• 1626
    kaybedilen maç sonrası hepimiz gerginiz, üzgünüz ama fazla da gömmeyelim takımı, o niye gitti, bu niye böyle oynuyor soruları için erken. şu ana kadar kaybettiğimiz maçlar cidden iyi rakiplere karşı alındı, kaldı ki göksenin ve domercant takım için çok çok önemli adamlarken, planlar onlara göre yapılıyorken sakatlıkları bizi zedeledi, yeni yeni altından kalkacağız. kaybedilen bir şey yok, takımın uzun vadeli bir problemi yok, savunmamız sene başından beri falan aksamıyor, ya da takımda sene başından beri verimsiz olan ama ısrar ettiğimiz bir adam yok. evet, geçen yılki hava yok, ama bunun sebebi bence taraftar. takımla bütünleşmeye yanaşmıyoruz bu sene, yıkamadık önyargıları, yani taraftar desteği için ilk adımın takımdan gelmesi gerektiğine inanırım genelde, yani takım saha içinde bir mücadele, bir varlık gösterecek ki peşinden gidelim, açıkçası bu takımın şu ana kadar yaptıkları, bence yeterli destek görmesi için. takımı yemeyelim lütfen, biraz dudağımızı ısırıp peşlerinden gidelim, bakalım neler oluyor..
  • 1629
    sene başındaki oyun düzeni ile ile devre arasına bir hafta kala oyun düzenimiz arasında ciddi farklar oluşmaya başladı. akıcı, tempolu, saldıran takım yerine yetiş ya hawkins başgan oyununa döndük. uzunlarımız ne savunmada ne hücumda 3 saniye içimde dominasyon sağlayamıyorlar. furkan ve macvan ikilisi teneke bağlanıp gönderilecek hale geldiler. hele ikili oyunlarda ise sayı bulmayı geçtim, pozisyon bulamıyoruz. 19 aralık 2012'de oynanan fener maçında savunması delik deşik olan fenere 67 sayı atabildik. 2 aralık 2012'de beşiktaş maçı bu sefer 64 sayı ve hawkins'in 8/14 ile attığı 26 sayı ile tek başına almıştı, 9 aralık 2012 karşıyaka maçı 69 sayı ve son maç 9 ocak 2013 galatasaray unics kazan basketbol maçı atılan 74 sayı fakat son çeyrekte yenen 26 sayı var. uzunlarımız dudley hariç üst düzey verim veremiyor değil alamıyoruz. adı üstünde uzun bu adamlar tam saha dripling yapıp potaya gidemezler ki. net bir oyun planımız yok çaprazda macvan'a göstermelik bir oyunumuz var ve cenk akyol'u dolaştırıp dış atış veya gözyaşı damlası yaptırıyoruz. diğer tüm göstermelik planlar hawkins üstüne kalmış halde. yetmezmiş gibi tek saha içinde yaratmaktan çok attırmayı düşünen engin atsür ligde ve avrupa'da rezil yüzdeler ile sadece top getiriyor. tek sevindirici nokta ender arslan'ın kariyerinin en iyi 3 sayı yüzdesi ile oynuyor olması ligde %47 avrupa'da % 37 ile atıyor. oyun disiplini sağlayacak, uzunları sürekli besleyecek bir oyun kurucu yerine daha çok yaratmak üzerine bir arroyo alınıyor. transfer bu saatten hiç bir şeyin çözümü olmaz. önemli olan oyunculardan optimum verim sağlamak olacak ama yetiş ya hawkins başgan oyunu ile bu iş olmaz.
  • 1632
    ben böyle kısmetsiz bir takım görmedim.söyleyebilecek çok fazla birşey yok.hepimiz biliyoruz sezon başından beri olanları...

    bence tüm takımı alıp çemberlitaş hamamı'na götürebiliriz.en azından geride kalanları koruyabiliriz diye düşünüyorum.

    aslanlar gibi formamı montumu hazırlamışım , akşam maça gidiyorum diye moralim nirvanaya ulaşmış durumdayken ; illa birşey olacak ki bütün günüm rezil olsun.bunun intikamını buakşam alacağımızdan eminim.tüm sinirimizi ulm 'den çıkartmalıyız.
    hawkins 'in yokluğunda daha da önemli bir maça çıkacağız.herkes üzerine düşeni yapıp,takımımıza sonuna kadar destek vermelidir.

    akşam maçta görüşmek üzere.
  • 1633
    boniface n'dong ; kaşı patladı.
    furkan aldemir; bileği dün burkuldu, formsuz.
    milan macvan; burnu kırıldı.
    erwin dudley; sağlam maşallah.
    david hawkins; durumu belirsiz
    cenk akyol; enfeksiyon kapmıştı.
    henry domercant; sezonu kapattı. ondan önce 2 kere daha sakatlanmıştı.
    göksenin köksal; sezonu kapattı.
    jamont gordon; sol kolundan sakattı, düzeldi.
    ender arslan; sağ bileğinden bağlarda esneme vardı, atlattı.
    engin atsür; sağlam ama çok formsuz.

    çok sağlam takım. sakatlanmayan tek isim ergin ataman.
  • 1640
    100 yılı aşkın galatasaray tarihinin en şanssız takımı. bir ekip düşünün ki, sezona bomba gibi giriyor, ligde ve kupada önüne kim gelirse silip süpürüyor. ancak sonrasında en önemli skoreri geçirdiği sakatlık sonucunda sezonu kapatıyor. hemen ardından, takımın en inatçı savunmacısının da sezonu kapadığı haberi geliyor. yetmiyor, sponsor maaşları ödemede gecikiyor ve takımda huzursuzluk yaratıyor. dört numarasının burnu kırılıyor. üç gün sonrasında tecrübeli pivotunun kaşı açılıyor (beş dikişle anca kapanıyor), aynı maçta bir de oyun kurucusunun bileği burkuluyor. ardından takımın lideri konumundaki kaptanının doping yaptığı iddia ediliyor ve tedbir konuluyor. bunların hepsi sadece iki-üç ay içerisinde gerçekleşiyor.

    hal buyken,

    1- bu güzel ekip ligde efes ve fb ülker'den yalnızca bir mağlubiyet fazla almış (3).

    2- eurocup'ta gruptan çıkma iddiasını sürdürüyor ve büyük bir ihtimalle top 8 yapacak.

    3- türkiye kupasında da yoluna devam ediyor.

    ve bu tablo karşısında hala ve hala karamsarlık yaymaya çalışan felaket tellalları var. durmadan ergin ataman'a sallıyorlar, "takımımız çok şanssız bir süreçten geçiyor, mutlaka yanlarında olmalıyız" demek yerine. allahaşkına, ya destek verin ya da gölge etmeyin artık. oktay mahmuti'yi, gittiğinde neredeyse ağlayacak kadar çok seviyordum ama gitti işte. ne futbolda ne de basketbolda geçmişle yaşanmıyor.

    yarın (aslında bugün) yine abdi ipekçi'deki yerimi alacağım ve yine hem takıma hem de ergin ataman'a olan inancımı tezahüratlarla haykıracağım. galatasaraylılık bunu gerektiriyor.
  • 1642
    olmadı malesef, biz taraftar olarak bambaşka kafadaymışız meğerse. ilk maçı 30 sayıyla kazanan kuban takımı bile istanbul'da en azından farkı 30'un altında tutmak için son topa kadar mücadele etti bize karşı, bizim paşalar 30 ocak 2013 ratiopharm ulm galatasaray basketbol maçında hiç bir vasıf ortaya koymadılar ve eurocup'a veda etmek üzereler. zaten taraftarın yarısı geçen senelerde kaldı, bu takıma önyargılıydı, koçu, oyuncu kadrosuyla bambaşka bir yola çıktık. maçlar kaybettik, kötü de oynadık, hepsi var bu oyunda ama ruhsuzluk galatasaray takımında görülen bir şey olamaz. yazıklar olsun, bütün heyecanı bitirdiniz. sorun nerede bilemiyorum, mahmudi'yi falan da anmıyorum, ama bu taraftar o tadı yaşamayı istiyordu sizle beraber, sakatlıktır şudur budur, malesef beceremediniz.

    edit: eurocup l grubunda kızılyıldız kazan'ı yenince işler iyice karıştı. herkes 2 galibiyet ve 2 yenilgiye geldi. hesap kitaba girmeye gerek yok çünkü çok karışık. kazan'ı rusya'da yenip her şeyi değiştirme şansı var elinizde, bir zahmet gösterin, bir şeyler ortaya koyun.
  • 1644
    paf takımla bile çıksa 30 ocak 2013 ratiopharm ulm galatasaray basketbol maçında fark yemesinin açıklaması yok.

    sen de hayal kırıklığısın ergin hocam. şu dünyada koç yok mu lan!

    edit: ben diyorum ki paf takım bile olsa fark yiyemez, bir karakter oturtmalı. siz hala domercant diyorsunuz, hawkins diyorsunuz. mücadelesi üst düzey olsa, bir karakter oturtsa hiç kimse bir laf etmez zaten.

    mahmutisporluların da galatasaraylılıklarını sikeyim, kafam girsin onlara. mahmutisporlu falan değilim, galatasaraylıyım.
  • 1647
    şu anki durumun en az sorumlusu koç ergin ataman'dır. sezon başı eurolig kadrosu kurdu bu adam ve boku bokuna şansızlıklara kurban gitti. şu takımda şu anda henry domercant, göksenin köksal ve david hawkins olsa ligi namağlup götürürdük şu ana kadar. herşeyi geçtim hawkins'in bir sorumsuzluğu nelere mal oldu,takımın kaptanını,ruhunu kaybetmiş durumdayız,toparlanmamız zor ama destek olmalı.
  • 1648
    30 ocak 2013 ratiopharm ulm galatasaray basketbol maçında basta jamont gordon olmak uzere cok ama cok kotu performans gostermislerdir. bunda ilk bes baslayan david hawkins, goksenin koksal, henry domercantin olmayisinin etkisi buyuktur. sanssizliklar takimin pesini birakmamistir, ama ondan da kotusu peslerini birakmayan oktay mahmudisporlular, kan emici vampilerdir.

    her takimin cok kotu oldugu bir gun vardir, her takim mac kaybeder. bu takim onundeki iki maci da kazanacak guctetir ve kazanacaktir. iste o gun bu vampirler, bu kan emiciler bu basliga gelip yazmayi birak, sozluge girecek yuzu dahi bulamayacaklardir.

    renklerin pesindeyiz, armanin izindeyiz! yuruyedur galatasaray! yuruyedur ergin hoca!
  • 1650
    hala ve hala geçen sene vs bu sene, oktay mahmuti vs ergin ataman karşılaştırmalarıyla eleştirilen takım.

    üstelik bunu diyenler, zamanında oktay mahmuti'ye yanlış yapıldı diye bizi mahmutispor'lu ilan edenler.

    beni bilen bilir, burda aksini de söylemeyeceğim. şu an görev yaptığı takımlar ve teknik taktik vs. detaylarını çıkardığımızda, kısacası birer insan olarak değerlendirdiğimizde oktay mahmuti'yi ergin ataman'dan çok çok daha fazla severim. gönül ister ki bu sene de geçen seneki gibi üzülen taraf mahmuti, sevinen taraf ataman olsun. o ayrı bir konu. onun dışında benim için mahmuti > ataman'dır. taktik tenik hariç. onları katınca, kariyerlere bakınca ataman > mahmuti olur, o ayrı konu.

    fakat daha önce de yazdık, dedik ki bu takımın kötü oynamasının sebebi sakatlıklar değil. ekim - kasım aylarına kadar oynanan o mükemmel hücumlu çok sert ve agresif savunmalı oyunu bugün oynamıyor takım. olay hawkins, göksenin veya domercant de değil maalesef. domercant bu sezon kaç maça çıktı bizle ? göksenin mükemmel bir hücum oyuncusu mu ? peki takımda bu hücumdaki durgunluk, bu savunmadaki yumuşama niye ?

    geçen sene shipp sakatlandı şampiyonluk gitti, bu sene göksenin - hd - boss gitti yine havlu attık diyemez bu takımın başındakiler. özyer de coach da teknik ekip de diyemez. geçen seneki takımın bütçesi 8 milyon euroydu, bu sezonki takımın bütçesi 15 milyon euroya dayandı çünkü. geçen sene furkan dışında bonservis bedeli verip aldığımız oyuncu yokken bu sene engin dışında serbest oyuncu almadık çünkü. bugün beşiktaş euroleague'de top16 oynuyorsa, bizim verdiğimiz paralar sayesinde oynuyordur belki.

    iki tane ulm maçı oynadı bu takım. arada 8 gün var. ilk maçta 16 sayı farkla yendiğin takımdan ikinci maçta 21 sayı fark yemenin sakatlıklarla alakası yok. hawkins o maçta da oynamamıştı, bu maçta marko da vardı üstelik. problem ne buna ulaşmak gerekiyor. mazeret üreterek günü kurtarırsınız, problemleri çözemezsiniz.

    dünkü ulm maçında adam akıllı kaç tane hücum etmişiz ? ilk çeyrekte potayı göremedik resmen, topu eline alan ayıp olmasın diye potaya attı. rakibin pr hücumlarıyla bulduğu kolay sayının haddi hesabı yok. "bu sene euroleague'de olsaydı f4 yapardı eheheh" diyen takımın savunması bir pr ile dağılır mı yahu ?

    zaman bahane üretme zamanı değil. sezonun ikinci yarısına yeni başlamışken sakatlıklar fazla, hawkins de yok diye havlu atamayız. ergin ataman ve ekibi de problemleri çözmek için orada. ben inanıyorum ki play-off'lar ve gruptan çıkarsak eurocup çeyrek finaline kadar takım biraz daha oturur.

    ama taraftarın şu an basketbol takımına karşı savunma mekanizmasını geliştirmesi hiç iyi değil. sorun varsa çözüm de üretilmeli.
App Store'dan indirin Google Play'den alın