• 6288
    sonuçları falan geçiyorum iyi top oynamayan takım. zannediyorum ben dahil pek çoğumuzu geren, üzen de bu.

    şanssızlık değil kötü sonuçların tek nedeni. 1-2 oyuncunun bireysel formsuzluğu da değil. bu sezon henüz iyi bir takım oluşturamadık. transfer ettiğimiz oyuncular ile oynamaya çalıştığımız sistem farklı tellerden çalıyor. kendisine oynayabileceği alanları yaratamayacaksak amrabat'ı neden aldık. topun sağ kanattan sol kanada geçmesi yarım dakikayı buluyor. bu yavaşlıkta selçuk inan tek başına ne yapabilir? hamit gibi melo gibi sezon boyunca hazır bir görüntü çizmeyen oyuncular takımı da kendilerine çekmiş gibi.

    hoca rüya takım değiliz diyor, çok haklı. zahmet etmesine gerek yok zaten oyuna sonradan giren adamlara bakarak rahatça görebiliyoruz bu gerçeği.

    sezon başından beri stoper rotasyonu yapıyoruz. forvet rotasyonunu anladım da stoperler neden değişmeli oynuyor onu anlamadım. şu an 3 stoperimiz formsuz 4. sü* de eminim kimseye güven vermiyordur.

    kurtarıcılarımız aydın yılmaz ve emre çolak. bekliyoruz ki maç alsınlar bize. kanattaki hamit'e orta sahada yokları oynayan melo'ya tahammül etmeye devam ediyoruz. çünkü birinci yedekleri engin baytar cezalı. diğerlerini güvenmediğimiz için zaten denemiyoruz bile.

    takımda kornerleri ve sağ kanattan kazanılan duran topları emre kullanıyor. diğerlerini ya paslaşarak kullanıyoruz ya da ön direğe gelişi güzel kesiyoruz. ne çalışılmış bir pozisyon ne bir organizasyon var. takımda 1. penaltıcı diye bir şey bile yok. son penaltımızı kullanıp gole çeviren oyuncu en önemli maçımızda penaltı kullanmıyor o görevi başkası devralıyor. herkes braga'yı, cluj'ü, eskişehir'i kendi yarı sahasına hapsettiğimizden bahsediyor da girdiğimiz gol pozisyonlarını sayan yok.

    yerden seri paslarla ceza sahasına girdiğimiz bir pozisyon hatırlayan var mı*? her maç 500 tane orta yapıyoruz bir kanat sağ çizgide öbürü sol çizgide. aralarında sahanın eni kadar mesafe var. birine top geldiğinde 3 kişi sarıyor etrafını o da ya geri dönüyor ya da içeri şişiriyor. sahanın bir tarafında ağırlık merkezi oluşturalım oradan delmeye çalışalım yok, açıldıkça açılıyoruz. hızlı oynasak tamam derim savunmanın dengesini bozduk ama dediğim gibi pas hızımız çok düşük. savunmanın dengesini bozmayı bırak yoramıyoruz ki bireysel hatalara zorlayalım. onları yoracağımıza kendimiz yoruluyoruz. neymiş topa %60 sahip olmuşuz. hiçbir geçerliliği olmayan yalandan istatistikler.

    ben neyi yaptığımızdan çok neyi denediğimize bakıyorum. maalesef çeşitlilik göremiyorum. dışardan bir gözle bakmaya çalışınca önlem alması kolay bir takımız. hagi, romanya'da bir tv kanalına bağlanıp zaaflarımızdan bahsetmiş. kapanan savunmaları açmakta zorlanıyorlar demiş güzel söylemiş. bu oyun planıyla bu tekdüze hücum anlayışıyla devam edersek kapanan takımları çok zor açarız.

    umarım düzelir, toparlanırız. geçen sene "kazanamasa bile kaybetmez" bir takım görüntümüz vardı. bir noktadan sonra rakiplere de geçti bu hissiyat. iyi oynamadığımız maçlarda bile puan aldık hatta kazandık. şu sıralar çok uzağız bu görüntümüzden. olayımız sadece şanssızlık değil taraftardaki gerginliğin nedeni de sadece kötü sonuçlar değil. iyi oynamıyoruz ve kazanamıyoruz. birini yapabilsek umutlanacağız ama ikisi de yok şu anda.
App Store'dan indirin Google Play'den alın