2784
bazen bazı insanlar, aslında çoğu zaman farklı renklerin sevdalısı çok kalabalık bir kısım taraftar sanki söz birliği etmişcesine aynı cümleyi söyler: ''sevinmek için sevmedik ki!'' söyledikten sonra karşı taraftan çok içten bir vay be gelmesini bekliyorlar sanırım. ya da gözler kısılarak söylenen bir vay anasını... başarı gelmeyince imdada yetişen ilk cümle. çok kötü bişi. o söylemi anlayabiliyorum. yani aslında o kafayı. başka insanların bambaşka arabesksel duyguları.
gelelim ki hiçbir zaman galatasaray için böyle bir şey söylemedim. söylemeyeceğim de. çünkü benim camiam, her zaman başarı hikayeleriyle yoğurulmuş detaylarla tuğlalarının arasını sıvamış, en güzel renklerle, sarı kırmızıyla duvarlarını boyamış ve dünyanın en güzel ismine sahip hanesinin çatısına anlı şanlı capcanlı galatasaray bayrağını asmış. ne mutlu ki zile basma ihtiyacı duymadan içeri girmişiz. galatasaray bizi kapının önünde kucaklayıp, sonrasında da içeriye almış.
mutluyuz çünkü dünyanın her yanında üzerimizi örten o kocaman çatının altında nefes alıp verenlerdeniz. işte bu binayı da hep ayakta tutacak olan şey her zaman başarılı olmak. yani en başta bahsettiğim gibi bize uygun değil sevinmek için sevmedik düşüncesi.
tam olarak anlatmak istediğimi anlatabildiğimi umuyorum. şöyle bir düşününce her galatasaraylının çook fazla, çok değişik şampiyonluk anısı vardır. bunu okurken onları da düşünün biraz. hiç unutmayacağımız 2006 şampiyonluğu, 14 sene sonunda gelen 1987 şampiyonluğu, türk futbolunun içinde kapkara bir leke olarak kalacak 2011-2012 şikenin üzerini nasıl örteriz sezonundaki tertemiz galatasaray'ın muhteşem şampiyonluğu. ardından gelen, yani bu sezon kısmet olursa bu aksam yaşayacağımız 19. şampiyonluğumuz, şampiyonlar ligi'ne uzun bir aradan sonra katılıp yine avrupa yürüyüşüne başlamış olmamız... aslında anlatmakla, yazmakla, filmini çekmekle bitiremeyeceğimiz o kadar çok anı, hatıra, sevinç var ki ardımızda bıraktığımız, bizi geleceğe inançla ve huzurla baktıran...
galatasaray çok farklı. hayatımıza yön veriyor. arkadaşa, iş ortamımıza, kararlarımıza ve çok daha fazlasına. başarılı erkeğin arkasındaki kutsal kadın gibi. anne gibi. evini geçindiren babanın gururu gibi. cenneti ya da çok yoğun çalışılan bir senenin izin günlerinde yapacağınız tatili düşününce içinizi kaplayan huzur gibi... çok ama çok daha fazlası. nasıl desem ki? parmaklarımdan dökülen kelimelerin tanımlayamayacağı bir şey bu.
yazılınca 11 harften meydana gelen galatasaray, okumaya başlayınca bitmiyor dostlar.
her gece yatağıma girince başlıyorum ilk sayfadan bu kitabı okumaya ama daha bir kere bile sonuna gelemeden uykuya dalıyorum. sonra uyanıyorum. sonra uyanıkken en güzel rüyaları görüyorum. şampiyon oluyoruz. avrupa şampiyonu oluyoruz. kupalar kaldırıyoruz. her branşta, galatasaray adının olduğu her alanda başarı üstüne başarı ekliyoruz. hep bir sonrası oluyor. sonra ben yine yatağa girince en baştan başlıyorum kitabı okumaya. yine bitmiyor. sayfalar hep çoğalıyor çünkü. ben hep sonunu göremeden uykuya dalıyorum. nadiren de olsa kısa süreli kabuslar da görüyorum. o anlarda bazen hagi geliyor bizi kurtarmaya. elinden geleni yapıyor. bazen o da üzülüyor ama ne zaman kötü rüya görsem ilk önce hep o geliyor. hagi'nin omuzlarına çok yük binince imdadımıza fatih terim yetişiyor. sonra gördüğüm kabus bir anda geçiveriyor. güneş yeniden doğuyor. işte böyle geçiyor uykularım... kısacası galatasaray kitabını hiç bitiremiyorum. yatmadan önceki dularımda da bu kitabın sayfaları her geçen gün daha da çoğalsın, ben hiç sonuna gelemeyeyim diye dua ediyorum.
bir şeyi överken başka bir şey yeriyorsan ne yaparsan yap itici oluyorsun. hiçbir şeyi eleştirmiyorum. belki de yönetimimizden hocamıza kadar, taraftardan futbolcusuna kadar öyle güzel bir yolda gidiyoruz ki eleştirecek bir şey bulamıyorum. inaşallah hiçbir zaman da bulamam.
eğer şampiyonluk arefelerinde edilen dualar kabul oluyorsa 19. şampiyonluğumuzun arefesinde de şampiyonluk şarkılarının hiçbir zaman dilimizden düşmeyeceği muhteşem yılların devam etmesini diliyorum. ee bi de çok güzel bi evliliğim, güzel cocuklarım, huzurum, sevdiklerim olsun. hmmm bir de galatasaray başkanı olayım. ( bak işte yine doyumsuzluk başladı insanoğlunda. bunun için bu yazı burada bitmiştir)
galatasaray adının olduğu her yer hem umut, hem de saygı vardır.
sevgi = galatasaray.
saygılar, galatasaraylar...
gelelim ki hiçbir zaman galatasaray için böyle bir şey söylemedim. söylemeyeceğim de. çünkü benim camiam, her zaman başarı hikayeleriyle yoğurulmuş detaylarla tuğlalarının arasını sıvamış, en güzel renklerle, sarı kırmızıyla duvarlarını boyamış ve dünyanın en güzel ismine sahip hanesinin çatısına anlı şanlı capcanlı galatasaray bayrağını asmış. ne mutlu ki zile basma ihtiyacı duymadan içeri girmişiz. galatasaray bizi kapının önünde kucaklayıp, sonrasında da içeriye almış.
mutluyuz çünkü dünyanın her yanında üzerimizi örten o kocaman çatının altında nefes alıp verenlerdeniz. işte bu binayı da hep ayakta tutacak olan şey her zaman başarılı olmak. yani en başta bahsettiğim gibi bize uygun değil sevinmek için sevmedik düşüncesi.
tam olarak anlatmak istediğimi anlatabildiğimi umuyorum. şöyle bir düşününce her galatasaraylının çook fazla, çok değişik şampiyonluk anısı vardır. bunu okurken onları da düşünün biraz. hiç unutmayacağımız 2006 şampiyonluğu, 14 sene sonunda gelen 1987 şampiyonluğu, türk futbolunun içinde kapkara bir leke olarak kalacak 2011-2012 şikenin üzerini nasıl örteriz sezonundaki tertemiz galatasaray'ın muhteşem şampiyonluğu. ardından gelen, yani bu sezon kısmet olursa bu aksam yaşayacağımız 19. şampiyonluğumuz, şampiyonlar ligi'ne uzun bir aradan sonra katılıp yine avrupa yürüyüşüne başlamış olmamız... aslında anlatmakla, yazmakla, filmini çekmekle bitiremeyeceğimiz o kadar çok anı, hatıra, sevinç var ki ardımızda bıraktığımız, bizi geleceğe inançla ve huzurla baktıran...
galatasaray çok farklı. hayatımıza yön veriyor. arkadaşa, iş ortamımıza, kararlarımıza ve çok daha fazlasına. başarılı erkeğin arkasındaki kutsal kadın gibi. anne gibi. evini geçindiren babanın gururu gibi. cenneti ya da çok yoğun çalışılan bir senenin izin günlerinde yapacağınız tatili düşününce içinizi kaplayan huzur gibi... çok ama çok daha fazlası. nasıl desem ki? parmaklarımdan dökülen kelimelerin tanımlayamayacağı bir şey bu.
yazılınca 11 harften meydana gelen galatasaray, okumaya başlayınca bitmiyor dostlar.
her gece yatağıma girince başlıyorum ilk sayfadan bu kitabı okumaya ama daha bir kere bile sonuna gelemeden uykuya dalıyorum. sonra uyanıyorum. sonra uyanıkken en güzel rüyaları görüyorum. şampiyon oluyoruz. avrupa şampiyonu oluyoruz. kupalar kaldırıyoruz. her branşta, galatasaray adının olduğu her alanda başarı üstüne başarı ekliyoruz. hep bir sonrası oluyor. sonra ben yine yatağa girince en baştan başlıyorum kitabı okumaya. yine bitmiyor. sayfalar hep çoğalıyor çünkü. ben hep sonunu göremeden uykuya dalıyorum. nadiren de olsa kısa süreli kabuslar da görüyorum. o anlarda bazen hagi geliyor bizi kurtarmaya. elinden geleni yapıyor. bazen o da üzülüyor ama ne zaman kötü rüya görsem ilk önce hep o geliyor. hagi'nin omuzlarına çok yük binince imdadımıza fatih terim yetişiyor. sonra gördüğüm kabus bir anda geçiveriyor. güneş yeniden doğuyor. işte böyle geçiyor uykularım... kısacası galatasaray kitabını hiç bitiremiyorum. yatmadan önceki dularımda da bu kitabın sayfaları her geçen gün daha da çoğalsın, ben hiç sonuna gelemeyeyim diye dua ediyorum.
bir şeyi överken başka bir şey yeriyorsan ne yaparsan yap itici oluyorsun. hiçbir şeyi eleştirmiyorum. belki de yönetimimizden hocamıza kadar, taraftardan futbolcusuna kadar öyle güzel bir yolda gidiyoruz ki eleştirecek bir şey bulamıyorum. inaşallah hiçbir zaman da bulamam.
eğer şampiyonluk arefelerinde edilen dualar kabul oluyorsa 19. şampiyonluğumuzun arefesinde de şampiyonluk şarkılarının hiçbir zaman dilimizden düşmeyeceği muhteşem yılların devam etmesini diliyorum. ee bi de çok güzel bi evliliğim, güzel cocuklarım, huzurum, sevdiklerim olsun. hmmm bir de galatasaray başkanı olayım. ( bak işte yine doyumsuzluk başladı insanoğlunda. bunun için bu yazı burada bitmiştir)
galatasaray adının olduğu her yer hem umut, hem de saygı vardır.
sevgi = galatasaray.
saygılar, galatasaraylar...