• 20
    "yenebiliyorsan oyunu tutma" 'nın kardeşidir.
    cl, süper lig ayırt etmeksizin son 5 maçımıza bir bakalım; gençlerbirliği, usg, fenerbahçe (d), samsunspor, monaco (d);

    gençlerbirliği maçında geri düşmemize, ikinci yarıda oyunu çevirmemize, 2 farkı yakalamamıza ve rakibin 10 kişi kalmasına rağmen, hem 10 kişi kalan hem de ligin en zayıf takımlarından biri olan rakibimize karşı 1 kişi de fazla iken oyunu öldüremedik, kalemizde olmayacak pozisyonlar verdik ve zar zor 3-2'ye bağladık maçı, oyunu tutamadık.
    (bkz: 22 kasım 2025 galatasaray gençlerbirliği maçı)

    usg maçında kadro olarak ciddi eksikler olmasına rağmen iç sahada oynamanın da etkisiyle en kötü yenemiyorsak bir beraberlik alabilirdik, beceremedik, oyunu tutamadık.
    (bkz: 25 kasım 2025 galatasaray union saint-gilloise maçı)

    fenerbahçe maçında öne geçmemize rağmen, her ne kadar ikinci yarısında hakem yarı sahamızı dahi geçmemize, iki pas üst üste yapmamıza izin vermese de oyunu yine tutamadık.
    (bkz: 1 aralık 2025 fenerbahçe galatasaray maçı)

    samsunspor maçında kusursuza yakın bir ilk yarı oynayıp en az onun kadar kötü bir ikinci yarı ile rakibi resmen maça ortak ettik, kendi sahamızda 2-0'da dahi bu oyunu öldüremeyip, oyunu tutamıyorsak bu bizim adımıza ilerleyen haftalar için ciddi bir soru işareti anlamına gelmekte. uzatmada osimhen'in olağanüstü golü olmasa puan kaybı, belki de liderliğin kaybı kaçınılmazdı, en acısı da 3-2'den sonraki 3-4 dakikada topu kalene yaklaştırmaman gerekirken neredeyse koca hafta gündemi işgal eden bir el pozisyonu ile maçı tamamladık, ders alındı mı, pek sanmıyorum.
    (bkz: 5 aralık 2025 galatasaray samsunspor maçı)

    ve son oynanan monaco maçı, cl'de deplasmanda oynuyorsan en kötü beraberliği cebine koyman lazımken, biz ne yapıp edip o golü mutlaka yiyor, ve adeta kuralmışcasına "yenemiyorsam bari kaybedeyim de rakibim üzülmesin" modunu açıyoruz, aynı usg maçındaki gibi.
    (bkz: 9 aralık 2025 monaco galatasaray maçı)

    özetle, galipken oyunu tutmakta, en kötü yenilmememiz gereken maçlarda ise o kahrolası 1 puanı almakta ciddi sıkıntılarımız var. bunun da sebeplerinin başında kadromuzun dar olmasından mütevellit aşırı yıpranması, oynadığımız eforlu oyunun gerek şartlarından olan derin kadronun yıllardır bir türlü kurulamayışı, hatta daha kötüsü kurulmasına gerek görülmeyişi geliyor. bu da çakı gibi başlayıp tüm kurşunlarımızı ilk yarısında harcadığımız maçların son dakikalarını oyuncularımızın ekseriyetinin yorgunluktan mabadlarından soluması sonucu bizim adımıza kabusa çeviriyor. ve maalesef 3 yıldır sezonun bu haftalarında aleni şekilde kırılmalar yaşıyor olmamıza rağmen ısrarla ders alınmıyor ve biz aynı senaryoları tekrar tekrar izlemek durumunda kalıyoruz. sezon başlangıcında elde ettiğimiz bütün kredileri harcıyor, hedefleri revize etmek durumunda kalıyoruz...
App Store'dan indirin Google Play'den alın