• 6276
    sezon başında ön tarafı olduğu gibi yenilenen takım. amrabat, burak, umut, hamit... arkada da dany yeni. sol bek arayışları var. ben ciddi anlamda uyumsuzluk görüyorum takımda. oyuncular birbirini yeterince tanımıyor. amrabat ve hamit'in fizik güçlerini yukarı çıkarması gerek. amrabat'ı büyük takım oyuncusu olmaya adapte etmek gerek. en azından bir sezona ihtiyacı var. melo'nun ikinci yarıya kadar kendine geleceğine ihtimal vermiyorum. devre arası kampında sıçrama yaptı, yaptı. yoksa sefilleri oyanamaya devam eder. hamit de aynı şekilde.

    takımın kadro mühendisliği esasında iyi, ama ciddi sorunlar var. kilit noktadaki bazı oyuncular uyumsuz veya güçsüz. belki ikinci yarıda aşılmış olur bu sorunlar. ama kolay değil. bu takımın kampa ihtiyacı var. kapağı uefa'ya atabilirsek belki önümüzdeki yıl için avrupa puanımız daha iyi olur. şu aşamada benim tek önemsediğim nokta bu.

    bir de şans konusu var ki "şans onu hak edene iltimas geçer." der pasteur. biz hak etmemişiz demek ki. altı maç kaybını şanssızlıkla açıklayamazsın.
  • 6277
    şampiyon takımın iskeletini bozmadıkça ağzımıza sıçan takım. 2006'da iskeleti bozmadık ağzımıza etti. 2008'de bozmadık, tam aksine baros, kewell, meira, de santis ile güçlendirdik ağzımıza etti. 2012 kadrosunu bozmadık. sözde gol kralı ile, en iyi yerli oyuncu ile, ligin en iyi kanat oyuncusu ile güçlendirdik ağzımıza etmeye devam ediyor. tüm futbol kurallarına aykırı bir durum var bu takımda. istikrar başarı getirir derler olmuyor. hücum yapmayan takıma yeniliyoruz/berabere kalıyoruz.
  • 6278
    halk arasında bir tabir vardır ''çok sex yapmakla çok çocuk olmaz'' diye. takımın durumu birazda bu tanıma uyuyor.çok atak yaparak çok gol atmaya çalışıyoruz ama olmuyor. rastgele paldır küldür atak yapmak yerine daha organize şekilde atak yapılabilse ki bu iq ve teknik seviyesi yüksek futbolcularla oluyor, işte o zaman daha güzel sonuçlar almamız mümkün. biz böyle deli dana gibi atak yaparak gol atamadıkça futbolcularında konsantrasyonu bozuluyor. hele birde üzerine bir gol yersek dağılıp gidiyoruz. herkes defansta problem var diyor ama bana kalırsa asıl sorun atak organizasyonlarındaki bozukluk. bu takıma oyun zekası yüksek bir oyun kurucu ve adam gibi bir forvet şart oğlu şart. yoksa işin durumu hiç iç açıcı değil..
  • 6282
    kendi kalemize attığımız gol, kaçırdığımız penaltı ve yağan yağmurla gölete dönen zeminden sonra bir sezonda üretilebilecek bütün bahaneleri tek maçta tüketen takımdır. şans, kader, baht acilen yerini akıl, mantık ve doğru organizsyona bırakmazsa bundan sonra bahane üreten ilk kişi, adı her ne olursa olsun tarfatarın önüne kendisini atmış olur.

    (bkz: 23 ekim 2012 galatasaray cfr cluj maçı)
  • 6283
    23 ekim 2012 galatasaray cfr cluj maçında 23 şut atıp 1ini gol yapabilen takımım. bu istatistik uzun zamandır aynı şekilde sürüp gidiyor ve bunu arkadaşlarımız şanssızlıkla açıklıyor. 20 küsür şut atıp da gol atamıyorsan maalesef bu beceri eksikliği yüzünden şanssızlık yüzünden değil. koy fenerbahçeyi, 23 şut attığı maçta kaç gol atıyor görelim. bunun sebebi fener balı ya da galatasaray şanssızlığı değil. tamamen yetenek meselesi.
  • 6285
    24 ekim 2012 tarihinde oynanan sampiyonlar ligi maclarinin sonuclarini gordukten sonra avrupa performansina daha da kızdığım- ya da üzüldüğüm diyelim- takımım.

    arsenal 0 - 2 schalke

    malaga 1 - 0 milan

    ajax 3 - 1 man. city

    b. dortmund 2 - 1 r. madrid

    hatta bunlara 1 gün önce oynanan ve shaktar'ın 2-1 kazandığı chelsea maçını da ekleyelim.

    zira ben bu tabloda bizi madrid, man.city, milan, chelsea ve arsenal ile değil, mağlup oldukları rakipleriyle bir tutuyorum, el oğlu dünya devlerini devirirken, malesef biz sınıfta kaldık.
  • 6287
    sezon basindaki "rüya takim" benzetmesi yüzünden hala toparlanamayan takim. taraftar bile alinan 2-3 kötü sonuçtan sonra cileden cikiyorsa futbolculardaki kafa karisikligi ve motivasyon eksikligini tahmin etmeye calismanizi tavsiye ederim. neyseki kendimizi dev aynasinda gormekten vazgectik bu kotu sonuclar ardindan ve maglubiyet serisi yerini beraberlik serisine bagladi. onumuzdeki kolay lig fiksturu ile bu takim galibiyet serisine baslayacaktir.
  • 6288
    sonuçları falan geçiyorum iyi top oynamayan takım. zannediyorum ben dahil pek çoğumuzu geren, üzen de bu.

    şanssızlık değil kötü sonuçların tek nedeni. 1-2 oyuncunun bireysel formsuzluğu da değil. bu sezon henüz iyi bir takım oluşturamadık. transfer ettiğimiz oyuncular ile oynamaya çalıştığımız sistem farklı tellerden çalıyor. kendisine oynayabileceği alanları yaratamayacaksak amrabat'ı neden aldık. topun sağ kanattan sol kanada geçmesi yarım dakikayı buluyor. bu yavaşlıkta selçuk inan tek başına ne yapabilir? hamit gibi melo gibi sezon boyunca hazır bir görüntü çizmeyen oyuncular takımı da kendilerine çekmiş gibi.

    hoca rüya takım değiliz diyor, çok haklı. zahmet etmesine gerek yok zaten oyuna sonradan giren adamlara bakarak rahatça görebiliyoruz bu gerçeği.

    sezon başından beri stoper rotasyonu yapıyoruz. forvet rotasyonunu anladım da stoperler neden değişmeli oynuyor onu anlamadım. şu an 3 stoperimiz formsuz 4. sü* de eminim kimseye güven vermiyordur.

    kurtarıcılarımız aydın yılmaz ve emre çolak. bekliyoruz ki maç alsınlar bize. kanattaki hamit'e orta sahada yokları oynayan melo'ya tahammül etmeye devam ediyoruz. çünkü birinci yedekleri engin baytar cezalı. diğerlerini güvenmediğimiz için zaten denemiyoruz bile.

    takımda kornerleri ve sağ kanattan kazanılan duran topları emre kullanıyor. diğerlerini ya paslaşarak kullanıyoruz ya da ön direğe gelişi güzel kesiyoruz. ne çalışılmış bir pozisyon ne bir organizasyon var. takımda 1. penaltıcı diye bir şey bile yok. son penaltımızı kullanıp gole çeviren oyuncu en önemli maçımızda penaltı kullanmıyor o görevi başkası devralıyor. herkes braga'yı, cluj'ü, eskişehir'i kendi yarı sahasına hapsettiğimizden bahsediyor da girdiğimiz gol pozisyonlarını sayan yok.

    yerden seri paslarla ceza sahasına girdiğimiz bir pozisyon hatırlayan var mı*? her maç 500 tane orta yapıyoruz bir kanat sağ çizgide öbürü sol çizgide. aralarında sahanın eni kadar mesafe var. birine top geldiğinde 3 kişi sarıyor etrafını o da ya geri dönüyor ya da içeri şişiriyor. sahanın bir tarafında ağırlık merkezi oluşturalım oradan delmeye çalışalım yok, açıldıkça açılıyoruz. hızlı oynasak tamam derim savunmanın dengesini bozduk ama dediğim gibi pas hızımız çok düşük. savunmanın dengesini bozmayı bırak yoramıyoruz ki bireysel hatalara zorlayalım. onları yoracağımıza kendimiz yoruluyoruz. neymiş topa %60 sahip olmuşuz. hiçbir geçerliliği olmayan yalandan istatistikler.

    ben neyi yaptığımızdan çok neyi denediğimize bakıyorum. maalesef çeşitlilik göremiyorum. dışardan bir gözle bakmaya çalışınca önlem alması kolay bir takımız. hagi, romanya'da bir tv kanalına bağlanıp zaaflarımızdan bahsetmiş. kapanan savunmaları açmakta zorlanıyorlar demiş güzel söylemiş. bu oyun planıyla bu tekdüze hücum anlayışıyla devam edersek kapanan takımları çok zor açarız.

    umarım düzelir, toparlanırız. geçen sene "kazanamasa bile kaybetmez" bir takım görüntümüz vardı. bir noktadan sonra rakiplere de geçti bu hissiyat. iyi oynamadığımız maçlarda bile puan aldık hatta kazandık. şu sıralar çok uzağız bu görüntümüzden. olayımız sadece şanssızlık değil taraftardaki gerginliğin nedeni de sadece kötü sonuçlar değil. iyi oynamıyoruz ve kazanamıyoruz. birini yapabilsek umutlanacağız ama ikisi de yok şu anda.
  • 6289
    geçen sene zaten kısıtlı bir kadro vardı ve maksimum verim almıştık transferlerden. ancak bu seneye geldiğimizde transferlerden aldığımız verimler kişi başına oranda futbolcuların hiçbirisi % 40 oranını aşmış değil. bunu kimse farkedemezdi ki bu zaten farkedilecek birşey değil.

    hepimizin istediği transferler oldu kim ne derse desin, buraya hepimizin şampiyonluktan sonraki yazdığı ilk 11'i yazın şu anki takımımızdan farksız. bireysel formsuzluk geçecek, onun dışında takımın birbirine alışması gerek bununla birlikte.. burak amrabat'ı, hamit eboue'yi anlayacak. işler zamanla düzelecek, bu zaman diliminde basında üzerimize gelecek, yeri gelip bizde gaza gelip takıma saydıracağız belki. ama mayısta bu adamlar herkesi utandıracak kimse merak etmesin.

    güzel günler göreceğiz güneşli günler.
  • 6295
    1-türkiye nin en iyi oyuncusu selçuk inan a sahip olan,
    2-kaptanının selçuk inan olması gereken,
    3-duran toplarının selçuk inan tarafından kullanılması gereken,
    4-taraftarlarının burak yılmaz a sabır gösterip destek vermesi gereken,
    5-ezeli rakibi caner erkinle hücümda debelenirken, amrabat gibi üst düzey bir hücümcuya sahip olan,
    6-ülkedeki en iyi stadına sahip
    7. ve en önemli madde başında fatih terim gibi dünyanın sayılı antrönerlerinden biri olan futbol takımıdır. ancaaak taraftarın büyük çoğunluğu nasıl bir takıma sahip oldunun bilincindemidir, tabiki hayır. umarım bir an önce kavrarlar.
  • 6296
    27 ekim 2012 galatasaray kayserispor maçında görüldüğü üzere, hücumda hedefimiz oyunu rakip ceza sahasının içine girmeden kurmak olmalı.

    rakip ceza sahasının içine yığılınca, umut, burak, selçuk, amrabat ve hamit'ten alabileceğimiz katkı neredeyse minimum oluyor. bu adamların öne çıkan özelliği kalabalık içinde ince işler yapmak değil.

    umut'un attığı gol (bkz: #1082019) ile burak'ın attığı gol güzel bir özet aslında.

    aksi halde bir milyon orta karşılığında olursa bir gol...
  • 6297
    şu günlerde yavaş yavaş kendini bulmaya başlayan takım. 27 ekim 2012 galatasaray kayserispor maçında gördük ki hamit kendine geliyor, yekta rotasyona girmeye başlayacak. cris de takımına alışmaya başlamış. önümüzde çok kolay bir fikstür var. seriye bağladığımız zaman ikinciyle aramızdaki puan farkını da açacağız, eminim. braga ve cluj'u deplasmanda yenme şansımız da hiç az değil. bu iki dandik takımdan birini içeride yenebilseydik her şey daha güzel olurdu.

    gelecek lig fikstürümüz: ibb, mersin, karabük, elazığ... bu dört maçı kazanmamız gerek, çünkü bundan sonrası zor: antep, sivas, fener, trabzon.
    fener'in fikstürü: antalya, akhisar, ordu, eskişehir, gençlerbirliği, kayseri, ibb, galatasaray, karabük.
  • 6300
    9 günde 3 önemli deplasman maçı oynayacak olan takımımız.

    (bkz: 2 kasım 2012 istanbul bşb galatasaray maçı)
    (bkz: 7 kasım 2012 cfr cluj galatasaray maçı)
    (bkz: 11 kasım 2012 mersin idman yurdu galatasaray maçı)

    bu maçlarda iyi futboldan önce galibiyet almamız gerekiyor. takım üst üste kazanamamanın verdiği moral çöküntüden kayseri maçıyla biraz olsun çıkmayı başardı. şimdi avrupa'daki yolunu şekillendirecek cluj maçı var. onun öncesi de sonrası da önemli. takımın her şeyden evvel morale ihtiyacı var. daha sonra da sistem oluşturmaya. bu 3 maç için performansı belirleyici olacak 3 oyuncu var bana göre: selçuk inan, yekta kurtuluş ve albert riera.

    umarım galibiyet serisi oluştururuz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın