• 4076
    2025-2026 sezonunu bugün açacak takım.

    kadro yine her sezon başında olduğu gibi nerdeyse baştan aşağı değişti. will cummungis ve james palmer harici tüm yabancılarımızla yollarımızı ayırdık. cummungis geçen sezon oynadığı oyunla kalması gereken 2 yabancıdan biriydi ve kalmasını olumlu buluyorum ama palmer bence gitmeliydi. getirdiği kadar götürdüğü olan bir isim. serbest atışlarda çok kötü. savunması da iyi değil ama kadroda tutmaya karar verdik. bir de rolü de önemli olacak yine. bu açıdan kalmasını olumlu bulmuyorum. ebuka izundu euroleague yapmayı tercih etti. keşke elde tutabilseydik ama onun da hakkı tabi ki.

    yerlilerden ise buğrahan tuncer ve can korkmaz takımımızda kaldı. buğrahan'ı hala çok yetenekli buluyorum ama kendini her zaman oyuna vermiyor. dalgalı bir performansı var. can ise geçen sezon oynamamıştı sakatlıktan dolayı. sağlıklı bir can her zaman faydalı olur. göksenin köksal da artık bizim oyuncumuz değil. artık eskisi gibi oynayamıyordu. savunması da eskisi gibi değildi. maaşı da yüksek bir isimdi. gitmesi kötü değil ama yine de insan bir buruk oluyor. kariyerinin kalanında kendisine başarılar diliyorum.

    gelelim yeni gelen isimlere. öncelikle yerlilerden bahsedelim. muhsin yaşar pivot bölgesine yaptığımız ilk transfer oldu. karşıyaka'da çok iyi bir sezon geçirdi. yıllardır da belli bir standardı olan bir isim. en olumlu iki transferimizden biri olarak görüyorum. muhtemelen de ilk 5 olarak düşünüyoruz kendisini. bu yüzden arkasına aldığımız yabancılar biraz düşük seviye kaldı. rıdvan öncel de geri döndü. kendisi süre bulduğunda elinden geleni yapan, iyi mücadele eden bir isim. bizden gidince de fena oynamadı gittiği yerlerde. çok süre bulmasını beklemiyorum ama bulduğunda katkı verecektir.

    genç birkaç türk oyuncu aldık. bunlardan en önemlisi tibet deniz görener. hazırlık maçlarında da en çok süreyi o aldı. umarım potansiyelini sahaya yansıtır. diğer isimlerden zekeriya yiğit tekin ve efe şekeroğlu geleceğe yönelik yapılmış transferler. ne çıkacak bilmiyorum ama çok bir şey beklememek lazım. cihat dalgalı ise berbat ötesi bir transfer.

    yabancılardan fabian white jr ligimizde iyi bir oyun ortaya koymuştu ve hazırlık maçlarında da iyi bir görüntü çizdi. bu sene faydalı olacaktır bizim için. bence iyi transfer. john meeks herksin övdüğü bir isimdi gelirken. beklenti büyük ama hazırlık maçlarında beğenmedim. şutları iyi bir isim. fizik olarak da iyi. umarım faydalı olur.

    christian bishop hazırlık maçlarında oynayamamıştı. atlet bir oyuncu. ama çok faydalı olacak biri değil diye düşünüyorum. onun yerine en son takıma katılan freddie gillespie daha faydalı olabilir ama yine beklentilerin altında kalmış bir transfer. jerome robinson bir zamanlar denenebilirdi ama şu an hiç fayda sağlayacak gibi görünmüyor. yine yanlış transferlerden biri.

    son olarak errick mccollum da geri döndü. geçen sene fenerbahçe'de bile fark yaratmıştı. yaşı fazla evet ama ihtiyacımız olan oyuncu tipi kendisiydi. çok başarılı olmasını bekliyorum. ya da duygusal bakıyorum ama çok mutlu oldum bu transferle.

    kısaca geçen seneden çok da yukarıda değiliz. seviye yakın. ligde zaten anadolu efes ve fenerbahçe'nin gerisindeyiz ama beşiktaş da net olarak bizim önümüzde. diğer takımlarla da aramızda uçurum yok. bütçe olarak hepsinin yukarısında olup böyle takım kurmak zordu ama başardık yine. ve yakup sekizkök ile devam etmemiz de son derece yanlış. ufuk sarıca fırsatını kaçırdık ve anca yardımcı koç olabilecek birisi ile yola devam ediyoruz. amatör branşlar içinde en kötü durumda olan branş burası. yine de hedef avrupa'da kupa. ligde bir şey başarması imkansız ama avrupa'da bir şeyler kovalamamız lazım. orada da mccollum'un olması bizim için iyi olabilir.

    bu arada tabi ligde başarı çok zor ama beşiktaş bunu geçen sene başardı. efes ve fener ile de başa baş oynayabiliyor. bütçeleri doğrultusunda hep doğru isimleri alıyorlar. bu da zor bir şey değil aslında ama biz niyeyse yapamıyoruz bunu. neyse, umarım erken havlu attığımız bir sezon olmaz. en azından avrupa'ya. takımımıza başarılar diliyorum.
  • 4077
    yerli kadrosu muhsin yaşar hariç tutarsak felaket kötü olan takım. 2026'ya girecekken halen can korkmaz'dan rıdvan öncel'den buğrahan tuncer'den katkı bekliyoruz. sırf yerli kadrosunu doldursun diye alınan gençlere değinmiyorum bile, onlara tek tavsiyem yaşları hala genç okullarına baksınlar bu işten para kazanmaları çok zor.

    tanım yapmak gerekirse 2024-2025 sezonu sonunda sözleşmesi bitecek olan yakup sekizkök'ün sözleşmesini uzatarak 2025-2026 sezonunu daha başlamadan çöpe atan takımımız.
  • 4078
    daha önceden de yazmıştım şimdi yine yazıyorum. bizim uzun vadeli bir planlamaya girmemiz lazım. bunu altyapılardan başlayarak yapmalıyız. alt yaş kategorilerinde oyuncu aradığımızı sanmıyorum çünkü balkanlardan bile oyuncu getiremedik şu ana kadar. 2025-2026 sezonu özelinde kadroda oynayan oyunculara bakın, bir tane altyapının süre aldığını göremezsiniz.

    ikinci olarak kendi salonumuzu inşa edip sponsorluk anlaşmalarını artırmak. mevcut yönetim sponsorluk bulma konusunda sıkıntı çekmiyor gözlemlediğim kadarıyla. iyi kötü bir şekilde sponsor buluyoruz. salonumuz olursa bunu daha sürdürülebilir hale getirebiliriz.

    öte yandan ise uzun vadeli gerçekçi hedefler. ilk sezondan şampiyonluk hedefiyle değil ama kurulan kadro uzun vadede beraber oynayabilecek oyunculardan olmalı. aynı zamanda yıl yıl avrupa ve lig hedefi basamak basamak artırılmalı. yani gerçekçi hedeflerle ilerlemeliyiz. buna göre de uzun vadede teknik kadro seçimi yapmalıyız.

    elimizde taraftar ve camia olarak müthiş potansiyel var ancak değerlendiremiyoruz. umarım profesyonelce yönetilen bir branş haline gelir burası.
  • 4080
    yakup sekizkök uğruna yine bir sezonu ve önemli fırsatları kaçıran takım. 2025-2026 sezonunda önce bahçeşehir, ardından da tofaş maçına çıktık. yazın rakipleri takip etmedim ama 2 takım da bizden iyi kadrolar kurmuş. zaten efes, fener ve beşiktaş(yazarken utanıyorum) bizden daha iyiler. ligimizdeki diğer takımların da bizden aşağı kalır yanı yok. bu bütçe ile nasıl bunu başarıyoruz anlamıyorum. belki arada bu takımları yeneriz ama daha başarılı bitirenileceğimizi sanmıyorum.

    yanlış saymadıysam son 34 maçın 20’sini kaybeden bir takımız. böyle birisine takım kurduruyoruz. bunu neden yapıyoruz kimse anlamıyor. elimizdeki parayla euroleague takımına yakın para kurmamız lazım. ergin ataman’ın sponsorların kapısında yatıp zorla aldığı bütçeye denk bir bütçemiz var.

    galatasaray bunu çoğu zaman yapıyor ama. hep bir eski oyuncuya ya da eski çalışana ya da liseliye bir iş vermek zorunda hissediyor gibi. futbolda altyapılarda hep eski oyuncular, basketbolda eski oyuncular, liseliler, voleybolda eski oyuncular. bıktık artık bu durumdan. hak etmeyenlerin buralarda işi yok. kendini kanıtlamış insanlara iş verin.

    biz hemen hemen her branşta bütçe olarak ilk 3’teyiz. ama başarı aynı oranda değil. evet fenerbahçe ile aramızda çok fark var şu an ama arada başarı alırsın yahu. ve biz eskiden her branşta şampiyon olan bir takımdık. utanmamız lazım şu işten ama bu liselilerin yönetiminde de sanki hep böyle devam edecek gibi. bir yandan diğer takımların genel kurullarını görünce bizimki hoşumuza gidiyor ama diğer yandan da böyle bir durum var işte.
  • 4083
    her sezon bir öncekinden daha kötü bir takım kurmayı başarabilen bir ekipçe yönetilen, maç kazanması tamamen bir iki oyuncunun (palmer ve mc collum) o günkü bireysel performansına bağlı olan, taraftar olarak izlemek için gerçekten peygamber sabrına ve çelik gibi sinirlere sahip olunması gereken takımımız.
    bu, şu an oynanmakta olan aliağa maçını kazansak da böyle, kaybetsek de böyle maalesef...
    (bkz: 12 ekim 2025 aliağa petkim galatasaray basketbol maçı)
  • 4084
    kaçıncı sınıf basketbol oynadığını artık anlayamadığım takım. geçen sezon play-offa zar zor kalmıştı bu sene o da zor gözüküyor. öyle bir basketbol oynuyor ki yorumcular “ben hayatımda bu kadar hata yapılan maç izlemedim”, “ligin top kaybı rekoru kaç” falan diye tartışıyorlar.

    (bkz: 12 ekim 2025 aliağa petkim galatasaray basketbol maçı)
  • 4086
    türkiye basketbol süper ligi'nde bir güç sıralaması yapılsa ilk 8'e giremeyecek, ama bütçe sıralamasında ise ilk 4-5'te olan takımımız. yakup sekizkök, ömer yalçınkaya ve can natan 3'lüsü ve onların her türlü rezilliğine sırf 2'si liseli diye göz yuman dursun aydın özbek yüzünden harcanan paralar çöpe gidiyor. sonra da bazı taraftarlar "iyi yönetin" diyeceklerine çıkıp "kapatın şu şubeleri" diyorlar. olan galatasaray'ın paralarına oluyor.
  • 4087
    son üç senedir çeşitli aralıklarla sezonda 10 maçını izlediğim takımımızdır. bu maçların neredeyse hepsinde yorumum aynıydı.

    yakup sekizkök senelerce ergin ataman’la çalışıp nasıl bu kadar alakasız bir koç olabilir aklım almıyor.

    ilk düğme kadro planlaması ile başlayalım. ergin ataman’ın başarılarının arkasında yetersiz bütçelerle dar kadro planlaması vardır. 8 yabancı hakkı olan bütçeyi 5 yabancıya sıkıştırır örneğin. 2 tane de rotasyona dahil olabilen tecrübeli yerli ekler. geri kalan oyunculardan parlayanlar olursa 8. adam olabilir belki. kalan 4 isim yalnızca düşük seviye maçlar ve garbage time oyuncusu olur. basketbolda ortalama üzeri bir takım kurduğunuzda sene içinde oynadığınız maçların yüzde 60-80’i görece düşük seviye rakiplerle oynanıyor. futbol gibi süprize açık bir oyun da değil. oyun içimde oyuncuların nefeslenme şansı da var. yani bütçeniz kısıtlıysa 10-12 kişilik rotasyonun marjinal faydası düşük. hatta zararları var. uyumlu 5’leri bulmak, setleri oturtmak ve oyuncuları ritmde tutmak zorlaşıyor.

    yakup hoca ne yapıyor bu konuda? 2 senedir hiçbirisi üst seviye denemeyecek 7-8 yabancı alıyor sezon başı. bakın cole palmer ve will cummings gibi isimler üst seviye skorer falan değil örneğin. istikrarsız ve hücum ederken net zaafları olan oyuncular. melo trimbleya da aaron harrison gibi isimler hızlıca son yıllarda aklıma gelenler.

    ergin hocanın kadro planlamasında net olan diğer konu oynanacak basketbolun ne olduğunun açıkça belli olmasıdır. kadroda bu ilkeler üzerine kurulur. şutör bir dört numara varsa onun yerine süre alacak isim de şutördür örneğin. beş numaralar sert ve fiziklidir ya da. böylece sezon ortasından itibaren takım giren çıkan fark etmeden robotikleşmeye başlar ister istemez.

    yakup hoca ne yapıyor? parçalar birbiriyle uyumsuz ve tek boyutlu planlama ile kuruluyor. bir uzun savunmada sert diye alınıyor diğerinin bileği yumuşak diye. rotasyon başladığı anda takım sudan çıkmış balık oluyor. az önce ikili oyun oynayıp köşedeki boş şuta istasyon olan uzun yerine hand off oynamak isteyen uzun geliyor örneğin. oyun zekası zaten kısıtlı olan takım da bu kadar farklı planı uygulamak mümkün olmuyor haliyle. öyle olunca da hücumda birinin topu alıp birebir oynuyor. rakip vasat ya da vasat altı ve o gün şutlarımız girerse kazanıyoruz. zaten vasat hücum eden takımlar dahi 80 sayıyı rahatça buluyor bize. bunun üstüne çıkarsak maçı alıyoruz.

    savunmada ısrarla undersize kalıyoruz 3 yıldır. bu bir seçimdir. ancak bu seçimi yapmanın temel amacı adam değişme savunmasında kısaların karşısında kalabilen, topa şiddetli baskı yapan bir savunma kurgulamaktır. bizde adam değiştirme değil adam bırakma savunması var sanki. rakip perdeye geldiğinde uzuna da kısaya da çözülüyoruz. rahatlıkla potaya gitmesi mümkün rakip oyuncunun. perde yerine topu çevirmek istediklerinde üç pas sonrası allak bullak oluyoruz rahatlıkla dış şutu attırıyoruz. hal böyle olunca bizden güçlü bir rakibi yenme şansımız tek haneli bir ihtimal işte.

    seneye bütçe arttıracağımız ve nba europe söylentileri varken en kısa sürede güçlü ve bize uygun felsefesi olan yeni bir koç ile anlaşmamız gerektiğini düşünüyorum.
  • 4088
    nba europe'a katılması için davet aldığı doğrulanan takım. galatasaray başkanı dursun aydın özbek tarafından yapılan açıklama:

    "nba europe projesi ile ilgili galatasaray'ı davet ettiler. galatasaray'ın bu projede olması bizim için çok önemli dediler. dolayısıyla nba europe projesinde biz de olacağız."

    video: https://x.com/aa_spor/status/1987132059026899065
  • 4089
    https://x.com/...urZnmyMEd7w&s=19

    alperen şengün ve adem bona'nın nba'de olduğu için, cedi osman'ın da sakatlığından dolayı katılamayacağı dünya kupası eleme maçlarının kadrosuna bile oyuncu gönderemeyen takımımız. takımımızın başındaki yakup sekizkök aynı zamanda türkiye basketbol milli takımının yardımcı antrenörü. buna rağmen kendisinin yönettiği takımdan tek bir kişi bile seçilmiyor, ha zaten seçilmeyi hak eden de yok. yazık.
  • 4092
    günden güne ilgisizliğimizin arttığı takım. nba europe projesi konuşuluyor ama insanların artık pek umurunda değil takım.

    ben bırakın televizyondan izlemeyi, bütün maçlara gitmeye çalışırdım. şimdi ise inanın televizyondan bile izlemek gelmiyor içimden. yine açıyorum ama açmam ile kapatmam bir oluyor.

    bunu yönetim böyle yaptı. taraftar ile inatlaşıyorlar. futbolda taraftar olarak bir etkimiz var ama diğer branşlarda yok maalesef. adamlar bizi takmıyor. inatla başarısız olmak istiyorlar. böyle böyle de takımla bağımız kopuyor. sonucunda hiçbir zaman başarı gelmiyor.

    bir şeylerin değişmesi lazım. bu koç değişikliği değil zihniyet değişikliği olmalı. bu işi profesyonellere bırakmalıyız. bütçe artsın azalsın değil. bu bütçe de yeterli. ama doğru kullanacaksın, bir organizasyonun olacak. bir oyun aklın olacak. bir sistemin olacak. yoksa yerimizde sayarız.

    ama anladığım kadarıyla böyle bir derdimiz de düşüncemiz de yok. bizim de bu durumda yapabileceğimiz bir şey yoksa durumu kabullenmemiz lazım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın