• 9758
    yabancı sınırı an itibari ile kalksa kadrosunda bulunan yerli futbolcuların %90'ı yollanır. lig için neyse de bu yerli kalitesiyle gruplardan çıkmak bile büyük başarı. selçuk denen adam daha belini doğrultamıyor da pas verecek. burak desen duvar resmen toptan kaçıyor. açıkçası ben takımımın zaferlerini izlemek istiyorum arkadaşım. iskeleti yerli ya da yabancı olmuş hiç farketmez. çok büyük ihtimalle de sene sonu büyük bir değişim gösterecek kadrosu.
  • 9760
    18 mart 2014 chelsea galatasaray maçı için bi kaç futbolcu dışında canınız falan sağ olmasın. galatasaray forması giyen futbolcuların eli belinde dolaşmaya hakkı yok. neden canları sağ oluyormuş sanki mücadele ettiler de şeytanın bacağını kıramadılar. bu kadar ruhsuz futbolculara sert eleştiri yapmamak ne taraftarlığa sığar ne insanlığa.

    (bkz: formayı çıkarın çıplak oynayın)
  • 9762
    günümüz futbolda kanatsiz oynarsan, gelebilecegin yerler ancak buraya kadar olur ! senin orta sahan melo, yekta, selcuk, sneijdersa kanat organizasyonmus, adam eksiltmekmis seneye kadar beklersin. heleki forvet hattinda burak ve drogba kurulu pres yapamayan oyunculardan kurulu ise, o takim savunmasi dedigin, kompakt pasa dayali kanat oyunu dedigin hayal olur ! bikere drogbanin artik yürüyecek hali kalmamis, burak desen topla oynamada fakir, sadece savunma arkasi kosulariyla etkili olabilir, selcuk artik mustafa sarpi aratir hale gelmis. senin takiminda sneijder var ise onu forvet arkasi kaleye yakin oynatacaksin ! senin takiminda sneijder varsa kanata dayali oyun stilin olacak ! koskoca galatasarayda melodan haric ileriye top tasiyabilecek oyuncu olmazmi arkadas ya ? bunun sorumlusuda yanlis transfer politikasi izleyen yönetim ve sezon basindaki teknik ekibimizdir ! bu takim sezona 10 numara ile sneijderle basliyorsa, forvette drogba ile basliyor ise, bu takim 4 - 2 - 3 - 1 oynar arkadas ! elindeki malzeme bu ise ve sen sezona bruma haric kanat oyuncusuz basliyorsan, kafadan kaybetmissin demektir !

    bu arada felipe melo ile fernando muslera - cansiniz siz can !
  • 9763
    sezon sonu hemen gönderilmesi gerekenler: burak - sabri - aydın üçlüsü.
    diğer gönderilmesi gerekenler: drogba - eboue - hakan balta üçlüsü.
    semih asla stoper oynamamalı, devamlı yere düşüyor ve hava topuna çıkamıyor. bence ön liberoda denenmeli.
    2 adet 1.90'lık stoper alınarak muslera'nın önüne koyulmalı. 2 adet kaliteli golcü alınmalı, gelen topu kaleciye nişanlayan burak bıktırdı artık.
    bu transferler yapılmazsa, galatasaray yönetimi hemen gitmelidir. mancini ile devam edilmelidir.
  • 9764
    18 mart 2014 chelsea galatasaray maçına çıkarken akıllarının nereden olduğunu merak ettiğim takım.

    ligde şampiyonluğun hayal olduğu bir haftada sezonun en önemli maçına çıkıyorsun ancak maç içi konsanrasyonun sıfır.

    -orta saha oyuncuları 1 kere bile top istemedi.
    - forvetler bir iki savunma arkasına koşu dışında stoperlerin arkasına saklandı.
    - bekler akıl almaz kademe hataları yaptı, arkalarına 1 değil 3 tane adam kaçırdı.
    - bir kere adam gibi kanat bindirmesi, bir tane üst üste 3-5 pas yapıp kaleye gitmeye çalışılmadı
    - maç içerisinde lehe kullanılan korner sayısı rakamla ''0'' yazıyla '' sıfır ! ''
    - ikili mücadelelerde ayakta kalınamadı.
    - istisnasız her pozisyonda zamanlama hatası yapıldı. toplar takip edilmedi. edilse bile konsantrasyon sıfır olduğundan ya faul ya da kart olarak döndü.
    - şuttan, serbest vuruştan, kesme ortalardan dönen ve sahipsiz topların hiçbirisi için savaşılmadı. bütün hepsini ramires, lampard, willian başta olmak üzere chelsea'liler topladı.
    - stoperler yürüyerek geçildi. anlık driblinglerle düşmemeleri gereken yerde oyundan düştüler.

    maçta ayakta kalan ve oyunun ciddiyetinde olan sadece sneijder , melo ve muslera vardı. maçın 80. dakikasına kadar oyunun içinde kalmaya çalıştılar ancak en sonunda takıma ayak uydurdular. rakibin ise her oyuncusu ekstra konsantrasyon ile oynadı. drogba'nın 89'daki boşa şutu dışında ne göz açtırdılar ne de gözlerini kırptılar.
  • 9765
    18 mart 2014 chelsea galatasaray maçında kaleye 2 şut çekmiştir. ilki melo'nun ilk yarıda yandan auta giden şutu, ikincisiyse aslında bizim çekmediğimiz, maçın sonlarında selçuk'un ortasına vuramayan drogba'nın ıskasını müteakiben cahill, ivanovic ya da azpilicueta'dan birine çarparak kaleye yönelen top olmuştur. beşiktaş bile liverpool'a 8-0 yenildiğinde 86. dakikada ricardinho'nun ortasında bobo'nun çektiği şutla kaleyi bulmuştu.
  • 9767
    evett sevgili sözlük ! uzun bir süreden sonra genel olarak bir toparlayayım. yazdığım yorumlara da hiçbir duygusallığımı katmadan yazayım diye düşünürken 18 mart 2014 chelsea galatasaray maçı bu yazı için beni tetiklemiş oldu. kısa yorumlarımı bugün oynayan 11 için yazıyorum.

    muslera: geldiğinden beri görmekteyiz ki net dünya çapında kaleci. son zamanlardaki artan hatalarını sorarsan takımın neredeyse hepsini saran motivasyon eksikliğine sayıyorum. inşallah uzun seneler bizimle olur.

    eboue: iyi konsantre olup ciddi oynadığında çok iyi sağ bek. yabancı kuralının da kamçısıyla artık çok daha az sayıda maçlarda ilk 11 oynuyor. bu da zaten zayıf olan profesyonelliğini daha da zayıflatıyor ve ciddiyetsizliği zirve yapıyor o da hiç çekilmiyor. sene sonu gidip gitmemesi konusunda emin değilim. sanırım başında onu çekip çevirecek disipline edecek bir teknik ekip olmadığı sürece çok katkı alamayacağız.

    semih: hali hazırdaki takımımın defans kurgusunun en iyi stoperi bana göre. ancak son zamanlardaki basit hatalarına anlam veremiyorum. sürekli değişen defans hattının mutlaka bunda etkisi var. ama bana göre net olan , denenmiş ve görülmüş olan ise bu çocuk sol stoper oynayamıyor. sol stoper oynadığında hatalar artıyor. inşallah hoca da bunu görüyordur.

    chedjou: fransa da yılın defansı seçilmesi efsanesinden dolayı bugüne kadar kati, keskin yorumlar yapmayıp özellikle gözüm üzerindeydi. ve bunca zaman bekledikten sonra kendimce emin olduğum şey ise hali hazırdaki takımımın en kötü stoperi. çok savruk , sık sık pozisyonunu kaybediyor.ciddi hatalar yapıp gol yememize kadar giden sonuçlar doğuruyor.kademe anlayışı zayıf. havadan toplarda etkili. ayağı gelmeden önce söylendiği kadar iyi değil. oyun kurma becerisi yok denecek kadar az.tek hamleli ,semih gibi seri bir şekilde ikinci hamlesi yok. ayrıca hayatımda bu kadar kolay çalım yiyen adam görmedim.bizim ligimiz için yeterli dursun dersen bana göre yanlış olur. bulunmayacak hint kumaşı değil. elimizde yerli daha iyi stoperler varken yabancı olarak kullanacağımız stoper çok daha kaliteli dünya çapında tecrübeli olmalı gerektiğini düşünüyorum.

    hakan balta : stoper performansı kesinlikle sol bek performansından iyi. semih ten sonra tercih edilmesi gereken stoper. avantajı sol ayaklı sol stopere düşünmeden koy.kademe anlayışı iyi ayağı düzgün uzun fizikli dezavantajı ağır. pas oyununa uyum sağlıyor. ayrıca akıllı oynuyor. ciddi sonuçlar doğuran hataları çok az. sol bek performansı için aynı şeyleri söylemeyebilirim ancak yabancı kuralı denen illet varken elinde kesinlikle olması gereken oyuncu.

    alex telles : uzun süreden sonra takımım için oynayan orginal sol bek.hızlı , hücuma katkısı çok, defansif olarak zaafları mutlaka var. fiziği avrupa için yetersiz, tecrübesiz ancak daha çok genç ve çok iş yapacak gibi görüyorum . 18 mart 2014 chelsea galatasaray maçında yediğimiz ilk goldeki hatası tecrübesizliğinden. olmayacak bir şekilde önündeki topu taca vurmak varken kornere sebep oldu ve gol yedik. umarım böyle detaylar hakkında teknik ekip tarafından eğitilir.

    yekta: ligimiz için yeterli. daha ötesi için yetersiz daha ötesine yekta ile gidemezsin .türk olması ligde oynanan maçlarda tercih sebebi. ancak mancini tarafından melo'nun esas pozisyonunda oynatılıyor ve bana göre dolaylı olarak melo'nun ve takımın orta sahasının etkinliğinin azalmasına sebep oluyor.oynatacaksan melo'nun önünde selçuk'la beraber oynatılması bana göre daha iyi ama o pozisyonda da yine kendimce eminim ki bir hamit değil.alternatif olarak düşünülüp elinde olmasında fayda var. sonuçta onun pozisyonunda oynayan kaç tane daha iyi türk oyuncu var...

    felipe melo : söylenecek çok şey yok .nereye koyarsan koy takımın en iyisi ! disiplin zaafları olduğu gerçek. ama sanırım bir çoğumuzun beklemediği istikrarda oynuyor. gerçek yerinde oynarken takıma sınıf atlatıyor. avrupa çapında bir ön libero. tabi gerçek yerinde oynatılınca.ancak görüyoruz ki uzun süredir mancini tarafından yekta nın önünde selçuk la beraber ikili oynuyor. bence esas hatalardan biri. yerinde oynat hocam adamı.

    selçuk inan : son 1 seneye kadar türkiye nin en iyi orta saha oyuncusu. ne var ki son 1 senedir de bu sıralama çok çok aşağılarda. tamam anladım mancini ile beraber görevi farklı ,pozisyonu da farklı. sonuçta orta sahanın merkezinde esas performans veren bi adam. sağa sola devirdiğinden beri sneijder gibi çok düştü. ancak kadro yapısı itibariyle böyle bir pozisyonda oynamak zorunda. yine de bu kadar düşüşü sırf bunlara bağlayamıyorum. tahminimce mental sorunlar da yaşıyor. özgüven sorunu oluşmuş. ortada dolaşan gece hayatı bozdu dedikodularının gerçeklik payı ne kadar bilmiyorum ama sanki bu kadar ciddi düşüşün etkenlerinden bir tanesi o da olabilir. ama ne kadar duygusal davranmayayım desem de yine selçuk için bu hakkımı kullanıyorum.

    wesley sneijder. tartışmasız büyük oyuncu. adamı sola yatırdığından beri ciddi anlamda düşüş var. takımın genelinin ve orta sahanın kötü olmasının da düşüşünde katkısı var. selçuk'un pozisyon ve görevlerinin değişmesinde de kendisinin takımımızda olması etkili. ama sneijder gibi adamı bulacaksın da selçuk düzelsin takımı bozdu diye göndereceksin ,bana göre yok öyle bi şey. hep takımda oynasın isterim ama doğru yerinde doğru sistemde ve doğru bir kurguyla..

    burak yılmaz: son bilmem kaç senenin türkiye de en çok gol atan oyuncusu. ancak yine hiç bir şekilde anlam veremediğim bir başka oyuncu. trabzonspor' da beri takip ettiğim burak 'la yakından uzaktan ilgisi yok.yine onun da özgüveni yerlerde ,son vuruşlarda sanki çaylak oyuncu gibi halbuki izlediğim maçlarda çok kez bu adamın gol vuruşları çok iyi dediğimi bilirim.sanki adam gol vuruşu yapmayı unutmuş. yine mancininin oyun sistemi içinde sağa sola yatırmasının bu kadar kötü olmasında etkisi büyük. ama yine de mantığıma bir türlü bu kadar kötü olmasını anlatamıyorum.

    didier drogba: çok eminim ki en objektif , duygularıma yenilmeden yorum yapacağım, zamanın en büyük usta forvetlerinden . sözlüğün çokça tartıştığı ve çoğunun duygularıyla yorum yaptığı oyuncu. çok uzun süredir çok vurdumduymaz ve kötü.ilerlemiş yaşının bunda katkısı çok büyük. birçok yazardaki '' olsun önemli değil drogba reis bize chelsea maçını alacak, o maça hazırlanıyor'' umutlarının ve beklentilerinin de bu gece itibariyle son bulduğunu düşünüyorum. net olarak görülmüştür ki king drogba için yolun sonu...ingiltere'ye eski arkadaşlarını görmeye , nostalji yaşamaya ,onore edilmeye ve gururlanmaya gitmiş. sene sonu büyük ihtimalle ayrılacak.profesyonelliğinden tecrübesinden yararlanalım derler mi bilmem ama yabancı sınırı kuralı başımızdayken mantıklı değil.ama ne olursa olsun drogba galatasaray için oynamıştır. ve hatta bana göre geldiği sene şampiyonluğumuzda da çok büyük katkısı var.sonuçta bunlar da önemli kriterler.

    roberto mancini: bu sene gelmesi sebebiyle yine uzun süredir keskin yorumlar yapmaktan kaçındığım karizmatik ve kariyerli hocamız.teknik ve taktik bilgisine de inancım tam. ancak türk takımlarında yabancı hoca olmuyor tezi mancini için de geçerli olacak diye endişelerim arttı. bi kere dünya görüşleri farklı. bizim için fazla profesyoneller. koskoca chelsea maçında futbolcularının iyi hazırlanıp iyi motive olacaklarına inanıyor. niye ?? çünkü bunlar dünya da sayılı topçular. milyon dolarlar kazanıyorlar chelsea maçına da ben hazırlayacak değilim ya sokaktan geçen adamı koysan bu maça ağzında salyalarla çıkar diye düşünüyor. ama yok işte hocam bizde öyle olmuyor işler. eline sopayı alacaksın ,futbolcunu özel tüzel tüm hayatına karışacaksın ,doğru yaşamasına yön vereceksin , her maç soyunma odasında gazlayacaksın , ilk yarı kötü oyun varsa soyunma odasında hepsine bi güzel kayacaksın ki bizim topçular oynasın. sakın yanlış anlaşılmasın fatih hoca ya laf soktuğum falan yok. bunlar gerçekler. fatih hoca da bunları iyi biliyordu ve de doğru da uyguluyordu. işte sen bunları uygulamadığın zaman bu profesyonel sandığın oyuncuların, bu kadar önemli bir şampiyonlar ligi maçını bile tek atak yapmadan , umurlarında bile olmadan , umutsuz tepkisiz ,gezmeye gelmiş gibi bitirebiliyorlar. işte bana göre senin esas eksiğin bu. son 3-4 haftadır bakıyorum adamlar ruhsuz ,vurdumduymaz ,tamamen motivasyonsuz top oynuyor.şampiyon olacaklarmış. chelsea'yi eleyeceklermiş.umurlarında değil.reaksiyon vermeden maç bitiriyorlar. bu konularla ilgili olarak ta hiç kusura bakma hocam ama seni sorumlu tutuyorum. biz deplasmanda manchester' a da yenildik ama bu kadar tepkisiz duygusuz top oynamadık.real den fark yediğimiz maçta bile böyle reaksiyonsuz olmadık. işte bunun sorumlusu da bana göre sen ve teknik ekibinsin. taktik açıdan , oyuncu seçimleri ve mevkileri ile ilgili de yanlış bulduğum kararların var ama onlara hiç girmiyorum artık.

    sonuç olarak sevgili sözlük uzun süredir lafı bu kadar uzatmamıştım da bugün artık dayanamadım. neden ? çünkü bugün endişelerim ciddi derecede arttı. inşallah 2 sene öncesine geri dönüşler olmaz ümidim bu yönde !!
  • 9768
    18 mart 2014 chelsea galatasaray maçında rakibine teknik, taktik, fizik, mental, hırs, istek kısaca her açıdan boyun eğmiş takımımızdır. bu tarz ekipler karşısında yani bizim takımımıza göre daha üst düzey futbolculara sahip ki rakipte torres ve schürrle gibi oyuncular yedekten oyuna dahil olmakta, en büyük farkımız ve chelsea ile aramızdaki kalite farkını düşürecek etmen olan rakipten daha fazla isteme ve hırslı oynama reaksiyonunu da göstermeyerek sonuca razı olan takımımızdır.
  • 9770
    kimse bu takıma canınız sağolsun, falandı fistandı demesein yazık eder.

    ben bu kadar kendini bilmez, bu kadar saygısız, bu kadar ruhsuz ve bu kadara konsantrasyondan uzak bir takım görmedim!

    ulan! sen bu maç için hazırlandın aylarca, bu maçla yattın kalktın, bu maçı düşündün...

    dk 3 olmadan gol yenir mi yaa!

    gerçi şecu gibi defansın olursa yenir amk!

    lanet olsun size de oynayacağınız futbolada!

    gerçi suç yine bizde amk!

    dış saha maçlarında saçma sapan anadolu takımlarını yenemeyen bir takımdan,

    deplasmanda chelseayi yenmesini beklersen olacağı bu!

    gidin şimd oynayın sizin ruhunuza yakışan ligde,

    gerçi orada da oynayamıyorsunuz ya neyse...
  • 9771
    içerisinde bulunduğumuz sezon için söylüyorum; başından sona, tümüyle, emeği geçen herkes ile birlikte hayal kırıklığıdır. yabancı sınırlamasının arkasına saklanamaz hiçbir şey. şampiyonlar ligi zor bu kadro ile birşey diyemem ama ligimiz için konuşuyorum, elimizdeki kadro ile ligi açık ara önde bitirmeliydik, bayern münih ile eşit şartlardayız, lig ve kadro yapısı olarak.

    2 sene şampiyon olmuşsun, dünya yıldızların var, herhangi bir ekonomik sıkıntın yok, yabancı sınırlaması gibi saçma bir kural barındıran ülkede mevkisinin en iyi yerlileri ile oynuyorsun, yabancı haklarını drogba, sneijder, melo, eboue, muslera gibi isimlerle dolduruyorsun, kupa ile başlamışsın, rakibin hala uefa bilmem ne ile uğraşıyor, yabancı kısıtlaması her takımda uygulanıyor, elindeki türk futbolcular da yabancı futbolcular da ligin en iyileri, beklentin tabiki de şampiyonluk, normal olan da o, normal bir ülkede olması gereken de o ama malesef rüzgar arkadan böyle eserken, hatta arkadan bildiğin hortum gelirken, işleri tepetaklak edebilecek, herşeyi mahvedecek, tek ülke ve tek takımız diyebilirim.

    kimse kusura bakmasın ama emmanuel emenike, sow, webo, caner gibi topçuları olan bir takım, drogba, sneijder, melo, burak gibi bir takıma maç eksiği ile 5 puan fark atamaz. başından sonra hayal kırıklığı.

    şampiyonlar ligi için birşey demiyorum, hatta o gruptan çıkabildiğimiz için yeteri kadar tatmin olduğumu da söyleyebilirim. ha normal olan bir sorun sıkıntı yok iken başarıları daha da arttırmaktır ama diyorum ya herşeyin ağzına s*çabilme gibi bir huyumuz vardır.
  • 9774
    geçtiğimiz sene yani 2012-2013 senesinde, türkiye ligi'nde oynadığı ve bala göte galip geldiği deplasman maçlarının analizini sırf 'galip' olduğu için yapmayan, dolayısıyla aslında geçen seneden beri bozuk olan kadro ve kurguyu düzeltmeyen fatih terim ile yönetimin beraberce sıçıp bıraktığı takımdır. takımın geçtiğimiz sene şampiyonluğa giderken oynadığı karabük ve gaziantep deplasmanlarını şöyle bi hatırlayın. oynanan oyunlar bugünkünden de kötüydü. sneijder'ın şahsi becerisi veya binya gibi rakip stoperlerin fahiş hatalarıyla galip gelmiştik. galip gelindiği için analiz yapma gereği de duymadık. ama dün yediğin hurmalar gün gelir popunu tırmalar hesabı hepsinin acısı bugün tek tek çıkıyor. takım sene boyunca cl de dahil deplasmanda sadece 2 maçta galip geldi. düşünebiliyor musunuz? koskoca galatasaray, neredeyse lig bitecek ve 2 deplasman galibiyeti var! ve ikisi de aynı statta, köfte takımlara yani galip gelmeyeni dövdükleri takımlara karşı (beşiktaş maçı'nı saymadım zira olimpiyat stadı deplasman değil bence tarafsız sahadır, inönü'nün yanından geçemez). o yüzden burada fatih terim'e dilenip mancini'ye sallayanlar hiç artistlik yapmasın. bu takımdaki en az günah roberto mancini'dedir. geçmiş takımları inter ve manchester city'nin deplasman istatistiklerini açıp bakarsanız, adamın aslında deplasmanda da ne kadar başarılı olduğu rahatlıkla görülebilir. inter'le 17 maç üst üste kazanarak kulüp rekoru kırmış, ayrıca 3 sene üst üste şampiyon olmuş, daha sonra dünyanın tartışmasız en zor ligi olan premier lig'de yine şampiyonluk yaşamış bir teknik direktörün deplasman performansı ortalamanın üzerindedir. istediği oyuncular alınır ve gerekli destek verilirse türkiye ligi'ni rahatlıkla domine edecektir.
  • 9775
    canın sağolsun demekten daha farklı bir şey yapmamız gereken takımımız. bu olaylar, bu sezon öyle geçiştirilecek bir durumda değil, taraftar olarak belli bir duruş göstermemiz şart. bu duruşu hep 'istifa' olarak anlayan bir cins grup da var biliyorum ama kastım o değil. arena'daki ilk maçta düzgün bir protesto yapılmalıdır, tribünlere oyuncu çağırmak falan bana şu an aşırı gereksiz geliyor, görmeye de katlanamam. yaşananlar geri gelmiyor, terim dönemi geçti bitti malesef, orda kalmadan önümüze bakıyoruz ama önümüz net değil. başladığımız yere, 3 yıl öncesine yakınız şu an. mesele chelsea'ye elenmek de değil, dünyanın en normal olayı bu, mesele sadece ''yenilirken bile gurur duyulacak takım'' hüviyetinden uzaklaşmak. ben en son ne zaman bunu hissettim hatırlamıyorum terim'den sonra. fenerbahçe derbisi, ha başlıyacaz, ha bi yerde baskı kuracaz derken pozisyonsuz 2-0 bitti, anadolu deplasmanların tamamı bu şekilde, 5-10 dakika baskı dahi kuramadan gidiyor, kopenhag deplasmanı dünkü chelsea'den farklı mıydı, değildi. maçın başında yenen gol, ama takımın karakter göstermesi sıfır. benim derdim bunla, çünkü bu galatasaray benim galatasarayımın özelliklerini taşımıyor. son 2 sezondur ne yaptılarsa yaptılar, ama bunu şımarmadan, düşmeden devam ettirebilmek de bir meziyet ve karakter, burada sınıfta kalan bir oyuncu grubumuz var, bunun adı vefasızlık değil, hakediyorlar protestoyu. benim bu adamların bu saatten sonra lige asılıp baş kaldıracağına ciddi anlamda zerre inancım yok. ülkeyi domine etmek üzereyken, inanılmaz bir duruma soktuk kendimizi, sonumuz iyi olur umarım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın