• 101
    sadece elindeki gençleri geliştirerek değil transferler yaparak en iyi türk oyuncuları bünyesinde toplamaya çalışması gereken alt yapı takımımız.

    12-15 yaşlarında ışık görülüp takıma alınan oyuncuları, futboldan genç yaşta emekli olana veya sonradan kaybolup gittikleri 3. veya 4. seviye lige transfer olana kadar takımda tutmanın mantığı nedir.

    galatasaray alt yapısının türkiye'den ve gurbetçilerimizin arasından seçilen en iyi genç oyuncuları barındırması gerekir. altyapı oyuncularını tatmin edecek makul bir maaş bütçesi ayrılmalı her yıl 1-2 milyon € bonservis bütçesini bu işe ayırarak en yetenekli gençlerden 2-3 tane transfer etmeli ve gelişim göstermeyen gençleri takımdan göndermeliyiz.
  • 102
    herhangi bir şey beklenmemesi gereken organizasyon. real, man city, bayern gibi başka kulüpler altyapıya çok fazla yatırım yapma ihtiyacı duymayabilirler, altyapıda her sene oyuncu çıkartma ihtiyaçları da olmayabilir. paraları var, gelirleri var be en iyisini alıyorlar. ancak bizim ülkemizde döviz kuru gerçeği, düşen gelirler, ülkenin düşük gelir seviyesi vb. bir sürü gerçek var ve biz bunları göremiyoruz. biz altyapıdan oyuncu çıkartmalıyız. ancak bunu yapacak futbol üst aklı da, istikrarlı yönetim aklı da yok. sadece bizde değil ülkedeki hiçbir takımda yok maalesef. altyapıdaki bir oyuncu kendi çabası ile bir yerlere gelirlerse geliyorlar. bir de tartaftar var tabii. u19, u18 şampiyonlukları ile övünmeye çalışan, alt yaş takımı yenildi mi kötülemeye başlayan. koca takım 2 tane iyi oyuncu çıksa yeter, takımın sıralamasının ne önemi var. önemli olan oyuncuların sahada futbolun doğrularını öğrenmesi ve uygulamaya başlaması. efsane galatasray alt yaş jenerasyonlarından çıkan oyuncu sayısı bir elin parmağını geçmiyor. halbuki ülkenin en büüyk kulübünün her sene istikrarlı olarak bir tane rotasyon oyuncusu bile çıkartması zor değil. biz ne aldığımıza şans veriyoruz, ne altyapıya. ancak ve ancak ciddi para gömdüğümüz oyuncuları oynatmak zorunda kalıyoruz.
  • 103
    akademideki gelecek vaadeden genc futbolcuya yillik 1-2 milyon arasi para verirken, bu cocugu yetistiren adama yillik 200-300 bin lira para verirsen kusura bakma da galatasaray top tepiştirme kulubunden hallice bir yere dönersin. yillardir buna ozan, yunus da dahil adam gibi bir futbolcu cikaramamamizin sebebi temelde budur.

    tabii klasik turk mantigi da devreye giriyor. ilk profesyonel sozlesmesini yapan genc futbolcu yillik ucreti mukabilinde kendine yatirim yapmak yerine arsa, tarla, takla islerine giriyor. yakinen biliyorum.

    avrupa'daki dandik kuluplerde bile cocuk altyapiya basladiginda 1 sene gibi cok kisa bir surede 10bin pas barajini asarken, bizim cocuklar profesyonel olana kadar bu sayiya anca ulasiyor.

    o sebeple kapatilmasi gayet yerinde bir hamle olacaktir. en azindan bosuna masraf etmeyiz. 10 yilda 1, 1-2 futbolcu cikacak diye gereksiz masraf etmenin zaman harcamanin anlami yok.

    en yetenekli dedikleri adamin belinde kirik varken ve fakat bununla alakali hicbir aksiyon alınmayınca palyatif cozum surecleriyle idare ediliyor. sonrasinda elemanin futbol hayati bitiyor. yani bitmiyor da iste sagda solda sürünüyor. neyse konusturmayin simdi beni.
  • 104
    uefa'nın kadro kriterlerini göz önüne aldığımızda 'seve seve' oyuncu yetiştirmek zorunda olduğumuz birim.

    ne diyor uefa? kadrona maksimum 17 yabancı (berkan kutlu, kerem demirbay, günay güvenç gibi yurt dışında yetişen oyuncular da bu grupta. uefa oyuncunun uyruğuna değil yetiştiği alt yapıya bakıyor), 4 tane de yurt içinde yetişmiş oyuncu yazabilirsin. yani alt yapıdan oyuncun yoksa maksimum 21 kişilik kadro yazabilirsin diyor.

    ümidi keselim, kapatalım gitsin, boşuna masraf gibi düşünceler bu nedenle çok yanlış. elit oyuncu çıkaramasak bile; en azından yedek kaleci, yedek sağ bek, 4.stoper, 3. forvet gibi yerleri buradan çıkarmalıyız bir zahmet.
  • 105
    bugün divan toplantısında divan üyemiz bünyat balaban önemli sorular sormuş. bu soruların cevaplanmasını bekliyoruz.

    --- alıntı ---
    " hamza yiğit akman'ın profesyonel sözleşmesi var ve mayıs ayında bitiyor. mayıs ayına kadar biz bunu yenilemezsek serbest oyuncu statüsüne geçiyor. bize hiçbir şey sormadan, söylemeden istediği kulübe geçebilir. efe akman'ın hala bir profesyonel sözleşmesi yok. yaklaşık bir ay sonra falan 18 yaşına girecek. o zaman da sözleşmesi olmazsa, cüzi bir yetiştirme bir bedeli karşılığında transfer yapabilecek.

    bu evlatlarımızı yıllarca eğitmenin ötesinde, iki yıla yakındır a takım'a takım idmanlarına çıkarıyor, dünya çapında oyuncular ile aynı ortamda çalışmalarını, o idman temposunda çalışmalarını sağlıyoruz.

    başkanımız ve yönetimimize, sorularım var. efe akman'a profesyonel sözleşme imzalamayı, hamza akman'a da mevcudu uzatmayı teklif ettik mi? etmediysek neden etmedik? ettik de onlar kabul etmedilerse nasıl devam etmeyi planlıyoruz? daha önce profesyonel sözleşme imzalamayı kabul etmeyen bir oyuncumuz için bırakın a takım'la antrenmanlara çıkmayı, kendi u19 takımı'nda oynamayı bile yasakladık. şimdi değişen bir şey mi var? bu oyuncuların babası ayhan akman'ın kulübümüzde profesyonel ve etkin görev yapmasının, kulüp lehine bir avantaj teşkil etmesi gerekirken, bu beklenirken, en nazik ifade ile bunun tersine bir algı oluşması hem kendilerine hem de kulübe zarar vermeyecek mi? "
    --- alıntı ---
  • 106
    bugün 10(2014 doğum) yaşındaki oğlumla seçmelerine girdiğimiz akademidir. izlenimime gore, oldukça ilgi vardı. haftaici gündüz(okul saati) ve öğle sıcağında 35 dereceye rağmen 300'e yakın çocuk katılım sagladi. gelen çocukların hepsi, belli kulüp ve futbol okullarında oynayan cocuklardi.

    çok dikkatimi çeken kaleci performansları oldu. kurtaris olarak değil ancak oyun kurma, sola ve sağa uzun pas şeklinde oynayan çocuklar gördüm. süper ligde bile bu özellikleri öne çıkmayan kaleciler var.

    futbol olarak seçilmek istenen oyuncularda aranan ozellikler teknik, oyun görüşü ve çabukluk.

    açıkcasi, degerlendirilebilirsek kulüp olarak büyük umut vaad etiğimizi dusunuyorum. kemerburgazda, saha sayısı arttığında bu potansiyelin gerçekleşeceğini düşünüyorum.

    bu arada seçmelerde, gol ve asistin hic önemi yok. bence doğru olan da bu. doğru oyunu oynamak daha önemli. 9 skor yapan takimin, 7 skoruna(3 gol 4 asist) katkı veren oglum da seçilmedi. bence de o seviyede degil. beş yildir mevcut gittiğimiz bir futbol okulu var. daha çok çalışacak. seneye ve sonraki seneler de denemeye devam edeceğiz. oğlumun tesislere girdigindeki gozlerindeki o heyecanı benim için yeter de artar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın