resim
Franklin Edmundo Rijkaard
Görev:Teknik Direktör
Takım:Kariyer Sonu
Yaş:61
Uyruk:Hollanda
  • 1201
    adam gibi eleştirilmesi gereken teknik adamımızdır. eleştirilmez olan hiçbir şey yoktur. yeter ki adam gibi eleştirilsin. ben de eleştiriyorum rijkaard'ı ama 2 senelik sözleşmesi bitene kadar ümidimi kesmem. 2 sene sonunda hala takımımız bu durumda olursa biraz daha ağır eleştiririm. hatta baya ağır eleştiririm. 2 sene bir takımı adam etmek için yeterli süredir.
  • 1203
    takımımız 85. dakika da bile top çevirerek gol bulmaya çalışmaktadır, son zamanlarda dikkatinizi çektiyse. bence bu bile bir devrimdir. dün kü maçta bilmem fark ettiniz mi kaçtane top şişirdi takım kaçtane ileri uzun top attı son dakikalarda. ve ya şöyle söyleyeyim barcelona kaçtane top şişiriyor maç içinde? hep top çevirerek gol arayoruz bu çok fark edilebilir birşey. ve bu da takımımız daha ileriki zamanlarda kendi futbol kültürüne katacağı yeni bir yeniliktir. bu olanağı takıma veren rijkaard dır unutmayalım sakin ve pas yapa yapa gidiyoruz. aynı şuan ki durumumuz gibi, sakin yavaş yavaş belki arada sırada takıla makıla, ama inanıyorum ve bunu az da olsa şu bir aylık zaman dilimi içersinde gaziantep ve antalya maçında gördüm. evet eleştrilcek yanları olabilir. zaten böyle olmalı ama gazetelerde televizyonlarda, yani her yerde aynı dialog.. futbolu bilmiyor... servet forvet oynamalı... bence birileri farklı bakmalı biraz...
  • 1205
    karakter olarak çok saygı duyduğum adam gibi bir adamdır. hocalığı konusunda ise eleştirilecek çok konu olduğunu düşünüyorum, ancak eleştirmeden önce yaptığı olumlu işlere bakmak lazım;
    - servet çetin nihayet takımdan kesilmiştir. galatasaray artık geriden pas yaparak oyuna başlayabilir, rijkaard eğer emre güngör sağlam olsa bunu daha önceden yapacaktı diye düşünüyorum. bence rijkaardın en çok tebrik edilmesi gereken kararı budur.
    - mustafa sarpta ısrar ederek doğruyu yapmıştır, süper bir oyuncu olmasa da eldeki imkanalara göre iyi bir oyuncudur ancak burada bülent korkmaza da özel bir teşekkür gerekiyor çünkü mustafanın alınmasını isteyen kişiydi. tabi bunlar görülmek istenmiyor bazı çevreler tarafından.
    - aydın yılmaz, mehmet güven, alpaslan erdem gibi hiç bir zaman galatasaray kalitesine erişemeyecek oyuncuları göndererek beni rahatlatmıştır.
    - sabri sarıoğlunu kurda kuşa ve çok bilmişlere kurban etmemiştir.
    ancak bütün bunlar ile beraber hocamızın hataları da mevcuttur;
    - takımda santrafor bırakmamıştır, nondayı göndermek ne kadar doğruysa yerine santrafor oynayabilecek birisi yerine gio yu aldırmak o kadar yanlıştır. burada bütün mesuliyet hocanındır çünü rijkaard gibi bir isim takımın başındayken yönetim ondan habersiz transfer operasyonu yapamaz.
    - arda dan santrafor yaratmaya çalışarak takımın en etkili silahını etkisiz hale getirmektedir
    - öyle veya böyle galatasaray aylardır 2 farklı maç kazanamayan bir takımdır.
    - bu sene sahasında manisa, ibb, eskişehir gibi maçları aynı şekilde kapatmıştır önce öne geçmiş sonra geri çekilip 2 puanı rakibe hediye etmiştir. bu sezon bu 3 maç dışında kayseri deplasmanında, ankaragücü deplasmanında ve bursa deplasmanında bariz hoca hataları mevcuttur.
  • 1206
    --- alıntı ---

    çeşitli görüşler var servet’in santrfora geçmesiyle ilgili. elbette bazen bir stoper santrafora geçebilir. ama kim olduğu önemsiz mi? van buyten geçmiş gol atmış. benim bildiğim van buyten ayağı da iyi bir futbolcu. stoperden çok liberoya yakın bir oyuncu.
    asıl önemlisi, rijkaard gibi “ben a planını mükemmelleştirmeyi b planı yapmaktan daha çok önemsiyorum” diyen bir hocanın servet’i santrafor oynatmasıdır. sorun tam da burada işte. çeşitli zamanlarda oyuna müdahale etmediğinden, b planının olmadığından eleştirildiğinde, kendisi çıkıp bu görüşünü söylemişti ve çok büyük destek gördü galatasaraylılardan genel itibariyle. ama sanki hoca da artık günlük başarılar peşinde koşuyor imajı oluşturmaya başladı bende. hatta çok abartırsak, kendi sistemine ihanetinden bile bahsedebiliriz. kupa maçlarında 1. kalecisini değil yedek kalecileri oynatmak bir fikirdir, desteklenir. yedekler de oynasın, maç oynamış olsunlar demektir ki doğrudur. ama aynı hocanın servet’i santrafora alması çelişkidir.

    tam burada gittikçe can sıkıcı bir hal almaya başlayan “rijkaard’ın vardır bir bildiği” yaklaşımına da değinmek gerek. bir maçla, bir oyuncuyla ilgili fikirler yazıldığında içinden çıkamayınca söylenir oldu bu söz. olur mu? olmaz ! çünkü açıklanması gerek rijkaard’ın bildiği nedir?
    hoca bir kurgu yapmıştır kafasında ve ona göre diziliş, taktik hazırlar. oyuncularını buna göre seçer. bir bildiği var derken bunu açıklayamıyorsan yazmayacaksın bir daha. üzgünüm ama, sen bilmiyorsun bir şey demektir. ben de seni ciddiye almam.
    örneğin, savunma oyuncusu çıkarıp forvet almanın bir mantığı vardır. bazen galipken yaparsın bunu, bazen mağlupken. bunu anlatırsın. ama orta saha çıkardı yerine savunma aldı mağlupken, bir anlam veremedim ama “rijkaard’ın vardır bir bildiği” dersen olmaz bu iş, hiç yazma daha iyi, söyleyecek bir şeyin yoksa. alma vaktimizi.

    --- alıntı ---

    http://captano.blogspot.com/...antalyaspor-3-2.html
  • 1207
    barcelona'da 5 yılda ısınmayan suyun burda 6 ayda ısındı ya vah sana rijkaard. vah bizim basınımıza, vah bizim futbolumuza...

    birgün de gazeteleri açtığımda senin hakkında bizim hakkımızda güzel birşeyler göreyim, tebessümler ile birşeyler okuyayım. futboldan, türkiye'den soğuttular beni.

    vah rijkaard'ım vah. topla tasını tarağını git ne işin var senin burda? total futbol oynatmak mı senin derdin? temeli çürümüş türk futbolunu ayağa kaldırmak mı? topla valizini git rijkaard'ım, kime ne öğretmeye çalışıyorsun sen?

    vah benim türkiyem vah!!!
  • 1208
    eğer olası bir başarısızlıktan sonra medya baskısı ve taraftarın sabırsızlığı yüzünden sezon sonunda gönderilirse galatasaray taraftarına olan bütün inancımı ve güvenimi kaybetmeme neden olacak teknik direktörümüz. eğer bu adam türk insanına bu zamana kadar hiçbir yarar sağlamamış çok bilmişlik kusuru yüzünden harcanırsa biz iyi olan hiçbirşeyi haketmiyoruz demektir.
  • 1209
    dünya futbol endüstrisine bakıldığında, türkiye sınırlarına çalışmak için gelen en kariyerli insandır. umarım bu kariyeri türkiye'nin zor koşullarını aşmaya yarıyacak birikimlerle de doludur. memleketimizde kendisinin teknik bilgisini sorgulayacak çok az adam vardır. ancak taraftar ve medya baskısına karşı mücadelede neler yapabileceğini ilerleyen zamanlarda göreceğiz.
  • 1212
    nasıl gökdelen 1 günde inşa edilemiyorsa futboldada bir sistem,bir ekol öyle hemen oturmuyor.fakat medya bir türlü bunu anlamak istemiyor *.illa antrenör gelsin,ilk ay takıma alışma süresi olsun *,3-4 ayda önüne geleni silip süpürsün,sene sonuna kadarda bir ekolü takıma yerleştirmiş olsun.böyle bir mantık olabilir mi ya ? nasıl medya baskısına rağmen 4 sene fatih terimle devam edildiyse, rijkaarda da en az o sabrın gösterilmesi gerekiyorki bunca emek boşa gitmesin.taraftarın benimle aynı fikirde olduğuna eminim.yeterki yönetimde bizim gibi düşünsün *.

    (bkz: in rijkaard we trust)
  • 1213
    suyunun ısındığı falan yoktur. ancak yurdumun saf ve bir o kadar da her şeye atlayan taraftarları fotomaç'ın, milliyet'in, böyle salak saçma yayın organlarının, hatta ntvspor'un yaptığı olumsuz haberlerin sıklığına bakarak "ayyyy rijkaard gönderilecek mi, kesin gönderilecek, yerine kim hazırlanıyor" demesi de anormal değildir. aklı başında olan adam, olası yeni gelecek yönetimin bile çok büyük bir öküzlük örneği göstermeden, taraftarı ciddi anlamda karşısına almadan rijkaard'ı gönderemeyeceğini bilir. dolayısıyla panik yapmaz, takımın her yönde eksikleri bulunurken, tek fazlası olan alana, taraftarın ezik edebiyatına girmez. yapmayın lan şunu, ay o gidecek mi, yerine bu mu gelecek, ay takım çöküyor, vay taktik olmuyor, oy sistem oturmuyor, bu kadar kaos içinde bir takım değil galatasaray, en azından türkiye'deki diğer takımlardan daha kötü durumda değil. ama taraftar kitlesi anlamadığım bir şekilde türkiye'nin gelmiş geçmiş en odun taraftar kitlesi olan fenerbahçe taraftarlığı'na yaklaşıyor. biraz kendinize gelin, taraftarı olduğunuz takımın seviyesine ayak uydurmaya çalışın.
  • 1218
    türkiye'ye çok çok fazla gelen adamdır...herşeyin fener'i yenip türkiye kupası'nda antalya'yı elemek olduğunu sanan renktaş olmaktan utandığım galatasaraylılar tarafından mantıksızca eleştirilmektedir bu adam...
    bunca zaman sonra ilk kez bir hoca * 18 yaşında bir çocuğu * önemli bir maçın en önemli dakikalarında oyuna sokmayı deneyebilmiştir.kimlerin yapamadığını yapmıştır ki bu bile umutlandırıyor beni 10.haftadaki fenerbahçe ya da mayıs ayındaki şampiyonluk için değil galatasaray geleceği adına..
    arkanda olmaktan her zaman gurur duyduğum insan, frank rijkaard...
    *
  • 1219
    bir takım zerzevatların utanmazca eleştirdiği teknik direktörümüz,adam gibi adamdır.bunun bir sebebi var,şu anda boşta olan (bkz: fatih terim)'i takımın başına geçirmek.sene başından beri konuştuğumuz gibi istikrar ve başarı adına taraftar olarak kendisine çok büyük destek olmalıyız.
    isterlerse ofsayt manyağı yapsınlar,isterse hakaret ama bu takımın başında bir daha kesinlikle fatih terimi istemiyorum.o kalemşörlerininde canı cehenneme,ölümüne (bkz: frank rijkaard)
  • 1222
    bu hafta reykart'ın maçı yok. beleşten 3 puanı cebelleze indirdi. dolayısıyla sülükler, haftayı çok sıkıcı geçirecekler. hele ki hıncal uluç ne yapacak merak ediyorum? belki kendilerine tatil verirler. ama biz boş geçecek değiliz, onların yerine kendimiz batırıyoruz çuvaldızı, kendi kaba etlerimize.

    evet, ertuğrul sağlam biliyor, sıkışan maçta son dakikalarda ömer erdoğan'ı oyuna sokup, gol bölgesine gönderiyor. hatta golü de bulup muhteşem bir antrenörlük performansı gösteriyor. rıza biliyor, forveti sakatlanmış acaba kaleciyi santrafor mu oynatsam diyor? ki bana göre belki de hayatının en doğru kararı olacaktı- sülük bobmayı patlatıyor. deha, rıza,bilen rıza, bilmeyen reykart, galatasaray'a gelmiş en kötü hoca reykart.

    reykart son maçta, son dakikalarda servet'i baros'un yerine gönderiyor. ne bilir, reykart, biz hiç görmedik servet'i daha önce rakip kalede. ulan sülük, servet zaten her kafa topunda forvet değil mi? forvet deyince bunların aklına 9 numaralı forma geliyor. eğer sende 9 numara yoksa santraforsuz oynuyorsun demektir. santrafor değilsen mayınlı bilgeye giremezsin. kör ölür nonda badem gözlü olur, nonda 2.5 sezondur gol bölgesinde gözükmeyen santrafor olduğu için gönderildi.

    reykart bence de bilmiyor. bilse, türkiye'ye ilk indiği anda ortaköy'e uğrar, hıncal'la kahve içerdi. sonra florya'da antrenman sahasına bakan bir oda tahsis eder, kadroyu birlikte yaparlardı. inanmayan mustafa denizli'ye sorsun. mustafa denizli zamanında olay aynıyla vakiydi. hıncal niçin mustafa'ya büyük hoca der sanıyorsunuz?

    bilse, kendisine hakaret eden onca medya sülüğünü adam yerine koyar, bir basın toplantısı yaparak kendini savunurdu. reykart'ın ne yapmak istediğini de onlar bilmiyorlarmış. bilmeyeceksiniz zaten kan emiciler, onun yaptığını biliyor olsanız, nasıl sülük departmanlarından ekmek yiyeceksiniz. reykart bilse, hakanşükür'e, hakan ünsal'a, hatta hayatı boyunca santrafor oynayıp 5 gol atabilmiş santrafor ulaması ayhan akbin'e sorar, nasıl bir takım çıkaracağını?

    reykart ne bilir? sezon başı kamplarının en istikbal vadeden futbolcusu emre çolak'ı ilk yarı boyunca florya'da bırakır mıydı yoksa? bak çocuk reykart'a inat nasıl kadroya girdi?

    reykart bir şeyi hele hiç bilmiyor. hakem var mı yok mu konuşmuyor bile? insan yenemediği bir maçı da hakeme yıkar be adam, sen ne biçim hocasın? hatta reykart çok bencil, türk milli takımını hiç düşünmeden lukas'ı monte edip servet-gökhan ikilisini bozdu. allahtan şu an milli takım hocasız da kimsenin dikkatini çekmiyor. dünya kupasına gidemeyişimizin baş sorumluları iki kazma bek, medya sülüklerinin en iyi dostuydu. şimdi gel sen lukas'la arkadaş ol tanış bakalım nasıl olacaksa?

    bereket en büyük futbol ulaması nonbertarafus, lukas hakkında yazısını yazmış bulundu. kazma, dedi, servet'in yarısı kadar değil dedi, gereksiz buldu. kurtulduk lukas'ı savunmaktan. gel gelelim raykart'ı nasıl savunacağız. adamlar haklı, kayseri'de aslanlar gibi oyna, bütün pozisyonlara sen gir, galibiyeti kaçır,( emre çolak'ın atamadığı o pozisyonda nonda pozisyona bile girmezdi) takımın santraforu yok diye kıçını yırtsınlar. ertesi gün diyarbakırspor son saniyede galibiyeti kaçırdığında, saha kötü desinler, rakip taş gibi desinler, guiza'ya penaltı çalmadılar desinler, tozu dumana katsınlar.

    reykart bilmiyor, bilen biri standart liege'nin hocası, kaleci sinan'ı son pozisyonda ileri gönderip kaleciden santrafor yaparak turu aldı. biz neden yırtınıyoruz buralarda kalecinin teknik olması gerek olduğunu. aykut hayatında bir defa kafayla topa dokunmuş olsa onu gönderecekti. kafa vurmaktan beyni ufalmış balta servet'i gönderdi. o da beyin olmadığı için santrafor bölgesini terk edip ayıboğan messi oldu. ve galip gelerek elenen takımın hocasına sülük, bilmiyor diyenler, hezimet yiyerek elenene de dahi daum dediler.

    galatasaray'ın maçı yok, bekleyecekler 4 gün. yazıları hazır, tabelaya göre yenersek reykart'ın elinde iki takım var, ikisi de kupayı alacak güçte ne var bunda. yenilirsek biz demedik mi? nonda olsa şimdi iki tane çakardı. geçen yıl hamburg'a iki metrden topu kuşlara atarak hem bizi hem lincoln'ü yakmıştı, unutuldu gitti.

    reykart sen bilmemeye devam et. sülükler de kan emmeye.
App Store'dan indirin Google Play'den alın