78
malum kişinin gayretleri sayesindedir.
eskiden yanlış da olsa bir düzen vardı. nasıldı o peki? formda olan, başarı elde eden biraz yalnız kalırdı. sonra diğer kulübe geçerdi. lâkin büyük kulüpler bu kadar birbirine sokulup diğerine düşmanlık etmezdi. aynı şekilde anadolu kulüpleri birilerinin çatısı altında olup kukla görevi görmezdi.
muhalif gözüken yayın organları bilinçli şekilde düşmanlık ediyor. peki bunun muhalefet ile alakası var mı? yok. bildiğiniz holiganlık yapan taraftar görünümlü kişiler yapıyor. peki bu yayın organlarında galatasaray taraftarı olup bundan rahatsız olan yok mu? var. tahmin ettiğiniz gibi pısırıklar.
trt gibi devlete ait halka hizmet eden kanallarda holiganlık yapılıp galatasaray hedef gösteriliyor. sinsice tabii. erhan seven’in milli maçlarda herkes birlikte sevinmeli derken laf attığı kişiler kerem ve barış. en basit örneği bu iken galatasaray taraftarı olduğu bilinen yorumcular hımm deyip kafa sallıyorlar.
memleketin en zenginlerinden, ekonominin her yerinde yer alan adamın kolu nerelere uzanıyor tahmin edebilirsiniz. kulüplere sponsor oluyor. başkanları ile iş yapıyor. siyasi çevresi çok geniş. her mikrofonda ağzından salyalar akarak saldırıyor. bir kişi de bu nasıl bir terbiye diyemiyor.
genç voleybol kadın oyuncumuzun başına neler geliyor. herkes saldırıyor. bir kişi de ayıptır, ne yapıyoruz demiyor. çünkü belli bir arması var.
futbol dünyasında en sıradan olay olan transferdir. karagümrükten levent’e talip olduk. yemediğimiz laf kalmadı. sadece transfer yapmak istemiştik. yok pahasına malum kişiye verildi.
bu söz konusu şahısın gitmesi gerekiyor. hem galatasaray’ı yalnızlaştırıyor hem de insanları kutuplaştırıyor. her şeyin sebebi bu şımartılmış zengin çocuğu. yalnız unutmasın ki galatasaray hep vardı. cumhuriyetten önce kurulmuş bir camia. kendi paralı ailesi gider ama galatasaray hep kalır. ömrü yettiği sürece de galatasaray ve başarılarını izleyecek. geceleri kafasını yastığa gömüp ağlamaya devam edecek.
eskiden yanlış da olsa bir düzen vardı. nasıldı o peki? formda olan, başarı elde eden biraz yalnız kalırdı. sonra diğer kulübe geçerdi. lâkin büyük kulüpler bu kadar birbirine sokulup diğerine düşmanlık etmezdi. aynı şekilde anadolu kulüpleri birilerinin çatısı altında olup kukla görevi görmezdi.
muhalif gözüken yayın organları bilinçli şekilde düşmanlık ediyor. peki bunun muhalefet ile alakası var mı? yok. bildiğiniz holiganlık yapan taraftar görünümlü kişiler yapıyor. peki bu yayın organlarında galatasaray taraftarı olup bundan rahatsız olan yok mu? var. tahmin ettiğiniz gibi pısırıklar.
trt gibi devlete ait halka hizmet eden kanallarda holiganlık yapılıp galatasaray hedef gösteriliyor. sinsice tabii. erhan seven’in milli maçlarda herkes birlikte sevinmeli derken laf attığı kişiler kerem ve barış. en basit örneği bu iken galatasaray taraftarı olduğu bilinen yorumcular hımm deyip kafa sallıyorlar.
memleketin en zenginlerinden, ekonominin her yerinde yer alan adamın kolu nerelere uzanıyor tahmin edebilirsiniz. kulüplere sponsor oluyor. başkanları ile iş yapıyor. siyasi çevresi çok geniş. her mikrofonda ağzından salyalar akarak saldırıyor. bir kişi de bu nasıl bir terbiye diyemiyor.
genç voleybol kadın oyuncumuzun başına neler geliyor. herkes saldırıyor. bir kişi de ayıptır, ne yapıyoruz demiyor. çünkü belli bir arması var.
futbol dünyasında en sıradan olay olan transferdir. karagümrükten levent’e talip olduk. yemediğimiz laf kalmadı. sadece transfer yapmak istemiştik. yok pahasına malum kişiye verildi.
bu söz konusu şahısın gitmesi gerekiyor. hem galatasaray’ı yalnızlaştırıyor hem de insanları kutuplaştırıyor. her şeyin sebebi bu şımartılmış zengin çocuğu. yalnız unutmasın ki galatasaray hep vardı. cumhuriyetten önce kurulmuş bir camia. kendi paralı ailesi gider ama galatasaray hep kalır. ömrü yettiği sürece de galatasaray ve başarılarını izleyecek. geceleri kafasını yastığa gömüp ağlamaya devam edecek.