• 2777
    yüksel taa arşa kadar...

    yıl 2013. dönelim 20 yıl önceye. 1993 yılından önce bu klübün şampiyonluk sayısı 8. rakiplerinin elde ettikleri şapiyonluk sayıları ise 10 ve 12. galatasaray, rakiplerinin gerisinde. galatasaray üçüncü. 14 yıl şampiyon olunamayan dönemin götürüsüyle galatasaraylı az...

    20 yıl sonra, bugün galatasaray 19. şampiyonluğa koşuyor. rakiplerinin şampiyonluk sayıları ise 13 ve 18. tek başına bu veriler ile bakıldığında bile bunun adı dominasyondur. bu sürede alınan 2 avrupa kupasını da eklersen bunun adı kan alma olur.

    babam 1960 doğumluydu. 35 yıl yaşayıp 1995 yılında yaşama veda etti. 10 tane şampiyonluk gördü. ben bu yaşımda 13 şampiyonluk, 2 avrupa kupası gördüm. daha da önemlisi ise bu yirmi yıllık süreç bir son değil. daha yeni başlıyoruz...

    bu klübün dolan loca süreleri sonrası yenilenmelerinden beklenen gelir 190 milyon avro, bu klübün gelecek sene kombine satışından beklenen gelir 40 milyon avro, bu klübün tarihinde ilk kez forma satışından elde ettiği gelir yayın gelirlerini geçti, bu klüp bu yıl şampiyonlar liginden 30 milyon avro üzerinde gelir elde ederken gelecek yıl da buna benzer bir meblayı kasasına koymayı şimdiden garantiledi ve herşeyden önemlisi an itibariyle bu klüp iki yıl üstüste şampiyon olmuş, hocasıyla oyuncusuyla oturmuş bir takıma sahip.

    sevin ey fikri hür vicdanı hür galatasaraylı... zaman galatasaray zamanı... çocuklarımıza, torunlarımıza öyle bir galatasaray bırakacağız ki...

    ve siz haramiler... geçmiş olsun, atı alan üsküdar'ı geçti. naftalin kokulu bayraklarınıza şimdiden alışmaya çalışın. uzunca zamandır kan alıyorduk ve uzunca zaman da öyle olacak!
  • 2778
    futbol hariç diğer şubelerindeki zararı yok etme amacıyla bazı kulüplerle masaya oturacağı söylenen klübümüz. bunun sebebi, uefa kriterleri gereği futboldan gelen gelirin artık branşlara aktarılamayacak olması. söylenenlere göre amatör branşlar anadolu'da galatasaray taraftarı'nın yoğun olduğu şehirlerde taraftarı olmayan şirket takımları ile birleştirilip, amatör branşlardaki yüksek giderlerin sebep olduğu yük klübün üzerinden atılıp, yeni gelir kapısı imkanı doğabilir. ayrıca diğer bir amaçta istanbul dışında galatasaray özlemi duyan taraftarları klüple bir araya getirip spor ekonomisine dahil etmek, aynı zamanda branşların kendi gelirleriyle devamını sağlamak.
  • 2779
    bir şeye sevinmek veya üzülmek için tamamen bitmesini bekleyen takım.
    1999-2000 sezonu oynanırken kimse inanmıyordu galatasaray'ın uefa'yı alacağına.
    oynadığı tüm maçlarda avantajlı skorlar almasına rağmen tedbiri hiçbir zaman elden bırakmamıştır galatasaray.
    malum dün fenerbahçe tarihinin en önemli maçına* 1-0 önde başladı.
    4-0 önde başlamış gibi oynayarak hakkettiğini yaşadı dün gece. buraya kadar gelmeleri bile mucizeydi bu taktikle.
    1-0'ı korumanın en iyi yolu gol atmaktır. 2-0'ı korumanın en iyi yolu atmadan gol yememektir.*
    galatasaray zamanında bunu 2-0 önde başladığı 20 nisan 2000 leeds united galatasaray maçı'yla yapmıştı.
    siz daha plzen elerken "o kupa müzeye gelecek" derseniz, 1-0'lık skoru 4-0 sanıp deplasmana giderseniz elenirsiniz.
    adam** 2-0 önde başlayacağı maçtan önce basın mensuplarına maç taktiği hakkında tek bir şey söylüyor: "saldırıp erken bir gol bulacağız."

    ben hatırlamıyorum o dönemde yarı final ilk maçından sonra bile o kupa buraya gelecek diye havaya giren taraftarı.
    herkes şaşkındı sadece. final maçından önce bile "koyar geçeriz" demek günahtı.
    o dönem ki kadro şuan ki fenerin 10 gömlek üstü olmasına rağmen insanlar bu gaflete düşmemişti.

    kısacası büyük takımsanız ve büyük kupalara göz dikmişseniz göstereceğiniz davranış bitmeden havaya girmemektir.
  • 2784
    bazen bazı insanlar, aslında çoğu zaman farklı renklerin sevdalısı çok kalabalık bir kısım taraftar sanki söz birliği etmişcesine aynı cümleyi söyler: ''sevinmek için sevmedik ki!'' söyledikten sonra karşı taraftan çok içten bir vay be gelmesini bekliyorlar sanırım. ya da gözler kısılarak söylenen bir vay anasını... başarı gelmeyince imdada yetişen ilk cümle. çok kötü bişi. o söylemi anlayabiliyorum. yani aslında o kafayı. başka insanların bambaşka arabesksel duyguları.

    gelelim ki hiçbir zaman galatasaray için böyle bir şey söylemedim. söylemeyeceğim de. çünkü benim camiam, her zaman başarı hikayeleriyle yoğurulmuş detaylarla tuğlalarının arasını sıvamış, en güzel renklerle, sarı kırmızıyla duvarlarını boyamış ve dünyanın en güzel ismine sahip hanesinin çatısına anlı şanlı capcanlı galatasaray bayrağını asmış. ne mutlu ki zile basma ihtiyacı duymadan içeri girmişiz. galatasaray bizi kapının önünde kucaklayıp, sonrasında da içeriye almış.
    mutluyuz çünkü dünyanın her yanında üzerimizi örten o kocaman çatının altında nefes alıp verenlerdeniz. işte bu binayı da hep ayakta tutacak olan şey her zaman başarılı olmak. yani en başta bahsettiğim gibi bize uygun değil sevinmek için sevmedik düşüncesi.

    tam olarak anlatmak istediğimi anlatabildiğimi umuyorum. şöyle bir düşününce her galatasaraylının çook fazla, çok değişik şampiyonluk anısı vardır. bunu okurken onları da düşünün biraz. hiç unutmayacağımız 2006 şampiyonluğu, 14 sene sonunda gelen 1987 şampiyonluğu, türk futbolunun içinde kapkara bir leke olarak kalacak 2011-2012 şikenin üzerini nasıl örteriz sezonundaki tertemiz galatasaray'ın muhteşem şampiyonluğu. ardından gelen, yani bu sezon kısmet olursa bu aksam yaşayacağımız 19. şampiyonluğumuz, şampiyonlar ligi'ne uzun bir aradan sonra katılıp yine avrupa yürüyüşüne başlamış olmamız... aslında anlatmakla, yazmakla, filmini çekmekle bitiremeyeceğimiz o kadar çok anı, hatıra, sevinç var ki ardımızda bıraktığımız, bizi geleceğe inançla ve huzurla baktıran...

    galatasaray çok farklı. hayatımıza yön veriyor. arkadaşa, iş ortamımıza, kararlarımıza ve çok daha fazlasına. başarılı erkeğin arkasındaki kutsal kadın gibi. anne gibi. evini geçindiren babanın gururu gibi. cenneti ya da çok yoğun çalışılan bir senenin izin günlerinde yapacağınız tatili düşününce içinizi kaplayan huzur gibi... çok ama çok daha fazlası. nasıl desem ki? parmaklarımdan dökülen kelimelerin tanımlayamayacağı bir şey bu.

    yazılınca 11 harften meydana gelen galatasaray, okumaya başlayınca bitmiyor dostlar.
    her gece yatağıma girince başlıyorum ilk sayfadan bu kitabı okumaya ama daha bir kere bile sonuna gelemeden uykuya dalıyorum. sonra uyanıyorum. sonra uyanıkken en güzel rüyaları görüyorum. şampiyon oluyoruz. avrupa şampiyonu oluyoruz. kupalar kaldırıyoruz. her branşta, galatasaray adının olduğu her alanda başarı üstüne başarı ekliyoruz. hep bir sonrası oluyor. sonra ben yine yatağa girince en baştan başlıyorum kitabı okumaya. yine bitmiyor. sayfalar hep çoğalıyor çünkü. ben hep sonunu göremeden uykuya dalıyorum. nadiren de olsa kısa süreli kabuslar da görüyorum. o anlarda bazen hagi geliyor bizi kurtarmaya. elinden geleni yapıyor. bazen o da üzülüyor ama ne zaman kötü rüya görsem ilk önce hep o geliyor. hagi'nin omuzlarına çok yük binince imdadımıza fatih terim yetişiyor. sonra gördüğüm kabus bir anda geçiveriyor. güneş yeniden doğuyor. işte böyle geçiyor uykularım... kısacası galatasaray kitabını hiç bitiremiyorum. yatmadan önceki dularımda da bu kitabın sayfaları her geçen gün daha da çoğalsın, ben hiç sonuna gelemeyeyim diye dua ediyorum.

    bir şeyi överken başka bir şey yeriyorsan ne yaparsan yap itici oluyorsun. hiçbir şeyi eleştirmiyorum. belki de yönetimimizden hocamıza kadar, taraftardan futbolcusuna kadar öyle güzel bir yolda gidiyoruz ki eleştirecek bir şey bulamıyorum. inaşallah hiçbir zaman da bulamam.
    eğer şampiyonluk arefelerinde edilen dualar kabul oluyorsa 19. şampiyonluğumuzun arefesinde de şampiyonluk şarkılarının hiçbir zaman dilimizden düşmeyeceği muhteşem yılların devam etmesini diliyorum. ee bi de çok güzel bi evliliğim, güzel cocuklarım, huzurum, sevdiklerim olsun. hmmm bir de galatasaray başkanı olayım. ( bak işte yine doyumsuzluk başladı insanoğlunda. bunun için bu yazı burada bitmiştir)

    galatasaray adının olduğu her yer hem umut, hem de saygı vardır.
    sevgi = galatasaray.

    saygılar, galatasaraylar...
  • 2786
    insanlar birisine aşık olur, içi içine sığmaz, sonra kafasında kötü senaryolar kurup dertlenir hani, kime sorsan aşkın en saf hali budur. o yaşadığı derdi, stresi sever aslında. sonra çevresine açılır yavaştan, belki onlar da halini görsün ister, rahatlayacağını sanar. sonra yetmez bu da, asıl istediği bu değildir. ona anlatmak ister, en sevdigine. deli gibi korksa da gider söyler. iki ihtimal vardır; ya istemez senin sevgini, sen de başa dönüp derdini sevmeye devam edersin ve beklersin "belki bir gün" diye ya da dünyanın en mutlu insanı yapar seni ona sarılmaktan başka bir şey gelmez aklına.

    korkusuzca sevgimizi haykırdık hep ona, o da bugün milyonlarca sevgilisine daha önce milyonlarca kez yaptığını yapacak ve bizler de bayrağa, meşaleye, dosta sarılıp çıkacağız meydanlara. ve ne mutlu ki bizlere sevgilimiz bizi hep dünyanın en mutlu insanı yapıyor.

    hep sevgili, en sevgili.
  • 2789
    bu gece, bayram gecesi,
    her taraf sarı, kırmızı, beyaz..

    aynı anda coşkuyu ve dinginliği bu kadar içinde bulunduran ikinci bir hissiyat yok benim nazarımda. çünkü içi içine sığmazken insanın, eski bayramlar gibi, yüklü bir duygu silsilesini hazmetmeye çalışıyor yürek, tabii kıpır kıpır.

    gece bizi mutluluğa koşturacak günün baş aktörleri futbol takımımız doğal olarak. bugün ülkenin en sert coğrafyalarında, yaşamın en zor olduğu alanlarda dahi, yataklarından fırlayarak kalkan çocuklar oldu; şampiyon galatasaray diyerek, gözlerini açar açmaz.

    bu ülke çok büyük, hele tarihiyle koca anadolu, sürekli direnen bir coğrafya hüküm altına alınmamak için. bu mozaiğin dinsel ve ırksal altyapısının üstünde koca bir birleştirici unsur büyük galatasaray, baştan başa kırmızıya boyayabilecek kadar, mezopotamya'yı bile..

    "güneşin ilk ışıklarıyla çık sokağa,
    solmuş formaları ve boyasız kunduralarıyla
    çocuklar karşılayacak seni"

    der ya hani şair, bugün o formaların solan rengi hep kırmızı, arması hep aynı; galatasaray belki 23 nisan'dan bile daha çok onların bayramı.

    kilitlenmişken tabii akşama, en güzel olanı galatasaray'dan taraf olmak hakkında, o saate kadar şampiyonluk için sahaya çıkacak başka takımlarımız olacak sahaya;

    engelsiz aslanlar, kanımca bu armanın tarihsel ana fikri, direnmenin, ön kabulleri kırmanın sembolü olmaları yetmezmiş gibi, bir de dünyanın en büyüğü, bu adamlar tam galatasaraylı..

    kadın basketbol takımımızın ise olayı başka, sahasında kupa kaldırdığımın çocuklarına bir şok daha yaşatmak için, bu sene alma ihtimalleri bulunan tek kupayı da çekip çıkarmak için çıkacaklar parkeye; 7 senelik bu çile, bitsin artık bu sene..

    yıldız kızlarımızın koçuna dün saldırdılar, ezeli rakip dediklerimizden, yenilgiyi hazmedemedikleri için, bir organizasyonda daha geride bıraktığımız için, biz finale çıkarken onlar evlerine geri döndükleri için; bugün final, haydi kızlar koçunuz için.

    kürek, fenerlilerin mızıkçılıık yapar "galatasaray çok güçlü ama" diye bazen yarışmaktan çekildikleri bir spor; bugün onun şampiyonası da nihayete eriyor; denizlerin efendisi de galatasaray !

    allahım ne bereketli gün, o müze nasıl bir inançla kurulmuş ki ali sami bey ve eşrafı tarafından, sürekli yeniliyor kendisini, gururla çarptırıyor yürekleri, hasetle baktırıyor ezeli rakipleri.

    bugün günlerden şampiyonluk;

    sen şampiyon olacaksın,
    seni sevmeyen ölsün,
    ölsün..
  • 2791
    bugün* 3 şampiyonluk yaşama ihtimali olan kulüp. önce kadın basketbolcularımız, daha sonra her ne kadar geçen hafta garantilemiş olsalar da erkek basketbolcularımızın normal sezon şampiyonluğu ve son olarak da akşam kulübün amiral gemisi futbol takımımızın şampiyonluğu. umarım bu senaryo gerçekleşir günün sonunda.

    edit: engelsiz aslanları ulusal lig şampiyonluğu olmadığından eklememiştim ancak gözden kaçırmışım bir de kürek takımımızın şampiyonluk günü olabilirmiş. daha önce bahsedilmiş ama eklemiş olalım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın