• 4051
    vasata ve vasatlığa alıştırılmış şube. galatasaray'ın adını kirletmeye devam edecek gibi görünüyor.

    galatasaray'da başarısızlık cezalandırılır diyorsanız dönüp bir de bu şubeye bakın. gelene geçene paspas olan takımı kuran adamlar hiçbir şey olmamış gibi yeni sezona hazırlanabiliyorlar.

    illa hakaret mi edelim gitmeniz için? utanmanız için esenler erokspor'un da mı içimizden geçmesi gerekiyor?
  • 4052
    rakiplerin güçlenmesini hiç umursamayan yöneticilere sahip takım. normalde rakipler yükselirse siz de reaksiyon gösterir, en azından seviye yükseltirsiniz. o da yok.

    ezeli rakibi fb beko euroligi alır,
    diğer ezeli rakibi bjk kabuğundan çıkar ve süper ligde finale kalır, başa baş oynamaya çalışır,
    anadolu efes eurolig final four'u son maçta kılpayı kaçırır,
    kadın basket milli takımı eurobasket'te başarılı turnuva geçirir,
    erkek basket milli takım eurobasket'te iddialı takımlardan olacaktır.

    basketbol ülkede bu kadar revaştayken galatasaray yönetiminin şuraya bütçe koymamasını anlamlandıramıyorum hele ki tarihin en yüksek gelirlerini kazandığmız bu sezonlarda. akp'nin kanatlarına girmiş d.a.ö'ye ''sen basketi boşver, futbolda zaten güçlüsünüz, diğerleri baskette oyalansın'' denildiğini düşünmeye başladım artık. kimse 30 milyon bütçe ayıralım demiyor ancak kafa kaldırmamız da istenmiyor gibi durum var ortada.
  • 4053
    eskiden para yoktu anlıyorum da bugün buraya yatırım yapılmaması artık galatasaray ismine yakışmıyor.

    çok eleştirilen adnan polat bile başkanlığı döneminde bugünden daha kısıtlı imkanlara sahipken hem erkek hem kadın basketbolda iddialı kadrolar kurup şubeyi ayağa kaldırmıştır. zaten sonrasında da hem erkek hem kadın basketbol takımında başarılı dönemler ve şampiyonluklar geldi.
  • 4056
    galatasaray’ın bu konuda bir proje oluşturması gerekiyor. her sene değişen sponsorlarla değil bu. bu projeyi oluşturarak sağlam sponsor bulmalı. sonrasında oluşturucağı kemik kadro ve teknik ekip yıl yıl gelişim göstererek belirli bir hedef doğrultusunda ilerlemeli. yani ilk yılda başarı gelmeyebilir ama takım umut vaat etmeli mesela. her sene yabancıları değişmemeli. öte yandan salon projesi çok önemli. salonun varsa başarı gelir. nasıl stadı yenilediğimizde başarı gelmeye başladı, bu da öyle. stat sponsoru, isim sponsoru, başka sponsorlar ve salon gelirleri ile başarıyı yakalamak zor değil. zaten başarı geldikçe de para da gelir sponsor da. bunun için belirli bir plan be programa girmek lazım. bu da sabırla yerütülecek bir şey.
  • 4057
    bence yatırım yapmamamız gereken şube. hatta mümkünse tamamen küme düşmeyecek bir takım kuralım. sebebi ise birincisi avrupada şampiyonlar ligi denen gereksiz organizasyondan çıkamadık. eurocup olsa en azından euroleage amaçı bir hedefimiz olabilirdi. euroleage a lisans biletini çok seneler önce kaçırdık maalesef. türkiye ligi ise tam bir tiyatro, zayıf olduğumuz yerde lobi olarak fenerbahçe’nin bu kadar güçlü olduğu yerde yarışma şansımız yok. hakemleri, tbfsi buralarda hepsi fenerbahçeleri için bir şekil işleri kolaylaştırıyorlar. baskette belki en güçlü olduğumuz zaman 2013-2014 senesi bize yapılanlar herkesin aklındadır. yani özetle şu anda basketbola yapılan yatırım eurocupa geçmediğimiz sürece çöpe atılan para bence.
  • 4058
    2025-2026 sezonunda kurmayı düşündükleri kadro aşağı yukarı bu: https://x.com/...MGEgm1i2CTQ&s=19

    son söyleyeceğimi başta söyleyeyim, bu takımın küme düşmemesi başarıdır.

    göksenin köksal'ın bile yerini dolduramayan takım. yerli basketbolculardan kime gitseler bizi değil de başka takımı tercih ediyor. kenan sipahi'yi istediler anadolu efes'e gitti, kenan'ı alamadılar diye göndermeyi düşündükleri ve istenmediğini belli ettikleri buğrahan tuncer'den de çıkamadılar. egehan arna'yı istediler diye haber çıktı o da ufuk sarıca'nın yeni takımı esenler erokspor'a gitti. şimdi rıdvan öncel'e gitmişler, rıdvan dediğimiz adamın nba'de devre/mola arasında şut attırılan taraftarlardan farkı yok.

    e senin başında kötü stajyer yakup sekizkök olursa, genel menajerin liseci zihniyetin torpillisi ömer yalçınkaya olursa doğal olarak kimse seni tercih etmez.

    yakup sekizkök-ömer yalçınkaya 2'lisi bu takımın parasını piç etmeye, takımı küme düşürmeye ant içmişler. başkan olacak kişi* de bu rezilliklere karşı 3 maymunu oynuyor.
  • 4059
    mcccollum'un gelmesiyle yöneticilerin ve teknik ekibin hiçbir planı olmadığını tescillemiş olduk. türlü defoları olmasına rağmen özellikle savunmada, devamlılık açısından düşünülerek palmer ve cummings tutuldu. white ve bishop geldi. bishop undersize olmasına rağmen bir çok meziyetleri var. demek ki daha switch temelli, tempolu oynayan, ısıran bir takım olacağız düşüncesine kapıldık. yani geri kalan üç yabancı transferi için de savunması iyi, fizikli, tempolu ve switch yapabilen oyuncular alacağız diye düşünürken mccollum transferi ile tepede savunmasında direkt delinmeye müsait bir takım oluşturma yoluna gittik. yani adama sorarlar bu ne perhiz ne lahana turşusu diye. aldığımız üç oyuncunun da güzel meziyetleri var bu arada fakat üçünü yan yana koyduğumuzda özellikle elde tuttuklarımız ile beraber ortaya sizce düzgün bir yapı çıkması mümkün müdür? daha haziran ayında galatasaray ölçeğinde ilk opsiyon olmaması gereken adamları yangından mal kaçırır gibi almanız sadece bütçe ile alakaı değil, sizlerin küçük zihinleri ile alakalıdır. beş tane yabancımız belli oldu. kalan iki yabancıyı öyle oyuncular almalıyız ki hem switch yapabilmeliler, hem savunmada aksamamalılar, hem de şut atabilmeliler. yani piyasaya bakılırsa böyle oyuncular mevcut ama sizin bu tip oyuncuları ne ikna edebilecek kapasiteniz olduğuna inanıyorum ne de bu tip oyunculara gidebilecek cesaretiniz olduğuna.
  • 4060
    inanılmaz bir teknik kadro tarafından yönetilen takım.

    artan bütçe ile kadroyu bir nebze olsun güçlendirmelerini beklerken 38'lik mccollum'a gittiler. işin kötü tarafı posasının posası çıkmış mccollum'un nefesi yetse bu kadroda bench görmez. öyle yeteneksiz öyle vasat bir kadro var elde.

    istifa da bir hizmettir diyeceğim ama onu bile becerebileceğinizden emin değilim.
  • 4065
    geçenlerde 2010-2011-2012 sezonu basketbol takımızın özet görüntüleri denk geldi önüme, fenerbahçe ile oynanan 2011 sezonu final serisi falan.
    o takımımızın bütçesi de 5-6 milyon euro civarında falandı ama hep kafaya oynayan tabanca gibi takımlar kurmuşuz.
    hocamız oktay mahmuti ile şuan beşiktaş'ın alimpijevic ile başardığı birliktelik ve ruhu bizde o zamanlar yapabilmişiz.
    şimdilerde yine aynı bütçelerle sürekli ne oynadığı belli olmayan sezon başında transfer edilen oyuncuların sezon içlerinde gönderildiği sonra yenilerinin alınıp daha da berbat edilen karman çorman takımlar izliyoruz.
    ben hiçbir zaman futboldan kısıp basketbol tarafına yatırım yapma taraftarı değilim ancak 5-6 milyon eurolara çok daha savaşçı karakterli takımlar kurulabilir geçmişte olduğu gibi.
    tabi bunun içinde basketbol ile ilgilenen yöneticilerin bu konuda ki vasfı bilgi ve tecrübesi önemli.
    bizim başımızda şuan ömer yalçınkaya gibi bu basketbol işini her sezon itinayla eline yüzüne bulaştıran bir isim var.
    çok birşey beklememek lazım o yüzden.
  • 4068
    lokomotiv kuban ile olan hazırlık maçı linki: https://www.youtube.com/...?si=XJIraQTnzb-B8UnH

    2025-2026 kadrosunu ilk defa canlı izleme şansımız oluyor. maçın ilk yarısı 49-43 üstünlüğümüzle bitti. takımı izlediğim 20 dakika itibariyle söyleyebileceğim tek şey bu takımın 3'lük atma ihtimali yazı turada dik gelme ihtimalinden bir tık fazla o kadar. ilk yarı 15'ten fazla 3'lük denemişizdir sadece 1 tane isabet bulduk o kadar. işin daha kötü tarafı bu 3'lüklerden yalnızca 1 tanesi el üstü, diğerleri boş şutlar. takımın skor yükünü paylaşması beklenen errick mccollum, will cummings ve james palmer 3'lüsü sadece 1 tane 3'lük denemesi yaptı onu da belirtmek gerek. diğer söyleyeceğim şey için maçları izlememe gerek bile yok, bu takıma acilen pivot alınmalı. ek olarak yeni transferlerin de çoğunu beğenmedim. özellikle sırf yerli diye transfer edilen vasat bile olmayan genç oyunculara sezon içinde çok şans verdiğimiz an mağlubiyet kaçınılmaz olur.

    maç sonu editi: maçı 103-96 kazandık. takım maçı rahat bir şekilde oynayıp kazandı ama oynanan oyun hiç zevk vermedi. hala bi dünya sayı yiyoruz, savunma yapamıyoruz. geçtiğimiz sezonu da böyle geçirdik bir şey kazanmadık ama aynı oyun anlayışı devam ediyor, bu sezon da bir şey kazanamayız. bu arada lokomotiv kuban'a da üzüldüm, adamlar bugün türk basketbol hakemleriyle sınandılar*.
  • 4069
    kimsenin umurunda olmadığı için küme de düşse farketmeyecek olan takım.

    galatasaray taraftarının futbol takımına olan ilgisinin %10'unu toplasa ne stajyer koçu görevinde kalabilirdi ve vasat şube yöneticisi ama taraftar da önemsemeyince sonuç kaçınılmaz oluyor.

    yerli kaleciye ödediği bonservisin 1/3'ünü ayırarak rekabetçi ve zevk veren bir takım kurabilecek olan şubenin yıllardır paçavraya dönmesini seyrediyoruz. fener her maç evire çevire yeniyor bizim takımı ama kimse sallamıyor. hatta ergin ataman'ın panathinaikos'u bizim kendi takımımızdan daha çok ilgi çekiyor taraftarların arasında.

    tarihinin maddi olarak en güçlü dönemlerini yaşayan bir kulübün en kıymetli ikinci şubesinin bu halde olmasını midesi kaldıranları teker teker tebrik ediyorum.
  • 4071
    son söyleyeceğimi başta söylemek istiyorum. bu takımı ihya etmek için yapılması gereken şey mevcut bütün oyuncuların, teknik ekibin, yöneticilerin galatasarayla gelecekte bir daha bağı olmayacak şekilde gönderilmesi. sonrasında da takım tek başarısı galatasaray lisesi'nde okumak olan kişiler** yerine bu işin profesyonellerine bırakılmalı.

    bugün zalgiris kaunas ile hazırlık maçı oynadık, maçı 77-66 kaybettik. takımın bu sezon da kötü olacağını hem yakup sekizkök'ün kalmasından hem de yapılan rezil transfer hamlelerinden anlamak çok güç değildi. izlediğim 2 hazırlık maçı da bunu kanıtladı. hücumu hala bireysel yetenekle çözme derdindeyiz, savunma ise geçen sezon olduğu gibi koca bir sıfır. böyle bir oyun anlayışı ile hiçbir şey başaramazsın, kazanamazsın. yeni transferlerden jerome robinson ve john meeks 2'lisi affedersiniz ama bir boka yaramıyorlar, özellikle jerome robinson safi zarar.

    bir hazırlık maçından sonra bunları yazıyorum çünkü görünen köy kılavuz istemiyor. bu sezonu zaten yakup sekizkök'ün sözleşmesini uzatarak, ömer yalçınkaya'yı da kovmayarak piç ettik. gelecek sezonları düşünüyorsak bu 2'li bir an önce gönderilmeli.
  • 4072
    sezon öncesi hazırlık kapsamında oynadığı 5 hazırlık maçının 4ünü kazanmıştır. ancak takımda milli takımlara giden oyuncu olmadığı için görece tam kadro ile eksik kadrolara karşı maç yaptık. takımın koçu da milli takım ile eurobaskette olduğu için, takımın daha çok birbirini tanıması, fit hale gelmesi için oynanmış gibi oldu.

    bu takımın varlığı "dostlar alışverişte görsün"dür. olursa avrupa'da çeyrek final ligde yarı final maksimum gidilecek noktadır daha fazlasını bu ve bundan sonraki sezonlarda beklemenin alemi yok.

    oysa ki çok para harcamadan galatasaray markasını daha iyi bir şekilde temsil edebilirdik ama belli ki pek önemsemiyoruz. taraftar maçlara gitmezse belki birileri uyanır ve bişeyler yapmaya çalışır. onun dışında vasatlık bizim standardımız olmaya devam eder
  • 4073
    alperen şengün’ün fatih altaylı’yla olan programından bir kesit izledim. alperen şengün’ün menajerleri bandırma’da basketbol bitince galatasaray’a da öneriyor alperen’i. galatasaray cesaret edememiş alperen’i almaya.

    peki bu hangi sezon biliyor musunuz? galatasaray’ın kümede son anda kaldığı 20-21 sezonu. alperen’in yanında muhtemelen ercan osmani, şeyhmus hazer gibi gençler de önerildi.

    bu projeye sahip çıkan beşiktaş normal sezonu 4. ligi ise yarı final oynayarak bitirdi.

    banvit gençlerini almaya cesaret edemeyen galatasaray ise malum zor kaldı ligde.

    sadece bu olay bile gs basketbolunun 2017’den beri -21-22 sezonu hariç- neden bu durumda olduğunu gösteriyor. sanki çok yarışıyormuş gibi genç oyunculara sırtını dönen bir yapıdan bahsediyoruz.

    o yüzden beşiktaş’ın eurobasket2025 başarısını sahiplenmesi kadar doğal bir durum yok. sen cesaret etseydin sen övünseydin. tarih cesurları yazıyor maalesef.
  • 4074
    mevcut galatasaray'da hem teknik ekip olarak hem de yönetici kadrosu olarak en kötü yönetilen takım. sebebi de dursun aydın özbek'e yakın galatasaray lisesi mezunu kişilerin liseci dayanışmasıyla takımdan sorumlu olması. can natan ve ömer yalçınkaya istediği gibi at koşturuyor, bu 2'liye "birader siz hayırdır?" diye hesap soran da yok. ömer yalçınkaya o kadar iyi bir genel menajer ki nedense sadece galatasaray lisesi mezunu başkanlar varken galatasaray'da iş bulabiliyor. bizle aynı ve hatta bizden düşük seviyede bütçeye sahip takımlar bizden daha iyi kadro kuruyorlar, bütçelerini daha verimli kullanıyorlar.
App Store'dan indirin Google Play'den alın