• 176
    10 yili asan football manager kariyerimde; baslangicinda bu kadar zorlayan sonrasinda da ciddi basarilar yakaladigim oyun oldu. teknik direktorluk yapmanin zevkine varma konusunda onculerini gecmis durumda. artik ''al sana 4-4-2 cik oyna'' diyemiyorsun, ince detaylari ayarlamayinca cakilmak cok olasi. galatasaray'da oynarken ilk defa; transfer ettigim futbolcularin sadece bolge yeterlilikleri degil, islevleri de onemli. yani ''aaa adam super golcu alayim'' demektense ''iyi de bu adam advanced forward, bana target man lazim.'' diyorsun. eski oyunlarda da etkindi bu olay tabi yalniz o oyunlarda daha cok oyuncunun sahsi puanini etkiliyordu; bu oyunda takim oyunu ve sistemi darma dagin edebiliyor.

    burada 18 cikiyor; ama en azindan ucuzlayana kadar fm 17 galatasaray devam diyenlere bazi oyuncu onerilerim olacak;

    - ianis hagi; efsanemizin oglu olmasinin yarattigi sempati ve bir fm oyununda galatasaray'in 10 numarasinda 'hagi' yazmasinin verdigi mutluluktan ote; ciddi sekilde yetenekli. sag kanatta inside forward olarak iyi gelisiyor ve sampiyonlar ligi de dahil surpriz gollere imza atabiliyor. cok ciddi miktarla barcelona serbest kalmasini odeyip aldi elimden 1,5 sezon sonra.
    - cristian pavon; oyunda su ana kadar en karli ve belki de basarili transferim. sol kanat orijinli; oyunun baslarinda arjantin'de. 2 ya da 3 sezon kullandim. rakibin icinden gecip; gol atan kanat dediklerinden. siddetle tavsiye ederim, ianis hagi'den bile once alin derim hatta. bu arkadasi da psg; 30 milyon euro'luk serbest kalmasini odeyip aldi elimden. mevcut degeri 45 milyon euro 2024 yazinda.
    - reiss nelson; hemen olmasa da 2-3 sezon bekleyip alinmali. 2 sezon oynattim; 18 ve 13 asistle gol krali olup yine bol sifirli bir mebla ile chelsea'ye gitti. ingiltere milli takiminin da sag kanat as oyuncusu. ote yandan; sadece istatistik degil oyun kurma, sorumluluk alma ve tempo yaratmada da cok etkili. hem sag hem sol kanat oynuyor.
    - emanuel mammana; ball playing defender olarak arjantin'den 2021'de transfer ettim. yuksek bonservis verdim; ama gidisi de yuksek oldu. ote yandan, toplu cikislarda, ani hucumlarda, ve geriden oyun kurmada ciddi sekilde farkini gosteren bir oyuncu. hucum futbolu oynayacaksaniz bir defansinizin ayaginin iyi olmasi ve geriden oyun kurmasi onemli. daha genc yastan alinirsa nasil olur bilmiyorum; ama kesinlikle ise yarar bir futbolcu.
    - james wilson; ilk sezonlarda kisitli butce ile oynama sebebiyle kiralik olarak alinabilecek bir futbolcu. wesley sneijder'la iyi ikili olusturuyorlar. ilk sezonda gol krali oldu, sonraki senelerde de iyi bir grafik yakaldi ve bonservisiyle kaldi. yine de dunya capinda bir futbolcu olamadi oyunda; ama is gorur. gosterissiz takilan; ama ciddi skor ureten forvettir kendisi. ha tabi cok ust duzey olamamasinda benim de etkim olmus, farkli oyunlarda ve gerceklerde daha da ust duzey oynayacak olabilir.
    - marko grujic; wilson ile ayni donemlerde kiralik olarak kadroya katilabilecek; gobek orta saha ve on libero oyuncusu. zaten ilk andan itibaren gosterdigi potansiyeli fazlasiyla gerceklestiriyor, 2 sezon sonunda butce zorlayip bonservisini aldim. yillarca ciddi yuk cektikten sonra 30 kusur milyon euro'ya cin'e transfer oldu. pavon ile beraber en onemli buldugum transferimdi.
    `
    galatasaray`'da oynamak hem rahat hem de zor. ust duzey oyuncular ya da geldikten sonra ust duzeye gelen oyuncular kesinlile uzun sure kalmiyor ve bir sekilde buyuk takimlara kapak atiyorlar. ya 2 senede bir restorasyon yapacaksin ya da ortanin iyisi seviyede oyuncularla kadro olusturup basari yakalayacaksin.

    ozetle; atak futbola hastayim, oyunda rijkaard'in bize geldigi yastayim*. 60'lari gorursem ne mutlu:(
  • 180
    2015-2016-2017-2018 serilerini oynamış arkadaşlara bir sorum var. sizce bunlardan hangisine başlayayım? son yıllarda fm oyunlarına karşı büyük eleştiri var. eski fmci olarak kafam karışık.

    2014 serisine kadar sağlam bir fm oyuncusuydum. 2014 serisindeki kabızlık beni oyundan soğuttu. fm 2016'da ise tek sezonluk bir kariyer yapmıştım, son haftada hüsrana uğrasam da oyunu beğenmiştim. yine 2016'ya mı başlayayım? ne dersiniz?
  • 182
    2017-2018 devre arası transfer güncellemesini yaparak tekrar yeni bir sezona başladım. galatasaray'ın başındayım.

    ilk işim serbest statüde olan patrick evra ve lassana diarra'yı almak oldu. garry ve yasin'in alternatifi olarak hagi'yi aldım. ardından ze gomes'i kiralık, kwadwo asamoah'ı ise 48 ay vadeli teklifle transfer ettim. takımdan ryan donk, carole, cavanda, latovlevici, linnes, tarık çamdal isimlerini direkt olarak göndererek maaş külfetinden kurtuldum.

    ilk on biri kurarken daha çok fernando'ya alternatif diarra, asamoah'a alternatif evra, gomis'e alternatif ze gomes şeklinde düşünerek hareket ettim. lakin ilk 6 hafta asamoah'ı sol içte oynatıp evra'yı sol beke koyduğumda asamoah'tan inanılmaz bir verim aldım. adam sürekli ceza sahasından gol atmaya başladı. mecburen onu ortaya aldım.

    ilk on birim şu şekilde oluştu. "muslera - mariano - serdar aziz - maicon - evra / asamoah - fernando / ianis hagi - belhanda - feghouli - gomis

    avrupa ön eleme maçlarımızı rahatlıkla geçtik ve kura çekiminde köln, boleslav, apoel ile aynı gruba düştüm. lig hızlı başladı. ilk antalyaspor ile karşılaştım ve 4-0'lık üstünlükle göz dağı vermeye başladık. ardından akhisar ve göztepe maçlarından beraberlikle ayrıldık. biraz çatlak sesler çıkmaya başladı. evet üçüncü haftadan çatlak sesler çıkmaya başladı. akabinde şükrü saraçoğlu'nda fenerbahçe'yi 3-1, apoel'i evimizde 4-0 yenerek biz buradayız mesajı verdik.

    oyuncularımın yorgunluğunu düşünerek ilk 11'de sürekli oynamalar yaptım. zaman zaman evra'yı yedeğe çekip asamoah'ı sol beke attım, zaman zaman gary'i sol açığa koyup hagi'yi yedeğe çektim, zaman zaman diarra - fernando ikilisini aykut kocaman vari orta sahaya alıp ndiaye'yi 10 numaraya alıp belhanda'yı sola attım. şaşırtıcıdır ki hepsinde de verim aldım. özellikle ndiaye 10 numara pozisyonunu çok iyi kotardı. devre arasını bursaspor ve başakşehir mağlubiyetleriyle 37 puanda, ikinciyle aramda 4 puan bırakarak 1. sırada bitirdim. avrupa liginde son maç köln'e yenilerek averajla 2. sırada grubu bitirdik. köln ile puanlarımız 15 idi.

    devre arasındayız. tolga ciğerci'yi burnley takımına 3.5 milyona sattım. carrasso'yu las palmas takımına vadeli şekilde 1.1 milyona okuttum. emrah başsan akhisarspor'a 525 bin karşılığında gitti. kasada çok para yok. şimdi hedefim enes ünal'ı kiralamak çünkü gomis yaşlanacak, eren'in performansı çok stabil değil. ze gomes ve enes ünal şeklinde iki genç wonderkid ile geleceği planlamak istiyorum. böylelikle ileri hücum hattını hagi - belhanda - feghouli - ze gomes / enes ünal şeklinde kafamda tasarladım.

    ayrıca sene sonu için üç transfer anlaşması yaptım. hayrullah akyüz'ü adanaspor'dan yedek kaleci olarak, predrag rajkovic'i ise tel-aviv'den as kaleci olarak satın aldım. yazın yanıma gelecekler. muslera ile yollarımı ayırmayı planlıyorum. çünkü kadronun yaş ortalamasını düşürmek istiyorum. muslera'dan daha çok katkı verecek olan rajkovic var. kaldı ki rajkovic çok hızlı gelişim kaydedecektir ve böylelikle 7 milyona aldığım bu kaleciyi en az 20'ye satabilirim. rajkovic'den sonra zaten kaleye hayrullah akyüz geçecek. böyle bir döngü oluşturdum. üçüncü transferim ise brezilya'dan zeca. evra yaşlı bir futbolcu. geçici çözümdü. seneye şampiyonlar ligine gidersek zeca'yı sol beke monte edeceğim.

    henüz devre arasındayız dediğim gibi. avrupa liginde üst turda dinamo kiev ile eşleştim. kulübün kasaında 900 bin euro var. idari anlamda iyiyiz maddi anlamda kötüyüz. ligde başarılıyız fakat üretkenliğimiz durdu. eskiden 2.5 veya 3.5 üst biten maçlarımız şimdi sürekli 2.5 alt bitmeye başladı.

    devam.
  • 184
    (bkz: #2326467)

    yollar dikenli taşlı olsa da :(

    ara transfer döneminde sürpriz bir gelişme yaşandı. nice ile balotelli'nin sözleşmesi karşılıklı olarak fesh edildi ve balotelli serbest durumunda yer aldı. tıpkı diarra & evra'ya yaptığım gibi balotelli'yi de renklerimize bağladık. bunu yaparken aklımda sene sonunda para ile satmak vardı. tamamen kulübün kasasına para girmesini istiyordum. yabancı sınırından dolayı gomis'i rennes takımına sattım ve kontenjanı balotelli ile doldurdum.

    devre arası kamp dönemini antalya'da tamamladıktan sonra lige başladık. kupada üst tura çıkarak akhisar ile eşleştik. ligde fenerbahçe maçı dahil 6'da 6 yaparak birinciliğimizi korumayı başardık. hemen ardından tökezleme dönemine girdik. bursaspor, kasımpaşa, trabzonspor ve akhisar belediye ile berabere kaldık. bu dört maçta da son dakikada gol yiyerek sahadan bir puan ile ayrıldık. öte yandan avrupa ligi üst turunda dinamo kiev ile olan maçlar 2-0 ve 3-3 lehimize sonuçlanarak üst turda salzburg'un rakibi olduk.

    takımda keyifler yerindeydi fakat çoğu maç gol yollarında kısır olmaya başladık. buna çözüm üretmek için formasyonlarda değişiklik yaptık ve hücum oyuncularının rollerini değiştirdik. düşünün; takımın en çok gol atan oyuncusu kwadwo asamoah o da 13 gol ile. sanırsın 2011-2012 galatasaray'ı, herkes katkı veriyor ama tek bir kişiye yük yok. balotelli tel tel dökülmeye başladı ve gereksiz kırmızı kartlar görmeye başladı. direkt olarak forvete enes ünal'ı koydum ve hiçbir zaman ilk 11'den onu çıkarmadım, güvenimi de boşa çıkarmadı sağ olsun. salzburg eşleşmemiz 5-0 ve 1-0 lehimize sonuçlandı ve çeyrek finalde rakibimiz roma oldu. bir nevi erken final diyebiliriz.

    roma maçı, kupa mesaisi ve lig derken üç kulvarda yaşanan yüksek efor ligde tökezlememize çok etki etti. dört beraberlik sonrası 3 maçlık galibiyet serisinden sonra sivasspor ve osmanlıspor'a gereksiz puan vererek fenerbahçe'nin nefesini ensemizde hissetmeye başladık. aramızda üç puan fark vardı. bir yandan diarra benimle özel görüşme yapıyor, sözleşmesini iyileştirmemizi istiyor ve ilk onbirde yer almak istediğini bildiriyordu. her telden bir ses çıkıyordu. u18 takımından reşit köse barda iki kez görüntülenmesi, ertesi gün antrenmana gelmemesi direkt olarak fişini çekmemizi gerektiriyordu. küçük çapta bir kaos vardı evet. fanatik "cimbomda çatlak ses" "kcaft otorite sorunu mu yaşıyor?" manşetleriyle algı yapmaya çalışıyordu ama boyun eğmemeliydik. takımla özel toplantılar yaptım. oyuncularımla birebir toplantılar yaptım ve rakiplerimizin sadece 17 takımdan ibaret olmadığını topu ısırmaları gerektiğini söyledim.

    avrupa liginde roma ile olan maçlarımız 1-0 ve 1-1 lehimize sonuçlandı. ligde saçma sapan puan kayıpları veren galatasaray, avrupa liginde resmen maçı domine ediyordu. hiç zorlandığımız bir maç olmadı. oyuncular kendilerini avrupada göstermek için maç seçiyor sanki diyebiliriz. yarı final eşleşmesinde cska moskova - sevilla, galatasaray - arsenal birbirine denk geldi. arsene wenger 18 yıl önceki maçın rövanşını alacağını söylüyor ben ise yarı finale kadar geldiysek bu takımla şampiyon olacağımızı söylüyordum. nitekim arsenal'i resmen sahanın içine gömdük. premier ligde 2. sırada olan takım 5-1 ve 1-0'lık skorlarla mağlup oldu. gerçekten buna anlam verememiştik. ligde, arsenal maçından önce yeni malatyaspor'la 0-0 berabere kalmıştık ve 3 gün sonra arsenal'e 5 gol atmıştık.

    enes ünal'ın avrupa ligindeki harika performansı, arsenal'e yaptığı hat-trick dış basında fazla göze çarpmaya başlamıştı. mourinho maçlarımıza scout ekibini göndererek enes'i izlemeye almış ben ise gözümü kupaya dikmiştim. finalde rakibimiz sevilla oldu. ligde ise son iki maçımız kalmıştı. ben beşiktaş ve başakşehir ile, fenerbahçe ise antalyaspor ve akhisar ile oynayacaktı.

    beşiktaş ile 1-1 berabere kalarak soğuk duş almıştık. çünkü ligde fenerbahçe ile puanlarımız 70 idi. soyunma odasına girerken yardımcıma "fenerbahçe antalyaspor maçı ne oldu?" dediğimde "3-3 berabere kaldılar hocam" yanıtını duydum ve yüzümde gülümseme oluştu. her şey son haftaya kalmıştı. ben başakşehir ile karşılaşacaktım fenerbahçe ise akhisar belediyespor ile. parolamız mutlak galibiyetti. fenerbahçe kazansa bile biz averaj ile şampiyonluğumuzu garantileyecektik.

    son hafta geldi çattı. başakşehir'e ilk yarıda 3 gol atarak maçı erken bitirdik. öte yandan fenerbahçe'de akhisar'ı 5'lemişti. iki takım 3 puan aldı ve biz averaj ile 74 puanla ligi birinci sırada tamamladık. nevizade sokağından florya'ya doğru giden taraftarlar tesislerde "uefa kupası buraya gelecek" tezahüratları yapıyordu.

    ve sevilla maçı... enes ünal sahneye çıktı. ilk yarıyı nolito'nun ceza sahasından şık vuruşu ile 1-0 geride kapattık. soyunma odası çok gergindi. herkesin suratı asık, ses çıkmıyordu. odaya bir hışım ile girdim ve sertçe kapıyı kapattım. "ne yapıyorsunuz çocuklar? buraya kadar geldik ve bu kadar emeği bu şekilde mi heba edeceksiniz? suratlarınızı asarak bir şey değiştiremezsiniz aksine kanınızın son damlasına kadar mücadele edeceksiniz ki bir şeylerin değişme ihtimali olabilsin. şimdi çıkın ve gerekeni yapın çünkü ancak bu size yakışır" diyerek hepsini sahaya yolladım. enes ünal 4 gol atarak durumu 4-1 yaptı. nolito tekrar cevap vererek 4-2 yaptı ve dakika 87'de belhanda penaltı vuruşunu yaparak 5-2 maçı bitirdi.

    galatasaray ikinci kez avrupa ligi kupasını müzesine götürdü. sokaklar sarı kırmızıya boyanmış tüm yerel basında galatasaray'ın başarısından bahsedilmiş, ntvspor'da ise 7 gün 24 saat belçika liginden club brugge maçı yayınlanmıştı.

    kupa finaline gelirsek, gençlerbirliği'ni 3-0 yenerek kupayı müzemize götürdük. sezonu 3'te 3 ile bitirdik. gol yollarımızda zaman zaman yaşadığımız problemler, ligde verdiğimiz saçma puan kayıpları bir şekilde telafi edildi. ligin kırılma anı ise son 33. hafta antalyaspor'dan maicon'un son dakika golüyle fenerbahçe'nin puan kaybetmesine yol açmasıydı.

    şimdi gelecek sezon için hazırlanıyoruz. transfer dönemini kafamda daha önceden oynamıştım. bütün hamlelerimi çok hızlı bir şekilde yapmaya başladım.

    - mario balotelli 24.5 milyon euro'ya southampton'a satıldı. kaspar dolgberg ajax'tan (5.5m + 48 ay vade 7.5m euro şeklinde)

    - fernando muslera 15.7 milyon euro'ya leicester'a satıldı. daha önceden anlaştığımız predrag rajkovic ve hayrullah akyüz geldi.

    - eren derdiyok 7 milyon euro'ya toulouse takımına satıldı.

    - patrice evra 4 milyon euro'ya real madrid'e satıldı. (38 yaşında, evet)

    - gary rodrigues 4.6 milyon euro'ya rennes takımına satıldı. andrija zivkovic takıma dahil edildi.

    - jason denayer'in kiralık sözleşmesi uzatılmadı. 18'lik stoper malang sarr nice takımından satın alındı.

    - lassana diarra west ham united'a 5 milyon euro'ya satıldı.

    - carles alena barcelona'dan kiralandı.

    - önlibero atakan akkaynak leverkusen takımından kiralandı.

    - sözleşmesi bitmiş olan yaya toure ile sözleşme imzalandı ve hemen akabinde 14 milyon euro'ya valencia'ya satıldı.

    gelecek sezon için şu an kadromuz şu şekilde.

    rajkovic / mariano - maicon - sarr - zeca / fernando - asamoah - atakan / zivkovic - belhanda - feghouli / enes

    yedekler: ndiaye - hayrullah akyüz - ianis hagi - koray - ze gomes - dolberg - yasin - selçuk - sinan - carles alena

    şampiyonlar ligi için tam yeterli mi bilinmez ama çoğu genç oyuncunun potansiyeli yüksek olduğu için en az iki yıl içerisinde önemli yerlere geleceğimizi, genç oyuncuları ise aldığımızdan daha fazla paraya satabileceğimizi biliyoruz. donanımhaber ölücüleri gibi bitime 6 ay kala yıldız futbolcularla sözleşme imzalayıp ardından satmaya ise devam.
  • 185
    2 sene sampdoria ile lig 8. liği ve 7.liği. akabinde sıkılıp istifa etmemle başlayan süreçte kasım ayında italya serie c ekiplerinden carrarese'nin başına geçip mart ayında kovuldum.
    sezon başında isviçre 1.lig ekiplerinden lausenne sports'la anlaşıp ligi 5. sırada bitirdim. eyüpspor'dan gelen teklifi reddedemeyip 2. lig ekibiyle anlaştım sezonu 9. sırada bitirdim ve oradan da kovuldum. romanya'nın voluntari takımından gelen teklif inanılmaz cazipti ve hemen kabul ettim. ocak ayını göremeden görevime son verildi.

    allah kahretsin böyle kariyeri deyip sildim ben de . işte bu da benim hikayem. ''tutunamayanlar''.

    edit: taktik önerilerine açık değilim. direkt ve tempolu futbol benle yada bensiz kazanacaktır :(
  • 186
    ya beyler kafayı yicem. galatasaray ile 2032 yılına geldim hilesiz işleye işleye son iki yılımda şampiyonlar ligini aldım zaten lige ambargo koyduk ama gel gör ki oyuncularım ayrılmak istiyor.. ben de seni takımda nasıl tutabilirim diyorum kupalar kazanma sözü verirsen kalırım diyor. ulan geçen sezon oynadıgım 6 kupayı da almışım ibneler daha neyi alayım anlamadım.

    he bunu diyen futbolcu da 3 gün önce uefa süper kupa maçından galibiyetle ayrıldı.

    bir başka tutuldugum mevzu da bendeyken değeri 15 milyon olan oyuncuyu yüksek liglerden biri alınca adamın değeri 50 milyon oluyor.
  • 190
    2-3 sene önce ispanya 3. ligden 2012 kuruluşlu el ejido diye bir takım almış ve başarısız olmuştum, ne kadar ikinci lige çıksam da düşük kulüp itibarı neticesinde transfer yapamamış ve geri düşmüştüm*.

    ama içime oturdu tabii bu benim. gel zaman git zaman el ejido'yu sırf bu yüzden tekrar aldım ve bu sefer tarihi farklı yazmaya başladık, hilesiz tabii ki.

    takım tahmini 15-16. sıralar iken 3. ligden ilk senede yukarı çıkmayı başardık, ikinci ligde 17. olarak yine zor kaldık ama kılı kırk yarıp gerekli transferleri yaptık ve şampiyon olarak la liga yolculuğumuza başladık. la liga'daki ilk sezonumuzda bizi ikinci ligde şampiyon yapan kemik kadromuza sahip çıkıp ve bir iki eklemeyle de bizi hakir görüp küçümseyen, ezikleyen takımlara karşı underdog avantajımızı sonuna kadar kullanıp ilk sezonumuzda 4. olduk ve avrupaya gittik*.

    e artık transfer bütçemiz de olduğuna göre her zaman yaptığım gibi sübyancı arsene wenger moduna girip çoluk çombalağı topladık takıma*. bunlardan biri de her ne kadar henüz kulübümüz efsanesi olmasa da benim gözümde çoktan efsanemiz konumuna yükseldi şöyle ki 18 yaşında patagonya'nın bayırlarında alpaca çobanlığı yapan ve 30 yaşında hala takımımızda kaptan olarak görevini sürdüren bunun yanı sıra bir kaç ay öncesine kadar arjantin milli takımının da kaptanı olan ve formasıyla 95 maça çıkıp bir arjantin futbol efsanesi olan german kloker;

    profil- https://s2.eksiup.com/64e2fec6f60.png (tabii zamanla düştü)
    geçmiş- https://s2.eksiup.com/0079fcb6272.png

    ulan bak ağlıcam şu an, ne oyuncularım oldu ama kloker başka be. karakterin vücut bulmuş hali, bir insan 12 sezonda bir kez dahi hocam beni bırak, ben gitmek istiyorum demez mi yahu? demedi büyük kaptan.

    neyse ligi 4. bitirip ilk senemizde avrupa ligi'ne gitmiştik. seribaşı değiliz tabii ve bilin bakalım ne oldu geçen senenin şampiyonlar ligi şampiyonu arsenal geldi*, ve beklendiği gibi erken veda.

    aralarını çok detaylı anlatamayacağım zira hayvan gibi şeyler yaşandı, hangi birini anlatayım ki?

    tek diyebileceğim bu süre zarfında öküz gibi olan real madrid'e karşın ligdeki gelişimimiz olabilir;
    4. bitirdiğimiz ilk senenin arkasından tabii ki maymun gözünü açtı ve bize karşı daha defansif bir oyun oynanmaya başlandı ki bunun sonucunu da lig sonucunda gördük.
    2. ve 3. yıl 9. sırada
    4. yıl 3. sırada
    5. 6. 7. 8. ve 9. yılda üst üste 2. sırada bitirdik. beyler ortada bir real madrid gerçeği var* kadrolarından kimler kimler geçmedi ki. zaten ronaldo vardı, hazard geldi, mbappe geldi. daha bir de bunların regenleri falan var.
    arkasından ise artık lige ambargo koyma dönemi başlıyor ve la ligada 3 sene üst üste şampiyon bitiriyoruz.

    tabii bu sırada şampiyonlar ligi performanslarımız fecaat. rezalet bile denemez, gördüğümüz en yüksek tur 16. o da şöyle ki grup etabında kim gelirse dağıtıp yolluyoruz toplamda 15 gibi averaj bütün maçlar galibiyet ve sadece yenen 1 gol. e ne oldu peki? bayern münih geldi, takımın formu düştü bizi haşat ettiler. elendik. ama bu arada iki adet avrupa ligi şampiyonluğumuz var. ama en sonunda finalli aşamalara çıktığımız ilk sene ki bu oyunu oynadığım son seneye tekabül ediyor, çok da parlak geçmeyen grup etabından emin ve kararlı adımlarla finale çıktık ve finalde de o sene grubumuzda bulunan ve bizi iki maçta da kitleyip yenen juventus'a 4-0 gömdük ve kupaya uzandık.

    neyse uzun entry girme konusunda çok iyi biri değilim, anlamışsınızdır da zaten* şöyle genel bir profil koyalım şuraya da ondan sonra oyuncularıma geçeceğim;

    https://s2.eksiup.com/c0123a3c040.png

    .

    şimdi 16 yaşından beri takip ettiğim ve almak için uygun bir fırsat kovaladığım o fırsatı bulduğumda da yapıştırıp aldığım fages'in pornografik transfer ücreti; https://s1.eksiup.com/2d84e4ca194.png

    ve uzun taktiksel arayışlar sonucu bulduğum ve uzun süredir kullandığım muhteşem taktiğim; https://s3.eksiup.com/358efa48584.png

    ve son olarak paylaşmak istediğim transfer piyasasını alt üst eden, 18 yaşında 40 milyon€'ya nice'den aldığım ve zamanla kulübümüzün efsanesi olan hugo suaut;

    profil- https://s1.eksiup.com/a5321d24b70.png
    geçmiş- https://s1.eksiup.com/bf9235af783.png
    psg'den tekrar geri alışımdaki bonuslar- https://s1.eksiup.com/5269f4a5058.png

    elemanı 130milyon gibi bir paraya sattıktan sonra toplamda 210 milyon gibi öküz bir rakama geri almam da tamamen adamın kulüp için efsane olması ve efsaneyi kulübe geri kazandırmak ki kendisi şu an dünya futbolunun en büyük yıldızı aynı zamanda.

    stoperim barzo;
    https://s2.eksiup.com/1df196b3655.png
    diğer stoperim eggen;
    https://s1.eksiup.com/de92cf60613.png

    18 yaşında 6 milyon verip kalemi emanet ettiğim genç malancu;
    https://s1.eksiup.com/b8a8a03a718.png

    net 113 milyon€ serbest kalma bedelini verip aldığım amc umut akman;
    https://s3.eksiup.com/f242666c367.png

    kulübün mali durumu gereği 18 yaşında 40m€ veremeyip yıllar sonra arsenal'den 80milyon'a aldığım orta saham;
    https://s1.eksiup.com/32ebb611f19.png

    ön liberonun yaşayan en büyük temsilcisi alonso;
    https://s3.eksiup.com/1a37d15ee88.png

    taktiğim gereği çok büyük önem arz ettiğinden 70 milyon bayıldığım sağ kanat bekim krull;
    https://s2.eksiup.com/793943ab257.png
  • 191
    spezia ile serie b'den çıkma mücadelesi verirken taktik savaşları içinde boğulduğum oyun.

    şöyle sırtımı yaslayıp izleyemedim maçları. devreye 3-0 önde giriyorum , rakipler 3-5-2'sinden 3-6-1'ine , 4-2-3-1'inden 4-2-4'üne kadar tüm taktiklerini üzerimde deniyorlar . bir bakıyorum maç 3-3 bitmiş yada yenilmişim.

    ulan zaten 1 sezonu 4-5 ayda bitirebilen adamım keyif almak için oynuyoruz dert keder sahibi yaptınız lan . bi salın beni be kardeşim !

    serie b deyip geçmeyin meğersem yiğidin harman olduğu yermiş. play off'lara kafamı uzatabilirsem kendimi başarılı addedicem. belki o zaman fm 19'a geçebilirim.
  • 192
    bir sürü ilginç anılarımın olduğu oyun. 1.ligde malatya'yı yönetiyordum, ligde 2.yim ve son hafta evimde altınordu'yu yenmem gerekiyor, yenersem süper lige çıkacağım ama takımda haftalardır kaybediyor acayip formsuz. maçı evimde 6-0 kaybettim ama yinede elazığ puan kaybettiği için 2.olarak süper lige çıktım. çok değişik bir maçtı. taraftara şampiyonluk günlerini zehir etmiştim adeta :d
App Store'dan indirin Google Play'den alın