• 4201
    14 dakikalık oynadığı 4-4-2 sistemiyle iyi işaretler veren takım. haftasonu eskişehir maçında 90 dakika göreceğiz 4-4-2'i.

    o 14 dakika boyunca riera'nın pasında elmander savunma arkasına sızmış, başka bir pozisyonda da selçuk'un pasında sercan savunmanın arkasına sızıp kaleciyle karşı karşıya kalmıştır.

    14. dakikadan beri 10 kişi oynayan takım için çok kötü, berbat vs. tarzı yorumlar yapmak yakışmıyor.

    dediğim gibi haftasonu 4-4-2 dizilişi ve baros-elmander forvet ikilisiyle gerçek yüzünü dosta düşmana gösterecektir. rahat olun.
  • 4202
    ömür törpüsü.açık,net.geçen yıl ve bu yıl oynadığı yavaş ve sıkıcı futbol insanı futboldan soğutuyor.evvelsi yıl keita vardı,daha öncelerde lincoln vardı,şampiyon olamasak bile en azından bireysel yetenekleriyle ve yaptığı klas hareketlerle maça heyecan getiriyorlardı,sıkıcı futbol yoktu ortada.şimdiki 11'e bakıyorum yaratıcı oyuncu desen melo'ya selçuk'a bakıyoruz,beklerden sıfır verim,kanatlardan sıfır verim,atak yapamadan maç bitiriyoruz.
  • 4203
    b planı olmayan, pres yapmayan ya da yapamayan, içinde bir adet gökhan zan barındıran, kendisinden topu topu 1 kişi fazla oynayan kardemir karabükspor'a karşı orta sahayı geçemeyen ve hatta beraberliği kabul etmiş bir görüntü veren takımdır an itibariyle. bunlardan başka bir de duran top belası barındırır ki, trabzonspor'da duran toplarda harikalar yaratan selçuk inan, bu sene sabri'den daha etkili korner kullanamamaktadır. benim anlamadığım nokta ise, illa her maç liverpool'la mı oynamamız gerektiğidir?
  • 4204
    biz hala bireysel performanslara takılırken,baltaydı,zandı,musleraydı derken takım olarak taktiksel olarak ne kadar eksik olduğumuzu gözlerden kaçırıyoruz sanki.takım pas açısı yaratamıyor,topu ayağına alan oyucunun en fazla 2 seçeneği oluyor oysa iyi takımlarda çok daha fazla opsiyon olmalı,rakip hücumdayken bireysel baskılar gerçekleşiyor sadece,takım halinde yerleşebilmekten söz etmek mümkün değil,sabredersek birşeyler mutlaka düzelir ama çok da umutlu olmamak lazım.bizim uzun vadeli ve sabırlı planlar yapmamız lazım,ya yabancı sınırı kalkarak çok kaliteli yabancılarla bu işi çözeriz ya da yerli kaliteli,potansiyeli olan oyuncuları üçe beşe bakmadan almalıyız.yoksa bu yerlilerle işimiz zor.
  • 4205
    stoperleri tomas ujfalusi-ceyhun gülselam ikilisi olması gereken takımım.

    ceyhun geriden oyun kurabilen biri. top tekniği var, bayern münih alt yapısında yetişmiş, yaşı genç, stoper mevkisine tamamen alıştırılabilir.

    yıl 2011 olmuş, galatasaray defansında servet-gökhan tırları oynuyor. şaşılcak bir durum. sol bek kaplumbağa hakan balta da cabası. bir kişi de bunları görmüyor mu arkadaş?
  • 4206
    koca bir sene selçuk inanın ayağına bakacak takımdır.4-4-2 diziliminde forvet hattında hiçbir zaman baroş olmayacaktır.baroş hep ileride tek forvet olarak stoperlerin arasında sıkışıp kalacak.60.dklarda oyundan alınıp takım 4-4-2 ye dönecek ve baroş tüh kaka olurken elmander-sercan ikilisi arif-hakan olacak.ve terimin kafasındaki kendisinin almadığı yabancılardan kalan tek kurşun baroş sezon ortasında gönderilecek.bilmiyorum aşırı paranoyak olarak gösterilebilirim ama şuana kadar olan olaylar bu olayın habercisi konumundadır.
  • 4208
    kötü oynamasını anlayabilirim, çok kötü oynamasını anlayabilirim. gol kaçırmasını, şanssız olmasını falan da anlayabilirim. ama 80. dakikada bile 1-0 geride olmasına rağmen bütün adamlarıyla kendi ceza sahasında olmasını anlayamam. 10 kişi değil, 8 kişi olsa bile. yenilmeyi anlayabilirim ama yenilmeyi kabullenmeyi anlayamam.

    beni kötü oynaması değil umutsuzluğa sevk eden, yenilgiyi kabullenmesi...
  • 4212
    bu maçta çok fazla eleştirilmemesi gereken takımdır. kırmızıdan önce 2 net pozisyona girmiş takım, onlardan birinde isabet bulsa belki çok farklı bir maç oynanacaktı. zaten neredeyse tüm maç 10 kişi oynamış ayrıca ufuk ceylan'nın yaptığı tuhaf hatayla gol yemiştir. o sıcak deplasmanda mantıklı bir şekilde ayağa top yapmaya çalışan kardemir karabükspor takımına karşı zorlanmak çok da beklenmeyecek bir şey değildi. daha haftasonu real madrid benzer bir senaryoda 3 puanı levante karşısında bıraktı ama yine de bireysel hatalar da göze çarpmadı değil. bizim adımıza maçın en kötüsü neredeyse kaleye atılan tek mantıklı topu yiyen ufuk ceylan'dı. onun tahtına aday sabri sarıoğlu ve hakan balta da vardı.
  • 4214
    defansı çok ağır ve uyum sorunu var. açık vermemek için geriye fazla yaslanıyor. ortasaha oyuncuları da aradaki mesafeyi azaltmak için onlara ayak uyduruyor. ortasaha hattıyla defans hattı arası her pozisyon sonunda 2-3 metreye düşüyor. takım böyle oynayacaksa forvet hattına emenike tarzı adam bulmak lazım. elmander ve baros'la olmaz bu iş. top rakipteyken kazım zaten ayrı bir felaket.

    en önemli sorun da iki kişi pres uygularken diğerlerinin geriye yaslanarak izlemeleri pas yollarını kapatamamaları. basan adamlar için sonuç hem yorgunluk hem de moral bozukluğu.

    fatih hocaya işini öğretme gafletinde değilim ama kaç sene oldu biraz güçlü, basan takım istiyoruz artık. biz bunlara alışık değiliz, olmamamız lazım.

    edit: imla
  • 4216
    ilk 14 dk da oynadığımız oyun bize emsal vermiyor da 10 kişi oynayan takımın yaptıkları veya yapamadıkları mı burada bizlere ışık olacak? bir de bu takım 70 dakika 10 kişi oynayıp bir de gol bulanmuşsa.

    hakemi de yanına almış, 1 kişi fazla karabük'e karşı anca bu kadar olurdu onu yaptık. bileklere çalıştılar melo'yu selçuk'u soğuttular. yaratıcı oyuncu olsa ne olacak? topu aldığı vakit yerde kalıyorlar oyuncular zaten. hakemler müsade ederse olacağı bu. dolayısıyla galatasaraylı oyuncular da bir alex olamıyor.

    yarıtıcı oyuncumuz varken ön liberomuz yoktu onu şikayet ediyorduk. şimdi orada 3-4 sene forma giyecek selçuk ve melo var*, başka şeyler buluyoruz. eleştiri her zaman olur çoğu da yerinde, haklı olur ama hep mi eleştirmek lazım? bu günlerde daha yapıcı olsak ya.

    şu günlerde önemli olan takımın aradığımız ruhu bulması, kimlik kazanması. bunu da çamur atarak sağlayabileceksek hep beraber atalım.

    sizleri umuda davet ediyorum. hem ***
  • 4217
    yıllar önce maç sıkıştığı anlarda galatasaray taraftarı kesinlikle ümitsizliğe kapılmazdı, çünkü hagi vardı. ne yapar eder maçı döndürürdü. ama ya şimdi? maçlar berabere gittiğinde bari yenemiyoruz hiç değilse yenilmeyelim diyoruz. nerelerden ne hale geldik.

    bu durumun tek sorumlusu yönetimdedir. hagi den sonra çok kaliteli ve yararlı oyuncular transfer edilmiştir. ama ne hikmetse bu oyuncuları transfer eden yöneticiler yaptıkları transferlerin arkasında duramamıştır. bu futbolcular bir şekilde takımdan uzaklaştırılmıştır. ribery saçma sapan bir para yüzünden takımdan kopmuştur. lincoln gelmiştir floryada ki türk futbolcuların kurbanı olmuştur. misimoviç gelmiştir sakız çiğnediği için takımdan uzaklaştırılmıştır. aynı mevkilerde olmasalarda keita gibi bir yıldız disiplinsiz diye yollanmıştır. bir yönetici de çıkıp yahu ne oluyor dememiştir. (bir de arda kalacak kalacak dediler ama adam takımı yarı yolda bırakıp defolup gitmiştir.)

    (geçen sezonu hatırlayın. aykut alex i resmen yiyordu. istemiyordu ama şu anda hapiste cezasını çeken şikeci başı sen napıyorsun hoca. alex e dokunamazsın deyip alex e sahip çıkmıştır ama bizde bunu yapacak örneğin lincoln,misimoviç,keita v.b futbolculara sahip çıkan bir yönetici ve başkan ne yazık ki olmamıştır ve bu yıldızlar hiç uğruna takımdan koparılmıştır

    gelelim sadede... bana göre esas sorun şudur: galatasaray futbol takımında bazı türk futbolcular vardır. bunlar kanser hücresidir. hocası gitsin diye oynamazlar, yabancı futbolcuları bezdirirler. bunlar açık açık kamera önünde bana güvenin yoksa oynamam deme cüretinde bile bulunurlar ve bunlara ne yazık ki kimse dokunamamaktadır. imparator bile dokunamamıştır. ve korkuyorum ki bu kanser hücreleri gün gelecek imparatoru da yiyeceklerdir. bu kanser hücrelerinden kurtulduğumuz gün güzel günleri ancak görürüz.
  • 4219
    arda turan'ın gitmesiyle 10 numara eksikliği yaşadığımız ortada. takım çok defansif oynuyor melo ve selçuk ne kadar ileriye yardım etmeye gitse'de olmuyor. alıp götüren çalım yapan kimse yok takımda böyle olunca da forvet hattı çok etkisiz kalıyor. bursaspor'un gözden çıkardığı sercan yıldırım'a umut bağladıysak ilerliyen haftalarda işimiz çok daha zor gözüküyor.
  • 4220
    bugün * ilk 9 dakikada 3 net gol pozisyonuna giren (elmander, sercen ve kornerde karambolde boş kaleye sanırım melo vuramadı) ve kırmızı karttan sonra fiziksel yetersizlikten de kaynaklanarak hücum edememiş takımdır. 10. dakika itibariyle bu maçı alamayacağımızı düşünen pek yoktu heralde ama bence ancak böyle mahkum duruma düşebilirdik. he demiyorum ki 10 kişi kalan takım bu kadar aciz kalır, hayır ama yeni bir takım adına yorum yapmak için sanıyorum ki 11 e 11 giden maçların tercih edilmesi daha doğru olacaktır. daha sercanla elmanderi çift forvet olarak 30 dakika oynarken bile göremedik, daha riera'yı anlayamadık, daha eboue'yi sap bekte yeni gördük *..sonuç olarak zaman, biraz zaman.
  • 4221
    yeni kurulan kadrosuyla, 35 derece sıcakta, karabük gibi iskeleti ve sistemi olan bir takıma karşı, 80 dakika deplasmanda 10 kişi oynayarak kazanılan bir puan aslında kötü değildir, hatta iyidir.

    sıkıntı olan, takımın pasif halinin devam etmesidir. takım bütün bir ilk yarı boyunca tek faul yapmıştır. bu büyük bir sıkıntı, çünkü savunmada basmayan, rakibini ısırmayan, onu oyun içinde hataya zorlamayan bir takım savunması mevcut galatasaray'da.

    bu nedenle, futbolcuların tek tek performanslarından öte, takım halinde savunma ve hücum yapma konusundaki eksiklerini kapatması gereken takımdır.
  • 4224
    abi yok ben kesin kanaat getirdim bizim futbol takımındaki oyunculara günde üç öğün makarna yediriyorlar. hiç böyle vitaminli şeyler yemiyor heralde bizimkiler. lan 3 senedir rakip hep bizden fazla konuşuyor, basıyor, alan daraltıyor, yardımlaşma yapıyor. arada istisna yaptıklarımız oluyor da yok arkadaş çok güçsüz bizim topçular ya.

    ne zaman 10 kişi kalsa, 8 kişi gibi oynamalarını geçtim. 11 kişi oynadıklarında bile sahada 11 kişi varmış gibi gözükmüyor. yine bir yerlerimizde eksik kalıyor. farketmiyor yani.
  • 4225
    2011-2012 sezonunda bir tane bile yıldız futbolcusu olmayan takımdır. kimse bana melo, muslera, ujfalusi, selçuk, baros, elmander, eboue, sercan, riera diye sayımyapmasın lütfen. bunların hiç biri benim gözümde yıldız futbolcu falan değil. top ayağına gitsin isteyeceğin, o top o futbolcunun ayağına gittiğinde oyunun değişebileceğine inandığın futbolcudur, topa dokunacak olduğunda seni heyecanlandıran adamdır "yıldız futbolcu".

    biliyorum hagi örneği klişe olacak, keita desem "püü keita diye ağlıyolar yine" diyeceksiniz, lincoln desem "disiplinsiz yavş*ak" tepkileri alıcam... arda diyecek gibi oluyorum ama o zaman da beni yatırıp s*kmenizden korkuyorum...
    ama benim bunları demekten korkuyor olmam galatasaray'ın türkiye liginin yıldız futbolcusuz 3 takımından birisi olduğu gerçeğini de değiştirmiyor tabii ki...

    beşiktaş: ricardo quresma

    bursaspor: ibrahim bangura

    büyükşehir belediyespor: pierre achille webo kouamo

    eskişehirspor: leonardo dede santos

    fenerbahçe: alex de souza

    gaziantepspor: olcan adın

    galatasaray: ----

    gençlerbirliği: ----

    karabükspor: luton shelton

    kayserispor: nordin amrabat

    manisaspor: josh simpson

    medical park antalyaspor: necati ateş

    mersin idman yurdu: andre moritz

    mke ankaragücü: serdar özkan

    orduspor: juan emmanuel culio

    samsunspor: simon terwase zenke

    sivasspor: ---

    trabzonspor: burak yılmaz

    bu yukarıdaki listede bana göre yanında saydığım takımların kadrolarında topu ayağına aldığında taraftara ya da futbolseverlere heyecan verecek futbolcular var. kimisinde saçma bulacağınız oyuncular olabilir(u: serdar özkan gibi mesela. ama bence kendisi ankaragücü kadrosunda sivrilen bir futbolcu), ya da eksik yazdığımız futbolcular olabilir. mevzuya dönersek sadece sivas, gençlerbirliği(u: ki bana göre hurşut meriç bu takım için yıldızdır. ama yazmadım herkes tarafından kabul görmeyebilir diye)* ve galatasaray'ın taraftarı pozitif yönde heyecanlandıracak futbolcusu yok. pozitif şekilde dedim çünkü negatif şekilde heyecanlandıran birçok oyuncumuz var.*****

    özet olarak; kadrosunda tek yıldız sahada değil kulubede oturan fatih terim olan bir takım olmuştur galatasaray futbol takımı. doğal olarak da bu mevcut hali ile ne rakibini korkutabilir, ne taraftarı heyecanlandırabilir ne de tt arena'yı doldurabilir...
App Store'dan indirin Google Play'den alın