galatasaray altyapısında yetişmiş kalecidir. 2007-2008 sezonunun başlarında kayseri erciyesspordan tekrar galatasaraya gelmiştir. bu sezon galatasarayın üçüncü kalecisi konumundadır.
2
tribüne deli orkun diye çağrılmasından hoşlanmayan galatasarayın 3. kalecisi
3
galatasarayımıza yakışmayan kaleci.
4
tipi, yüz şekli ve saçları geri yatırması nedeniyle italyana hatta daha derine inersek sicilya mafyasına benzettiğim kaleci.
maç esnasında defansa gözlerini ayıra ayıra avazı çıktığı kadar bağıran 3. kalecimiz.
6
gün itibariyle 28. doğum gününü lizbon'da kutlayan kalecimiz.
7
kaledeyken şahsıma güven vermeyen file bekçisi.
8
çeşitli tikleriyle kameramanların yönetmelerin dolayısıyla benim de dikkatimi çekmiş oyuncumuzdur. gol yediğinde kaleye doğru kafasını çevirip vücudunu yarım dakika kadar hiç kıpırdatmayarak, aman tanrım gol oldu, gol oldu yakarışını kendince yaptığı kanaatindeyim.
9
3. kaleci olmak için fazla iyi ve yüksek meblağ kazanan bir isimdir. acilen gönderilmesi gerekmektedir bence hem kendi iyiliği açısından, hemde ekonomik olarak.
10
birçok televizyonun soyadını yanlış telaffuz ettiği ve bundan da muhtemelen hoşlanmayan kaleci. uşak değil usak.
11
yan toplarda çok zayıf olan kaleci.
12
kayseri erciyesspor forması giydiği dönemde bir kupa maçı sırasında takımının attığı gole "yabadabaduuu" şeklinde bağırarak sevinen, kale arkasındaki mikrofon vasıtasıyla sevincini televizyon başındaki izleyicilerle paylaşan kalecimiz.
13
takımın konya'da gazi olduğu maçta vardım. uğur uçar sahalara dönemedi daha. leverkusen maçına dinlenemeden çıktınız. olsundu, takım galatasaray'dı. nam salmıştı avrupa stadlarında. biz efsane sürüyor zannediyorduk bütün iyimserliğimizle. ali sami yen'deki ilk maçta yatırıp işi bitirememiştik. sıçan gibi oynamıştı leverkusen. tek kale oynadık, golü bulamamıştık. almanya deplasman değildi, nitekim olmadı. tribünlerin büyük bölümünün rengi sarı kırmızıydı. bu leverkusen alman'ların sıra takımıydı. başında kim var kim yok kimsenin dikkatini bile çekmiyordu. ismini bile bilenimiz yoktu. ve maç başladı.
ah deli orkun ah, geleni içeri aldın. kenardaki alman hoca'yı gösteriyordu televizyon yediğin gollerde. adam şimdikinden bile donuktu. muhtemelen inanamıyordu nasıl gol attıklarına. tarihi hezimetlerimizden birini gördük sayende. yetmedi, geldin kasımpaşa'lıdan 40 metreden bir dayak yedin ve iptal oldun.
bizim adnan'gillerin beyinlerinde şimşekler çaktırdın. tamamdı, yaşı geçmiş, işi bitmiş kalli'nin yerine gelecek hoca bulunmuştu. koskoca galatasaray'ı elemiş, fark atmış bir hoca'yı şimdi avrupa'nın mağrur takımları kapışacaktı. ellerini çabuk tuttular, söz aldılar. birde baktık sezon başında milyonlarca galatasaray'lıya sorsalar tek bir kişinin bile ismini vermeyeceği çaylak, demir attı florya sahiline.
gelir gelmez ilk seni yedi. halbuki aldığı paranın yarısını sana vermesi gerekirdi. hatta ilk 11 de devamlı seni oynatmalıydı. adama o maçta cebi sen diktin, sonra da eurolarla doldurdular alman ırgatının cebini. nereye geldiğinin farkına bile varamadan bütün turnuvalardan teker teker iptal olmaya başladık. üst düzey futbolcuların aldığı bir kaç maçtan sonra acabamı diyenler oldu. sonunda kıydılar takıma göz göre göre. erim erim erimeye başladık. takımın ruhu kayboldu. atılan gollerde bile coşkulu sevinç yok. maç riske girdiğinde, saçmalıyor. geriye düşüldüğünde çevirecek planı yok. ali sami yen'de taraftara emanet, dışarda evliyalara.
orkun yaktın kendini ama bizim günahımız neydi. 5 lik olmasan türkiye'ye tatile bile gelemeyecek yaratık, sayende başımıza bela oldu. bizi de yaktın kendinle beraber, seni affetmem artık!
24 mayis 2009 besiktas galatasaray maci'nda de sanctis'in yokluğunu hissettirmeyen kalecimizdir. açıkçası aylardan sonra oynayacak olması nedeniyle daha kötü bir performans bekliyordum kendisinden ama beni yanılttı.
20
ligin son 2 haftasında kaledeydi orkun. bariz bir hatası olmadığı söyleyebiliriz. fakat galatasaray kalesini yıllarca koruyan isimlerin ağırlığında olmadığı da çok açık. seneye kadroda olsa bile yedek bekleyecek. 28 yaşındana geldi. işin maddi yanı bir tarafa ben olsam oynayabileceğim bir takıma giderim senede bir kaç maç oynacağıma.
21
sezonun ilk idmanında kendisinin de içinde bulunduğu 7 kişilik grup dayanıklılık koşusu yaparken, koşuyu yarım bırakıp soluklanmaya giden kaleci. aykut ise o 6 kişiden hiç kopmamıştır.
22
hiç güvenemediğim kalecidir. sanki her an gol yiyebilirmiş gibi.
23
durduk yerde kaleye doğru döndükten sonra gözlerini sıkıp bağırmasını anlayamadığım eleman. edit: bu da 666. entrym olmuş. belalı entry sana denk geldi orkun'um.*
24
heyecanı bol kaleci.
25
galatasaray'a transfer olmadan önce, maç içerisinde sinirlenmiş ve kafasını çime bir kaç defa vurmuştur.