resim
Franklin Edmundo Rijkaard
Görev:Teknik Direktör
Takım:Kariyer Sonu
Yaş:61
Uyruk:Hollanda
  • 1803
    böyle bir takıma rağmen maç boyunca kenarda sakin olabilmesine, maç sonlarında sonuç ne olursa olsun olgun bir şekilde basına cevaplar vermesine, röportajlarında verdiği filozofik mesajlara, başarı için kendine olan olan güvenine, futbolcusuna sahip çıkışına, yardımcılarına sahip çıkışına, kulübünü 1 sene gibi kısa bir sürece böylesine sahiplenişine kurban olduğum büyük insan.
  • 1806
    frank rijkaard dır. galatasaray futbol takımının teknik direktörüdür. fc ajax ve ac milan takımlarında efsane olmuş bir futbolcudur. eski hollanda milli takımı teknik direktörüdür. eski barcelona teknik direktörüdür. barcelona ile bir kez şampiyonlar ligi kupası, 2 kez la liga şampiyonluğunu, 1 kez ispanya süper kupasını kazanmıştır. barcelona nın daha sonra yaşadığı başarıları kazanmasını sağlayan total futbolun yaratıcısıdır. uefa yılın teknik direktörü*, iffhs yılın teknik adamı*, onze d'or yılın teknik adamı*, don balon la liga yılın teknik adamı* ödüllerinin sahibidir. lionel messi yi dünya futboluna kazandıran adamdır. guus hiddink in gelecek yılların en başarılı teknik direktörü olarak, johan cruyff un dünyanın en iyi teknik direktörü olarak gördüğü adamdır.

    hepimizin bildiği şeyleri bir arada yazayım dedim. okuduğunuz metin uyanmanız için yeterli değilse, (gbkz:) olarak verilmiş olanları tıklayın ve neler yazmışız bu başlıklara birde onları okuyun.

    frank rijkaard galatasaray futbol takımının başındaki ilk sezonunda başarısız olmuştur. eleştirilerimizi bu yönde yapalım. ama lütfen bilinç sahibi olup frank rijkaard ismini küçümsemeyelim* teknik direktörlüğüne, futbol bilgisine laf atarsak gülerler diye düşünelim, çünkü gülerler adama.

    frank rijkaard ile gelecekte başarısız olacağımıza inananlar, eleştirisini oynattığı futbol, verdiği demeçler, hatta saç kesimi üzerine yapsın ona da tamam.* ama daha ileriye laf atmasın.

    bu arada uyanıklar için söylüyorum çok güzel bir gelecek bizi bekliyor.
  • 1808
    2009-2010 sezonunda ki başarısızlığın nedenini soran lig tv muhabiri bahri havadır'a ''bana böyle aptal sorularla gelme geçen sene 5.lik almış bu takım şu anda 3.'' diyerek cevap vermiş, beni dumura uğratmıştır.

    sistem kurmaya çalışıyorum dese anlayacağımda galatasaray için 3. olmak bir başarı değildir sevgili hocam.

    ayrıca şampiyon olamamanın nedenini de harry kewell ve milan baros'un sakatlıklarına bağlamıştır.e zaten yönetim bu sakatlıklar nedeniyle aynı mevkilere kendisinin onayı alınarak iki yabancı transfer yapmıştı.sıkıntı başka noktalarda olmuş olmasın sakın diye aklıma geldi.

    tanım:2009-2010 sezonu sonu yaklaşmasıyla birlikte soğukkanlığının yerini ayar çabası almaya başladığını gözlemlediğim teknik adamdır. skor ve oyun gidişatından bağımsız kulübede gösterdiği sakin tavrı takdir edenler eminim aynı tavrı her alanda görmek istiyordur kendisinden.
  • 1810
    bi tarafta cruyff var*, bu adam* için hala dünyanın en büyük 3 menejerinden biridir diyen*...

    bir tarafta guardiola var*, kazandığım herşeyin yarısı rijkaardındır, onun bana bıraktığı miras bizimle meyvesini vermiştir diyen*...

    bir tarafta laporta var*, rijkaard'ın bize bıraktıkları başına geçtiği her klübe yardım anlamında fedakarlık yapmaktan çekinmeyeceğimiz nitelikte değerlerdir diyen*...

    ... daha da niceleri hakkında diyelim, geçelim.

    öbür tarafta ise... birileri işte*.
    lütfen işinize bakınız.

    (bkz: sahipsiz mi lan rijkaard!)
  • 1812
    ben kendisini severim de sayarım da.
    fakat renktaşlarımın olası başarılar üzerinden yorumlar yaparak kendisine inanılmaz payeler vermesini, yüceltmesini doğrusu anlayamıyorum. biz rijkaard gelmeden önce bu derece çaresiz bu derece zavallımıydık ki kendisi gelip henüz kayda değer hiçbirşey yapmadan 'olsun bizi ancak rijkaard kurtarır' veya 'nolur gitmesin giderse biz ne yaparız?' gibi sözlerle endişelere süreklenilmesini anlayamıyorum.
    rijkaardı yüceltmek adına kendimizi fazlaca muhtaç fazlaca biçare göstermiyormuyuz?
  • 1813
    türk taraftar ve basınında, ele geçince aşağılama modası çok feci.
    mesela elano dediğin adam, 1-2 yıl önce ağzımız açık izlediğimiz premier ligdeydi, şimdi burda football manager oynayan insanlarız, kim elano'yu veya jo'yu almak isteyip alabilmiştir. gelmezler öyle kolay kolay.
    1-2 yıl önce bu oyuncular da yere göğe koyulamıyordu. ne zaman ki, türkiye'ye geldiler, bizden biri oldular, etkisiz ve alemci ilan edildiler.
    2005 şampiyonlar ligi finalinde, liverpool'un hücum hattı şu anda galatasaray'da. ama sallayan yok, onu kim tanır. sakat, etkisiz.
    neyse rijkaard'a gelelim.
    barcelona'nın yedek klübesinde oturuyordu. takımı kupalara koşuyordu. şimdi kimse kıvırtmasın, herkes hayranlıkla bakıyordu rijkaard'a, sorsak, herkes derdi ki, türkiye'ye asla gelmez, müthiş adam.
    ne oldu? geldi. baya yakın zamanda hayranlıkla izlediğimiz adam galatasaray'ımıza geldi. ne yaptık? hoca değil. noldu 2-3 sene önce izlerken salyan akıyordu. şimdi dokunabiliyorsun diye, ali sami yen'de diye mi düştü kalitesi?
    bir de gerek medya gerek taraftar devamlı şunları över; işte alex ferguson, geldi şu kadar sene kupa alamadı ama man utd ona güvendi, işte profesyonellik, işte anlayış farkı.
    arsene wenger şöyle yaptı böyle yaptı, yıllardır arsenal'in başında, adamların anlayış farklı tabii avrupa.
    galatasaray'da getirmiş rijkaard'ı aynısını yapacağım diyor. sonuç? olmaz o, hani şampiyonluk, hani kupa?
    birader sen 5 dakika önce adam bilmem kaç sene kupa almamış sabretmişler bak ne güzel olmuş helal olsun diyordun. ne oldu şimdi niye zoruna gitti.

    aynı adam, yurt dışında olunca, süper kahraman, florya'ya gelince, adam değil. aynı anlayış, ingiltere olunca, mükemmel, kaliteli anlayış. biz yapınca saçmalık, gereksizlik. hani kupaaee.
    bir sakin olun.
  • 1815
    "sabır etmek" ne kadar kötü bir ifadedir. neye sabır etmek? her maç rezil futbol oynanıyor, önüne gelen 4-5 atıyor, servet forvet oynuyor kewell sol bek oynuyor falan da buna mı sabrediyoruz? neye sabrediyoruz rijkaard için? neyi sürekli yanlışi yapıyor? neyi beğenmiyoruz? neyi istediğimiz gibi yapmıyor? sürekli bir sabır kelimesi dönüyor dolaşıyor?

    ne yani şimdi manchester'da insanlar 23 yıldır sabır mı ediyorlar ferguson'a? her sene şampiyon mu yaptı ? her sene şampiyonlar ligini mi kazandı? ne demek sabır etmek? biz kimiz ben anlamadım? madem herşeyi bu kadar iyi biliyoruz galatasaray getirmesin hoca diye kimseyi hepimiz ortak görev alalım? her hafta taraftarlardan biri yapsın kadroyu, dönüşümlü olarak gidip antrenman yaptıralım topçulara? kendi aramızda bir transfer komitesi kuralım, gidip oyuncu transfer edelim?

    bu sabır neymiş ben anlamadım arkadaş. takımın başına dünyanın en iyi te3knik direktörleri arasında gösterilmiş bir adamı getiriyorsunuz, elinizde ki kadro, maddi gücünüz, hatta taraftar profiliniz belli, istiyorsunuz ki namağlup şampiyon olunsun, 150 tane gol atılsın, katılınan bütün kupalar alınsın. hemde ilk senede. yoksa sabır taşı çatlayabilir.

    futbol bir sistem işi, beraberlik işi, her çarkı ile uyum işi. bunu galatasaray taraftarından iyi kim bilebilir? uefa kupası fatih terim'in ilk sensinde mi kazanıldı? bütün şartlar bir araya gelmedi mi 4 sene içerisinde? bir sistem, bir futbol kimliği oturmadı mı? rijkaard'ın bir sistem adamı, düzen adamı, milletin ayılıp bayılarak söylediği "total futbol" adamı olduğunu bilmiyor muyuz? neye sabretmek zorundayız ki biz?

    binlerce kişi ile gidip karşıladığımız, sağa sola hava attığımız adamları 2 gün sora tefe koyup kovalamak niyedir? sabır sabır sabır ne sabırmış arkadaş bu ya... "türkiye rijkaard'a 1 sene daha sabredecekmiş" diye bir haber falan yapsalar yurt dışında alt başlığında götümüzle gülüyoruz içerikli yazılar yazardı heralde. bu kadar mı meraklıyız adam kovalamaya. rijkaard gitsin güvenç kurtar gelsin o zaman dediğimizde de birileri kızıyor ondan sonra ironi yaptığımızı belirtmemiz gerekiyor. vallaha ben anlamıyorum bu işi, ya ben cidden futbol bilmiyorum ya da başkaları çok iyi biliyor.

    tanım da yazayım en sona ki niteliksiz olmayalım: bence tasını tarağını alıp gitmesi gereken teknik direktördür. türkiye ona sabır göstermiyor ama asıl sabretmesi gereken insan o. sen bize sabret hocam. sen bizim kusurumuza bakma.
  • 1817
    frank rijkaard ın futbolu bilmeme ihtimali var mıdır diye düşünüyorum.
    ya da futboldan anlamama
    ya da oyunu okuyamama gibi
    ya da bir maçı izlerken kötü oynayan takımın sorununun ne olabileceği hakkında bir fikri olmaması ihtimali.

    aslında düşünmek bile saçma geliyor.

    evet başarısız bir sezon geçirdik. hiçbir hedefimize ulaşamadık. arada bir iyi futbol oynadık hücuma dayalı ama bununda hayalini kurduğumuz total futbolla pek bir ilgisi yoktu.

    şunu söylemek istiyorum, sorunun rijkaard da değilde bizim futbol anlayışımızda olma ihtimali yok mu.
    (bkz: matteo ferrari)nin ve bizi tanıyan futboldan anlayan herkesin dediği gibi sistemsiz ve taktiksiz futbolumuzdan kaynaklanıyor olamaz mı.

    (bkz: frank rijkaard)ın bu ortamdan kafasına göre bir takım yaratma umudu olması ona iki ya da üç sene sabır etmemize değmez mi.

    ne olabilir ki. başarısız olursa en fazla iki sene daha şampiyonluk göremeyiz. ayrıca yeni gelen hocanın da şampiyonluk garantisi yok.
    ama ya başarırsa…
  • 1820
    dün gece rüyamda gördüğüm teknik direktörümüz. rüyaya geçecek olursak; ben park gibi bir yerde tek başıma yürüyordum. o sırada bir de baktım ki rijkaard her zamanki şıklığıyla geliyor karşıdan. yanında da zenci bir herif. basit bir iki cümle ile muhabbet ettik.*** nassın reykart eysin? iyi sen nasılsın falan derken bu adam kim dedim. kardeşim martin rijkaard dedi. hemen 'nice to meet you' dedim. sonra 'can i take photo?' diye sordum. okey dedi. fotograf çekildik. ardından takım hakkında görüşlerimi sordu. kötü hocam dedim. biz daha iyi şeyler bekliyorduk dedim. ardından ileride beklediğinden fazlasını göreceksin dedi ve gitti. ama benim kafa hala martin rijkaard da kaldı.**

    edit: bu arada martin rijkaard diye birisi var mı yoksa benim hayal ürünüm mü?***
  • 1822
    #217501

    ----------------------------------------------------------------
    1 valdés | 2 belletti | 3 motta | 4 márquez | 5 puyol | 6 xavi | 7 gudjohnsen | 8 giuly | 9 eto'o | 10 ronaldinho | 11 zambrotta | 12 van bronckhorst | 15 edmílson | 16 sylvinho | 18 ezquerro | 19 messi | 20 deco | 21 thuram | 22 saviola | 23 oleguer | 24 iniesta | 25 jorquera | 28 ruben | 29 valiente | 31 dos santos | 32 crosas | 33 jeffrén
    --------------------------------------------------------------------

    bu kadro ne istersen oynar dalgası yanlıştır. bu kadroyu kuran adamdır frank. frankı kadro şampiyon yapmamıştır. frank bu kadroyu şampiyon yapmıştır. çünkü barca bir önceki sezonu 6. sırada bitirmiş ve barçalılar sokağa çıkamaz hale gelmişlerdir. çünkü sezon real'in 22 puan arkasında bitmiştir.

    ama frank göreve gelince enke, de boer, sorin, cristanval,mendieta,rıquelme,rochembak gibi adamları göndermiş ;

    yukarıdaki kadrodan laportanın balonu rüştü'nün yerine valdes'e güvenmiş, 18 yaşındaki iniestayı iniesta yapmış, diğer transferleri ise kendisi şekillendirmiştir. sistemi kuran ve gezegenin en iyi takımını yaratan odur. kahvede oturup " barcelona'yı ben de şampiyon yaparım" diyen tiplerden olmamak gerekmektedir.
  • 1823
    galatasaray'a gelmeseydi dünya'nın hiçbir takımında is bulamayacak teknik adam. en fazla 1.5 milyon verecek bir takıma giderdi kanımca. eh yeter ulan 1.5 milyon zaten. öyle bir adam için fazla bile. 1.5 milyona neler alınmaz diye bir liste çıkarırdım ama bosver simdi salla gitsin. bir tane aklıma geldi simdi dur yazayım.

    1.5 milyon'a bir tane bugatti veyron alamazsın. vay anasını ne arabaymıs be.

    zaten galatasaray teknik direktörleri genelde 1 milyona çalısıyor.

    hani marka değeri falan, neyse iste.
App Store'dan indirin Google Play'den alın