• 12778
    15-16 sezonunda ligde bir şekilde ikinci olabilicek takım. burda bir sorun yok ancak avrupa'da yine hayal kırıklığı yaratacaktır. maç öncesi toplantılarda futbolcular ve hamza hayaller satacak ancak düdük çaldığında gerçek topçular farklarını bizim hamzanın yerlilerine gösterecektir. ayrıca önünde az da olsa zaman bulunan takım. bir şekilde içerisinde kanserli hücrelerin bazılarından kurtulabilirse iyi günler görecek takımdır. ancak mevcut oyuncu grubuna ve hamza'ya gram güvenmiyorum. beni en çok üzen de bu takıma güvenenler, özellikle avrupa'da bir şey yapabileceğine inananlar. gerekli takviyeler yapılırsa tabii ki de taraftar gücüyle etkili olabilir avrupa'da bu takım ancak takviyeler yapılırsa. bakalım zaman neler gösterecek, umarım mevcut takıma güvenenler haklı çıkarlar diyerek bu entryi noktalıyım.
  • 12779
    hayatımda gördüğüm en anlamsız transfer politikasını izleyen takım. takımın halihazırda 6 oyuncusu bulunan bölgesine (selçuk, hamit, emre, dzemaili, yekta, gitmezse melo, + bilal ve jem, hatta furkan ve umut) 2 transfer daha yapmak demek, ordan en az 2 oyuncuyu da göndermek demek. yani eğer seneye ilk 11'de 4 merkez ortasaha ile oynamayacaksak bu anlama gelmeli. umuyorum ki dzemaili, yekta, furkan ve umut gönderilir. 5 oyuncuyla %90 ihtimalle götürürsün 1 sezonu. geri kalan %10 da aynı anda 3 kişi sakatlanıcak, cezalı olucak vs. benim kafamı kurcalayan şey mutlak takviye gerektiren kanatlar, forvet ve sağ beke hiç transfer yapılmaması. eğer transfer yapılmayacaksa bruma ve amrabat neden gönderildi ? dany'e bile şans tanıyacağını söyleyen hamza hoca amrabat'a şans tanımayı neden hiç düşünmedi ? eğer transfer yapılacaksa, e hadi artık amk. adamlar gelicek de kampa mampa katılıcaklar daha.

    sanıyorum ki bu transfer sezonunu niasse'ı alarak kapatıcaz. niasse'ı da umut bulut yeteneksizi gibi hem kanatta hem forvette kullanırız. böylece 2 pozisyonu tek transferle takviye ederek şampiyonlar ligi kupasına göz kırparız. sağ bekte de dany ve sabri değişmeli oynar. dany de bizim evladımız sayılır artık. sezon sonunda da sözleşmesini yenileriz.
  • 12780
    bu sezon lige mutlaka sağlam bir giriş yapması lazım. transfer döneminde oluşturulan baskıyı kırmak ve rakiplerinin moral durumunu bozmak için bu gerekli. öyle kafalar çeşme'de bodrum'da başlayıp dört yıldız rehavetine düşerlerse bu sene hüsran yaşarlar. fenerbahçe şampiyonluk için elinden gelen gelmeyen ne varsa yapacak, bin türlü dolap çevirecek. muhtemelen devre arası da oyuncu alacaklar. kısacası son düzlüğe rahat girmek için arayı erken açmamız lazım diye düşünüyorum.
  • 12782
    söylenenlere göre yeni sezona bol bol top ile idmanlar yaparak, dondurmasına maç yaparak falan hazırlanıyormuş.

    hamza geldi geleli takımın kondisyonunda gözle görülür bir sıkıntı var. oyuncuların ikili mücadele kazanma oranları düştü, takım 70'ten sonra fizik olarak ezilmeye başladı, kas sakatlıkları çoğaldı. bütün bunlara rağmen inanılması güç şekilde şampiyon olduk.

    sezon içinde de söylemiştim, yazmıştım; takımın kondisyonu ne kadar iyi olursa, takım fizik olarak ne kadar diri olursa, maçları kazanma şansı o kadar artar. ancak bu iş hamza'nın ahbapları ve kendisinin antrenman metodları ile olacak iş değil. yaz kampında bol bol top ile çalışmak ne demek. tamam ben de antrenör, uzman falan değilim ama zaten 20-25 günlük tatilde iyice salan oyunculara sıkı kondisyon idmanları yaptırılması gerektiğini de biliyorum.

    valla ben eleştirmekten yoruldum. nereye varacağız böyle çok merak ediyorum.
  • 12783
    takımın kondisyonundan sadece endişelenen ben değilmişim. bir de neye göre bazı topçular kampa bu kadar geç katıldı, niye 4 günlük izin verildi anlamak gerçekten güç. chedjou, melo , sneijder daha antrenmanlara başlamadı ve 18 gün sonra ilk resmi maçımızı oynayacağız. 3 kulvarda ciddi şekilde gitmek için bu 18 günlük kamp ne kadar yeterli olacak. onda da zaten 4 tane falan hazırlık maçı olacağı için kondisyon yüklemesi çok fazla olmayacak.

    çok acil transfer yapmamız gereken sağ bek, sağ açık gibi yerleri dolduramazken bir de bruma'yı kiraladık, çöpleri geri topladık ve kondisyon yüklemesi çok fazla yapılmıyor. şuan ki tablo çok vahim. inşallah biz yanılırız da hamza hoca ve ekibi haklı çıkar.
  • 12784
    allah aşkına şuraya kaynak göstermeden bilimsel bir konu hakkında bir şeyler yazmayın. mesnetsiz bir karmaşa ortaya çıkıyor.

    ekoller vardır arkadaşlar. kimi hocalar topla çalışır, kimileri hiç topa dokundurtmaz, kimileri bambaşka şeyler yapar. neden scout pri ile yollar ayrıldı? scout pri'nin kendi sözü bizim depar üzerine antremanlar yaptığımızdır. mancini ise koşu mesafesi ve dayanıklılık üzerine antreman yaptırmak istiyordu. italyan ve amerikan ekolleri çatıştığından scout pri gitti. bu kadar basit. siz şu doğrudur bu doğrudur diyemezsiniz. bu bir metoddur. bir yöntemdir. sen bu yöntemi kullanırsın amacın (yani oyunun) için sonuç alırsın ve ya almazsın. kabul görmüş (10 sene sonra bu kabul görmez o başka bir şey) bir metod kullanılıyor diye böyle saçma sapan bomboş eleştiri yapılır mı yahu. bir de ben antrenör değilim deyip atıp tutmayı (bakın ben bile anlıyorum dercesine) meşrulaştırıyorsun arkadaşım. ben de antrenör. e o zaman biz hangi vasıfla bir tekniğin doğruluğunu tartışabiliyoruz. sonra türk futbolcusu şöyle, türk futbolu böyle, yorumcular şöyle, yabancılar yatıyor, paralar bu kadar... sızlan dur... sen nesin arkadaşım. biz taraftar olarak ne kadar kalifiye taraftarız ki sistemin çıkardığına laf ediyoruz. biz de tamamen sistem ürünüyüz. eleştirdiklerimizden kaplama hariç hiç farkımız yok.

    başlamışken devam edeyim. hamza hoca'nın hangi antremanını kaç kere canlı izledin? hangi takımlarda neler yaptığını gözlemledin akadamik olarak? hangi görüşlerini dinledin? tezi varsa, tezini okudun mu? hocanın ekibinde antre etmekli görevli insanların kariyer ve okul geçmişlerini ne kadar biliyorsun? hoca ve ekibiyle hangi sohbeti yaptın? bu sorunların cevabı yok ondan sonra bu adamların metodlarıyla olmaz diyorsun. sen biliyorsun uygulanan medotlar hakkında. bana belge göster. bu adamlar hangi ekolü benimsemiş, neyi ne için yapıyorlar. hiç bir şey yok. bomboş entry yazmak için entry yazıyorsun.

    hazır aklıma gelmişken şunu da yazayım. galatasaray'ın derhal bir üst akla geçmesi gerek. x hoca gidiyor gelebilecek 5 tane aday geliyor. o hocaların hiç birinin bir biriyle alakası yok. sana ne oynatırlar, hepsi farklı. böyle bir kaos olamaz. her hoca kendi sağlıkçısını, kondüksiyon antrenörünü getiriyor. böyle bir şey olmaz. senin zaten beklediğin bir kurgu vardır. bu kurguya belki farklı belki aynı yollardan gidecek hocaları ararsın. ve bu kurguyu değiştirmeyeceksen scout pri gitmez, sağlıkçın gitmez, piskoloğun gitmez, masörün gitmez.
  • 12786
    2015 2016 sezonu için şampiyonlar liginde gruptan çıkayım ligde de fenerle yarışayım deniyorsa mevcut kadrosuna en az beş takviye yapması ve en az yirmi futbolcusunu göndermesi gereken takım. orta sahada bilal, jem, selçuk, hamit, cemali, melo, emre ve sneijder var, bunlardan sisteme göre iki ya da üç adam iyi kötü çıkar. kanatlar podolski de orada oynayacaksa podolski, yasin ve kalıyorsa bruma. podolski çok iyi, yasin türkiye için iyi avrupa için vasat, brumaysa kapalı kutu. bir türlü patlayamadı. bir kanat transferi şart. forvet transferi şart oğlu şart. takımda semih, chedjou, koray, balta gibi adamların herhangi birinin stoper mevkisinde onbire girmesi ise felakete davettir. geçen sezon olduğu gibi avrupada gelenden geçenden dörder dörder yer döneriz. takımda sağ bek yok. iki stoper, bir sağ bek, bir kanat ve bir forvet alarak ancak ortalama bir takım haline geleceğiz. düşünsenize semih ve kaju rvpyi tutacak, sabri naniyi falan durduracak, burak veya umut kjaerin önünde pozisyon arayacak. avrupada durum daha da vahim.

    bir ara 40 kişi ile yapılan idmanlardan söz ediliyordu. gelenler vesaire de eklenince en kadroyu 24 kişiye indirmek için 20 kişi civarında da adam göndermek lazım.

    zaten mali durum sıkıntılıyken, bizim muhteşem teknik ekip bedava gönderebileceği sabri gibi enkazla sözleşme yeniliyor, zam yapıyor, bir de bizim evlatlar, onun bunun çocuğu diye edebiyat yapıyor. belli ki galatasarayı fatihin b takımı yapacaklar. bu kafayla hamza devre arası muhtemelen gider. gider de olan yine bize olur. tazminatlar, fesihler artan borçlar vesaire. bu takımı şampiyon olduğu sezon bu hale getiren herkese yazıklar olsun.
  • 12788
    2015-2016 sezonu 2. kamp listesine göre (şimdilik 4 transferli) 28 kişilik kadrosu şöyledir:

    kaleci: fernando muslera, eray işcan, alperen uysal, ismail çipe (4)
    sağ bek: sabri sarıoğlu, tarık çamdal (2)
    sol bek: alex telles, lionel carole (2)
    stoper: semih kaya, hakan balta, koray günter, aurelien chedjou (4)
    ön libero: selçuk inan, hamit altıntop, bilal kısa, felipe melo, blerim dzemaili, jem paul karacan, yekta kurtuluş (7)
    sağ kanat: sinan gümüş, olcan adın (2)
    sol kanat: yasin öztekin, lukas podolski (2)
    forvet arkası: emre çolak, wesley sneijder (2)
    forvet: burak yılmaz, umut bulut, sercan yıldırım (3)
  • 12789
    2. etap avusturya kamp kadromuz aşağıdaki gibidir.

    fernando muslera
    eray işcan
    alperen uysal
    ismail çipe

    sabri sarıoğlu
    tarık çamdal
    koray günter*
    semih kaya
    hakan balta
    alex telles
    lionel carole*
    aurelien chedjou

    selçuk inan
    hamit altıntop
    olcan adın
    emre çolak
    bilal kısa
    blerim dzemaili*
    jem paul karacan*
    felipe melo*
    wesley sneijder*
    yekta kurtuluş
    yasin öztekin
    sinan gümüş*
    lukas podolski*

    burak yılmaz
    umut bulut
    sercan yıldırım

    kamp dönemi hazırlık maç programı:

    22 temmuz çarşamba celta vigo
    25 temmuz cumartesi udinese
    28 temmuz salı nice
  • 12791
    2015-16 sezonunda bu zamana dek * gönderdiği futbolcular:

    amrabat - satılık - malaga- 3.50 milyon €
    bruma - kiralık - sociedad - 1.90 milyon €
    aydın yılmaz - satılık - kasımpaşa - bonservissiz
    goran pandev - satılık - genoa - bonservissiz
    gökhan zan - sözleşmesi bitti - kulüpsüz
    sinan bolat - kiradan geri döndü - porto

    kazanılan bonservis: 5.40 milyon €
    gidenlerin yaş ortalaması: 27.5
  • 12792
    kale (iyi bir yedek alınsa güzel olur. hakan arıkan ne iyi olur.)
    fernando muslera, eray işcan, alperen uysal, ismail çipe

    sağ bek (yetersiz sabri geçen sene şaöpiyonlukta kritik rol oynadı. bu sezonda burası soru işareti olmasın. transfer şart.)
    sabri sarıoğlu, tarık çamdal (2)

    sol bek (alex, hakan, carole ve yer yer olcan götürür bu sezon)
    alex telles, lionel carole (2)

    stoper (buraya da sağlam bir transfer olsa çok güzel olur.)
    semih kaya, hakan balta, koray günter, aurelien chedjou (4)

    ön libero (bilal iyi oldu, selçuk melo, hamit, blerim tüm sezonu götürür. yekta gitsin artık.)
    selçuk inan, hamit altıntop, bilal kısa, felipe melo, blerim dzemaili, jem paul karacan, yekta kurtuluş (7)

    sağ kanat (asıl hareketli bir transfer buraya lazım, yasin bence burada oynar)
    sinan gümüş, olcan adın (2)

    sol kanat (podolski iyi oldu ama hareketli birini daha alsak güzel olabilir.)
    yasin öztekin, lukas podolski (2)

    forvet arkası (yeterli, daha ne olsun, sağlam birini alıp oturtamazsın kulübede.)
    emre çolak, wesley sneijder (2)

    forvet(sercan kim? transfer lazım yada burak kendine gelecek. yok transfer kesin lazım.)
    burak yılmaz, umut bulut, sercan yıldırım (3)
  • 12794
    yabancı sınırı olmamasına rağmen hala selçuk, burak, sabri, hamit, umut, olcan, tarık gibi hakettiğinden fazla maaş alan oyunculara sahip takım.
    sezon öncesi yerli çöplerden takımın temizlenmesini ve kalacak yerlilerden de maaş indirimi yapılmasını beklerken aksine 34 yaşında oyuncuya milyon liralar verilmesi bu düzenin devam edeceğini gösteriyor.
  • 12798
    (bkz: #1764883)

    bu entry'de fenerbahçe 2015-2016 kadrosunun mevcut transferlerle bir analizini yapmıştım. aynı şeyi, aynı gün ve şartlarda galatasaray için de yapmak istedim... taraftar olarak objektif olmak kolay değil tabi, yazarken kendi takımına umut dolu, rakibe ise lanetli ve kötü senaryoyla bakmak arzusunda oluyorsun. ancak elimden geldiğince bunu törpülemeye çalışacağım.

    özetle belirtmem gerekir ki yukarıdaki entry'de fenerbahçe'nin bu sezon için kurduğu kadro ve yaptığı transferler için "kalitenin çok üst düzey olduğu ancak uyum ve kadro mühendisliği açısıdnan da bir o kadar zayıf olduğu" kanısında olduğumu belirtmiştim.

    galatasaray için durum aynı mı, farklı mı yoksa tamamen alakasız mı şimdi belirtmeye çalışacağım:

    - galatasaray geçen sene şampiyon olmanın etkisiyle çok az sayıda takviyeyle ve olabildiğince elindekileri değerlendirme arzusuyla, fazlalıkları göndererek bir transfer politikası kurmaya çalışıyor. başarılı oldukları söylenemez. takımdan gitmesi gerektiği düşünülen bir çok isim hala kamplarda, deneniyor, belki son şanslarını kullanıyorlar. takviye gerektiği mutlak olan bölgeler içinse hala ses seda yok

    - hamza hoca ısrarlı bir milliyetçilik politikası izliyor. burada milliyetçilikten kastımız yerli oyunculara yönelen bir bakış açısı. bu, geçen sene olsa kabul edilebilir bir çizgi ancak bu sene yabancı sınırı kalktığı için mantıklı bir yaklaşım olduğunu söylemek zor.

    - takım içi rekabet yetersiz düzeyde, pek çok oyuncunun kendi mevkisinde rakibi yok. örneğin takımın en zayıf halkası olarak görülen sabri sağ bekte alternatifsiz. stoperde ise chedjou ve semih'i bırakın rekabet yaratmak, yedekleyebilecek tek isim var o da hakan balta. koray günter umutsuz vaka çizgisine yaklaşmış durumda ve özgüveni çok düşük.

    - galatasaray kadrosunu gözünüz kapalı sayabiliyorsunuz, bu iyi olduğu kadar kötü de bir durum. muslera, sabri, semih, chedjou, telles/carole, ki carole daha ön plana çıkıyor görünene göre, melo, selçuk, sneijder, yasin, podolski ve burak... bu kadar... alternatif yok... "hangi adamı oynatayım?" sorusunu sorduracak bir derinlik mevcut değil... "keşke şu da oynasa" denecek bir isim sayamıyoruz.

    - herkes sağ bek transferi beklerken ışık vermeye başlayan telles, carole gibi bir isimle yedeklendi ki bu aslında hoş oldu, şöyle ki telles hırs yoksunu görüntüdeydi, kafayı bulmuş koala gibi görünen gözleri kampta biraz daha açılmış, yerini kaybetme korkusu yaşıyor gibi ama sanırım hamza'nın daha farklı planları var, bu sene telles'i daha önde, hatta carole ile önlü arkalı izleme ihtimali var gibi geliyor bana... haşa poldi'yi keseceğini sanmıyorum, sanırım durum biraz daha farklı, poldi'nin santrfor oynaması ve telles'in sol kanat olması ihtimali bu bahsettiğimiz, evet burak kesilebilir...

    - göbek ise biraz daha farklı yapıda... takımın bel kemiği bu nokta... bilal kısa, yerli pirlo bakış açısıyla takıma dahil edildi, biraz futbol bilen birisi için aslında bilal'in yedeklediği ya da kesebileceği isim selçuk inan gibi tahmin yürütülmeli. ama sanırım hamza hoca'nın kafasında bilal'e biçilen rol geçen sene melo'nun yokluğunda hamit'in üstlendiği rol... evet, selçuk ile yanyana oynayarak orta sahada melo'suz ve göbekte alan savunması yapacak bir ikili oluşturmak gibi bir plan olduğunu seziyorum ve bu beni biraz tedirgin ediyor. çünkü bu, hücum değil kontratak futbolu oynamak anlamına geliyor. melo'nun biçme özelliğiyle kapılan ani toplar kontraya çıkarıyor, ileri tek taşıdığı toplar ise set hücumunun hızlı yapılmasını sağlıyordu. bilal bu iki özelliğe de sahip değil, aksine bilal, alan savunmasını yapıp kapılan topta uzun pas ile kanatları ya da santrforu kaçıracak özellikte bir göbek oyuncusu. selçuk da keza böyle olunca mantalitede oluşacak farklılığı tahmin edeceğinizi düşünüyorum. melo'suz göbek bizi lucescu döneminin durağan ve zevksiz futboluna götürebilir.

    - hücum hattı ise umut verici... podolski, sneijder ve yasin üçlüsünün son 10 yıldaki en uyumlu hücumcu ortasaha ekibi olduğu inancındayım. üçü de alman - benelüks ekolü futbolcu ve birbirlerinin dilinden anlayacak yapıdalar. burada en büyük problem nokta santrafor kısmında ortaya çıkıyor. burak benim beğendiğim bir isim, ancak burak, poldi-şino-yasin üçlüsünün santrforu olacak bir isim değil malesef. oyun tipi onlarla uyumsuz. bu 3'lü hücum ortasaha tek pas, ara pası ve kanattan bindirme, kanattan içe kat edip şut çekme gibi özelliklere sahip. bu tipte bir hücum ortasahanız varsa santraforda drogba gibi, fernandao gibi rakibi sırtına alıp size servis yapabilecek ya da rakibe kendini kovalatıp size alan açacak bir oyuncu lazım. ama burak bu özelliklere sahip değil, burak, bilal-selçuk ortasahasının kontraya çıkardığı takımın uzun topla savunma arkasına sarkacak bitirici oyuncusu. bu sebeple, galatasaray'ın acilen bir nokta santrafora ihtiyacı olduğu gün gibi ortada. hatta en önemli ihtiyaç kesinlike bu şu aşamada...

    - bir diğer zaruret muslera'nın önündeki ikili mevkiinde. yıllardır sözlükte yazdığım bir mevzu var, akademisyen edasında "tandem nedir?" anlatmaya çalışıyorum. tandem, 1 adet stoper ve 1 adet süpürücüden oluşan, yani 1 adet hamle oyuncusu ve 1 adet kademeciden oluşan müdafa hattıdır. bu ikiliden ikisi birden hamleci olursa savunmanız önde yakalanır, ikisi birden süpürücü olursa önliberoyla bağınız kopar ve rakip sizi yarısahanıza kapatır. galatasaray'ın 2 tandem oyuncusu chedjou ve semih, ikisi de hamle oyuncusu, yani ikisi de stoper... bu yüzden geçen sene kalp krizi geçirdiğimiz pozisyonları yiyecek şekilde savunmamız önde yakalandı. iletişimleri kuvvetlense bile bu ikili bir arada olduğu sürece ikisi de topa müdahale eden olmak isteyecek, diğerinin arkasını süpüren olmadığından top arkaya sarkıp duracak ve muslera'nın mucize yaratmasını bekleyip duracağız. 4 yıl önceki müthiş savunma yapımızın kaynağı semih'in hamle oyuncusu, ujfalusi'nin ise süpürücü özelliğinde olmasıydı. isim isim çok üst düzey olmayan bu ikili, hatta kökende bek olan ujfalusi'ye rağmen, galatasaray'ın gelmiş geçmiş en iyi tandemlerinden birisini oluşturmuştu. işte eksiklik bu noktada. semih ya da chedjou ilk 11 oynayabilir, ancak yanlarına arkalarını süpürecek zeki bir savunmacı şart. yoksa işimiz zor. hakan balta bunu bir nebze yapabiliyor, ancak oyun zekası yetmiyor, yine de hakan balta'nın stoper olduğu maçların daha rahat geçtiği bir gerçek.

    - gelelim göbekteki alternatiflere/alternatifsizliğe... selçuk, melo, hamit, emre çolak, bilal, jem, dzemaili... hamit sakatlık yüzdesiyle, emre çolak devamsızlığıyla, jem yeni cam adam adayımız olmasıyla, dzemaili belirsizliği ile bu yapının zayıf halkaları. bilal umut vaadediyormuş, görmedim ama görenler bunu söylüyor. selçuk formdaymış, bu da anlatılanlardan. ama bunlar birbirinin ikamesi oyuncular. bilin bakalım alternatifi olmayan isim kim? evet... melo... melo ya sözleşme uzatmak ya da takımdan ayrılmak gibi bir karar aldı ancak başaramadı. şimdi geri döndü ve uzatılmayan 1 senelik daha sözleşmesi var. kendisini kasması ve herşeyini vererek oynaması için pek bir sebebi yok... kanımca o kadar da galatasaray sevdalısı ya da futbol karakterlisi bir oyuncu da değil... ben bu sene melo'dan beklentimi neredeyse sıfırladım, umarım beni utandırır. velhasıl yedeği yok, oynatılması gerekiyor, ancak melo melo gibi olmayacak... bu durumda göbek selçuk ve bilal'e kalacak ki... bu kısım muammanın tam kendisi. bu ikiliyi hamit babalar gibi yedekler, hamit'in oynayıp da katkı vermediği maç sayısı çok az. ancak selçuk-bilal ikilisinin göbek oynadığı, dolayısıyla önliberosuz bir galatasaray neler yapabilir çok kestiremiyorum. bilal'in önlibero oynamışlığı ve kesici rolü üstlenmişliği var diye biliyoruz, ancak ayağa dalıp rakibi bezdirecek oyuncumuz malesef kalmıyor sahada... allah yardımcımız olsun.

    - ve son olarak bonus... evet... galatasaray özetle hücum hattında santrfor haricinde müthiş etkili olabilecek, göbekte kararsızlıklara teslim, tandemde riskli bir yapıda... bekler soru işareti ve muslera takımın tek %100 noktası. ancak galatasaray'ın rakiplerce ve bizlerce çok dillendirilmeyen bir özelliği oldu şu kadro yapısıyla... şut zenginliği...

    mevcut 2015-2016 kadrosundaki oyuncular, potansiyellerinde olduğu kadar uzaktan şut atmayı deneyecek yapıda oynar ve inisiyatif alırlarsa galatasaray bu sene türk futbol tarihinin uzaktan gol atma rekorunu kırabilecek bir şut gücüne erişmiş durumda.... bu şut gücüne duran toplar, cephe frikikleri de dahil.

    * sneijder açık ara ligin en iyi şutörü... mesafe kavramı yok, muhtemelen ceza yayı ile orta saha dairesi arasında kalan tüm bölgelerden kaleyi görüp skor yapabilecek kapasitede...
    * podolski sneijder kadar isabetli olabilir mi bilmiyorumi, ama sneijder'den çok çok daha sert şut çekebilecek kapasitede, kaleyi cepheden görebilecek müthiş özelliklere sahip...
    * bilal kısa'nın da ligimizin aktif yerli oyuncuları arasında en iyi şutörü olduğunu söylemek yanlış olmaz sanırım. beklemediğiniz anda 30 metreden fileye top asabilme yeteneği var...
    * selçuk inan, son yıllarda özellikle sneijder'in de gelişiyle uzaktan şut atma yüzdesini düşürmüş olsa da kaleyi gördüğünde isabetli şut atma konusunda en yüzdeli isimlerimizden, o, sert vurmaktansa kavisli ve falsolu vurmayı tercih ediyor, ama hala ligin kalburüstü şutörlerinden kesinlikle...
    * felipe melo, süpriz şutlarda kaleyi bulabiliyor, gol ihtimali düşük olacaktır melo'nun şutlarında, ancak dönen, seken toplar tam anlamıyla burak'ın damak tadında...
    * hamit altıntop, direkleri hedeflemediği sürece hala ama hala avrupa'nın sayılı şutörlerinden diye düşünüyorum, referans isteyenler schalke maçını izleyebilirler...
    * sabri sarıoğlu, adını yazarken 3'üncü harfe geldiğimde dalga geçilmeye başlanan isim olabilir, ama bu sabri'nin çok sert şutlar attığı, hatta son yıllarda ayağını biraz da olsa düzelttiği ve kaleyi bulduğunda etkili olabildiği gerçeğini gizlemez, geçen sene kupa maçında sivas'a attığı golü izleyenler, ki bu gol ters ayakla atıldı, ne demek istediğimi anlayacaklardır.

    yukarıda bir tabur oyuncu saydım, yarısından fazlası 11 oyuncumuz, yarısından fazlası yarı potansiyellerinde şut atsalar, bu sene ceza sahası dışından 15 golümüz garanti diyebilirim.

    galatasaraylı kardeşlerime söyleyebileceğim en iç açıcı olay bu olacaktır. evet sıkıntılıyız, tatmin olmamış durumdayız ve tranfer yapılmıyor, şampiyonlar ligine gideceğiz, çifte şampiyonluğumuzun tadını yaşayamadan fenerbahçe'nin transfer taaruzunun hevesimizi kursağımızda bırakışına şahit olduk...

    ama bol bol uzaktan goller, jeneriklik goller izleyeceğimizin müneccimliğini yapmaktan çekinmiyorum. bu entry burada dursun, buraya kadar okuyacak kadar azimli olan kardeşlerimle, gün gelir bu yazının bakınızını verir ve yediğimiz müneccim bokunun üzerine zafer şarabı içeriz belki...
  • 12799
    fenerbahçe'nin transferlerinden sonra kadro olarak sanılanın aksine onlardan çok daha kötü değiliz. 1-2 takviyeyle daha iyi seviyeye de gelebiliriz. ama nedense taraftarda öyle bir karamsarlık hakim ki sanırsın elimizde erciyesspor'un kadrosu var.

    https://twitter.com/...s/617643889126735872

    arada bakın şuna da kendinizi rahatlatın karamsar arkadaşlar. ben de transfer dönemindeki pasiflikten pek hoşnut değilim ama daha transfer dönemi bitmiş değil.
  • 12800
    pivot santrafor şart. bu ligin bugı budur. eğer pivot santraforun varsa ve büyük takımsan her maça 1 - 0 önde başlarsın.

    kalede musleranın olması kaydıyla burak - umut - pivot - poldi dörtlüsüyle bu ligde her türlü şampiyon olur bu takım. önemli olan da budur. her sene şampiyonlar ligine katılmak, oranın müdavimi olmak gerekli ilk aşamada. gittiğin yere kadar da gidersin işte. ikinci tur olur, çeyrek final olur, her neyse.

    o pivot santrafor olmalı ama. karambolde, son dakikalarda şişirilen toplarda, rakip savunmayı yıpratmada gereklidir bu tip bir golcü. fenerbahçe fernandaoyu aldı. kafadan 15 puanı koydu cebe. en az 5 maçı bu adam kazandırır ligde. atar, atmaz attırır, olmadı top indirir pozisyon hazırlar vs.
App Store'dan indirin Google Play'den alın