resim
Franklin Edmundo Rijkaard
Görev:Teknik Direktör
Takım:Kariyer Sonu
Yaş:61
Uyruk:Hollanda
  • 1153
    çok sayıda galatasaraylı tarafından, büyük bir hediye olarak görülen, gelecek için büyük yatırım olduğu düşünülen ancak böyle düşünenler dışında kalan ve aslında pek bir numarası olmadığını ileri sürenlerin de bulunduğu, galatasaray futbol takımı hocası.

    "rijkaard hoca değil" demek ne kadar doğru değilse, her yaptığı iş için "vardır bir bildiği" demek de o derecede doğru değildir.

    ve hocaya bir klişeyi gerçekleştirme fırsatı çıkmıştır : sahada konuşmak.
    atletico madrid maçlarıyla yapmayı planladığı oyun şablonunu 2 hafta öne çekmek zorunda kalacak şimdi.

    gelecek için şahane bir takım yaratmak elbette önemlidir, ancak takım devre arasındaki hamleleriyle, bu sezonun da çok önemli olduğunu haykırdı neredeyse herkese.
    bu sebeple böyle bir kadro ile neler yapabileceğini artık göstermesi gerekir. düne göre sadece jo eksildi takımdan, o da avrupa'da oynayamayacaktı.

    tekrar ediyorum : teknik kadromuza güvenimiz tam, ama sonsuz değildir.
  • 1154
    jo' nun sakatlığının ardından eleştirilen teknik direktördür. bence tam olarak doğrusunu yapmıştır nonda'yı göndererek. adam sahada geziyordu be sağdan sola dönene kadar gün dönüyordu. forvet alternatifi mi oldu şimdi jo sakatlanınca. tanktı adam tank; küfrettiğiniz saydırdığınız günleri ne çabuk unuttunuz. ama tabi kör ölür badem gözlü olur.

    kader keita' yı koyar forvete aslanlar gibi oynar oda. olmadı cem sultan ve anıl dilaver var; lan hiç olmadı vay acondios var veririz, onu takıma koyar oynatır. bir sakin olun ya; adamı sakatlıklardan bile sorumlu tutacaksınız nerdeyse.

    illa eleştirmek istiyorsanız, emre güngör'ü sağ beke, uğur uçar'ı sol beke koydu diye eleştirin; ayhan akman ve barış özbek'i oynattığı için eleştirin. ayrıca iyi ki başımızda rijkaard varmış; bu adama sabır eşiği 6 aysa. isimsiz bir antrenör ne olurdu çok merak ediyorum.
  • 1157
    tiyatro izleyiciliği ya da televizyon yorumculuğu konusunda çok daha başarılı olması muhtemel teknik direktörümüzdür. ben de onun gibi izliyorum maçları televizyon başından. 6 subat 2010 kayserispor galatasaray macinda mehmet topal'ı 75 dakika boyunca izleyen, arda turan gibi sahada bir şey yapabilecek tek oyuncumuzu kayseri forvetlerinin arasına zincirleyen, keita'nın şımarıkca devam ettiği oyuna seyirci kalan ve her maçta olduğu gibi yine oyuncu değişikliği ve oyunu okuma konusunda tek bir olumlu hamlesi olmayan, 10 kişi kalan fakat yine de oyuna forvet alma cesareti gösteren tolunay kafkas kadar olamayan, forvetsiz bir ortamda cem sultan'ı kadroya bile almayan, yılda 4 milyon euro kazanan surinamlı teknik direktörümüzdür.
  • 1158
    6 subat 2010 kayserispor galatasaray macinda aynen tahmin ettiğim gibi takımın en etkili silahı arda turanı 85 dakika santrafor oynatarak, yanlış bir karar vermiştir. emre çolak oyuna girip, arda sola geçince takım önce emre sonra da keita ile yüzde yüz iki pozisyon bulmuştur, iki pozisyonu da arda başlatmıştır. yanlış yapmaktadır, ve yaptığı yanlışlar puanlarımıza mal olmaktadır. ancak yiğidi öldürdük hakkını da verelim; nihayet birisi çıktı da serveti takımdan kesti. takımımız artık geriden başlayarak ayağa pas oynayabilir. savunmamız artık lucasın kontrolünde oynayabilir.
  • 1159
    altı üstü iki maç üst üste puan kaybeden takımımızın teknik direktörüdür. ayrıca yerden pasa dayalı oyun anlayışını uygulama isteğine kayseri kadir has sehir stadi'nın balçık kıvamındaki zemini elvermemiştir. iki maç önce antalya'ya yenildik. şimdi de zor kayseri deplasmanından üzücü de olsa 1 puanla döndük. önümüzdeki haftalarda takım çok daha iyi olacaktır ve 4-6-0'a alışacaktır.
  • 1163
    galatasaray sağlık kurulu sk yı yönetmeli ve bizlerde o takımı izlemeliyiz. zira saydıranların saydırmalarını engelleyecek futbolcular o takımda. bu takımda forvet yok, iki üç maçtır defansta sümküren bir kazma var, takım futbol oynamak istemiyor, millet iki pas yapmaktan aciz, orada uğur orta açamıyor ve sen diyorsun ki rijkaard da rijkaard.
  • 1165
    ardayı santrafor oynattığı sürece eleştireceğim adamdır, eleştirmeyede hakkım vardır, nasıl serveti oynatmadı diye övüyorsam eleştirmeyede öyle hakkım var. ardayı oynatmaz ise kimi oynatacağını söylemek zorunda değiliz, barosun ve kewellın sakat olduğunu bilerek bir transfer dönemi geçirdiğine göre bir plan yapsaymış. savunan arkadaşlardan ricam emre çolak oyuna girdikten sonra yani arda sola geçtikten sonra neden daha fazla pozisyon ürettiğimizi açıklamaları. hocamız hata yapmakla kalmıyor, hatalarında ısrar ediyor, daha önce bursa maçında ardayı santrafor oynatıp hüsrana uğramıştı. arda merkez santrafor oynatılmadı diyenler bursa maçı sonrası antrenörümüzün basın toplantısında neler dediğini okusunlar. siz maçı izlemiyorsunuz aslında merkez santrafor yoktu diyenleredir lafım, ya siz maçı izlemiyorsunuz ya da antrenörümüz izlemiyor.
  • 1166
    santrafor olarak abdülkadir keita yerine arda turan'ı tercih etmesiyle bana formsuz olduğunu düşündürten hocamız. antalyapor'a karşı alınacak farklı galibiyetle tekrar formuna kavuşacaktır dediğim, sanki futboldan anlıyorlarmış gibi tüm basın toplantılarında saçma soruları soran bahri havadır'ın ve süleyman rodop'un ağzını burnunu kırması gereken aslan hocamız.
  • 1168
    frank rijkaard maçı izliyor yaaa, arda'dan santrafor olmaz pufff, zihniyetinin aklınca eleştirdiği teknik direktörümürüz. şimdi frank rijkaard'dan hamle yapmasını bekleyen sivri zekalılara hatırlatırım. 6 şubat 2010 kayserispor galatasaray maçı'nda yedek klubesinde bulunan oyunculardan hiç biri maçı çevirebilecek adamlar değil. emre çolak dışında hücuma etkinlik getirecek bir adam yok. peki bu hocamızın suçu mu? tabi ki değil lan. bir takım düşünün milan baros, harry kewell, hakan balta, sabri sarıoğlu gibi dört kare ası sakatlanmış. yedek klubesinde rotasyon yapacak adamı kalmamış.

    şimdi bana nonda'yı niye gönderdi demeyin. nonda en sevdiğim oyunculardan biriydi. ama son zamanlarda kafasında galatasaray'ı bitirdiği çok açıktı. arda'nın santrafor olarak nonda'dan daha verimli oynadığını söylemek için kahin olmaya gerek yok.dinle ey futbol uleması. dos santos transferi zaten forvete alternatif olarak alındı. adam fit olarak forvet oynayabilir duruma geldiği zaman jo ve baros dönene kadar zaten orayı kapayacak.

    ayrıca stoper bölgesinde mevzu bahis sakatlıklar yaşanmasa idi kendisinin emre güngör'ü çoktan bu defansa monte etmiş olacağını söylemek lazım. rijkaard'ın sisteminde topla oynamayı bilmeyen, sadece fiziği ile ön plana çıkan stoperlere yer yok. servet çetin mecburi olarak oynuyordu. sağolsun elinden geleni yaptı. hatta fazlasını yaptığı için en son antalya maçında adamın canına tak etti ve radikal bir kararla emre güngör'ü stopere koydu dün. en azından bu yönüyle takdir edin adamı.
  • 1169
    türkiye ligi'nin ilerleyişini, üzerinde oynanan oyunları ve bu oyunları kendi lehine döndürmeyi kavradığı anda türk futbol tarihinin gelmiş geçmiş en iyi teknik direktörü olacaktır. zira türkiye'de teknik direktörlük ligde maç kazanma ile ölçülür. avrupa kupası hasreti içinde olduğu yalanı sürekli dillendirilen galatasaray taraftarı, kupadan şu an elenilse ligde gelecek şampiyonluk ile anında polyanna olacak, şeker kız candy moduna girecektir.
  • 1170
    kendisinden bu sene takımı şampiyon yapmasını değil ileride ligi ve avrupayı domine eden bir takımın temelleri atmasını beklediğim galatasaray futbol takımı teknik direktörü. tanımım budur.

    şimdi başta sözlük yazarları olmak üzere neredeyse tüm galatasaraylıların hayalidir alex ferguson gibi bir teknik direktörün gelmesi, uzun yıllar kalması, ligi ve avrupayı sürklase etmesi. ancak biz ferguson'un kariyerinin sadece gelişme ve sonuç bölümlerini biliyoruz. peki bakalım kariyerinin giriş bölümü nasılmış:

    alex ferguson manchester kariyerinden önce bir aberdeen macerası var. peki ne yapmış burada; yıllardır süren celtic-rangers hanedanına son vermiş. 1980-84-85 yıllarında iskoçya şampiyonluğu yaşamış. 1983'de real madrid'i yenerek kupa galipleri kupasını, hamburg'u yenerek süper kupa'yı kaldırmış. buraya kadarı kariyerinin ilk bölümü olarak değerlendirebiliriz. peki aberdeen'deki başarılarından sonra geldiği manchester united kariyeri nasıl başlamış; takımı aldığında manchester 19 senedir şampiyon olamıyordu. geldiği sene takımı şampiyon yaptığını zannedenler kesinlikle yanılıyor. peş peşe yenilgiler, old trafford'da ağır yenilgiler derken ligi 11. sırada bitiriyorlar. ikinci senesinde ise liverpool'un ardından 2. sırada bitirebiliyorlardı. ve ferguson'un 3. senesinde hem manchester'ın, hem ingiltere liginin akışını değiştiriyorlar. giggs, beckham, roy keane, scholes gibi gençlerle lige damgalarını vurmaya başlıyorlar ve sonrası malum.

    şimdi rijkaard'ı ele alalım. xavi, iniesta, messi, valdes gibi gençleri çıkarıp, şimdiki muhtemelen tarihin en iyi takımlarından birinin temellerini atmış, ve bu temelleri atarken 2 lig, 2 avrupa kupası almıştır. sonra ise büyük bir potansiyeli olan ancak bunu açığa çıkaramayan galatasaray'a gelir. tam burada bizim tipik sabırsızlığımız devreye girer ve hikayeden farklı olarak direk sonuç isteriz. alamayınca da asabileşiriz.

    sonuç olarak rijkaard ferguson'umuz olsun demek kolay. ferguson'un nasıl ferguson olduğuna bakmaktır işin özü. asıl soru şu; manchester'ın ferguson'a, giggs'e, scholes'a, keane'e sabrettiği gibi biz rijkaard'a, emre çolak'a, dos santos'a, caner'e sabredebilecek miyiz?
  • 1171
    bu sezona ait ümitler kırılmaya yüz tutunca, sözlüğümüzde, çocuklara masallar tadında entryler girilmesine neden olmaya başlamış teknik direktörümüz. sorunlu veya sakatlıktan çıkmış, uzun zamandır takımında yer bulup top oynayamamış, bi sürü adamı toplayıp üç aylığına getireceksin, bunların avrupa da oynayamayacak olması bir dertken, bu topçularla da gelecek sezonlara yönelik düzenlemelere neden olacaksın da, ileride bizi başarıdan başarıya koşturacaksın. peeehhh.. ölme eşşeğim ölme..

    edit: kamplar kaldırılmış, idmanlar tırışka, topçular 70 ten sonra maçtan düşüyor falan filan..
  • 1172
    ah ulen şöyle kalender bi adam olmayacaktı bu güzel insan, mourinho gibi van gaal gibi deli olacaktı biraz o zaman görecektim ben bu medya mallarını, onlardan rol çalıp harika tespitler(!!) yapan klavye teknik patronlarını. burdan sana sesleniyorum rijkaard, o şerefsiz yalçın'a çıkıştığın gibi bu zihniyete de çıkış gözünü seveyim. anlamaz bunlar başka türlüsünden.
  • 1173
    eğer sözlükte dikkat çekmek istiyorsanız kendisinin başlığına gerizekalıca şeyler yazıp sallayabilirsiniz. çok rahat. yakında biri çıkıp bu kadar sakatlık rijkaard yüzünden oluyor diyecek. evet bunu bekliyorum zizongillerden.

    takıma gerekli eksikleri görmüş, transferi yaptırmış adamdır. iki tane kasap yüzünden olan bizim oyuncularımıza olmuştur. bülent korkmaz sevdalısı arkadaşlara hatırlatırım. bülent korkmaz döneminde kadroda kewell,baros, lincoln hepsi vardı. rijkaard elinde bulunan sağlam oyunculardan en iyi şekilde verimi bulan bir adamdır. bunu ligin ilk yarısı gördük.

    ayrica üç aylığına getirdi dediğiniz adamlar daha 20 ve 22 yaşlarında. muhtemelen bok atan çoğunluğun yaşından küçük. ama tabi hayatı pes ve fm oyununda gören bünyeler bir maçta bu oyunculara defolsun gitsin, bir maçta rijkaard teknik direktör değil diyor.

    hazımsız olanlar anlamıyor işte. galatasaray'ı babasının oyuncağı olarak gören yaşlı dinazorlar rijkaard'ı beğenmiyor. tıpkı hincal gibi. galatasaray'da kim ne derse desin bir devrim yaratılıyor. ya hazmedeceksin ya da çocuk gibi bok atmayacaksın. susacaksın. saygı duyacaksın. senin beğenmediğin, kötülediğin adam bu ülkeye gelmiş en büyük teknik direktörlerden biridir. senin yaşın kadar maç kazanmış, kupa kazanmış bir adamdır. eğer daha iyisini getirelim diyorsanız buyrun meydan sizde. capello, mourinho getir bakalım.

    sonuç olarak rijkaard'ı bugün galatasaray yedek klubesinde görmek hepimiz açısından bir şanstır.

    ufak bir inat ve egolar uğruna rijkaard'a bok atamazsınız. izin vermezler. o kadar basit değil.

    not: bu entry kimseye cevap niteliği taşımamaktadır. üstüne alınan alınır.
  • 1175
    sadece merakımdan dolayı öğrenmek istiyorum. bunu yaparken hiç bir şekilde ne kendisini aşağılamak gibi bir derdim, ne de kendisini övmek gibi bir niyetim var. fakat merak ettiğim için sormak istiyorum, kendisinin galatasaray futbol takımına kattığı artı değerler nelerdir? ya da eric gerets'in necati, ümit karan, hakan sükür, heinze, volkan gibi adamlarla şampiyon olurken ki kattığı değer neydi? ki o zamanlar fenerbahçe bizim çok çok üstümüzde bir takımdı türkiye ligi için.

    teknik adamların gelişini koskocaman yıllara yaymasanız çok daha mutlu olurum. [ (gbkz: hani bazı arkadaslarımız çıkıp diyorlar sonra, '' daha bazı şeyleri alıştırmaya çalışıyorlar'' vesaire... bence yüzyılın en büyük palavrası).] neden diyeceksiniz ki cevabım şu olacaktır: frank rijkaard 2 seneden fazla bizde kalmaz. taş çatlasa 3 diyelim. hadi bu 3 senenin 2 senesi sisteme alışmak ile geçti. peki ya sonrası? gheorghe hagi'yi teknik direktörlüğe getirip sil baştan mı yapacağız? belki futbol cahili diyeceksiniz bana ama ben şenol güneş gibi bir hocanın yapabileceği kadarını isterim ilk başta. gelişini belli edecek, futbol takımı ivme kazanacak. bu ilk senesinde olmaz diye bir şey yok hocam. ilk senesinde de bal gibi olur. sonuçta beyin yıkama operasyonu değil ki bu yahu. futbolu oynamayı bilen adamlara gerekli aşıyı yapacaksın. istersen limon aşısı yaparsın limon çıkar, istersen de portakal. fakat bunun olması için hiç sanmıyorum ki 2 sene 3 sene gerek.

    arsene wenger yıllardır yapıyor bu işi arsenal'in başında. fakat yıllardır bir türlü favori olamıyorlar.
    yani kısaca söylemek gerekirse ne rijkaard yıllarca galatasaray'ın başında kalacak, ne de galatasaray bu istikrarsızlık ile şampiyon olacak. ilk uefa deplasmanında ise her şey belli olur. hem lige hem de avrupa maratonuna yansır. elimizde ise bizi tatmin edebilecek en büyük kulvar türkiye kupası olur. o da bizi şampiyonlar ligi olmayan bir yılında daha acısını dindirmemizde fayda sağlamaz.

    skibbe'li dönemden daha fazlasını göremiyorum sanki bu sene de. haydi hayırlısı.
    fakat yine de yineliyorum, istikrar varsa her şey güzel olur. o istikrarı yakalar mıyız? bilemiyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın