beta versiyonuyla ilk sezonu tamamladığıma göre birkaç kelam edebileceğim oyun. pek oynayan yok herhalde henüz doğru düzgün yorum bulmak zor, bu açığı biraz doldurayım.
öncelikle şunu söyleyebilirim, 2016'dan neredeyse hiçbir farkı yok menülerin yerleri bile aynı. oyunun başında menajerin dış görünümünü falan tasarlayarak başlıyoruz yine ama maç izlerken belli bile olmuyor, çok vakit harcamaya gerek yok o ekranda bence ama belki benim kamera tercihlerimden kaynaklıdır bilemiyorum. oyuna sosyal medya eklenmiş ve taraftarlar kulüpte olan olaylarla ilgili tweetler atıyorlar ama yapılan yorum sayısı pek çeşitlendirilmemiş. daha bir sezon oynamama rağmen aynı yorumlara, iki farklı transfer haberi için aynı anda bile rastlıyorum. farklı görüşten tweetlerin olmasına özen gösterilmiş ama durum böyle olunca salih dursun'u göndermeye kalktığınızda bile "gönderin gitsin" diyen de oluyor "hayır, sakın bırakmayalım!" diyen de.
bir diğer yenilik de oyuna eklenen iki yeni personel: sports scientist ve data analyst. bunların ne olduğunu, hangi özelliklerine göre seçmek gerektiğini bayağı bir araştırdım ama an itibariyle oyun içinde veya oyun dışında doyurucu bir bilgiyle karşılaşmış değilim. sports scientist sakatlık sürelerini azaltmaya yönelik bir iş ve sanırım fitness/kondisyon özelliği önemli. data analyst bir sonraki rakibi
* inceleyip yeni bir ekran çıkmasını sağlıyor sanırım, bunda da muhtemelen ca&pa judgement ve tactical knowledge önemlidir. neye göre seçeceğimden emin olamayınca boşa para harcamayayım dedim ilk sezon, ondan test edebilmiş değilim henüz. normalde görevi seçtiğiniz zaman hangi özelliklerin o pozisyon için önemli olduğu gösteriliyor ama bu iki iş için hiçbir şey gösterilmiyor. bu da "acaba yenilik yapmış olmak için mi eklendi bunlar oyuna? kimi işe alırsak alalım aynı verimde mi çalışacak acaba?" tarzı yorumları akıllara getiriyor maalesef, sanırım 4 kasım'da oyun tam versiyonuyla çıkınca bu konu aydınlığa kavuşur.
oynanış ile ilgili de biraz yorum yapayım. geçen seneki versiyon fena değildi zaten, bu sene biraz daha iyi olmuş gibi açıkçası. mesela kanattan içeri kıvrılan oyuncu illa şut çekiyordu yıllardır, bu çözülmüş gibi. gole sevinip de ofsayt olduğunu 10 saniye sonra öğrenince az saçımız beyazlamamıştı, bu konu da seyrek oluyor gibi artık. direkten dönen top sayısı aşağı yukarı aynı gibi, sık sık çarpıyor top direğe ama rahatsız olmadım. uzun süren sakatlıklar yaşadım ama daha staff istediğim seviyede değil ve beta sürümü zaten, zamanla çözerim gibi yine bu işi çünkü birçok kişinin aksine benim şikayet ettiğim konulardan biri olmamıştır bu sakatlık mevzuları fm'lerde.
biraz da kariyerimden bahsedeyim. galatasaray'ı seçtim her sene olduğu gibi. doğru düzgün para olmadığı gibi arada financial fair play ekranı kıpkırmızı oluyor ve çok geriyor, bir sene daha ceza yersek düzlüğe çıkamayız diye düşünüyorsunuz. bunun sebebi sene sonunda ne kadar kar/zarar edeceğinizi tahmini olarak orada göstermesi ama maalesef oyun bunu o kadar kötü yapıyor ki bir hafta baktığınızda tahmini 4 milyon zarar gösterirken ertesi hafta bu rakam 8-9 olabiliyor. o hafta ne oldu da iki katı hesapladın aq diyemeyince bütün sene bunun stresini yaşadım takımın yarısını sattım o arada maaş yükünü azaltayım diye zaten. chedjou'yu sene başında liverpool'a sattım küme düşüyorlardı neredeyse
* klopp'u kovdu adamlar bir süre sonra, sporting lisbon selçuk'un maaş yükünü kiralık olarak üstlendi, de jong'u, hamit'i falan da bir yerlere piç fiyatına okuttum devre arasında maddi durumu düzeltmeye çalışırken. 5 milyon euro zararı geçmemek gerekiyor, benim sene sonunda 20 falan kar görünüyordu sanırım nasıl oldu anlamadım ama ffp hesaplamalarında her şey hesaba katılmıyor galiba zaten. takımın yarısı kiralıklardan oluşuyor bu arada iki senelik kiralıyorum sene başlarında uzatma teklifiyle uzun süreler beraber çalışmayı planlıyorum bu arkadaşlarla. hatta bazen kontrat yenilemeyi unutuyorlar bedavaya da alabiliyorsunuz kiralık oyuncuları :) defansta cesar montes, ortada tom davies ve carlos soler, kanatta emre mor
* forvette de geçen seneki fm'den gözdem lucas boye kiralık olarak çok faydalı oldular; bir de angola'lı bir sağ bek kiralamıştım o mevkiideki herkesi yollayınca ama adını hatırlayamadım. devre arasında oğuzhan'ı bayern münih'ten kiraladım
* satış listesine konan şener'i aldım; ne yapayım 3,5 milyon euro kazanan selçuk'a mı kalayım, sabri'ye mi kalayım türk oyuncu da lazım. fener'i bütün sene geriden takip ettim, 33. haftada 2 puan önlerindeydim. kadıköy'de berabere kalmıştık ama arena'da 33. hafta maçında 2-1 ile geçip o maç şampiyon olduk çok keyifli bir yarış oldu. kupada da aynı skorla ellerinden bir kupa daha aldık. beşiktaş'la toplam 5 kere karşılaştık, birinde ellerinden kupa aldık diğer maçları da net oyunla kazandık biraz güçsüz mü yapmışlar onları ne? bizim takım fena değil; hemen herkesten verim aldım ama eren sistemime uymuyor target man olduğu için, iyi para da ediyor sanırım satacağım.
yeni sezon öncesi o kadar kar ettik, serdar ve eren'i biri 11, biri 8 miyon euro'ya okutmak üzereyim daha bir iki giden daha olacak maaş bütçesi düşecek falan, bayağı düzlüğe çıkacak gibiyiz ama dursun başkan bu gelirlerin sadece 10%unu transfer bütçeme eklemekle birlikte çalışabileceğim antrenör sayısını 5'e düşürdü. hadi kiralıyorum zaten bütçe verme tamam da adam gibi antrenman yapaydık aq 5 kişiyle kondisyon mu yükleyeyim, kaleci mi çalıştırayım ne yapayım kara kara düşünmekteyim. staff maaş bütçesi de düşük, oyuncu bütçesinden de aktarılmıyor kimseyi getiremiyorum zaten, bir de bu çıktı. genç oyuncu geliştirmek en büyük hobim şu oyunda ne tesislere para aktarası var dursun'un, ne gençlere para harcayası, ne de onları geliştirecek antrenör getiresi. neyse, şampiyonlar ligi paraları bir gelsin tekrar konuşup kulağını çekeceğim.
wonderkid gibi görünen türk oyunculara rastladım, para olunca daha detaylı alıcı gözüyle bakacağım. önümüzdeki sene enes ünal'ı da kiralamayı düşünüyorum, sanırım kaan ayhan'ı da alacağım satış listesine düştü kelepir fiyatına şu anda. belki odegaard'ı falan da kiralarım. alıştık kiralıklarla oynamaya ama satın almak falan zor bu oyuncuları uzun vadede o kadar geliştirip de tutamazsam üzülürüm hakikaten. iyi içimi döktüm valla, karmakarışık bir yazı oldu ama düzenleyecek sabrım yok idare edin. buraya kadar okuduysanız fm'yi seviyorsunuzdur zaten, gidin alın oynayın, ya da eskisiyle devam edin :)