• 1992
    bazı düşüncelerin aksine sorunu savunma değil de hücum olan takım. tamam "hücum maç, savunma şampiyonluk kazandırır" mottosuna kısmen ben de katılıyorum ama asıl bu ikisini dengeli yapmak önemli basketbolda. yani her maç 60 yiyip 58 atarsanız yaptığınız savunmanın hiçbir önemi kalmaz. euroleague 2013-2014 sezonu'nda takımımızın sorunu kesinlikle hücumdur. bunu istatistiklerle kanıtlamaya çalışacağım.

    normal sezon istatistiklerine bakarak yaptığımız 10 maçta ki istatistiklerimize bakalım. unutmayın ilk tur maçları göz önüne alınmıştır ki daha kolay takımlarla oynadığımız düşünülürse durumun ne kadar vahim olduğu ortadadır.

    1 - sayı ortalamamız 70. bu konuda 24 takım arasında 20.sıradayız. elenen kızılyıldız'ın 80,4 - brose'nin 75,6 - budivelnik'in 73,7 - stelmet gora'nın 70,7 ve strasbourg'un 70,5 sayı ortalamaları var.

    2 - asist ortalamamız 14,7. sıralamada 20.sıradayız. niye düşük bu ortalama sahi bu kadar ? çünkü takım hücumda üretken değil. statik hücumlar yapıyoruz. pick & roll, pick & pup, perdeden çıkan şutör oyunu gibi setler o kadar az ki hücumumuzda. ha şu söylediğim son hücum setini domercant'la oynamaya çalışyoruz ama adamın ayakları o kadar yavaş ki savunmacısı hemen yetişiyor. doğal olarak asist sayısı da düşük kalıyor tabi. el üstünden üçlük ve bireysel performanslara bağımlı kalıyoruz.

    3 - 2 sayılık yüzdemiz sadece % 46,2. 24 takım arasından 21.sıradayız. niye ? çünkü hiç pota altından oynamıyoruz. pota altından oynayacaksın ki yüzden arttsın. sırtı dönük oynayacak uzunumuz yok.* millet dunston'la, sofo'yla, tomiç'le, kaun'la smaçları bam bam basıyor.

    4 - şimdi daha da vahim bir istatistiğe gelelim. 3 sayılık yüzdemiz sadece % 27,9. 24 takım arasından kaçıncı olduğumuzu söylememe gerek var mı ? hadi söyleyeyim. 24.sıradayız.

    5 - şimdi de son istatistiğimize gelelim. true shooting yüzdesi. özellikle nba'de çok yararlanılan bir istatistik. kabaca ; takımın denediği atış sayısı, toplam attığı sayı ve denenen serbest atış sayısı üçgeninde bir formülle hesaplanan ve takımın hücum verimliliğini gösteren bir istatistik diye anlatılabilir. maalesef söylemeliyim ki bu istatistikte de sadece % 43 ile 24 takım arasından 23.sıradayız. :(

    istatistiklerin basketbolda çok şey anlattığını düşünürek esas sorunu açıklamaya çalıştım takımımızda. kimse bana olin edirne'ye 100 sayı attık ama diye gelmesin kalbini kırarım. şimdi sen dün akşam direk rakibin kuban'a hem de kendi sahanda 63 sayı yiyip yeniliyorsan suçu savunmada aramak abesle iştigaldir.
  • 3393
    saygının büyüğünü hak eden takım.

    sezon başında hem yönetim hem de taraftar nezdinde çok da fazla önemsenmemesine rağmen eldeki bütçe ve kadro doğrultusunda bir hedef belirleyen,
    sezon boyunca yaşanan maaş gecikmelerine (3 ay geriden geldiği söyleniyor) rağmen hiçbir oyuncusunun kulübe ihtar mihtar yollamadığı,
    taraftarının sezon boyunca kendileri hakkında dillendirdiği, "bu takım leş, bu takım kaka, düşmesek iyi bari" gibi incitici ithamlarıyla da boğuşan,
    pek de sevilmemesine karşın koç ertuğrul erdoğan'ın ve teknik ekibin başarısı için canla başla uğraştığı türkiye erkekler basketbol ligi yarı finalisti.

    son 4'te rakip anadolu efes. şu zamana kadar parkeye koydukları karakteri yine koyacaklarından zerre kuşkum yok. koça, teknik kadroya ve oyuncu grubuna ortada bu kadar olumsuzluk olmasına rağmen galatasaray armasına yakışır şekilde mücadele ettikleri için bir galatasaray taraftarı olarak teşekkür ederim.
  • 3492
    gloria cup 2020'deki şu ana kadar izlediğim performansıyla eksiklerine rağmen bayıldığım takımımız. bir kere takımda komple bir mentalite değişimi var. değişen kadroyla birlikte statik oyun yerini hareketli, top dolaştırma ve p&r üzerine kurulu oyuna bırakmış. transferine ilk başta mesafeli yaklaştığım barış ermiş top dolaştırmada takımı 2 seviye üste taşımış. barış'ın skor katkısı kısıtlı belki ama müthiş bir delici ve şutör olan daryl macon ile aynı anda sahada olması ikisinin de eksiklerini tamamlayıp çok iyi bir denge kurulmasını sağlayacak. şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki macon ligin içinden geçecek bu sene. dallas mavericks'ten tanıyordum kendisini ama bir oyun kurucu olamayacağını daha önce söyemiştim ki ertuğrul erdoğan onu ya barış ya da yiğit arslan ile birlikte kullanarak zaten ondan playmaking istemediğini gösteriyor.

    yiğit arslan demişken, ben bu çocuğu gerçekten çok seviyorum. her şeyden yeterli miktarda sahip ve sahada yüreğini ortaya koyarak oynuyor. hep bu forma altında kalsa keşke. yiğit'ten de bahsederken onun hücum yönü upgrade edilmiş bir klonuna da sahibiz bu sene. r.j hunter zamanında izlemeye doyamadığımız bildiğin joshua shipp. allahım sana geliyorummmm..

    daha kağıt üstünde takımın en iyisi görünen alex hamilton'dan bahsetmedim bile. şu ana kadar çok iyi göründü. macon ile birlikte büyük bir hücum gücü olacak. geçen senenin çelimsiz delikanlısı ayberk olmaz daha da olmuş. oyununa daha bir güven gelmiş ve korkmadan hücum edebiliyor. ayberk her ne kadar çevik ise brock motum ise maalesef ki bir o kadar ağır ama rakibi sinir krizine sokacak derecede hücumda etkili. adam sanki oyunda hiç yokmuş gibi hissettirip her maç en az 15 sayı atacak gibi duruyor. çok keyifli olacak, çok.

    şimdi gelelim asıl bombaya. berke atar. bu çocuk var ya bu çocuk... büyük bir yıldız yetişiyor arkadaşlar. bu yaşta hala biraz ham görüntüsü olsa da müthiş bir fundamental'a sahip ve işin savunma yönünü biraz daha geliştirirse en geç 2 yıl içinde nba'de olacak. yanında bir boniface ndong olsaydı bu sene sonunda bambaşka bir seviyeye gelebilirdi.

    allah aşkına bu takıma bir boniface ndong alın yahu!! bir pivot şart.

    can korkmaz'ın takımdan ayrılmasına üzülmüştüm ama can'ın macon ile aynı anda sahada olduğunu düşününce bir ürperti geldi o yüzden o fikrimden de vazgeçtim ama bize yine de bir tane tutku açık lazım.

    bu takım beni çok heyecanlandırdı gençler.
  • 3515
    hamilton, williams ve tyus ile yollar ayrılıyor. tyus'tan buy-out kazanacağız. hamilton çok ümitli olduğum bir isimdi ama bir türlü kendisini sahada göremedik. williams bence çok yetersiz bir oyuncu ama buna rağmen mücadelesiyle iyi katkı verdi. teknik ekibin isteklerini yerine getirme konusunda sıkıntı olduğu konuşuluyordu. yeni transferlerimize gelecek olursak marei nokta atışı bir transfer. jefferson geçen senenin g leauge savunma mvp'si. atletizmiyle de bize iyi katkı sağlayacağını ve euroleague seviyesi bir oyuncu haline gelebileceğini düşünüyorum. trice konusunda endişelerim var. tofaş ile kendisini ülkemizde izlemiştik. webster'a benzetiyorum biraz ama hücumu webster'dan bir tık daha iyi. savunma konusunda ise gerek macon gerek trice yetersiz kalacaklardır. bu yüzden jefferson da sahadayken bol bol switch savunması görürüz. giden oyuncularımızın yolu açık olsun. takımımıza yeni katılan 3 oyuncumuzun da özellikle mücadele yönünden bizi bir üst basamağa taşımalarını umuyorum.
  • 3627
    jordan morgan ve emanuel terry ile ilgilendiği iddia edilen takımımız.

    https://twitter.com/.../1453764594284040193

    iddianın kaynağı olan luca d'alessandro, haberlerinin doğruluyla bilinen sportando basket'in emiliano carchia'sının arkadaşı. dolayısıyla iddia muhtemelen doğru.

    oyuncular özelinde ise morgan da terry de iyi isimler ve her şeyden önce david kravish'ten oldukça öndeler. aslında kravish geçtiğimiz sezon hiç fena işler yapmamış(tı) almanya'da, epey olumlu yorumlar var(dı) kendisi hakkında lakin bizde tut(a)madı bir türlü.

    şahsi görüşüm morgan tercihinin daha doğru olacağı yönünde. terry'e nazaran daha güçlü, daha iyi savunmacı ve cüssesine rağmen iyi de koşucu, pivot fundamental repertuarı da terry'e göre daha dolu. terry ise daha atlet, daha zıpzıp ve kaotik oyuna daha bi' uygun. bizim şu an ihtiyacımız olan stil daha çok morgan stili, terry daha çok geçtiğimiz sezonki galatasaray'a uygun bir tarza sahip.

    güzel bir takıma sahibiz. terry <-> kravish değişikliğiyle daha güzel bir takıma, morgan <-> kravish değişikliğiyle çok daha güzel bir takıma sahip oluruz.
  • 3637
    geçtiğimiz sezon küme düşmekten kıl payı kurtulmuş ve bu sezon geç yapılan başkanlık seçimi sebebiyle boştaki kaliteli yerlilerden hiçbirini kadrosuna dahil edememesine rağmen şampiyonlar ligi'nde grubundan lider çıkıp ligde de hiçbir rakibi için kolay lokma olmadığını kanıtlamış takımdır.

    kadrosundaki oyuncularının çoğunun potansiyeli yüksektir. yapılacak nokta transferlerle ligde yeniden yarışmacı bir kimliğe bürünme ihtimali çok yüksektir.

    11 aralık 2021 galatasaray fenerbahçe basketbol maçı özelinde rakibinin yıllık maliyeti 3 milyon euroyu bulan nando de colo'suna, takıma katıldığı gün twitter'da sadece 200 takipçisi olan devaughn akoon-purcel ile karşılık vermeye çalışmıştır.

    bazen skoru bir kenara bırakıp verilen mücadele için teşekkür etmenin de bilinmesi gerekir diye düşünüyorum.
  • 3542
    2020-2021 sezonunda 3 yerli 10 yabancı olmak üzere toplam 13 yeni transfer yapmış olan takım. alex tyus bonservisle takımdan ayrıldı, 2 oyuncunun da sözleşmesi feshedildi. sezon başında 2 milyon dolar olarak açıklanan bütçeyle bir tane kısa forvet ve "kapatıyoruz" diyen banvit'in beşiktaş'a gönderemediği isimlerden ragıp berke atar dışında bir tane pivot transferi yapılmadı.

    sezon geldi geçiyor, ömer uğurata'nın kayınçosu(!) caner erdeniz dışında bir tane kısa forvet oyuncusu yok. rotasyon oyuncusu ayberk olmaz ve daha 21 yaşındaki ragıp dışında pivot da alınmadı. bir ara yedi oyuncunun forma savaşı verdiği(!) oyun kurucu pozisyonu hala net değil. o kadar ki ertuğrul erdoğan döneminde kadro dışı kalan alex hamilton'a hem ömer uğurata hem de ekrem memnun şans vermek durumunda kaldı.

    zaten oyun kurucusu olmayan, pota altında dayak yemeye mahkum bir takım yaratıldı. bu durumdaki bir takımın hayatta kalabilmesi için gerek fiyat gerek performans olarak bizim seviyemizin üzerinde şutör ve uzun forvetlerin olması lazım. kadronun kalanı da aynı doğrultuda gittiği için bugün bu hallerde sürünüyor bu takım.

    sezona zalgiris masalları sonrası ertuğrul erdoğan ile başlandı, benchte reklam panolarını tekmeleyecek kadar hakimiyeti kaybettiği noktada yollar ayrıldı. takım üç maça ömer uğurata yönetiminde çıktı. hatta ironik şekilde 3 maçta 2 galibiyet çıkardı. yönetmeliklerin verdiği üç maçlık sınır dolduktan sonra *ömer uğurata ile sezon sonuna kadar sözleşme yapıldığı açıklandı.

    acaba mı diye girilen aralık ayı kasım gibi geçmedi. bir tek aralık sonu bursa deplasmanında, belki de sezon sonu kümede kalmamızı sağlayacak galibiyet alındı. 29 aralık'ta alex tyus'ın real madrid'e transfer olduğu ve kulübün ücret geliri elde edeceği açıklandı. bununla bağlantılı olarak şutör(!) travis trice ile uzun forvetler amile jefferson ile assem marei transferleri duyuruldu.

    yılbaşının ertesinde fenerbahçe, ertesi hafta da efes pilsen ile sinan erdem'de oynadık. o hafta içinde önce assem marei'nin sakatlandığı haberi bomba gibi düştü, hemen arkasına ömer uğurata'nın gönderildiği ve sonunda da ekrem memnun'un geri dönüşü...

    ekrem memnun'un gelişiyle artan umutlar(!) ilk üç haftada alınan iki galibiyetle biraz daha arttı. gel gelelim alınan galibiyetler ligde bizden daha aşağıda yer alan iki takıma karşı olsa da ikisine de ikili averajı bırakarak alınabilen galibiyetler oldu. ancak yine arkası gelmedi. milli maç arasına kadarki iki maçı da çok kötü oynayarak kaybettik...

    son olarak iki tane şutör pierre jackson ve jordan crawford transferleri yapıldı. ek olarak da assem marei yeni bir transfer gibi dahil oldu takıma. 27 şubat 2021 tofaş galatasaray basketbol maçına iyi başlasak da savunma kırılganlığımızla yine sonunu getiremedik ve mağlup olduk.

    gün itibarı ile düşme hattının sadece 1 galibiyet yukarısındayız. aslında 2 galibiyet fark var ancak sezon başındaki puan silme cezamızdan ötürü fark 1 puan. üstelik ligin son iki sırasındaki iki takıma karşı da ikili averajda gerideyiz.

    kalan fikstürümüz ise darüşşafaka, türk telekom(d), bahçeşehir, büyükçekmece(d), afyon, karşıyaka(d), bursaspor ve fenerbahçe(d) şeklinde. ligin ilk yarısında bu takımlardan türk telekom ve bursaspor'u mağlup etmeyi başarmıştık. karşıyaka ve fenerbahçe ligin ilk iki sırası için kapışan takımlar. darüşşafaka ve afyon ise, gaziantep ve beşiktaş ile playoff için yarışır durumda; günün sonunda bu dörtlüden biri playoff dışında kalacak. geriye hedef maç olarak bizden bir galibiyet yukarda olan bursaspor ve iki galibiyet yukarda olan büyükçekmece maçları kalıyor.

    en alttaki iki takım olan ormanspor ve lokman hekim fethiyespor'un da aşağı yukarı bizimki ayarında bir fikstürleri var. büyükçekmece enteresan şekilde bu iki takımla da oynayacak tıpkı bizimle olduğu gibi. onlar da bu üç maçı gözüne kestirip korkulu rüya görmemeyi hedefleyecektir muhtemelen.

    tabi olasılık hesaplarının şu an için ucu bucağı görünmüyor. çok değil 4-5 yıl önce son topa kadar diye diye avrupa kupası alan takım son topa kadar kümede kalma savaşı verecek...

    emeği geçen herkesin gözlerinden öperim. şu badireyi bir atlatalım hepsinin hesabını sorulur elbet...
  • 3670
    2022 bsl yarı final serisinde anadolu efes'e karşı şansı hiç de az olmayan takım.

    oyuncu grubunun kendi içindeki armonisi, koçun takım ile olan ahengi, oyun tarzının (euroleague'de fransa'daki normal sezon maçında efes'i paspas eden monaco gerçeği) efes'e terso (bol ve iyi şutör + öngörülmesi zor guard'lar) gelebilecek oluşu gibi faktörler sebebiyle serinin 5. karşılaşmaya taşınması pek ama pek mümkün.
  • 2901
    öncelikle ilk maçtan karamsarlığa düşmememiz gerektiğini hatırlatalım. geçen senenin şampiyonuyla oynadık. kadrosunu bozmayan cska'nın, yeni kadro kurmuş galatasaray'a fark atması beklenilen bir şeydi. ancak her şey güzel olacak moduna da girmememiz lazım. maç içinde olumlu noktalar da vardı, olumsuzlar da.

    ilk olarak nispeten daha az olan olumlu noktaları sıralamak istiyorum.

    - potamız bir süre yol geçen hanına döndükten sonra tyus'un karakter koyduğunu gördük. parkede olduğu sürece dominant bir oyun oynadı. keşke lasme kokocu olmasaydı. çünkü bildiğim kadarıyla hoca lasme-tyus ikilisini düşünüyordu kadroda.
    - beklenildiği gibi hücumda sayı bulmada sıkıntı çekmiyoruz. cska'ya 82 sayı atmak kolay değil. sezon içerisinden muhtemelen maç başı ortalama 70 sayı civarı yiyecek bir takımdan bahsediyoruz.
    - dentmon ve russ çok kısa sekanslarda müthiş sayı potansiyellerini gösterdiler. ancak devamlılıklarının olmaması getirilerinden çok götrürdüklerinin olmasına yol açıyor. az sonra değineceğim.

    gelelim can sıkan kısımlara.

    - takım olarak savunmamız rezalet durumda. maç içinde kaç tane topsuz koşu üzerinden sayı yedik sayamadım. üstelik takımdaki belli isimler değil herkes adamını kaçırdı. bu savunma konsantrasyonumuzun son derece kötü olduğunu gösterir. cska'da sağolsun bunu öyle bir güzel işledi ki önümüzdeki haftalarda rakiplerimiz bizle karşılaşmadan önce kesinlikle buna çalışacaktır.
    - pleiss toplam 5 dakika süre aldı ama o kadar kötüydü ki bana yüzyıllar gibi geldi o 5 dakika. keşke nba'e gitseymiş dedirtecek kadar kötü oynadı. umarım bu performansını devam ettirmez. tyus yalnız kalırsa çok sıkıntı yaşarız.
    - 2 senedir rakiplerimizin boş üçlükler atmasına alıştık ama bu maçta haddinden fazla şans buldular. savunmada adam değişirken koordine olmakta büyük sıkıntı yaşıyoruz. boş üçlük fırsatı vermeyelim demiyorum. çünkü kadro yapımız itibariyle bu mümkün değil. lakin bunu mümkün olduğu kadar aza indirgememiz lazım. savunmadaki konsantrasyon sorununu çözersek bunu büyük ölçüde aşabiliriz.
    - 1 numara pozisyonu için yaptığımız 2 transfer dentmon ve russ, maçı asist yapmadan tamamladılar. dentmon hakemin gazabına uğradı biraz ama oyunda kalsaydı da muhtemelen asist yapmakta sıkıntı yaşayacaktı. ikisi de egolu oyuncular. avrupa basketboluna uyum sağlamaları konusunda sıkıntı yaşayacakları aşikardı. umarım cska'dan yediğimiz bu tokadı ders olarak almayacak kadar egolu değillerdir. ikisine de biraz sabretmemiz gerekiyor. eğer o dersleri almamaya devam ederlerse zaten ergin hoca başka çözümlere yönelecektir.
    - çok fazla ribaund veriyoruz. cska 37-25 üstünlük kurdu. uzunlarımız ribaund konusunda dominant değiller. bu yüzden kısaların çok daha fazla ribaunda yardım etmesi lazım. bu da savunma konsantrasyonu ile alakalı bir konu.

    genel olarak sorunlarımız bunlar. yakın zamanda bunların hepsini çözüp iyi bir takım haline gelmemiz çok fazla mümkün değil. ancak takım olursak da keyifli bir basketbol izleyeceğimiz belli. taraftar olarak bu süreçte mümkün olduğu kadar yıkıcı eleştiriden çok yapıcı eleştiri yapmamız lazım. daha ilk maçtan ergin hocanın kadro mühendisliğine sallayanlar olmuş maalesef. transfer piyasasını takip etmeden ezbere yapılmış yorumlar gibi geldi bana. takıma zarar vermekten başka bir işe yaramaz.

    yine de takım olma yolunda en büyük işin ergin hocaya düştüğünü belirtelim. bu takımı kurduğunda çok fazla emek gerektiğinin muhtemelen kendisi de farkındaydı. elinden geleni yapacağından şüphem yok. bu sezon onun için de büyük bir meydan okuma çünkü.
  • 1476
    suyun öte yanındaki bisküvi, çikolata, şeker takımı mike batiste'i transfer eder; çok büyük transfer, savunmaya büyük sertlik getirir, riabuntları toplar, 35 yaşında olması hiç mühim değil.

    yenilmez armada gidip barcelona'nın sözleşme yenileme isteğini reddeden mike batiste ile aynı yaşta olup, ayrıyetten 11 cm uzun olan avrupa'nın en iyi pivotlarından biri olan boniface ndong'u transfer eder; çok yaşlı, emeklilik ikramiyesi almak için gelen bir adam, verim alamayız.

    suyun öte yanındaki bisküvi, çikolata, şeker takımı romain sato'yu alır; avrupa'nın en iyi 3 numarası, savunması müthiştir, orta mesafe şutlarını çok iyi atar, transferde geç kaldık biz.

    yenilmez armada bu mevkiye geçen sezonun tbl nin mvp si david hawkins'i transfer eder; play off lar haricinde 6. adamdı zaten, aynı performansı bizde sürdürmez, üstelik sakatlık problemi de var.

    suyun öte yanındaki bisküvi, çikolata, şeker takımı david andersen'i almaya çalışmaktadır; avrupa'nın en iyi 4 numarası, 10 numara transfer.

    yenilmez armada 4 numaraya 1989 doğumlu, 2.06 cm boyunda, 120 kilo ağırlığındaki milan macvan'ı transfer eder; 150 bin euro gibi rakama neden maccabi bıraktı acaba, zaten kalp rahatsızlığı vardı, nba ye de bu sebeple gidemedi.

    suyun öte yanındaki bisküvi, çikolata, şeker takımı bo mccaleb'i alır; avrupa'nın en iyi guardı, kesinlikle takımını final four'a taşır, şampiyonluk için bir adım daha öne geçtiler.

    yenilmez armada jamont gordon'u transfer eder; jamon lucas gordon'dan daha iyi bir guard değil, üstelik de fiyatı pahalı. neden lucas'ı gönderdik.

    şu yukarıda yazılanları antu.com'dan derlemedim, bizzat içimizden yapılan yorumlar bunlar.
    takdiri galatasaraylılara bırakıyorum.

    edit: uefa kupası'nın kazandığımız sezon tüm maçları ali sami yen'de izlemiş, beşiktaş'ı çalıştırırken dahi gs bonus kart kullanacak kadar galatasaraylı, aynı zamanda mahmuti ve pianigiani'nin baş antrenörlüğünü yapmış, geçen sezonu üç kupa alarak kapatmış usta ergin ataman ise gittiği takımlarda ardından enkaz bırakan, taraftara şirinlik yapan biri olarak değerlendirilmiş kendilerini galatasaraylı olarak addeden bir takım kişilerce.
  • 3145
    ezeli rakibi fenerbahçe avrupa sampiyonu ünvanini korumak için yola çikarken, küçülme disinda hiçbir hedefi olmadan yola çikan, ayni imkanlara sahip oldugu ezeli rakibinin 1/7'si civarinda bir bütçeyi toparlayabilen, ezeli rakibi avrupa'nin en iyi salonlarindan birini yapmisken kendisi salonsuz kalmis, heyecanini, yarismaciligini, kadrosunu kaybetmis olan takim. kendisine kupalar kazandiran bir koçu fotoshop ile kendi fotosunu oraya buraya ekleten bir basit adam için ucuzca harcayan, beceriksiz bir yonetim elinde kaybetmeye mahkum olan takim.
  • 3523
    kaderine terk edilmiş olan, çok değil 4 sene öncenin kupa 2* şampiyonu. maalesef rahmetli özhan canaydın yönetiminin göz ardı etmesi gibi bir durumla karşı karşıya şu an. o dönemlerde de aslında bir küme düşme yaşamıştı ama "ulan koskoca galatasaray küme mi düşer?" denilerek uydurulan bir play out ile kümede kalmıştı.* hatta o dönem kadın takımı küme düşmüştü.

    acilen yöneticilerin, basketbol sporunu memlekete getiren bu camia'nın takımı için aksiyon alması gerekiyor. çünkü sonrasında yaşanacak olan utanç hayat boyu üzerlerine yapışacak!
  • 3228
    galatasaray sözlük yazarları tarafından yönetilmeyen takımdır. başlığına gelince cska'yi yeniyorsak çikmayalim tabii buradan da her önüne gelene yenilen, hiçbir iddiasi olmayan, en buyuk hedefi playoffa 7. olarak girmek olan (mumkun degil) bir takimi hiç umursamayan galatasaraylilara da gayet ozeniyorum. takimimizin igrenc basketbolunu izleyen benim gibi bir salak olmaktansa hiç yokmus gibi davranmalari çok yerinde bir hareket.

    birilerinin arpaligidir bu takim. dursun aydin ozbek tipi bir takim iste. fazlasi degil.
  • 3493
    2020 gloria cup 2 turnuvasında anadolu efes'e karşı son topta kaybetmiş caaanım takım. öncelikle şunu belirtmekte fayda var. anadolu efes zaten çok iyi oyunculardan kurulu ve uzun zamandır bir arada oynayan bir takım. biz ise neredeyse tamamı yepyeni oyuncu grubundan oluşmuş bir takımız. maçı kaybetmemize sebep olan simon'un üçlüğünde ayberk'in basit bir switch hatası ile rahat şut şansı verdik ve üçlüğü yedik, ardından da macon hata yapınca maçı kaybettik.

    bizim caaanım takımımız son çeyreğin yarısını gençlerden oluşan bir kadro ile efes'in as kadrosu karşısında oynadı. buna rağmen oyuncuların ne yapacağını bilerek oynadığını görmek beni çok mutlu etti. ayberk olmaz gerçekten daha da olgunlaşmış ve mutlaka rotasyonda ciddi süreler alacaktır. williams'ın pota altında etkili olacağını düşünürsek bu takım gerçekten çok iyi yolda. bu sene beni futbol takımından kat kat daha çok heyecanlandırıyorlar. çünkü gençler var, ruh var, mücadele var. biz taraftar olarak belki bu sene yokuz ama ben ekran başında tek bir saniyesini kaçırmamaya niyetliyim.
  • 2829
    pilgrim arkadaşımız ömer yalçınkaya'nın söylemleri üzerine şöyle bir planlama yazmış;

    yabancı-mccollum-yerli
    sinan-göksenin-(mccollum)-yerli
    micov-schilb-yerli
    yabancı-ege-(lasme)
    lasme-yabancı-(yerli/yabancı)

    micov, mccollum, lasme, schilb, sinan, göksenin ve ege iç transferde kalanlar.

    onun yazdığını temel alarak bir iki bir şey karalamak istiyorum.

    ama önce... ege'nin takımda kalmasından dolayı mutluyum. eksik mi çok eksik. bir kere savunma yapmayı bilmiyor ve savunmada sakin kalamıyor. ne olur bilemem ama gerekli direktifler, sakinlik, emek ve yer tutma bilgisiyle bir seviye atlayabilir. hücumda becerileri var ama kendine güveni çok düşük. bir şut ritmi tuttursa ve çabuklaşır ise üst düzey olmasa da 1. lig seviyesinde bir basketbolcu olabilir. bizim ürünümüz yanlış bilmiyorsam. bu yüzden bizde kalmasından dolayı mutluyum. umarım gelecek sene gelişimi için olumlu bir sene olur. ama ne yazık ki plan yaparken de kendisine pek güvenemeyiz.

    şimdi değinmemiz gereken bir kaç konu var. karman çorman işin içine girmektense teker teker gidelim.

    bütçe

    https://pbs.twimg.com/...t7WwAAOL7e.jpg:large

    şu belgeyi temel aldığımızda elimizde tutacağımız oyunculara gelecek sene 4-4,5 milyon dolar vereceğiz. buda 6+1 kişiye vereceğimiz para.
    9,5-10 milyon bütçe planlanıyor. yani cebimize 5 milyon dolar kalıyor.

    kuralları hatırlarsak. yanlış bilmiyorsam devşirme oyuncularda sınır yok. bunun dışında istediğimiz sayıda yabancıyla anlaşabiliyoruz. sahaya ise 5+1 yabancıyla çıkabiliyoruz.

    kaan kural'a twitter'dan bir iki sordum. 10 tane kullanılabilir oyuncu gerektiğini söyledi. zira gelecek sene çok maç oynayacağız bu yüzden nitelik kadar nicelik önemli. bu konudan devam etmem gerek. ama önce gelin kaç maç yapacağımızı aşağı yukarı bir hesaplayalım.

    maç sayısı

    ligde şampiyonluk hedefimiz olacak yine. ligin rekabetçi kimliğinin yüksek olduğunu kabul etmemiz gerek. buna göre maksimum maç sayısından hesaplamamız gerekiyor. 16 takımlı ligimizde normal sezonda 30 maç yapacağız. play-off'larda ilk tur 3, ikinci tur 5, finalde 7 maç olmak üzere 15 maç eder. her serinin bütün maçlarının oynanacağını kabul etmek belki ekstrem gelebilir ancak dediğim gibi ligimiz gibi rekabetçi düzeyi yüksek bir ligde şampiyon olacaksak bu ön görü o kadar da yanlış değil. belki 12 maç almakta makul kabul edilebilir ama madem planlama yapıyoruz 15 maç oynayacağımızı kabul etmek bana göre gayet makul.

    ligde normal sezon: 30 maç
    play-off: 15 maç

    toplam: 45 maç

    kupaya gelirsek. eğer bu seneki statüyü devam ettireceklerse ilk yarı ilk 8'e girebilmiş takımlardan oluşan mini bir turnuva yapılacak. direkt hedefimiz olduğundan dolayı 3 maçta buradan koymamız gerekiyor.

    kupa: 3 maç

    toplam: 48 maç

    gelelim euroleague'e. 16 takımdan oluşacak gelecek sene. yani normal sezon 30 maç yapacağız. hedefimiz ilk 8'e girmek olacaktır. yani planlama yaparken play-off oynayacağımızı düşünmemiz gerekiyor. f4 çok hayalci bir yaklaşım olabilir. ama madem play-off yapma hedefimiz var o zaman f4'ü de zorlamaya çalışacağımız anlamına geliyor. gelecek sene gibi zor geçecek bir sezonda süpürülmekte bir ihtimal. ama hedef koyduğumuzdan rakibimizi olabildiğince zorlamayı hedefleyip mümkün olursa bir maç çalıp f4 hayal etmek gerekiyor. bu da 5 maç daha anlamına geliyor.

    elde normal sezon: 30 maç
    play-off: 5 maç

    toplam: 83 maç ediyor.

    hedeflerde sapma olsa bile 73 maç yapacağımızı düşünmek yanlış olmayacaktır.

    yani gördüğünüz gibi nba normal sezonu kadar maç yapma ihtimalimiz var gelecek sene. bu zor bir şey.

    kazanılması gereken maç

    şimdi bitirdiğimiz sene 8,5 milyon euro civarı harcama yapan laboral'ı avrupa'da temel alalım. avrupa'da 7 maç kaybetmiş. başarışı bir avrupa sezonu geçirdiğini söyleyebilirim. yine başarılı kabul edilebilecek bir başka takım olan khimki 12 maç kaybetmiş. yani 10 maç güzel bir sınır denebilir.

    biz ligimizde 8 maç kaybettik. aslında 6 maçta ah ulan eurocup için 2 maç son saniyede gitti. ama her neyse. zaten uzun bir entry oluyor dağıtmayayım.

    yani biz bitirdiğimiz sene el'de olsaydık hedefimiz en fazla 15 maç kaybetme olurdu. hedeften sapma ile 18, büyük sapma ile en fazla 20 maç kaybetme lüksümüz olacaktı.

    peki bunu neden yazdım. karşılaştırma için. şu maç sayısını nba ile karşılaştıralım şimdi.
    nba'de doğu 1.'si 25 maç kaybetmiş normal sezonda. 4. olan 34 maç kaybetmiş. 8. olan 38 maç kaybetmiş.

    batı birincisini temel almayalım. 2.'si 15 maç, 4.'ü 29 maç, 8. ise 41 maç kaybetmiş.

    yani biz nba standartında maç kaybetsek iki kulvarda da play-off'a girmemiz bile çok zor olur.

    işin ciddiyeti bu arkadaşlar.

    kadro

    oyuncu sayıları

    gelelim dananın zırt dediği yere. en çokta yazmakta zorlanacağım ve bunun yanı sıra yazmak istediğim konu. pilgrim'in yazdığı entry'i bu konuda kullanacağım entry'nin başında yaptığım gibi.

    kaan kural sağ olsun verdiği cevapta 10 kullanılabilir oyuncudan bahsetmişti. işte bu oynanacak maç bilgilerinden sonra bu 10 rakamına dönmemiz gerekiyor.
    (bkz: ne dediler/#1972820)

    gördüğünüz üzere ömer yalçınkaya'nın dediği üzere 14-15 kişilik bir kadro kuracağız. 7 yabancı hedefimiz var. 8 olursa çok daha rahatlarız. bunun yanı sıra 7 tane de türk koyacağız. 5 tane ana kurguya dahil olabilecek yabancımız olacak tahminen. en az 3 tane hatta mümkünse 4 tane ana kurguya dahil olacak türkü'müz olacak. geri kalan 5 oyuncu çok süre bulamayacak oyunculardan olacak muhtemelen. bu da demek ki bu geri kalan 5'i ne kadar ucuz ama üst düzey seçersek o kadar karlı olacağız.

    yapılanmayalan asıl başlık `fantasy basketball
    `
    yabancı-mccollum-yerli
    sinan-göksenin-(mccollum)-yerli
    micov-schilb-yerli
    yabancı-ege-(lasme)
    lasme-yabancı-(yerli/yabancı)

    arkadaşımız böyle bir şablon oluşturmuş.

    bu noktada bazı oyuncu isimlerinden yola çıkmak istiyorum. bu oyuncular alınsın demek derdim değil. bu haddime değil. o kadar ne bütçeleri ne de oyuncuları takip etmiyorum. ama sitil gözümüzün önünde canlansın diye bu isimleri yazacağım. bir kısım isim ise önerim açıkçası.

    gördüğümüz üzere 3 guard almamız lazım. arkadaşımız 2 yerli bir yabancı yazmış. yerliler konusunda 2 tane önerim var ki gayet tahmin edilebilir örnekler olacak. bana kalsa 2 yabancı guarda almak güzel olur. ama bu konuya pivot hakkında konuşurken değinmek doğru olur.

    bir tane takımı oynatan bir pg gerekiyor. maç başına 7-8 sayı bulabilen mümkün mertebede takımı oynatmaya çalışan bir pg bulup takımımıza monte etmemiz gerekiyor. heurtes tarzı bir oyuncu (direkt o olsa çok güzel olmaz mıydı) bahsettiğim tarz. tbl'yi takip edenler için heurtel'in daha az zararlısı. efesli heurtel çok becerikli ama her seferinde hücumu bitirecek hamleyi yapma çabası ve oyun içi gel gitleri, takıntıları bazen takımına çok zarar veriyor. yanlış bilmiyorsam hacket'ı düşünüyoruz. hackett 3,5-4 asist ortalamasını tutturabilen birisi. bu seviyeyi 3-7'ye çıkartırsa mükemmel bir etki getirir zaten.

    bunun yanı sıra buraya bir türk pg koymamız gerekirse benim önerim kenan sipahi olur. hırslı, belli becerileri olan bir oyuncu. ama iyi disipline altına alınması gerekiyor. yanlış bilmiyorsam drafta girmeyi planlıyor. yine de bir iki sene daha kalacaktır burada. çok mu önemli oyuncu hayır. ama iş yapabilir. muhtemelen daha alt seviye bir oyuncu olacak ama düşünülebilir bana göre.

    sg'ye bir türk yazmamız gerekiyorsa. banvit'te izlemekten keyif aldığım can maxim mutaf. öz güvenini kaybetmezse bana göre iş yapabilecek bir oyuncu. bir düşünülebilir bana göre.

    kısa forvete gelirsek. açıkçası schilb'in şut performansına güvenmediğim için buraya bir keskin şutör iyi olabilirdi. ama keskin türk bir şutör bulmak zor. şafak'tan ümitliydik ama adam hem tam hazır değildi hem de öz güveni bitti göksenincilik oynamaya başladı. madem öyle buraya efesli birkan batuk tarzı bir oyuncu düşünülebilir. hem sertlik katacak hem de çalışkan bir oyuncu.

    uzunlara gelirsek. allah'ını seven üzerime uzun atsın.

    4 numara için çoğu kişinin hayalini paylaşıyor ve moerman ismini öne atıyorum. ay olabilir mi öyle bir şey lütfen olsun çünkü... şaka bir yana buraya alçak posttan oynayabilen belli bir seviye şutu olan kalın birini koymak gerek. moerman daha önce dediğim gibi bir oyuncu tipi örneği. buraya ekstra bir takviye de ersin dağlı'yı öneriyorum. yaşlandı ve çok uzun zamandır basketbol oynamıyor. basketbol'a dönerse nasıl döner bilemiyorum. ama kendisi sakatlandığında bizim oyun derinliğimiz çok zarar görmüştü. 800.000 euro alıyor daçkadan. bu konumdayken yarı fiyatına hatta belki daha altına alınabilir. 3-4 oynayabilecek yabancı sayılmayan bir oyuncu. tabi bir kumar kısmı var.

    pivota gelirsek. buraya yine bir tip olarak bayen'li bryant'ı koymak istiyorum. net bir pivot. aynen bizim de net bir pivot'a ihtiyacımız var. ayakları aşırı yavaş olmayan baskın ve uzun (yer kaplaması gerek) bir pivot önemli. zira bu sene çektiklerimiz hepimizin malumu. ekstra bir türk uzun olarak buraya oğuz savaş konabilir. daçka'da hiç istenilen performansı veremedi. ucuza alınabilir. illa daçka kadrosunu boşaltmak isteyecektir ve bu kadar fazla olan pivot pozisyonunda illa boşalma olacaktır. oğuz'un ayakları yavaş olduğu için bu büyük bir handikap. ancak iş yapabilecek bir pivot bana göre.

    gördüğünüz gibi önerilerimle 15 oyuncu oldu. bu sayıda bir azaltma olacaksa benim yazdığım temellerde ekstra olan ersin ve ya türk guardlardan biri (kenan) çıkartılabilir. (dediğim gibi ersan bir kumar. ne alaka dendiği an bu tahminlerden çıkartırıp zaten.) bunun dışında 7 yabancı etti. böyle bir planda şu anki şartlarda 7. oyuncu olup dışarıda kalacak oyuncu schilb olacaktır.

    biraz önce bahsettiğim bana kalsa kısmı vardı. elimizde olsa bana göre 1-2 ve ya 2-3 oynayabilecek bir yabancı çok güzel olur. gerçeği söyleyeyim. mike james'i çok beğeniyorum. formamız altında görmeyi çok isterim. marko paşayı da çok severim, özledim. onlara yer bulmaya çalışıyorum. fantezilerimi okumanıza gerek yok, entry'i burada kesiyorum. (u: :() sadece diyeceğim, böyle bir oyuncu daha alsak, transferi muhtamel pivotun seviyesi düşecek ve dışarıda bırakılacak bir oyuncu olacaktır. ama boş verin.

    gizli bakınız ile yazılanlar (kırmızı) oyuncu tipidir.
    [biçim]

    pozisyon ilk 5 r1 r2

    pg hacket mccollum kenan sipahi
    sg sinan can maxim mutaf göksenin
    sf mivov birkan batuk schilb
    pf moerman ege ersin
    c bryant lasme oğuz
    [/biçim]

    maçta:

    dış oyuncular (sırayla): hacket-sinan-micov
    iç oyuncular (sırayla): lasme-bryant

    burada yazan oyuncuları şuan ki oyuncularımız ile karşılaştırıp cebimizden ne kadar çıkması gerek ona bakalım. benim öngörülerime göre;
    (yine kırmızılar kalite ve tip belirtiyor.)

    hacket 1.100.000 dolar (bütün oyuncularda bu yaptığım osur osur ipe diz oluyor ama bu oyuncuda hiç emin olamıyorum.)
    kenan sipahi400.000 dolar
    can maxim mutaf 300.000 dolar
    birkan batuk 400.000 dolar
    moerman900.000 dolar
    ersin dağlı 300.000 dolar
    bryant 1.100.000 dolar
    oğuz savaş 300.000 dolar

    toplam: 4.800.000 dolar
  • 3678
    alkol fiyatları hepinizin malûmu, daha bugün yeni zaman geldi. bu nedenle elimizde olanı kontrollü bir şekilde tüketiyoruz. bugünün hem cuma olması hem de maç olması nedeniyle açayım mı iki bira, takım hak ediyor dedim. kaliteli takım, kaliteli organizasyon, kaliteli koç... galatasaray nef hem keyif veriyor hem de desteği hak ediyor.

    (bkz: 27 mayıs 2022 anadolu efes galatasaray basketbol maçı)
  • 3128
    kombineli olarak sezonu takımımız ile beraber ben de kapatmış oldum, içim buruk ve boşluğa düşmüş gibi hissediyorum. neyse ki ekim ayında tekrar görüşeceğiz ama nasıl görüşeceğiz, bu kısım önemli.

    önümüzdeki sene için bütçesinin 4 milyon euro olacağını söyleyen bir adet başkanımsı var kulübün başında. 4 milyon euro ile bir serdar aziz alamıyorsunuz şu an galatasaray'a. üstüne 500 bin euro artı 3 futbolcu vermeniz gerekiyor. bir de bu branşa salon yapma iddiasında bulunuluyor ki madem bu kadar önemsemiyorsunuz neden salon yapıyorsunuz diye de sormak gerekiyor.

    fenerbahçe'nin avrupa'yı kasıp kavurduğu branşta bir serdar aziz alamayacak para ile mücadele edilmesini kendi nezdimde asla affetmeyeceğim. bu şube üvey evlat değildir. bu satılan riva ve florya arazilerinden nasibini sadece futbol takımı mı almak zorunda? kapatın o zaman diğer şubeleri, tatava yapmayı bırakın. galatasaray basketbolunu size yedirmeyeceğiz.
  • 2681
    cok zaman gecti uzerinden, onder cicekoglu son idmanina goturmustu kadin takiminin final maci oncesinde, ingiltere'de yasiyordum o zaman. kadin basketbolu yabanciydi bana, ancak avrupa'da kupaya giden bir galatasaray basketbol takimini kaciramazdim. egitim sonrasi turkiye'ye temelli donus kararimda o kupanin payi buyuktur. ayhan sahenk o gece oylesine doluydu ki, ne zaman donse yurek o ana, yavasliyor alabildigine zaman, istanbul'un herhangi bir yerinde kirmizi cehennem. o takim daha sonra hedef kucultmedi, 2 numarali kupayla yetinmedi, akabinde yarisabilecekleri en yuksek kulvar olan 1. kupayi da getirdiler muzemize, hem de ezeli rakibin elinden.

    nedense benzer bir senaryonun erkek takiminin da basindan gececegi hissiyati var ben de. aynen kadin basketbolunda oldugu gibi uzunca yillardir muazzam butcelerle eurolig oynayan fakat o zirveye bir turlu ulasamayan fenerbahce erkek takimi da bizden once gormeyecek kupayi, kita basketbolunun o sihirli tepesini. once eurocup, sene 2016, sonra gozumuzu dikecegimiz yer belli, zaten kirmizinin ihtisami doymak bilmeyen kupa acliginda sakli.

    kapansin sana gelen yollar, istikrarsizlassin hem sehir hem vatan, surlarin delikleri bize kaybedilen savaslari hatirlatsin, fakat biz sana inat, kadere inat, o yola inat yuruyeduralim. en son ipekci'de kupa kaldirdigimizda zor gunlerden geciyordu ulke, 2013 haziran, 20 kusur yil bekledikten sonra gelen sampiyonlugun hakki verilememisti. simdi bir benzeri eurocup icin de gecerli, umutsuzlugun da besledigi bir mutsuzluk hali sinmisken sehri istanbul'un ustune, avrupa'dan gelecek bir kupa, fakat daha da onemlisi, o kupaya dogru kosar adim yurunecek yol, topkapi minubuslerini geride birakacak kaplumbaga tadinda, sinmemis bir kalabalikla, arada gozleri dolduran anilarla, ah ulan galatasaray!

    eurocup bizi yazmis kanarya zaferi ustu, avrupa'nin buyuk markasi donuyor demis, ancak bilmiyorlar ki, bir kez fethe basladi mi aslan, niyetlendi mi silmeye supurmeye, gozunu kupa burumuscesine, hirsli, kararli, ac, ''keske uyandirmasaydik'' demek icin gec kalmis olacaklar belki de. cok bekledik cok, koca camianin kurulus kodlarinin disinda, varolusuna hizmet edememis olmanin utanciyla, kupasiz gecirdigi senelerin eksikligiyle, buruk, kizgin hatirlanmali o gunler. fakat ayni vesileyle, kurumsal tarihiyle de barisacak galatasaray basketbolu, kendini gerceklestirmenin vakur avuntusuyla.

    daha zirve yapacagiz istiklal'de, nevizade'de, avrupa sampiyonlugu kutlayacagiz galatasaray'la, biraz sari bir kirmiziyla, yuregimizin en derinlerinde, bazen hep birlikte bazen yalniz sarkilar soyleyecegiz o gece, galatasaray diye bagiracagiz, bu sene sensin sampiyon!

    teker teker geciyoruz turlari,
    kaldi uc,
    yuruyedurun;
    galatasaray ulan!
App Store'dan indirin Google Play'den alın