmiş gözüktü. zaten kaleci dediğin 30'undan sonra oynar. aykut'ta bu takımda 1. kaleci olmayı hakediyor..
emre güngör
sezonun yine buyuk bölümünde sakattı emre gungör. bir standartı olan emre, rijkaard'ın servet'i kesmesiyle kadroya girdi. savaşçı kimliğiyle iyi oynamasına ragmen trabzon deplasmanında takımı yakmıştır. bu nedenle servet'ten aldığı formayı hakan balta'ya bırakmak durumunda kaldı. çok şans bulamadı ama vasatıda aşamadı.
uğur uçar
konyaspor deplasmanında sakatlanırken en formda zamanıydı. artık fizik olarak oturmaya başlamış, ceviklikte kazanmıştı. ileri çıkışlarıylada sabri'den daha çok fayda sağlıyordu. hatta asist krallığında zirvelerde yer alıyordu. o sakatlıktan sonra ilkkez bu sezon oynamaya başladı. birincisi oynadığında çok ürkekti. hız ve hızlanma namına kendisinde hiç bir ibare bulunmadığını söyleyebilirim. o ileri çıkan, asit yapan ugur'da yoktu. iyi oldugu dönemde kendi çapında agresif olan ugur bu sezon oynadığı dönemde rakip sol kanatlara hep buyur geç dedi. özellikle beşiktaş'la inönude oynanan maçta ve atletico madrid rövanşında rakiplere hep geniş açıdan basarak orta yapmalarına, ağır kaldığı içinde geçip gitmelerine göz yumdu. umarım eski gunlerine döner..
gökhan zan
hakkında pek bir seyde söylenecek gibi durmuyor. beşiktaş bu adamı istikrarsız diye yolaldı. ancak orda bile yılda 20-25 maçı buluyordu. galatasaray'da hepi topu sekiz (8) maç oynadı.. o sekiz maç ve avrupa ligi için konusacak olursam kafa topuna çıkamaz, hızlı değildir, kesici özelliği yoktur, adam amrkajı yapamaz ve oyun kurma yeteneği sıfırdır. bu özellikleriyle futbolcu olması bile mucize..
tobias linderoth
belkıde galatasaray'a gelmiş geçmiş en ıyı ön libero ama sakatlıklar yuzunden kaybolup gitmiştir. bu sezon 4 maçta oynadı. zaman zaman sağ bekte zaman zaman ortasahada gördük.. ilk geldiği dönemde ortasahada basmadık yer bırakmazdı. özellikle bir sıon maçı hatırlıyorum isviçre'de, kamera nereyi gösterse ordaydı tobi. ancak son maçlarında içi boşaltılmış biri gibiydi. sahadakinin tobi olduguna inanmak zordu. en içimde kalan futbolcudur..
aydın yılmaz
konya'ya attığı golün hatrına " ha oynadı, ha oynayacak" derken galatasaray'la yolları ayrıldı. bu sezon başında avrupa ligi elemesinde sol kanatta oynadığı maçtaki performansı en iyi izlediğim aydın yılmaz'dı. ama bunun dışında sahada cılız kalan, silik ve sankı zorla oynatılan bır aydın vardı. 11 maçta oynadı. bu hırssız halıyle yavaş yavaş bank asya ligi'ne doğru ilerleyeceğini dusunmekteyım. ama yınede konya'daki gol için ayagına sağlık..
barış özbek
galatasaray'da en anlayamadığım futbolcu. allah her syeden 250 gram vermiş kendisine. bir tutam hız, bir tutam teknik, bir tutam mucadele gucu, bır tutam sut yeteneği vermiş gibi.. maç boyunca bıtmeyen enerjisi ve oyun bozusuyla gözüm kapalı oynatırdım kendisini ancak bu sezon oynadığı 18 maçta o mucadeleci yanıda yoktu.. 1gol atan barış'ın bu dususunun sebebi ise sonradan ortaya çıktı. oysaki sene içerisinde zorla evlendırılmeye çalışıldığını duyunca çok üzülmüştüm. demek babasının bildiği varmış.. (bkz:
lerzan mutlu)
elano blumer
koca bır sezonu milli takım için maç eksiğini tamamlayarak geçirdiğini dusunuyorum. 25 maçta 3 gol atan elano'dan hagi hatta lincoln olmasını beklemıyordum ama en azından bir şeyler yapar sanıyordum. ilk maçında attığı uzun menzilli golden sonra o şutlarını göremedik bir daha. atletico madrid'le istanbulda oynanan maçta kendısıyle aynı mevkıde oynayan jurado kadar oynaması kafiydi. kendısının top alıp top vermesi bunun yanında pas attıktan sonra pas attığı arkadaşına yanaşması gerekmekteydi ancak o basıt bır ortasaha gibi etliye sutluye karışmadan sezonu bıtırdı.. brezilya'nın bir kaç maçında elano-gılberto-felipe seklinde oynarken hiç bir sey yapmasa çok mucadele ettıgını gördüm. bır kaç maçta burdada gerıye geldi hatta top kaptı ama orda başka hani box to box geyıgıı dönuyor ya aynen öyleydi. eğer en iyi performansı buysa dunya kupasında deger kazanıp gitse iyi olur. ha eger kupa için kendını kasmadıysa ve dişe diş oynayacaksa önumuzdeki sezon umarım kalıtesını gösterir.
arda turan (kaptan)
butun sezon sorunlarıyla uğraştı durdu. defalarca yazılan seylerın yazılmasına gerek yok. filinta gibi halıyle arkasındaki 10 kişiyi surukleyen ve maçın başından sonuna kadar aktıf olan arda yoktu bu sezon. onun aksıne dusuk suratlı, mutsuz ve 35. dakıkada eli belınde ofsaytta kalan arda vardı. ölüsü bile 28 maçta 7 gol attı ligde. gitmemesi lazım. kimse onun yerıne oynayacak değil. iyi olanada kötü dıyenı görmedim.. neden baros, emre aşık, neill eleştırılmıyor? kendısıne bakıp yenıden arkasındakı 10 kişiyi sürükler umarım..
abdul kader keïta
en vasat halıyle bıle takımı hucuma tasayan tek adamdı butun bır sezon.. erman toroğlu ve ilker yasin'e madrid deplasmanında attığı golle taktığı kapakta takdire şayandı. galatasaray için en gerekli adam. hucum hattında sezonun belki de en ıyısı.
lucas neill
yanında iyi bir partner arkasında iyi bir kaleciyle oynamadan 2. yarıda takımda yer aldı.. zor pozisyonlarda soğuk kanlığı ile çıkışı, doğru yerde doğru mudehaleleri, ileri çıkışlarıyla gercekten karıyerinde daha yukarlarda olmayı hakeden futbolcu. sezonun belkide en ıyı transferi ve en kusursuz oynayanı..
mehmet topal
butun bır sezon kayarak tek mudale yaptıgını görmedim. sakatlanmaktan korkan, titrek halıde butun sezon surdu. valencıa transferiyle butun soru işaretlerini kaldırdı. umarım orda titrek, korkak futbolunu oynamaz..
milan baros
sezonun ayrısını sakat geçirdiği halde 17 maçta 11 gol attı. skatlıktan dönüp geldiğinde de ne kadar önemli bir oyuncu oldugunu gösterdi. sakatlanmasa her sey çok farklı olabılırdı..
mustafa sarp
mehmet topal'ın titrek ve mucadele etmeyen halini keseceği zaten aşikardı. ancak belkide karıyerınde ilkkez bu kadar maç yaptı.. son dönemde performansı çok dustu ama bunu yınede yogun maç trafıgıne bağlamak gerekir. sezonun en önemli futbolcularından ve kritik gollerın adamı..
yaser yıldız
sezon basında sol kanatta oynatıldı başarılıydı ancak ligde oynamadan ufuk ceylan karşılığında manisa
'ya gönderildi.
ayhan akman (2. kaptan)
ayhan her zaman oynayarak form kazanırdı. bu sezonda çok oynadı. hıç bır sey yapamasa çok iyi koşan ayhan bu sezon onuda yapamadı. her daim begendiğim ve takdir ettiğim bir futbolcudur. ama kötü bir sezon geçirdi. ortasaha'nın berbatları oynamasında onun bu performansının etkısı çok buyuk..,
harry kewell
o sahada varken sanki bir şeyler tam oluyor. hediye paketi yapıyorsunda sanki kewell'da kurdelası. benim bildiğim kewell sol kanatta tutulmazdı, alır depara kalkar kimsede yanına yaklaşamazdı. tabı kı burda öyle oynayamaz. bu halıyle forvet oynaması gerekir. orda oynadığındada takımın en golcu oyuncusu oluverdi. ancak sakatlığından sonra ikinci yarıda sadce bir maç oynadı.
shabani nonda
değeri vardır tabi ki kalbımde ama baros'un yordugu savunmalar girip golleri sıraladı.. 11'de oynadığında ise varlık gösteremedi. baros sakatlandığında oynadığında neredeyse saç baş yolduruyordu. öyle ki kewell'ın yedeği olmuştu.. gönderilmesi hata değildi ancak jo'nun alınması hataydı..
emre aşık
sezon başında gökhan zan değilde o oynamalıydı. bir kaç maçtada gördük kendisini. her zamanki standardı bu sezonda devam etti. oynadığında 20 yaşındaki hali neyse 36'sındada oydu.. ancak daha sonra forma sansı bulamadı. keşke oynasada oynamasada bir sezon daha kalabılse..
hakan balta
ağır bir futbolcu. galatasaray'da sol bek oynayacak kalıtede oldugunu dusunmuyorum buz sezonda vasat performans gösterdi. her zaman caner erkin'e tercıh edılır tabı kı ama sezonun son bolumunde oynadığı stoper mevkisinde daha verımlıydı bu sezon..
leo franco
yan toplarda, kaleciyle karşı karşıyada, cepheden gelen sutlarda, aşırtma vuruslarda, kafa toplarında, duran toplarda yani bir kalecinin yapması gereken her turlu özelliğkte zayıf olan kaleci. butun bır sezonu bir top kurtarmadan geçirdi. ne bılım bir taffarel'in arsenal maçında kurtardığı, ya da mondragon'un fenerbahçe kupa finali performansında, liverpool'da kurtardığı toplar gibi hepsını geçtim volkan'ın keita'nın topunu çıkardığı gibi " ulan bunu nasıl çıkardı " denilen tek topu yok..
giovani dos santos
yetenekli olduğunu gösterdi. öncelikle çok hızlı. aşırı olmasada tekniği var ve dribling gucu çok güçlü. ancak olumlu paslar alamadı ya da pas atıp elverişli konuma gıttıgınde top kendısıne gelemedi. genelde çok koştu cabaladı ama bal yapamadı.. takımda kalıp bu sorunları hallettıgınde çok yararlı olacağı kesin..
joao alves de assis silva
ilk geldiğinde fiziği çok güçlüydü. teknik oldugu içinde guzel hareketleri ve çalımları vardı. bir kaçta gol attı. ancak özel hayatı ve kendıne bakmaması sonucu ilk geldıgı gununde gerısıne dustu. tam bı fıyasko.
emre çolak
sezonun en umut veren futbolcusu. orta sahada diri kalması aldığı topları olumlu kullanması akullarda kalan hareketleri. duzenli oynayamadı ama kalitesini gösterdi. turkıye kupasında 3 gol attı..
os serdar eylik
bir kaç maçta oyuna girdi teknik bir yapısı var ama çıkış gösteremedi..
kl orkun uşak
avrupa liginde 2 maç oynadı. bu sezon için yorum bile yapılamayacak kadar süre yer alıp manısa'nın yolunu tuttu..
not: her zman begendığım kalecıdır. konsantre oldu mu kotu oynayacagı maç yok..
os sabri sarıoğlu
her zaman eleştirdiğim adamdı ama kötüde oynasa, ortaları dağlara taşlarada gitse ugur uçar'ın oldugu yerde maicon'dur, danıel alves'tir. kendısını sakat oldugu dönemde bu kadar özleyecegımı hatırlamıyorum.. hatta ben hıç bır futbolcuyu bu kadar özlemedim.
*alparslan erdem
avrupa liginde bir ara görünmüş, ara sıra kulubede rast gelinmiştir kendısıne butun sezon boyunca. daha sonrada devre arası gitti..
serkan çalık
bir döenem hakan sukur'u, umıt karan'ı kesip tek forvet oynamışlığıda vardı ama sakatlandıktan sonra kendısınden bu sezonda haber alınamadı ve gönderildi..
volkan yaman
yerıne caner erkın alınacaktıysa koca sezon gitmesi en yazık olan futbolcu.. hakan balta yokken her ne kadar geldıgı gunku kadar reflekslerı olmasada caner'den kat be kat ıyı oynayacağı kesindi.. ancak 1 maç oynadı ve ayrıldı..
servet çetin
geldıgı gun bır çok galatasaray'lı gibi gelmesini hayretlerle karşıladım. oynamasına uyuz oldum ama o herkese kabul ettırdı kendıne. ancak marsilya transferinden sonra eskisi gibi oynayamadı.. hep aklı başka yerde gibi oynadı. yeterınce konsantre olmadığını dusunuyorum bu sezon..
mehmet güven
sezon basında takımla beraberdi bildiğimi mehmet gibi takıldı manisa'ya gitti. galatasaray'a karsı izledim hala bıldıgımız gibi.
caner erkin
şahsi yorumlarıma göre saol açık oynadığı kupa maçlarını saymazsak berbat bir sezon geçirdi. sezonun en kötü transferi.. sol bek oynadığında bir tane tek top yaptıgını görmedim.. tamam bu adam açık oyuncusu ama cska'da ve turk milli takımında ben hep sol bekte oynarken gördüm. hiç mi alışamadın be adam? bir insan aldığı her topu ileri şişrir mi? bakarak görerek atsa ve isabetsiz olsa yine gam yemeyeceğim. allah ne verdiyse vuruyor. solda 3 galatasaray'lı mı boş? topun gitttiği yerde g.saray'lı mı yok? hiç önemli değil.. atletico madrid maçında'da en krıtık zamanda maç uzatmaya gidecekken 1 dakıkada 2 sarı kart görmeside bu sezon ki kaderle oynama görevini yerıne getırmesiydi..