• 7027
    26 mart 2022 galatasaray olağan mali genel kurulu ile milyonlarca taraftarına iyi ki galatasaraylıyım dedirtmiştir.

    o genel kurul üyelerine de helal olsun. yılmayıp sabahlara kadar bekledir. milyonların sesi oldular.

    futbol takımı için şimdiden önümüzdeki yılın hazırlıkları yapılmalı ve 2022-2023 sezonu mutlaka şampiyon olarak tamamlanmalıdır.
  • 7030
    26 mart 2022 galatasaray olağan mali genel kurulunda ortaya sürülen tüm zorluklara ve bilinçli bir biçimde yaratılan tüm engellemelere rağmen demokrasiden vazgeçmeyen, pes etmeyip sabahlayan tüm paydaşlarıyla neden rakiplerinden farklı olduğunu, neden batıya açılan kapı olduğunu bir kez daha göstermiştir.

    8 ay önce kırmızı pusula için oy kullanıp burak elmas yönetimini seçen ve bugün kırmızı pusulayı zarfa koyup seçtiği yönetimi ibra etmeyen o kadar çok üye var ki, çünkü burada biat yok.
  • 7033
    taraftarı ülkenin gerçeklerinden uzaklaştığı için kötü sonuçlara gebe kaoslara sürüklenen kulübüm.

    düzelmesini beklemiyorum, daha da kötüye gideceğini biliyorum.

    bugün alkışlarla başkan yollayanlar şimdiden bir sonraki başkanı yolladılar bile. farkında bile değiller.

    ne zaman başkan değiştirmenin başarı kazanma yolu olmadığını öğrenecek, işte o zaman gerçeklerle yönetilmeye başlayacaktır bu büyük kulüp. ama şimdi değil, şimdi olan sadece nefret.

    olacak olan şu. ali koç tecrübelendikçe ve fenerbahçe şampiyonluklar kazanmaya başladıkça biz tecrübesiz başkanlarla daha büyük kaoslara sürükleneceğiz.

    ve evet burak elmas'tan sonra gelecek kişi burak elmas'tan daha tecrübesiz olacak. (ünal aysal ve dursun özbek hariç. ama bu ikisinin de geleceğini zannetmiyorum) bugün seçime gidilmeyi alkışlayanlar yeni gelecek kişinin başarısızlığı sonucu keşke burak elmas kalsaydı diyecekler tıpkı mustafa cengiz gitsin burak elmas gelsin dedikleri gibi.
  • 7034
    yeniden seçime gidecek olan güzide kulübüm. açıkçası normal şartlarda yönetimin ibra edilmeyerek seçime gidilmesi hoş bir durum değil, her yeni gelen yönetime tehdit olarak kullanılabilecek bir durum. ancak burak elmas için kendisi seçime gitmediği takdirde ibrasızlık kaçınılmaz gibi gözüküyordu, hayırlısı olsun. umarım güçlü ve taraftar- kamuoyu baskısına boyun eğmeyecek, en önemlisi de kulübün etrafında toplanabileceği bir yönetim seçilebilir. son zamanlarda çok fazla kavga var çünkü kulübün içerisinde, artık durulması lazım. hiçbir yönetimden inanılmaz vaatler ve işler beklemiyorum; insanları aldatmaya kalkmasınlar, ne yapacaklarsa dürüst ve şeffaf bir şekilde yapsınlar. galatasaray'ın kulübü en az 6 sene yönetip istikrarı sağlayacak yetkin bir yönetime çok ihtiyacı var, umarım böyle bir yönetime kavuşabiliriz.
  • 7035
    eleştirel yönü hiç kaybetmemesi gereken canım kulübüm. olayların başkanla veya başka kişiler ile alakası yok. tamamen yapılan işin kalitesi ve verilen söz ve yalan denklemi. bu doğrultuda tekrardan seçim kararı çıktı ki bana göre de doğru bir karar ortaya çıktı. yalancıların yalan söylediğinde ismine siyaset denmediği, söz verenin sözünü tutarak yol çizgisi çizmesi gerektiği ve 5 para etmez kişilerin kadınlara hakaret etmesini çok güzel bir şekilde cevaplayan genel kurulu vardır.

    eleştirel kültür her zaman iyidir. biat etmek bizim kültürümüzde yok. teşekkürler galatasaray ailesi, iyi ki galatasaraylıyız.
  • 7037
    iyi bir yönetim çıkarma konusunda sınıfta kalan kulübümüzdür. benim gördüğüm tek iyi yönetim ünal aysal'ın ilk yönetimiydi. evet o dönemin siyasi ve ekonomik şartları ile bugünü kıyaslamak abes olur o dönemde elini masaya daha sert vurabilirdin ama o yönetim tek tek isim olarak çok iyi bir yönetimdi ve biz de çok kuvvetliydik. peki ne oldu? başarıyı bölüşemediğimiz için kişisel egolar uğruna o yönetim dağıldı. sonrası malum. günümüze geliyoruz hala dursun özbek'in tekrar başkan olması konuşuluyor. bu skandaldır. hayır yani adamın başkanlığını ve rezilliklerini görmesek tamam parası var gelsin derdimde yok kardeşim gördük kendisinin başkanlığını. ben bazen bu kulübü anlamakta zorluk çekiyorum.
  • 7039
    gerçeklerden uzaklaşınca, istikrarsızlığa prim verince daha da kötüye giden kulübüm. şimdi aşağıda gerçekleri tek tek sıralayacağım.

    1- türkiye 20 senedir aynı kişi tarafından yönetiliyor. keza muhalefet partisi de aynı sayılır. bu kurulması gereken sistemi gösterir. şunu diyebilirsiniz hemen, "biz galatasarayız, sistemin dışındayız, tek adamlık bizde yoktur ". cevap sistemin dışında filan değilsiniz sisteme ters davranıp sonuç almayı bekliyorsunuz. o yüzden istikrarsızlıktan kıvranıyoruz. dönemleri okumak önemlidir. 90'ların türkiyesi ile 2000 lerin türkiyesi aynı değil.

    2- bütün iş adamları devlete bağlıdır. ister muhalif olsun ister iktidara yakın olsun hepsi devletin kontrolündedir, sistem içerisindedir. galatasaray başkanları da iş adamlarıdır ve sisteme dahildir. yani adnan polat, ünal aysal, dursun özbek, burak elmas, rahmetli mustafa cengiz ve özhan canaydın hepsi pırlanta gibi isimlerdi. hepsi tecrübeli ve başarılı kişilerdi ve galatasaray'ı menfaatsiz seven kişilerdi. gönderilme sebepleri başarısızlık veya sisteme bağlı olmaları olarak gösterildi. oysa kimi getirisen getir sisteme bağlı olacaklardı. yani yok yere hepsi yollandı.

    3- gidenin yeri dolmaz. atatürk'ün yerini doldurabilir misin? asla dolduramazsın. kulüpleri de böyle düşüneceksiniz. hele hele galatasaray gibi başkanlık havuzu dar olan bir kulüp için bu imkansıza yakın. tecrübeli, işi bilen isimleri gönderdikçe yeni gelenler daha güçsüz ve tecrübesiz olacaklar. yani burak elmas sonrası burak elmas'tan daha güçsüz ve tecrübesiz bir isim gelecek. (umarım yanılırım).

    4- tüketim kültürü en tehlikeli yaşam biçimidir. sadece tüketmeye odaklı, transfer isteyen, transfer olmazsa başkan gitsin demeler kulübü istikrarsızlığa sürükler.

    5- tff, pfdk, mhk, tahkim sistemin kontrolü altındadır. onları seçtiğiniz başkanla yenemezsiniz (madde-2). taraftar inisiyatif almalı.

    sözün kısası başkanlıkta istikrar sağlayamazsak önümüzdeki seneler bile zindan olur. bunu farkedemeyip başarısızlık geldi, transfer yapılmadı diye başkan yollamaya devam edersek iç bölünmelerle 90'ların fenerbahçesine döneriz. aman dikkat.
  • 7040
    burak elmas yönetimine idari açıdan ibrasızlık çıktıktan sonra henüz iç temizliği bitmemiş kulüp.

    1- 80 yaşında ünal aysal, tarihin en kötü/kötü niyetli başkanı dursun özbek hatta siyasi açıdan galatasaray kültürüyle milyon ışık yılı mesafede olan abdürrahim albayrak başka koltuğuna oturmamalıdır.

    2- yukarıda belirttiğim isimler haricinde geriye kalan isimler yetersiz görünmektedir. bu konuda bir soru işareti bırakıyorum.

    3- bu ibrasızlığı ''fatih terim adaleti'' adı altında değerlendiren beyinlerden uzak durmalı, sadece fatih terim değil ''x kişisine'' olan saygı ve sevgisi galatasaray'a zarar vermesine göz yumacak kadar kör eden ve durum değerlendirmesinden yoksun herkesten uzak durulmalı, kulak verilmemeli.

    4- ne torrent gibi yetersiz ve kimyası uyuşmayan ne de terim gibi kimyası uyuşup hatalarını inat uğruna tekrarlayan teknik sorumlulara yönenilmemeli. sadece bir kaç referans ile menajer promosyonu isimler getirilmemelidir.

    bu sadece sorunlardan bir kaç önemli nokta, bir sürü istenmeyen ot var yolunması gereken ya da yerine çiçekler ekilmesi gereken. bu birden olur mu sanmıyorum fakat yukarıdaki 4 madde en azından sportif açıdan kritik.

    son bir not da; ''başkan bırakmayacaklar'', ''bu gidişle kimse başkan olmaz'', ''ibra ayıptır'' gibi düşünen arkadaşlarımız için bırakayım.

    öncelikle istediği gibi at koşturamayacak diye, ya da hesap verme yükü altına giremeyecek kadar plansız ve yetersiz kişiler bir zahmet başkan adayı olmasın. ve ibra çok büyük bir şanstır. kötü gidişe erken engel olmaktır. şöyledir ki; eğer yolculuk yaptığınız otobüsün şöförü uçuruma doğru giderken uyukluyorsa, ''nasıl olsa uyanır'' ümidiyle beklemek ne otobüse ne de içindekilere gelecek zararın telafi edilemeyecek bir hale sokmasına neden verecektir. işte bu sebeple ibra en az seçim kadar adaletli bir güvenlik önlemidir.
    (bkz: 26 mart 2022 galatasaray olağan mali genel kurulu)
  • 7043
    sadece bir spor kulübü değildir galatasaray.

    2001 yılında mecidiyeköy anafen dershanesinde okurken, tribünlerden gelen o tezahüratları duyunca istemsiz bir şekilde ağlatandır. kalpleri doldurandır..

    hocamın “deli misin oğlum neden ağlıyorsun” sorusuna “galatasaray hocam” dedirtendir. eski gima’nın oradan kapalı tribünü 90 dakika izletendir. belki 18, 19 yaşında münferit gittiğin kadıköy’de polisten otobanda dayak yedirten, ama acıtmayandır.. dönerken deplasmandan, kadıköy sokaklarında “en büyük cimbom” diye yankılanandır. galatasaray bir histir.. babadan oğula bırakılacak bir sevgi seli gibi..
  • 7044
    şahısları ve çekişmelerini dinlemekten, kendi durumunu konuşmaya, kafa yormaya fırsat bulamadığım canım kulübüm. kulüp x,y,z, isimlerin (aracı) olmuş, ya biri ya ötekilerinin çiftliğine dönmüş. artık kutuplaşmayı değil, kutubu görmek, ve bunların içine çekilmemek gerekiyor. bu da ancak kulübün yüzünün taraftarına, takımına, futbola, özüne dönmesi/döndürülmesi ile olur.

    artık hiçbir şey getirmeyen çekişmeleri, "galatasaray benim", "hayır benim" çekişmelerini bir kenara bırakıp, gerçek anlamda yeni bir sayfa açmak, bu sayfayı layığıyla yazmaya başlayacak kişileri bulmak gerekiyor, yoksa durum vahim.

    edit: noktalama.
  • 7045
    biri “samimiyetle yaşamak” der, diğeri “hodri meydan”. hiçbiri de galatasaray’ı menfatsiz seven galatasaray taraftarının hakkını asla ödeyemez.

    binlerce km ötede yaşayıp galatasaray için ne fedakarlıklar yapan nice insan tanıdım. hiçbir beklentileri de yoktu, bahsettiğim fedakarlıkları içtenlikle, galatasaray sevgisiyle yapıyorlardı.

    kulübe üye olup bu kişilerin çeyreği kadar galatasaray’ı sevmeyen, galatasaray’ın iyiliğini düşünmeyen, bunun için çabalamayan onlarca, yüzlerce insan olması canımı yakıyor.

    vah galatasaray’ım vah!
  • 7047
    kendine doğru düzgün bir başkan adayı bile bulamayan kulüp. mevcut adaylara bakılırsa durum içler acısı. dursun özbek olmazsa eşref hamamcıoğlu olacak o olmazsa metin öztürk. böyle bir vasatlık yok. böyle bir acziyet yok.

    bugün ali koç bıraksa en az 5-6 tane çok güçlü başkan adayı var fenerbahçe'nin. sadettin saran, mehmet ali aydınlar, ferit şahenk, abdullah kiğılı falan. bu adamlardan biri gelir. nihat özdemir bile tff'yi bırakıp fenerbahçe'ye başkan olur.

    bir de bize bak. başkan olsun diye gözünün içine baktığımız adamlar korkaklar gibi kaçıyor. hiçbir yeterliliği olmayan adamlar patır patır adayım diyor. sonra biye bu haldeyiz? senin camianda sana layık aday bile çıkmıyor, nasıl düzelecek galatasaray.

    eşref hamamcıoğlu, metin öztürk ya da dursun özbek, hangisi başkan seçilirse seçilsin önümüzdeki 3 sene ilk 4'e girmez galatasaray. fener ve beşiktaş tarafından da şamar oğlanına döner. aha şimdiden yazıyorum. başkan ne kadar güçlü ise sen de o kadar güçlüsün. bizim adayların kıymeti kendinden menkul.

    tarihin en kritik seçimine giriyoruz adaylara gel anasını satayım.
  • 7048
    26 mart 2022 galatasaray olağan mali genel kurulunda burak elmas yönetimini ibra etmeyenlerin bir çoğunluğu kendi kendine biz bu boku neden yedik diyordur.
    burak elmas yönetimi başarısız mıdır? evet başarısızdır ama ibra edilmeyecek kadar değil.
    yani aslında konu burak elmas da değil, 6 aylık icraatla bir yönetim gönderilmez.
    oyu verdin yolladın, peki sonra? sonrasını 5 gündür yaşıyoruz işte.
    bekliyoruz ki güçlü bir aday çıksın, ama maalesef çıkmayacak:(
    eşref bey genel kurulda konuşma yaptı ve yönetimi eleştirdi, yani istifa etmelerini istedi.
    yönetim ibra olmadı ve seçim kararı aldı.
    5 gün ne bekledi? ikna olmayı mı?
    metin öztürk var aday olarak ve dursun özbek bence aday olacak.
    aysal aday “olamadı” çünkü onun aday olması için gerekli siyasi ortam yok maalesef.
    şimdi bu adaylardan hangisi burak elmas’tan daha iyi olacak veya daha iyi yönetecek?
    geçen gün şöyle bir entry (bkz: #3357930) girmiştim.
    aslında bunu yazarken bir nevi nadasa ihtiyacımız olduğunu belirtmiştim.
    öyle veya böyle bir yönetim vardı ve kendilerince düzenlerini sağlamaya başlamışlardı.
    ligde hakemler tarafından doğransa da, avrupapa’da uzun süre sonra kulübün kimliğini geri kazanan bir takıma sahip olmuştuk.
    yani aslında gemi yavaş yavaş yüzmeye başlamıştı.
    kaptanın çok hatası olmuştu elbet ama bir şekilde bu dalgalı denizden çıkacaktık.
    şimdi fırtınanın ortasında gemiye yeni kaptan göndermeye çalışıyoruz.
    ne gemiyi tanıyor, ne de denizi:(
    inşallah her şey güzel olur, çünkü gerçekten ben artık çok sıkıldım…
  • 7049
    zengin, isim sahibi ve parlak imaja sahip başkan adayı bulamamasının sebeplerinden birisi önüne gelenin at koşturamadığı bir kulüp olmasıdır. galatasaray türkiye'deki diğer kulüplere göre daha denetlenebilir bir yapıya sahiptir. yanlış yaptığınızda hesabı sorulur. beşiktaş'ta fikret orman ve ahmet nur çebi kongreye gittiğinde medyanın tanıdık simaları ve kulüp üyeleri "başkanlarımızı ibra edelim, aman kimsenin canı yanmasın" diye ağlarken galatasaray'da çatır çutur hesap sorulur. fenerbahçe'de üyeler ali koç'u eleştirmekten korkarken galatasaray'da genel kurulun karşısına çıkıldığında gördüğünüz şey kan banyosudur. mali ve idari anlamda yapılan her iş farklı ve "çoğunluğu hür" insanlar tarafından eleştirilerek değerlendirilir. galatasaray herkesin başkan olabileceği, 20 sene başında kalabileceği bir kulüp değildir, hiç olmamıştır.

    açık konuşmak gerekirse kimsenin senelerce çiftliğine çeviremeyeceği bir kulübe servetini aktaracağını düşünmüyorum. galatasaray ile karşılaştırılan bazı kulüplerin olası başkan adaylarının hayalleri gerçekten kulüplerini samimi bir biçimde yönetmek midir yoksa ego tatmininde bulunmak mıdır? bu kulübün başına ünal aysal gibi son derece zengin bir adam da geçti. onun en ufak başarısızlığına bile kredi verilmedi. galatasaray böyle bir kulüp, sevin ya da sevmeyin. bu camiada işler farklı yürüyor.

    başkan adayları beğenilmiyor olabilir. ben de şu ana kadar 30 nisan 2022 galatasaray olağanüstü seçimli genel kurulu için adaylığını koymuş isimlerden tatmin olmuş değilim ama yönetmek parayla ya da isimle gerçekleştirilebilecek bir eylem değil. yönetmek, özellikle de galatasaray gibi bir camiayı yönlendirmek zor iş. ali koç'un ismi ve parası vardı, 4 senede fenerbahçe'ye ne gibi bir artı katabildi? ismi markalaşmış adaylar aziz yıldırım başkanlık yaparken kulübün başına geçeceklerdi, sürekli gazete manşetlerinde isimlerini görüyorduk. hangileri gerçekten cesaret edebildi? aday olacaklarını söyleyip her seçimde kaçmadılar mı? ali koç fenerbahçe'yi almasa(!) bugün hala aziz yıldırım at koşturmaya devam ediyordu. şimdi de işler farklı ilerlemiyor. kulübün başında aziz ismi yerine ali ismi hüküm sürürüyor. değişen tek şey ad-soyad değişikliğinden ibaret.

    galatasaray mükemmel yönetilmiyor. geçmişte birçok hata yapıldı ama bu ülkedeki yönetim standartlarının en tepesinde de bu camianın ismi var. yakın gelecekte sıkıntılar çekeceğimiz aşikar fakat kulübün geleceğine bu kadar karamsar bakmak da doğru değil. galatasaray bir şekilde toparlanacaktır. ben kulübün dinamiklerine güveniyorum. belki asla bayern ya da real madrid gibi olamayacağız ama camianın işleyiş şekli diğer kulüplere nazaran çok daha doğru çalışıyor. ne kadar eleştirilirse eleştirilsin durum bu. çekinceler doğru, yanlışlar mevcut ve hatalar yapılmaya devam ediyor fakat galatasaray yolunu bulacaktır. bu camiayı diğer camialarla karşılaştıracak kadar düşmeye gerek yok. galatasaray'ı toparlayacak birileri de mutlaka çıkacaktır. bugün ya da yarın. ben galatasaray'ın başkanlarından çok dinamiklerine güvenirim. taraftara tavsiyem onların da aynısını yapmaları yönündedir. zira galatasaray'ı yöneten isimler de kendilerinden çok bu dinamiklere güveniyorlar.
  • 7050
    geleceği elbette parlak olan kulübümdür, bundan şüphe duymuyorum. fakat şu anki ortamda başkanlık makamına yapılan saldırılar ve başkanlık makamında ki istikrarsızlıkla 10-15 sene iç karışıklıklarla geçirecektir. akıllar başa gelirse toparlanma o acı dolu yılların ardından gelecektir. şu an ki en büyük problemi taraftarıdır.

    galatasaray'ın futbolda büyümesi bilinçsiz taraftarın çoğalmasına, bilinçli taraftarın da gerçeklerden uzaklaşmasına yol açtı. 2 sene de bir başkan değiştirmeyi marifet sayan bir anlayış türedi ki en son başkan 6 ay görev yapabildi.

    bilinçsiz taraftarın dili transfer yani tüketim oldu. başkan transfer yaparsa iyi, yapmazsa gitsin demeye başladılar. bu bilinçsiz taraftarı sosyal medyadan fenerli-beşiktaşlı troller yönetmeye başladı.

    bilinçli taraftarın ise gerçekleri görme yetisi azaldı. birincisi yaşadıkları ülke türkiye'yi değerlendirme kapasiteleri az olduğu gibi kendi kulüplerini tanımadıkları ortaya çıktı. misal; galatasaray'ın başkan seçeceği aday listesi çok kısıtlı bir listedir. fazla bir isim yoktur. siz burak elmas'ı yolladığınızda ondan daha iyisinin geleceğini umamazsınız şu ortamda. iş adamları başkan olmak istemiyor çünkü taraftar tarafından yıpratılmak istemiyor, iş hayatları zindan oluyor. örnek o kadar fazla ki..

    galatasaray'da başkanlık makamının saygınlığı yeniden tesis edilmeli. bu olmazsa olmaz bir şarttır. sosyal medyadaki taraftar hiçbir şekilde dinlenilmemeli. sosyal medya; ismi cismi belli olmayan başka kişilerin yönettiği bir mecra ve yönetenler galatasaraylı değil. o yüzden sosyal medyayı zerre dinlemeyecek bir başkan lazım.

    galatasaray'da ki nefret ortamı gün geçtikçe büyüdü. hala da artarak devam ediyor. bir bakıyorum dursun özbek'e, abdürrahim albayrak'a nefret kusuyorlar. bir grup; ünal aysal, fatih terim'e nefret kusuyor. başka bir grup; adnan polat, yiğit şardan, burak elmas, bilimum eski başkan veya görevdeki teknik direktörlere ve futbolculara nefret kusuyor. kısacası camiada ki herkes birbirine nefret kusuyor. bu kadar nefretin olduğu yerde başarı gelmez. bunun sonucu olacak olan şey; uzun senelere başarısızlık, tüzük değişiklikleri ve aziz yıldırım gibi grupları yok edecek bir başkanın gelmesi olacak. çünkü galatasaray'ın başkanlık havuzundaki isimler galatasaray'ı birleştirecek, nefret duygusunu sona erdirecek isimler değil, sadece taraftarın içindeki nefreti daha da körleyecek isimler. misal eşref bey başkan olursa liseli-alaylı nefreti başlayacak, gelen teknik direktör kim olursa olsun nefret edilecek, futbolcudan nefret edilecek, ve başkan liseli olmasına rağmen iki senede ıskartaya çıkacak. senaryo istisnasız bu olacak.

    bu işin tek çözümü galatasaray'ı daha çok halka açmak olacak. açmazsak( ki galatasaray elitleri ve kongre üyeleri açmayacaktır) ayrışma, nefret daha çok artacak işin içinden çıkılmaz gordion düğümüne dönüşecektir. sonuçta da iskender gelip kılıcı ile çözecektir. şayet o iskender'i bulamazsa camia; küçülmeyi kabullenecektir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın