galatasaray

• 2251

  isterim ki devrimlere kaldığı yerden devam etsin. hatta ülkemizin değil dünya'nın örnek aldığı kulüp olsun.
  taraftarı ve yönetimi ile aynı hedefe kilitlensin, sorunları hızla görebilen ve düzeltebilen sitemleri olsun.
  yeni dünya düzeninde para lordlarının en büyük korkusu kontrol edilemeyen kahramanlardır.
  
  dünya'nın kahramanı olmalıdır galatasaray.
  
  bu kadar.
• 2252

  daha 5-6 yaşlarındayken dayımın anlattığına göre ailem ve çevremdeki tüm arkadaşlarımın bir hagi formasına taraftarı olduğu benim ise koşulsuz şekilde taraftarı olduğum, türkiye'nin en en en asil kulübü.
  
  hayır 5-6 yaşlarındayım, hatırlamıyorum da dayım söylüyor. hangi kafayla yapmışım hiç bilmiyorum ama belli ki kan çekmiş. o yaşlarda bir çocuk koşulsuz bir şey yapıyorsa kesinlikle ya hoşuna gittiğindendir ya da çok sevdiğindendir. bu da böyle olmuştur herhalde.
  
  fark eder mi? galatasaray benim galatasaray'ım...
• 2253

  tarifini, tanımını yapmakta en çok zorlandığım kelimedir. zira dışarıdan bakıldığında fanatiksin sen, aman ne kadar da abartıyorsun gibi görece gerizekalı tanımlamalara maruz kalıyor insan fakat durum bunların çok ötesinde. burada duygusal olmaya çalışmayacağım, zaten olamam da. çünkü şuraya yazdığım kelimeler arkadaşlarla izlediğim maç gibi. içimdekileri bilmez kimse. yansıtamıyorum. bundan dolayıdır ki maçları tek başıma izlemeye özen gösteririm. neyse kendimi bildim bileli en sevdiğim özellik galatasaraylı olmak. başka da tanımı yok sanırım.
• 2254

  lise çağlarında iken, başta rahmetli baba annesi olmak üzere evdeki tüm saç örgüsü bilen bireylerin eline; ablasının iş yerinden getirmiş olduğu konfeksiyon iplerini vererek sarı kırmızı örgü yapmasını istemiş, daha sonra bunları maç öncesi satarak bilet parası almış ve içeri girdikten sonra maç başlayınca yaktığı küçük bir kıvılcım meşalesi ile polise yakalanıp, botundan çıkardığı bozuk paraları cebine dolduran ve akabinde polise enselenince nedir bunlar ? sorusu ile karşılaşan, paralar sende kalsın yeter ki maçı izleyeyim nidaları ile polise yalvaran deli divaneleri içinde barındıran aşk-ı dergah.
• 2255

  çoğu kişi babasının takımını tutar. ben ise sülalemin takımını tutuyorum. babam kırklarelili annem bolulu ve ikisinde de herkes ama herkes galatasaraylı. bu kültürle yetiştim. babam emekli olduğundan fazla formam yoktu küçükken. bir tane lacoste tarzı bir formam vardı :) isim falan yok 10 numara vardı sadece arkasında. sürekli onu giyerdim. babamla birlikte her maçı izlerdim. nihat real sociedad'ta oynarken onu bile izlerdim. hiç bir maçı kaçırmazdım. ve fena bir şekilde hakan şükür hayranıydım. galatasaray ciddi olarak bir bağımlılık benim için. ilkokulda arkadaşlarımla galatasaray için kavga ettiğim bile oldu. evet, 6-0lık maç sonrası oldu bu tabii ki. arkadaşın kafasına bir adet pet şişe fırlatmıştım. içi su doluydu ama. o yüzden kafası şişmişti ve disipline gitmiştim.
  
  geçen sene çok üzdün beni galatasaray... öyle ki fenerbahçeli arkadaşlarımın dalga geçmesine artık dayanamaz haldeyken, 13. sıraya kadar düşmüşken, ligi 7. bitirmişken ve ankaragücü bile "kümede kal galatasaray" derken ben yine kopmadım senden. kopamadım. bir bağımlılık gibi. gerçekten bağımlılık. sigara gibi bir şey galatasaray. sigara gibi ama zararlı değil. hani bir iki hafta içmezseniz tribe girersiniz ya sigarayı. lig maratonunda bir iki hafta galatasaray maçı izlemeyeyim, bana öyle oluyor. yapamıyorum sözlük cimbomsuz.
• 2256

  sonsuza kadar başarılı olmasını değil, sonsuza kadar onurlu olmasını dilediğim kulüp. hiçbir yenilgi, taraftarı mahvetse bile, boynumuzu bükemez. yeter ki galatasaray üzerinde söz sahibi olan kişiler, davranışlarıyla ve kararlarıyla boynumuzu bükmesin. bugüne kadar bu hissi bir defa yaşadım, allah bir daha yaşamayı nasip etmesin.
  
  http://www.eksisozluk.com/show.asp?id=21676322
• 2257

  çocukluk yıllarımda hayalimizde bile canlandıramadığımız uefa kupası* ve bonusu sayılabilecek süper kupayı kazanma başarısını yakalamış, gözümüzde büyüttüğümüz avrupa takımlarıyla başa baş oynamayı ve onları yenmeyi bize alıştırmış tartışmasız türkiye'nin en başarılı ve en iyi spor kulübü.
• 2258

  sahiplendiğim, ait hissettiğim, sevindiren, üzen, eğlendiren, hayatımı anlamlandıran, birçok efsane-iki renk-bir arma.
• 2259

  en kötü döneminde bile beni heycanlandıran, maçın havasına sokabilen gönül verdiğim takımım, her şeyim.
• 2260

  çocukluk dönemlerimde hatırladığım ender anıların tamamına etki etmiş, bana sevgi ve bağlılığın ne demek olduğunu daha okula bile başlamadan öğretmiş, sevgimiz, inancımız hayat biçimimiz olan takımım.
• 2261

  çocukluk aşkıydı bizimkisi, mahalle aralarında maç yaparken üstümde sürekli avea sponsorlu hakan şükür forması olurdu. boyumunu uzun olmasından dolayı kendimi hakan şükür'e çok benzetirdim, tekniğim de fena değildi aslında neyse. tromso maçları, bordeaux maçları, liverpool maçları. işte bunlar galatasaraylılığı bana öğreten maçlar.
  
  tromso maçlarında, ne olursa olsun galatasarayı sevmeyi iyi günde yanında olduğum kadar kötü günde de yanında olmayı öğrendim. liverpool maçlarında, kaybetsek bile o ingilizlere son dakikalarda ecel terleri döktürmenin verdiği gururu ve ''kaybedeceksek de böyle kaybedelim'' demeyi gurur duymayı öğrendim.
  
  bordeaux maçlarında sevinçten ağlamayı öğrendim. yabancı kanaldan izliyordum maçı ve üst üste goller yiyince o kadar dağıldım ki artık bakamıyordum televizyona gol yiyeceğiz diye, 1 gol yetiyordu bize ve o 1 gol de kaptanımız, canımız sabri sarıoğlu'nun ayağından geldi ve o ana dair sadece gooooool diye bağırıp ağladığımı hatırlıyorum ve ömrüm boyunca da unutmayacağım bir olaydı.
  
  sonuç olarak galatasaray bana galibiyetlerde sevinmeyi mağlubiyetlerde takımı takip etmeyi bırakmayı öğretmedi, gerçek hayatta bir hüzün bir kötü olay yaşadığımda bile ''her karanlığın sonu aydınlıktır'' diyebilmeyi öğretti. galatasaray bana durum ne olursa olsun sonuna kadar mücadele etmeyi, pes etmemeyi öğretti.
  
  galatasaray bana 17 mayıs 2000'de sabaha kadar babamla tüm mahalleleri dolaşıp tanımadığım insanlarla muhabbet etmeyi öğretti (ki normalde utangacımdır kimseyle konuşamam doğru düzgün)
  
  son olarak, türkiye'dir galatasaray !
• 2262

  büyük aşk, bir sevgiliden daha fazlası... hayatımın her döneminde var olduğu, varlığı huzur veren aşktan da öte birşey. 90'ları dolu dolu yaşamış bir nesil olarak, ilk sevinç gözyaşlarını tattıran başarılarıyla seni sevmeyen herkesin karşında saygı ile eğilmesini sağlamıştır. tapılası sevgilim galatasaray'ım..
• 2263

  abime binlerce kez teşekkür etmemi sağlayan biricik takımım. beni galatasaraylı yaptığı için, bana bu duyguları yaşattığı için ne kadar teşekkür etsem azdır. her ne kadar tepki alsam da galatasaraya bağlılığımdan, yine de bırakmadım seni. en mutsuz anlarımda bile yaşattığın sevinçlerle acılarımı unuttum. kötü günlerde geçirdik seninle * ama takım tutmak sadece iyi günde yanında olmak değildi sadece. biliyorduk bu günlerin de bir gün geçeceğini, atlatacağımızı allaha şükürler olsun geride kaldı o günler. güzel günler göreceğiz seninle çok güzel günler.
• 2264

  karşılıksız aşk ne deseler , tek cevabım galatasaray olurdu .
• 2265

  türkiye'nin gururu, taraftarın cimbomu.
• 2266

  bilincim açıldığı gibi bana 4 yıllık şampiyonluğu, uefa kupasını ve süper kupayı gösteren, sonra da kendisinden başka kimseye baktır(t)mayan canım takımım.
• 2267

  uzun yıllar yurtdışında yaşamış birisi olarak, bana özellikle 2000'li yıllarda yaşattığı gurur yüzünden çok şey borçlu olduğum takımım. kendilerini mükemmel sanan ingilizler, ukela italyan'lar karşısında dimdik durmamı sağladığı için tekrar kendisine teşekkür ediyorum.
• 2268

  1984 doğumlu bir insan olarak kendimi bildim bileli bile diyemeyeceğim 1986 yılından beri tuttuğum takım. aile efradının hepsinin koyu bu takımın taraftarı olmasından mütevellit iki yaşımdan beri takımın ilk on biri öğretilmiş ve her yerde şampiyon cimbom nidaları attırtılmıştır şahsıma. hayatı boyunca hiçbir idolü, kahramanı, fanı olmamış ve on dört sene boyunca televizyon izlemeyen biri olarak televizyon izleme sebebim ve fanatiği olma vesilem olmuştur kendileri. 20 ekim 1993 manchester united galatasaray maçı'ndan sonra aidiyet duygularım en üste çıkmış ve her yerde övünç kaynağı olarak haykırmama vesile olmuş türk spor tarihinin en şanlı spor kulübüdür benim ve ülkenin çoğunluğu nazarınca. hülasası iyi ki varsın galatasaray.
• 2269

  yurt dışında yaşama fikrinden caydırabilecek yegane şey. aşk.
• 2270

  gözümü dünyaya açtığımda taraftarı olduğum türkiye'nin en büyük spor kulübü.
• 2271

  türk sporunun mihenk taşıdır. en unutulmaz zaferleri bize yaşatan, göğsümüzü kabartandır. bazen delicesine sevindiren bazen de üzendir. kişilik ve karakterimizi yansıtandır. her zaman kalbimizde olan hayatımızın en büyük aşkıdır.
• 2272

  hayattaki tek aşkım. çocukluğumdan beri gelen sevdam. sensiz olmaz galatasaray!
• 2273

  geçmişten günümüze yaşattığı başarılarla bizleri gururlandıran, yeri geldiğinde acı hüsran yaşatsa da bize her sevdadan geriye kalan tarifi imkansız aşk.
• 2274

  canım sıkkınken, yegane avuntum. yakıyorum bir sigara açıyorum arşivden eski bir maçı, ne dert kalıyor ne tasa. ailedeki tek galatasaraylı olunca daha bir sarılıyor insan sarı-kırmızı ya. baba, anne, dayı, amca, abi, dede vasıtasıyla galatasaraylı olmadım ben. inancının arayışında olan kişi misali, 1993-1994 sezonunun sonunda henüz 7 yaşında iken gazetenin spor sayfasında sarı-kırmızıyı görmemle başladı bu aşk. mezarda da son bulacak. kah 6 yedik eziklerden, kah kaldırdık uefa'yı, hep tek oldum evde, sevincimde de üzüntümde de.
• 2275

  nasıl anlatılır ki, kaybettiğinde ağladığım, kazandığında bütün dertlerimi unuttuğum, moralim bozukken eskileri hatırlayıp mutlu olduğum, renklerini kendime ait her şeye empoze ettiğim, hayatta en çok gurur duydum değerim, varlığım, sevdam.
  
  arması uzaktan görüldüğünde, renklerine bir yerde rastlanıldığında, adı duyulduğunda tüyleri ürperten, insanı heyecanlandıran türkiye'nin en büyük spor ve kültür kulübü.