• 18701
    deplasman maçlarında ve özellikle gol yediğimiz anlarda kırılganlaştığı su götürmez bir gerçek olan takım.ama şunu da belirtmek lazım ki bu tarz durumlardan kurtuluş tek bir deplasman galibiyetine bakar.dün akşamki maça bakarsak bana göre tamamen saçma bir penaltı kararıyla soyunma odasına berabere gitmemiz bütün maçı berbat etti.velev ki o penaltı olmasaydı çok açık söylüyorum dün gece en az 2 veya 3 farklı galiptik.şuan artık karalar bağlamanın bir anlamı yok.takımdaki birçok oyuncu yeterli seviyede değil ki buna canımız muslera da dahil.ama şundan eminim mayıs ayında bu takım şampiyon olacak.olmalı.diğer takımlar gerekli "her türlü" desteği alırken biz gereken herşeyi yaparak şampiyon olacağız.
  • 18703
    2017-18 sezonunda bu tarihten itibaren deplasman galibiyeti alacağına inanmadığım takım. sinerji kenetlenme falan boş laflar. sahada bu maçları alacak bir galatasaray yok. 2+2=5 deniliyor acı acı gülüyorum. elde 2+2 yok ki. kadro olarak eksiğiz. dönüp dolaşıp asamoah'a geliyorum ama dönüm noktası oldu. terim'in gelmesi de birşeyi değiştirmedi bu kadro yapısıyla değiştirecek gibi de durmuyor. aksine şapkadan tavşan çıkarma huyu ters tepiyor. hakemlere ve federasyona karşı bir tutum da yok olsa da yetersiz. halen ali dürüst'ün neden federasyon'da yer aldığını anlayabilmiş değilim. istifa etse kamuoyu oluşur haklarımız daha az yenir belki ama öyle bir düşünce dahi yok. statta telefon ışığıyla oynamak dışında bir eylem bir ruh da yok. hal böyleyken yok inan edin, yok sinerji, yok kenetlenin bilmem ne niyeti ne kadar iyi olursa olsun bizim düşünce gücümüzle olacak işler değil bunlar. bu söylemler sahadaki takım ipucunu yaktığında bir işe yarar. skor alınmadığı sürece rakiplere falan da baskı oluşturmaz. muslera kötü, maicon'un yanı hep eksik, feghouli vasatın altında, tolga berbat, selçuk bildiğiniz gibi, yasin ve sinan zaten çöp, maaşı ödenmemiş ndiaye elden kaçmış. öf yazdıkça darlanıyorum.
  • 18705
    çocukluk yıllarımda beni çok zor durumlara sevk etmiş renklerine aşık olduğum, iyi günde kötü günde sonuna kadar desteklediğim futbol takımıdır.

    şöyle ki bu durumu anadolu'da doğmuş, büyümüş çoğu çocuk yaşamıştır. bir adanalı olarak adanaspor veya adana demirspor maçlarına sık sık giden biriydim gerek babamdan dolayı gerekse saygı duyduğum diğer büyüklerimden ötürü. en zor kısmı ise adana takımlarının galatasaray ile oynadığı maçları ev sahibi tribününden izlemekti zira galatasaraylı olduğum halde adana takımlarını da desteklemem için baskı vardı büyüklerimden ve ben de ister istemez galatasaray gol atınca sevincimi gol yiyince hüznümü net bir şekilde gösteremiyordum korkudan. neyse ki büyüdükten sonra gönül rahatlığıyla yanımda her kim olursa olsun veya galatasaray kimle oynarsa oynasın sevincimi veya hüznümü net bir şekilde yaşayabiliyorum. *
  • 18707
    öncelikle, maicon - mariano - belhanda - fernando - feguli - rodrigez - gomis bu 7 oyuncu sakat ya da cezalı olmadığı sürece
    -en azından bu sezon sonuna kadar- mutlaka ilk 11 başlamalı. sahaya çıkan 11'de belirli bi' standardın üzerindeki oyuncu sayısı azaldıkça özellikle deplasman maçlarında kalite eksikliği net bi' şekilde ortaya çıkıyor. bu yukarıdaki oyuncuların yerine zorunlu sebepler dışında başka birini oynatmak şu kadro dengesizliği düşüldüğünde takımı çok etkiliyor. oturmuş herhangi bi' sistem de olmadığından, ahmet yerine mehmet oynadığında belki mehmet elinden geleni yapıyor ama kapasitesi çok sınırlı olduğundan galatasaray sahada sıradanlaşıyor.

    yeni yönetimin acilen hakemler konusunda adım atması gerekiyor. bence bu konudaki en etkili yöntem hakem hatalarını görsellere dayandırarak bi' basın toplantısı düzenlemek. burada işler böyle yürüyor maalesef. sustukça takip eden hafta yanağınıza bir tokat daha atılıyor. bu işlerde en iyi çözüm ortalığı ayağa kaldırmak.
  • 18708
    yanlış kadro mühendisliğinin kurbanı olan takım. tabii bu sebeplerden sadece biri.

    biz 2015-2016 sezonuna başlarken bir değişim yapmak zorundaydık 2 sene yapmadık, 3.sene yapmaya başladık onu da tam beceremedik. dursun özbek denen varlık galatasaray'ın yıllarını çaldı.

    isterse iç sahada önüne gelene 5 atsınlar deplasman serisi yakalamadıkça bir halt olmayacak. bu oyunla, bu hakemlerle deplasmanı geçtim içerideki maçlarımız bile tehlikede.
  • 18709
    malatyaspor
    sivasspor
    kasımpaşa
    antalyaspor
    trabzonspor
    başakşehir
    beşiktaş

    deplasmanlarında tam 20 puan bırakmıştır. bu şampiyon olmak isteyen bir takım için çok fazla. maalesef kredimizi çok erken tükettik. bundan sonra şampiyon olmak istiyorsak, tüm maçlarımızı kazanıp fenerbahçe ile en kötü berabere kalmalıyız. aksi halde imkansız.
  • 18710
    hakemler buyuk operasyonlar yapiyor. deplasman fobisi var deniyor ustune de yalniz mesele baska.

    bu takimda her sey var; kaliteli ayaklar, golcu forvetler, hatta iki tane iyi kaleci. yalniz; sorun su bu takimda isyan eden adam yok. bir felipe melo olmasi lazimdi su planlamada. oyun olarak degil, isyan edecek ortami gerecek, isitacak adam.

    bu takim deplasmanda ne zaman gol yese sacmaliyor, dagiliyor hatta cokuyor. o anlarda birisi cikip iki hareketle ates verse bu takim cok daha yukarilardaydi.

    deplasmanda dagiliyoruz; cunku sahada isyan eden adam yok.
    hakemler sulalemizi belledi; cunku yonetimde isyan yok. dursun da boyleydi, mevcut gidis de boyle. hala ''gerekli yerlere ilettik'' kafasindalar. o gerekli yerler direkt cope atiyor bizimkiler ciktiktan sonra sairim sikayetleri arkalarindan da guluyor.

    aykut kocaman isyan bile degil, aglayarak takimini ortak etti. aziz yildirim'a kaldi galatasaray'i savunmak bu yolda.

    aglamamak ayri sey; ama vur kafasina al ekmegini ayri sey. aykut gibi aglayalim demiyorum; ama biraz ses edin be kardesim lig bitti ya.
  • 18711
    kadromuz yetersiz, bunun çokta tartışılacak yanı yok...ideal 11 deki oyuncu grubu sahaya çıktığı anda yedekte 1 tane fark yaratacak adam kalmıyor. hatta biri sakatlandığında yada ceza aldığında yerine mevkidaş bile yok... böyle ortamda fatih terim şapkadan tavşanı çıkarsın diye bekliyoruz.

    kadronun son hali ciddi anlamda yetersiz olduğunu anlamak için şunu düşünün, kasımpaşa maçında oynayan orta alandaki donk ve selçuk sene başından beri gitsin istenilen, hatta gitse neden gidiyor denilmeyecek adamlardı. şimdi bu adamlar bizi kurtarsın diye bekliyoruz.
  • 18712
    2017-2018 sezonunu şampiyon tamamlayacak futbol takımıdır. bu yolda en büyük avantajımız kaybedilen 6 maça rağmen hala şampiyonluk potasında kalabilmemiz ve kendi göbeğimizi kendimiz kesecek olmamız. en kritik dört maçımızı listeleyecek olursak şöyle bir tablo çıkıyor ortaya:

    fenerbahçe(d)
    trabzonspor
    başakşehir
    beşiktaş

    bu 4 maçtan 10 puan çıkarmamız işten bile değil. kendi sahamızda inanılmaz bir performans sergiliyoruz ve yenemeyeceğimiz takım yok. bu 4 maçtan 10 puanı çıkardığımız takdirde deplasmanda anlamsız puanlar kaybetmeye devam etmediğimiz sürece lider oluruz. fernando'nun dönüşünün takımı daha oturaklı ve sağlam bir hale getireceği kesin gibi. ayrıca şampiyonluk kokusunu almış ve fatih terim tarafından yönetilen bir galatasaray, igor tudor ve dursun özbek'ten miras kalan kaybetme alışkanlığının üzerinden rahat şekilde gelecektir. son iki deplasman mağlubiyetimizin de bu geçiş döneminde yaşanmış kazalar olduğunu düşünüyorum.(u: biraz şans ile hem kasımpaşa hem sivas maçlarından puan ya da puanlar çıkarabilirdik. kötü oynamadık.) bizim taraftar olarak tek yapmamız gereken* futbolcularımızı yıpratmaktan kaçınmak, takıma destek olmak ve art niyetli hakemlere ve eyyamlarına karşı adam akıllı ses çıkarabilmektir.

    hedef 21
  • 18714
    2017-2018 sezonunu şampiyon olarak tamamlayacak futbol takımımızdır. kadro eksikliğine rağmen, ekonomik buhrana rağmen ipi göğüsleyen biz olacağız. şampiyonluğa havlu attık , bu sene bitti yazılarını üzülerek okudum . ilk 4 teki takımlarla oynayacagımız 3 maçımız içerde . puan farkı 5-6 falan da değil. ne ara bu kadar kaybetmeye meyilli olduk. tüm olumsuzluklara rağmen şampiyon bu sene biziz inşallah.
  • 18715
    bir hafta göklere çıkarılan bir hafta yerin dibine sokulan, fazlasıyla eksiğine rağmen 2017-2018 sezonunu şampiyon olarak tamamlayacağına inandığım takımımız. en önemli orta saha oyuncularımızı kaybettik, bu da yetmezmiş gibi aylardır paralarını alamayan bir oyuncu grubu var. bunlara rağmen liderin yalnızca 2 puan gerisindeyiz. kabul etmemiz gereken bir şey var ki;o da başarısız olduğumuz dönemin orta sahasıyla oynuyoruz. (bkz: tolga ciğerci) (bkz: selçuk inan)(bkz: ryan donk) fernando sakatlık sonrası maç ritmini çabuk yakalar,
    belhanda son haftalardaki oyununu sürdürürse, şampiyonluk hiç de uzak değil.
  • 18718
    sezonu şampiyon bitirecek futbol takımı. ama en çok ihtiyacı olan şey taraftarlarının yani bizlerin iyi kötü sonuçlara rağmen kenetlenmesi, birlik olmasıdır. kaybedilen maçtan sonra aramızdaki tartışmalar, oyuncuları ve hocayı yerin dibine sokarmak bizi ileri götürmez aksine geriye götürür. tinercilere, şikecilere, taraftar taklidi yapan belediye işçilerine malzeme vermememiz gerekiyor. biz bir olursak bizi kimse durduramaz.

    (bkz: biz bir aileyiz kenetlendikçe daha da büyüyen)
    (bkz: hedef 21)
  • 18720
    2017-2018 sezonunda ligde 22 maç sonunda;
    santraforu gomis 17 gol 4 asist
    kanat oyuncusu feghouli 5 gol 4 asist
    diğer kanat oyuncusu rodrigues 4 gol 7 asist
    10 numarası belhanda 2 gol 7 asist
    orta sahası tolga 6 gol
    stoperi maicon 5 gol atmıştır.
    diğer gol ve asist yapan futbolcularımızı bilerek yazmadım.
    neredeyse sıfırdan kurulan bir takım için bence bunlar gayet güzel istatistiklerdir. bana göre takımın temel 3 sıkıntısı var.
    1- duran top hastalığı hepimizin malumu artık. eğer duran top savunmamız biraz vasat üstü olsaydı, bugün 5-6 puan fark ile lider durumda olurduk. ve bu durum artık kronik bir hal almaya başladı, ki zaten 2. madde de söyleyeceğim durum ile benzerlik gösteriyor.
    2- takımımız çok kırılgan bir yapıya sahip, özellikle deplasman maçlarında... ve ne yazık ki bu durumda duran top hastalığı gibi kronik bir hastalık olmaya başladı. kasımpaşa ile oynarken bile reaksiyon verememeye başladık. hoca da söyledi "bir deplasman fobisi var galiba. bizden önce oluşan, bizden sonra da devam eden. bunu halledeceğiz, halledeceğiz de ne zaman halledeceğiz bilmiyorum. bu sene geçti artık, önümüzdeki sezonlar artık..." bence bu durum biraz da saha içindeki oyuncu yapısından kaynaklanıyor. misal kendi sahamızda futbolcular hakeme baskı kuramıyor.
    3- her ne kadar tolga ciğerci skor olarak katkı verse de, ligin ilk yarısında da gördük ki orta saha ikilimiz oyuna yeterince katılamadılar. bunda tudor'un oyun anlayışının da etkili olduğunu söyleyebilirim.
    tabii bu 3 temel sıkıntının yanında bir de hakem faktörü var, o aslında takım ile ilgili değil daha çok kulüp ile alakalı bir durum.
    yani herkes kadar mağlubiyetlere üzülüyorum ama takımın yapısını ve sahamızda oynadığımız göze hoş gelen futbolu düşününce gelecek adına çok umutlanıyorum. evet şimdilik yukarda yazdığım sıkıntılarımız var ama bunlar çözümsüz değil. eğer ffp olayı yüzünden oyuncu satmak zorunda kalmazsak ( açıkcası bu konuda biraz karamsarım) 3-4 iyi takviye ile bence 2018-2019 sezonunda çok daha iyi olacağız. evet şampiyonluğu çok çok istiyorum, evet çok fazla da ihtiyacımız var ama realist bakacak olursak, şampiyonlar ligine katılmak da bu yeni kurulan takım için başarısızlık sayılmamalıdır. evet galatasaray için ikincilik asla başarı değildir ama 2018-2019 sezonunda şampiyonlar ligine ön elemeden katılmak da, eskisi kadar zor değildir. o yüzden bu yeni takıma sonuna kadar destek olmalıyız.
  • 18722
    (bkz: 4 şubat 2018 sivasspor galatasaray maçı) nı 2-1 kaybettikten sonra 18 şubat 2018 kasımpaşa galatasaray maçı da 2-1 kaybederek son 7 deplasman maçından sadece 3 puan ile döndü. ben ise bunları düşünmekten başımın gerçekten ağrıyor olduğunu fark ettim. oldukça yüksek rakamlar harcanarak yapılan bu plansız transferlerin bir sakatlık durumunda başımızı ağrıtacağı ta sezon başından belliydi. hani bazı adamlar sakatlık yaşasa belki durumu kurtarabilirdik ama takımın işleyen en önemli dişlisi olan fernando'yu kaybettik. ndiaye'yi iyi paraya gönderdik iyi oldu ama yerine en kötü birisini kiralamamız gerekirken hiçbir hamle yapmadık. sezon başından beri brezilya ligi takımları gibiyiz, içeride aslan dışarıda kedi. içeride en çok puan toplayan ve en çok gol atan takımken, dışarıda ligde 10. sırada bulunan yeni malatyaspor performansı gösteriyoruz ve averajımız -4.

    sezon başında acaba şampiyon olamazsak kulübün geleceği ne olacak sorusu devamlı kafamı kurcalıyor. sol tarafı hallettik bu sefer orta alanda sıkıntı başladı. fatih terim gelince gazla mazla bu deplasman işini çözer dedim ama o da bir şey yapamadı. bu hafta 8 haftadır galibiyet alamayan bursaspor ile içerde daha sonrasında da ligin açık ara en kötü takımı olan karabük ile deplasman maçımız var. bu 2 maçta en ufak puan kaybında galatasaray taraftarına geçmişler olsun. daha sonrasında çok sıkıntılı bir fikstür içerisine girecek takım. galatasaray şu 2 maçı kazansa şampiyonluk şansı 80% civarlarında olacaktı, şuan bence 50%'nin bile altında. umarım sezon sonu bir şekilde şampiyon olur da rahatlarız yoksa kulübü yine sıkıntılı günler bekliyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın