• 77
    her geçen gün, dozu bira daha arttırılarak devam eden düşmanlıktır. hiç bir yapılanma, siyasi parti, kurum kuruluş, dernek vs benim zerre şeyimde değil. benim için varsa yoksa galatasaray. bizim taraftar uyanmadığı sürece, birlik olmadığı sürece sporcularına sahip çıkmadığı sürece bize heryerden dokunurlar. kaseti biraz geri saralım. örneğin, arda turan gibi bir futbolcuyu biz taraftar olarak siyasi görüşü nedeni ile itin kuyruğunun altında ki deliğe soktuk. kerem aktürkoğlu’na yapılanlar top kaybediyormuş, koşmuyor, el kol yapıyor falan değil kimse kimseyi kandırmasın. çoğunluk adamı görüşleri nedeni ile itip kakıyor. euro 2024 maçlarımızda kenan yıldız’ın oynadığı futbolu kerem oynasa ülkeye sokmazlardı. arda güler’in antrenman görüntüsü üzerinden, m. sandal, a.m. taylan, yaşar, siyah tişörtün köpeği kızıl kafa, daha bir çok ünlümsü tayfa ortalığı yangın yerine çevirdi. hazırda bekleyenler yangına benzin döktü. bu saydığım isimleri aklınızda tutun, birazdan kaseti biraz daha geri sarınca aynı kişiler olduğunu bir kez daha görüceğiz. bize en çok düşmanlık eden tayfa diyince ilk aklımıza fetö ve fbjk tayfası geliyor. çünkü her platformda iftira, yalan dolan havada uçuşuyor. bakın 2 sene önce fb-bjk maçında arda güler kendini yere atıp penaltı aldı. maçın sonunda cenk tosun çıkıp, arda temiz çocuk isteyerek yapmaz diye açıklama yaptı. aynı cenk tosun bizim maçta kendini dönerek yere atıp penaltı bekledi. maç sonu gördüğü her mikrofona ateş etti. yine aynı cenk şu an fb oyuncusu oldu. bunlar ezelden beri böyleydi, efsaneleri feyyaz fenere gittiğinde böyleydiler, alpay özalan gittiğinde yine böyleydiler, hatta o. derelioğlu, çocukluk arkadaşı s.topraktepe’nin nişanlısı ile evlenip, seba tarafından kovulduktan 2 sene sonra oda fenere gitti. yani aralarında kimsenin çözemediği bir bağ var fbjk tayfanın. bu bağ ezelden beridir kulüpler arasında var, peki hiç dikkat ettiniz mi? taraftarlar arasında ne zamandan beridir var. ben şöyle bir geçmişe gidip geldim, gözlemlerim bu tohumların 2011 de yani şike sezonunda atıldığını, 2013 gezi parkı olaylarında sulandığını gösteriyor. evet kaseti yine geri sarıyorum, sene 2013 gezi parkı olayları başlamıştı, bir kaç aktivist arkadaşım hadi gidelim dedi. tabi serde muhaliflik var her türlü giderim. akşamları iş çıkışı gidip protestolara katıldık. olaylar daha büyümemişti. derken taraftar guruplarından ilk çarşı geldi. her yerde bir çarşı hayranlığı. gezide olanlar bilir, fenerlisi, galatasaraylısı keşke bizim taraftar gruplarımızda gelsin diyordu. twitler atılıyor çarşı adamdır falan diye. hah işte tam yukarıda saydığım ünlümsüler yardırıyor twitleri ne hikmetse aynı isimler. (bu isimleri hafızama kayıt ettim) aradan bir gün geçti gfb de pankartlarla geldi. birlikte gittiğim arkadaşlarımdan 2 tanesi fenerli bunlar karı-koca, diğer ikisi beşiktaşlı bunlar nişanlı, ben ve diğer arkadaş galatasaraylı. bakın orada öyle bir ortam oluştu ki sanırsın galatasaray hükümet yalakası, fb ve bjk halk kahramanı. sosyal medyada ultaslan nerede diyen mi dersin. gfb ve çarşı kolkola yürürken atılan delikanlı cimbom nerdesin haney diyenler mi dersin. ultraslanı günahım kadar sevmem yazdıklarım duruyor sözlükte, bekledim gelirler belki diye, gelmediler. galatasaray formalı arkadaşlar var ancak onlara bile şakayla karışık, klübünüz yalaka ama siz adamsınız dendiğini duydu bu kulaklar. içimde bir huzursuzluk var, biz neye geldik neler duyuyoruz. bir akşam birileri kasa kasa bira getirdi, bedava dağıtılıyordu. doğru yalan orasını bilmiyorum ancak ortada bir söylenti çıktı biraları a.koç ısmarlamış gençlere yanınızdayım mesajı vermiş diye dillendirildi. ilk a.k ismi orada zikredildi. olaylar artık saçma boyutlara gelmişti abuk subuk tipler gelmeye başladı, terörist başına methiyeler düzen siyasi biri, halk kahramanı oldu hemde bir anda. yavaş yavaş her gün gördüğüm insanlar gelmemeye başladı, daha farklı yüzler geliyordu, bende zaten galatasaray’a yapılan saldırılardan bunalmıştım. birde atatürk bayraklarının ve türk bayraklarının olduğu yerde bölücülerin bayraklarını ve terörist başının bayraklarını görünce artık gitmeyi bıraktım. olayları internetten takip ediyordum, internete bir haber düştü polis göstericilere saldırdı onları polisin elinden a.koç otelini açarak kurtardı diye. işte o günleri hatırlayanlar iyi bilir, gfb, çarşı ve a.koç gezi parkı kahramanı ilan edildi. biz ise yandaş fetöcü akla ne gelirse. daha çok şey var anlatılacak yazılacak ama neyse başka zaman inşallah. kaseti ileri sarıp günümüze gelirsek, milli maçlarda kaan’a kerem’e barış’a yapılanları hepimiz gördük. şimdi ilkin aydın’a yapılıyor aynı şeyler. hep aynı kişiler aynı kalemler aynı yüzler. biz sahip çıkmazsak sonunda biz zarar görürüz. bakın elin itlerine, düne kadar hükümet yalakası, hükümet tarafından zengin edildi devran değişince görücez sonunu dedikleri parmak arası terliğe nasıl sahip çıkıyorlar. biz bir kerem’e bir ilkin’e mi sahip çıkamıyoruz. bunca galatasaray düşmanı tetikte beklerken biz kendi oyuncularımıza vuruyoruz. unutmayalım aslolan galatasaraydır. gerisi teferruattır.
  • 78
    malum kişinin gayretleri sayesindedir.

    eskiden yanlış da olsa bir düzen vardı. nasıldı o peki? formda olan, başarı elde eden biraz yalnız kalırdı. sonra diğer kulübe geçerdi. lâkin büyük kulüpler bu kadar birbirine sokulup diğerine düşmanlık etmezdi. aynı şekilde anadolu kulüpleri birilerinin çatısı altında olup kukla görevi görmezdi.

    muhalif gözüken yayın organları bilinçli şekilde düşmanlık ediyor. peki bunun muhalefet ile alakası var mı? yok. bildiğiniz holiganlık yapan taraftar görünümlü kişiler yapıyor. peki bu yayın organlarında galatasaray taraftarı olup bundan rahatsız olan yok mu? var. tahmin ettiğiniz gibi pısırıklar.

    trt gibi devlete ait halka hizmet eden kanallarda holiganlık yapılıp galatasaray hedef gösteriliyor. sinsice tabii. erhan seven’in milli maçlarda herkes birlikte sevinmeli derken laf attığı kişiler kerem ve barış. en basit örneği bu iken galatasaray taraftarı olduğu bilinen yorumcular hımm deyip kafa sallıyorlar.

    memleketin en zenginlerinden, ekonominin her yerinde yer alan adamın kolu nerelere uzanıyor tahmin edebilirsiniz. kulüplere sponsor oluyor. başkanları ile iş yapıyor. siyasi çevresi çok geniş. her mikrofonda ağzından salyalar akarak saldırıyor. bir kişi de bu nasıl bir terbiye diyemiyor.

    genç voleybol kadın oyuncumuzun başına neler geliyor. herkes saldırıyor. bir kişi de ayıptır, ne yapıyoruz demiyor. çünkü belli bir arması var.

    futbol dünyasında en sıradan olay olan transferdir. karagümrükten levent’e talip olduk. yemediğimiz laf kalmadı. sadece transfer yapmak istemiştik. yok pahasına malum kişiye verildi.

    bu söz konusu şahısın gitmesi gerekiyor. hem galatasaray’ı yalnızlaştırıyor hem de insanları kutuplaştırıyor. her şeyin sebebi bu şımartılmış zengin çocuğu. yalnız unutmasın ki galatasaray hep vardı. cumhuriyetten önce kurulmuş bir camia. kendi paralı ailesi gider ama galatasaray hep kalır. ömrü yettiği sürece de galatasaray ve başarılarını izleyecek. geceleri kafasını yastığa gömüp ağlamaya devam edecek.
  • 79
    galatasaray başarılarına yenilerini ekledikçe artacak olan düşmanlıktır. taraftar anketleri ve benzeri istatistiki çalışmalarda türkiye genelinde galatasarayın birinci sırada olduğu iller gittikçe artarken malum kulüp sürekli kan kaybediyor. bu süreç devam ettikçe ilerleyen yıllarda ülkede galatasaraya düşmanlık edecek fbli kalmayacak.
    bizim için asıl sorun galatasaray düşmanlığının camia içerisindeki varoluşu bu yaşam formlarının takdir edersiniz ki kulüp içerisindeki liyakatli başarılı kimselere ciddi alerjileri var. ve kulüp ne zaman devrini alıp rakipleriyle arayı açacak olsa bu kımıl zararlıları bir şekilde kulübe el freni oluyorlar.
    uzun lafın kısası ben düşmanlarımla başederim tanrı dostlarımdan korusun. bu sözüm ona galatasaray dostlarından da tez elden kurtulmak dileğiyle.
App Store'dan indirin Google Play'den alın