2626
6 ocak 2016 galatasaray zaragoza basketbol maçını harika oynamasına rağmen hala transfere ihtiyacı olan basketbol takımımızdır. dünkü maç bizi yanıltmamalı. ergin ataman'ı da yanıltacağını sanmıyorum. zaten yakın zamanda şöyle bir açıklama yaptı:
--- alıntı ---
"takımın genel havasından memnunum. olumsuz olarak şunu söyleyebilirim ki geniş bir kadromuzun olmayışı sıkıntı yaratıyor. bu sebeple ligde şu ana kadar 5 mağlubiyet aldık. deplasmanda kaybettiğimiz 4 maçın en az 2'si kazanmamız gereken maçlardı. takımda kolektif oyun algısı var; ego sorunu yok. oyuncular iyi anlaşıyorlar. bu esas hedeflerimiz için bize ümit veriyor. özellikle favori olduğumuz bir maçı kaybediyorsak bu benim için çok ağır bir yük oluyor. kendinden kadro olarak daha zayıf olan ekiplere karşı maç kaybedilmesi ise benim kabul edemediğim bir olay. benim şöyle bir felsefem var; iç saha maçları, kazanılması her koşulda zorunlu olan maçlardır. çok şükür bugüne kadar ligde kendi sahamızda efes maçı dışında mağlubiyet almadık ki bu da kabul edilebilir bir durum.
eurocup’ta neptunas karşısında bahanesi olmayan bir yenilgi aldık ve ben de takıma mesaj vermem gerektiğini hissettim. bu mesajın yerine ulaşıp ulaşmadığını da önümüzdeki eurocup maçları boyunca göreceğiz. green’in sakatlığı tam da eurocup maçları başlarken bizi çok zor duruma düşürdü. şu aşamada transfer yapmamız da imkânsız. izzet türkyılmaz’dan da yunanistan’daki aek maçı dışında verim alamadık. sezon başı mecburen risk almıştık, bütçemiz doğrultusunda uzun türk oyuncu transfer etmek durumundaydık. izzet’e şans verdik. ama şu ana dek 25 kadar maçta 1-2 defa katkı verebildiğini gördük. ege arar ise bu seviyeler için henüz genç bir oyuncu.
bu sene uzun oyuncuların ana rotasyonunda üç isimle yola çıktık; stephane lasme, joey dorsey ve caleb green. joey dorsey’in sürekli istikrarsızlığının yanında hem saha içi hem saha dışında disiplin sorunu var. henüz kalkmamış bir transfer yasağımız mevcut. o yasak kalkabilirse en kısa sürede o noktaya bir takviye yapmak istiyoruz. mevcut uzun rotasyonumuz ile eurocup’ta şampiyonluktan bahsetmek pek de gerçekçi durmuyor. yine de her zaman gidebildiğimiz yere kadar mücadele edeceğiz. green’in sakatlığından ötürü 4 numara takviyesinin yanı sıra oyun kurucu transferinin de gerekli olduğunu düşünüyorum. türkiye liglerinden herhangi bir oyuncu ile ilgilenmiyoruz. önceliğimiz 4 numara ve bütün adaylarımız yurtdışından."
--- alıntı ---
chuck davis ile anlaşıldığı söyleniyor. elimizde o tarz bir uzun yoktu. oyuncu tipi olarak iyi transfer. uzun süredir takımsız kalan chuck davis eski davis mi? çok sanmıyorum. eğer değilse de eski haline dönebilecek mi? veya en azından yaklaşabilecek mi? onu da kestirmek güç. ben ergin ataman'dan aynı geçen sene yaptığı patric young hamlesi gibi nba'de yeterli süre bulamayan, iyi para kazanamayan bir oyuncu sürprizi beklerdim ama bu mali şartlarda ve euroleague'de bile olmadığımız için oyuncuyu transfer edebilmenin de ihtimali düşüktü.
takımın şu anda takımın enerjisini, dinamikliğini yükseltecek iyi bir oyun kurucuya ihtiyacı var. iyi şutör olmasına bile gerek yok. savunmada aksamasın(iyi savunmacı olmasına gerek yok), iyi oyun kursun, içeri drive edip rakip savunma dengesini bozabilsin, aklı başında olsun, çok enerjik olsun yeterli.
takımımız çok doymuş, sakin, ekstra isteği sadece büyük maçlarda bulabilen bir takım. bu çok tehlikeli. dar rotasyonla da birleşince ölümcül tehlikeli. birçok nispeten kolay maça kafa olarak hazır başlayamıyoruz. banvit maçında ilk çeyrekten 15 fark falan yememiz, ligde kaybettiğimiz maçların çoğu, sonuncu telekom'a(yalnız çok kötü bir kadro değiller ve koç değişikliğinden sonraki ilk maçtı) yenilmemiz ve bu maçların çoğuna rezalet başlamamız, kafa olarak hiç hazır olmamamız falan akıl alır gibi değil. bu dönemde sinan da pek yoktu ve takımda isyan edecek, enerji yükseltip direnç sağlayacak oyuncu olmuyordu. en çok istekli oyuncumuz dorsey haline gelmişti ki sene başında en isteksizi oydu hatırlarsanız...
öncelikle yönetim şu transfer yasağını kaldırmalı. aslında minimum 3 transfer gerekli hedefler için ama 2'den fazlasını yapacağımızı sanmıyorum. biri chuck davis oldu gibi. o da soru işaretli çünkü yaşlanmış sayılan, potansiyeli yüksek ve düşüşte olan bir oyuncu. oyuncu tipi olarak takıma ekstra şeyler katabilir ama. dorsey - lasme - green - davis birbirlerinden farklı şeyler yapan uzunlar. yalnız davis transferi yine takımın genel ruh halini değiştirebilecek bir transfer değil. davis ateşleyici değil. bize bir tane de ateşleyici ama akıllı, iyi oyun kurabilen bir oyun kurucu lazım. bu dönemde nasıl olacak bilmiyorum. sinan son maçlarda toparlanmaya başladı ama geçen seneki sinan bile tek başına yeterli olmaz bu durumu düzeltmek için.
ayrıca lig konusunda haksızlık yapmamamız lazım takıma. efes'in de fener'in de kadrosu bizden daha iyi. hem de maalesef net olarak daha iyi. eurocup ise euroleague'den gelen takımlarla kızıştı. şampiyonluk büyük hayal değil ama biz euroleague takımıyız eurocup bize hafif gelir olayı top 8 hatta belki top4'e kadar doğru. ama oradan sonraı yine çok çok zor maçlar bekliyor bizi.
--- alıntı ---
"takımın genel havasından memnunum. olumsuz olarak şunu söyleyebilirim ki geniş bir kadromuzun olmayışı sıkıntı yaratıyor. bu sebeple ligde şu ana kadar 5 mağlubiyet aldık. deplasmanda kaybettiğimiz 4 maçın en az 2'si kazanmamız gereken maçlardı. takımda kolektif oyun algısı var; ego sorunu yok. oyuncular iyi anlaşıyorlar. bu esas hedeflerimiz için bize ümit veriyor. özellikle favori olduğumuz bir maçı kaybediyorsak bu benim için çok ağır bir yük oluyor. kendinden kadro olarak daha zayıf olan ekiplere karşı maç kaybedilmesi ise benim kabul edemediğim bir olay. benim şöyle bir felsefem var; iç saha maçları, kazanılması her koşulda zorunlu olan maçlardır. çok şükür bugüne kadar ligde kendi sahamızda efes maçı dışında mağlubiyet almadık ki bu da kabul edilebilir bir durum.
eurocup’ta neptunas karşısında bahanesi olmayan bir yenilgi aldık ve ben de takıma mesaj vermem gerektiğini hissettim. bu mesajın yerine ulaşıp ulaşmadığını da önümüzdeki eurocup maçları boyunca göreceğiz. green’in sakatlığı tam da eurocup maçları başlarken bizi çok zor duruma düşürdü. şu aşamada transfer yapmamız da imkânsız. izzet türkyılmaz’dan da yunanistan’daki aek maçı dışında verim alamadık. sezon başı mecburen risk almıştık, bütçemiz doğrultusunda uzun türk oyuncu transfer etmek durumundaydık. izzet’e şans verdik. ama şu ana dek 25 kadar maçta 1-2 defa katkı verebildiğini gördük. ege arar ise bu seviyeler için henüz genç bir oyuncu.
bu sene uzun oyuncuların ana rotasyonunda üç isimle yola çıktık; stephane lasme, joey dorsey ve caleb green. joey dorsey’in sürekli istikrarsızlığının yanında hem saha içi hem saha dışında disiplin sorunu var. henüz kalkmamış bir transfer yasağımız mevcut. o yasak kalkabilirse en kısa sürede o noktaya bir takviye yapmak istiyoruz. mevcut uzun rotasyonumuz ile eurocup’ta şampiyonluktan bahsetmek pek de gerçekçi durmuyor. yine de her zaman gidebildiğimiz yere kadar mücadele edeceğiz. green’in sakatlığından ötürü 4 numara takviyesinin yanı sıra oyun kurucu transferinin de gerekli olduğunu düşünüyorum. türkiye liglerinden herhangi bir oyuncu ile ilgilenmiyoruz. önceliğimiz 4 numara ve bütün adaylarımız yurtdışından."
--- alıntı ---
chuck davis ile anlaşıldığı söyleniyor. elimizde o tarz bir uzun yoktu. oyuncu tipi olarak iyi transfer. uzun süredir takımsız kalan chuck davis eski davis mi? çok sanmıyorum. eğer değilse de eski haline dönebilecek mi? veya en azından yaklaşabilecek mi? onu da kestirmek güç. ben ergin ataman'dan aynı geçen sene yaptığı patric young hamlesi gibi nba'de yeterli süre bulamayan, iyi para kazanamayan bir oyuncu sürprizi beklerdim ama bu mali şartlarda ve euroleague'de bile olmadığımız için oyuncuyu transfer edebilmenin de ihtimali düşüktü.
takımın şu anda takımın enerjisini, dinamikliğini yükseltecek iyi bir oyun kurucuya ihtiyacı var. iyi şutör olmasına bile gerek yok. savunmada aksamasın(iyi savunmacı olmasına gerek yok), iyi oyun kursun, içeri drive edip rakip savunma dengesini bozabilsin, aklı başında olsun, çok enerjik olsun yeterli.
takımımız çok doymuş, sakin, ekstra isteği sadece büyük maçlarda bulabilen bir takım. bu çok tehlikeli. dar rotasyonla da birleşince ölümcül tehlikeli. birçok nispeten kolay maça kafa olarak hazır başlayamıyoruz. banvit maçında ilk çeyrekten 15 fark falan yememiz, ligde kaybettiğimiz maçların çoğu, sonuncu telekom'a(yalnız çok kötü bir kadro değiller ve koç değişikliğinden sonraki ilk maçtı) yenilmemiz ve bu maçların çoğuna rezalet başlamamız, kafa olarak hiç hazır olmamamız falan akıl alır gibi değil. bu dönemde sinan da pek yoktu ve takımda isyan edecek, enerji yükseltip direnç sağlayacak oyuncu olmuyordu. en çok istekli oyuncumuz dorsey haline gelmişti ki sene başında en isteksizi oydu hatırlarsanız...
öncelikle yönetim şu transfer yasağını kaldırmalı. aslında minimum 3 transfer gerekli hedefler için ama 2'den fazlasını yapacağımızı sanmıyorum. biri chuck davis oldu gibi. o da soru işaretli çünkü yaşlanmış sayılan, potansiyeli yüksek ve düşüşte olan bir oyuncu. oyuncu tipi olarak takıma ekstra şeyler katabilir ama. dorsey - lasme - green - davis birbirlerinden farklı şeyler yapan uzunlar. yalnız davis transferi yine takımın genel ruh halini değiştirebilecek bir transfer değil. davis ateşleyici değil. bize bir tane de ateşleyici ama akıllı, iyi oyun kurabilen bir oyun kurucu lazım. bu dönemde nasıl olacak bilmiyorum. sinan son maçlarda toparlanmaya başladı ama geçen seneki sinan bile tek başına yeterli olmaz bu durumu düzeltmek için.
ayrıca lig konusunda haksızlık yapmamamız lazım takıma. efes'in de fener'in de kadrosu bizden daha iyi. hem de maalesef net olarak daha iyi. eurocup ise euroleague'den gelen takımlarla kızıştı. şampiyonluk büyük hayal değil ama biz euroleague takımıyız eurocup bize hafif gelir olayı top 8 hatta belki top4'e kadar doğru. ama oradan sonraı yine çok çok zor maçlar bekliyor bizi.