cimbombom bir düşer bin kalkar, yine zaferden zafere koşar!bir imzamızı
* daha attık avrupa arena'sına. bu ne ilkti ne de son olacak...
kendimizi hatırlamamız ve hatırlatmamız iyi oldu. epeydir uzak kalmıştık bu derecede bir başarıdan. maddi kazancını bir kenara bırakırsak manevi olarak çok önemliydi böyle bir başarı. ve bu sabırlı, takımına inanan taraftara verilmesi gereken bir hediyeydi...
en son şampiyonlar ligi'ne katıldığımızda 2006-2007 sezonu idi, bu sezon öncesinde. ben lise 2 idim o sıralar. yatılı okuyordum ve maçları bazen çok amaçlı salon diye büyük bir salonda izliyorduk. sonuçlar hep hüsrandı. hiç beklemiyordum o derece başarısız olmamızı. çok iyi hatırlıyorum; yenildiğimiz bir maç sonrası herkes çıkarken ben kapşonumu kafama çekip oturmaya bir süre daha devam etmiştim sandalyemde. ağlamıyordum ama canım çok sıkılmıştı. eski başarıları görmüş ve bu başarılar çocukluğuna denk gelmiş biri olarak o başarılı günlere çok özlem duyuyor ve "bu böyle sürüp gitmeyecek elbet, bir gün yine başarılı olacağız." diyordum içimden...
aradan yıllar geçti, bizim avrupa'da elde ettiğimiz tek başarı 2008-2009 uefa kupası'nda son 16
*(u: ki o turu atlasak belki de tekrar alacaktık kupayı formatı değişmeden önce son kez.) ve 2009-2010 uefa avrupa ligi'nde son 32
*** idi. şampiyonlar ligi'nde başarı elde etmeyi, maç kazanmayı bırak; şampiyonlar ligi'ne katılamıyorduk bile.
2010-2011 sezonu'nda her açıdan dibe vurduk. işte bu sezon "
cimbombom bir düşer bin kalkar, yine zaferden zafere koşar!" gerçeğinin "bir düşer" ayağıdır. herkesin kendince dalga geçmeye çalıştığı, biz yerdeyken herkesin elinden geldiğince vurduğu sezondur. ama fazla sürmeyecekti, inanıyordum ben. ve sonra geçti gitti...
şimdi 2012-2013 sezonundayız. bir önceki sene her türlü şeye rağmen aslanlar gibi şampiyon olup cl biletini direkt cebimize koyup da geldik bu sezona. kendimizin yapmadığı ve hiçbir şekilde karışmadığımız şike gibi çok büyük bir suç yüzünden biz de ceza alacağız diye tırsmadık değil; allah'tan böyle bir şey gerçekleşmedi ve cl'de oynadık yıllar sonra.
ilk 2 maç herkesin malumu. deplasmanda öyle bir manchester maçı
* oynadık ki; futbolu seven herkes o maçtan zevk almıştır diye düşünüyorum. yenilmemize mi üzüleyim, yoksa iyi futbolumuza ve 2-3 fark yemediğimize mi sevineyim... öyle bir maçtı, bol ataklı. 2. maçta ise kötü oynadık ve yenildik. topla oynama yüzdemiz pek bir şey ifade etmiyordu ne yazık ki...
sonuç: 2. maçlar sonunda galatasaray 0 puanla grup sonuncusu ve braga 3 - cluj 3 - manchester united 6 şeklindeydi.
o günlerde bunu fırsat bilen herkes yeniden bize giydirmeye başlamıştı. fenerbahçeli ve beşiktaşlı arkadaşlarla otururken dedim ki; "biz kalan 4 maçtan 10 puan alarak bu gruptan çıkarız." arkadaşlardan biri
* çok güldü
*, sonra ben iddiasına girelim dedim ve iddiasına girdik. sonraları daha 4. maçlar oynanmamışken fenerli bir arkadaş bu iddiayı duydu, "
bayrak adam'la iddiasına girin oğlum, böyle iddia kaçmaz." tarzı şeyler söyledi. sadece güldüm ve onunla da iddiasına girdik... galatasaraylı arkadaşlarımdan bazıları bile "ütopik" demişti. ben de "hiç kimsenin görüşü önemli değil. kendi düşüncem referans, kendi düşüncem önemli; biz bu gruptan çıkarız!" dedim.
(bkz:
#1074796) sözlüğe de 2. maçlar sonunda böyle bir şey yazmışlığım var. ben gerçekten inanıyordum. biliyordum bu gruptan çıkacağımızı.
4. maç başlamadan "
not finished yet!" ve "belki de bir destanın başlangıcı olacak bu maç." yazdım. 5. maç manchester'ı yeneceğimiz çok belliydi. 6. maç hepinizin malumu... maç
* bitiminde nasıl sevindiğimi, nasıl gururlandığımı, nasıl bir tepki verdiğimi bir ben bir de allah biliyor...
ve 6. maçlar bittiğinde son durum:
galatasaray; son 4 maçta 10 puan alarak, ilk 2 maçını 0 puanla geçtiği grubu lider manchester united'ın 2 puan arkasında 2. olarak 10 puanla tamamladı.
2. turda gelecek rakip önemli elbette ama devre arası transfer dönemi'ni iyi değerlendirebilirsek en az çeyrek final yapacağımızı düşünüyorum. barcelona, bayern münih gibi rakipler gelirse de elensek bile
* kafa kafaya oynarız. bu bir karakter meselesi...
neyse... ne demiştim;
cimbombom bir düşer bin kalkar, yine zaferden zafere koşar!